Bu bölümde yer alan bazı sözlerde Peygamberimiz (sav)’in adı kullanılmış ve haşa bu sözler Peygamberimiz (sav)’e aitmiş gibi ifade edilmiştir. Resulullah (sav), kadınlara olan sevgisi, saygısı ve nezaketiyle tüm dünyaya örnek olmuş bir insandır. Hayatının her anında kadınlara verdiği değeri ifade etmiş, onları en güzel şekilde korumuş, desteklemiş ve onore etmiştir. Dolayısıyla Peygamberimiz (sav)’in kadınlar aleyhine bir açıklamasının bulunması mümkün değildir. Bu, Kuran’a da uygun değildir. Allah’ı çok seven, Allah’tan çok korkan ve tüm hayatını Kuran’a göre yaşayan Hz. Muhammed (sav)’e kadınlar aleyhinde sözler addetmek, mübarek Peygamberimiz (sav)'e çok çirkin bir iftiradır. Peygamberimiz (sav) tüm bu iftiralardan ve çirkin sözlerden beridir.
Kadınları sözde aşağı gören zihniyet bağnazlığın hurafelerinde vardır. Kuran bu çirkin hurafeleri ortadan kaldırmıştır. Örneğin Mesnevi’de de yer alan bağnaz hurafelere göre kadınların aklı noksandır ve kadınlara danışılmamalıdır. Oysa Kuran’da Sebe melikesiyle ilgili kıssa yer almaktadır. Yani, bir kadının devletin hükümdarı olduğu örneği verilmiştir. Benzer şekilde Allah Kuran’da, Hz. Meryem ve Firavun’un eşi gibi mümin kadınları da övmüş ve onların güzel ahlakını tüm insanlara örnek göstermiştir.
Ümmet peki dedi, “Ya bir çocuğa rastlarsak ya bir kadın çıkarsa karşımıza?” Çocukta da kadında da akıl yoktur, aydın bir karara varamaz. Peygamber onunla danış dediğinin tersini yap düş yola dedi. Nefsini kadın tanı, kadından beter tanı, çünkü kadın parça buçuktur, nefisse tamamen şerdir. (Mesnevi, Cilt 2, s. 563)
Orijinal Kaynak: Madde -1- |
Ey yolcu yolcuyla danış, kadınla değil… Çünkü kadının reyi seni topal eder. (Mesnevi Cilt 4 Beyit 2210)
Orijinal Kaynak: Madde -2- |
“Kadınlarla danışın, sonra da ne dedilerse aksini yapın.” Gerçekten de onlara asi olmayanlar helak oldu. (Mesnevi, Cilt 1, 3064-3065. Beyitler)
Kadınlara danışın sonra onların söylediklerinin aksine hareket edin. Karılarına başkaldırmayan kişiler nefeslerini tüketirler. (Ariflerin Menkibeleri, sf. 402)
Orijinal Kaynak: Madde -3- |
Orijinal Kaynak: Madde -3- |
Kadının rüyası, aklı noksan, canı zayıf olduğu için, erkeğin rüyasından daha aşağıdır. (Mesnevi, Cilt 6, 4354. Beyit)
Orijinal Kaynak: Madde -4- |
Arşta oturup duruyordum. Anamın şehveti “inin” emri ile beni buraya attı. O tam yücelikten bir kocakarının hilesiyle rahim zindanına düştüm. Ruhu ta arştan bu yurda getirdi. Hasılı kadınların hilesi pek büyük. İnişim, önce de kadın yüzünden, sonra da kadın yüzünden. Ruhtum, nasıl oldu da bedene büründüm? (Mesnevi, Cilt 6, Beyit 2795)
Orijinal Kaynak: Madde -5- |
Kadınlarda hayvanlık sıfatları çoktur, çünkü kadının gönlü renge, kokuya akar. ( Mesnevi, Cilt 5, 2968-2975. Beyitler)
Orijinal Kaynak: Madde -6- |
Darwin kadının evlilikteki rolünü şöyle tarif ediyordu: “… Oynayacağınız bir nesne – her halükarda bir köpekten daha iyi …” (Darwin’in Otobiyografisi 1809-1882, s. 232-233)
Darwin, “İnsanın Türeyişi” adlı kitabında kadınların idrak etme, hızlı kavrama ve taklit konusunda “daha aşağı ırkların özelliklerini taşıdıklarını ve bu nedenle daha eski ve alt bir medeniyet seviyesine sahip olduklarını” yazmıştı. (“Darwin’in İnsanın Türeyişi kitabındaki Doğanın Gelişimi”, s. 295)
Allah Kuran’da kadınların ve erkeklerin iman, ahlak, akıl olarak birbirlerine eşit olduklarını ve üstünlüğün sadece takvayla olacağını bildirmiştir:
Şüphesiz, Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar, mümin erkekler ve mümin kadınlar, gönülden (Allah’a) itaat eden erkekler ve gönülden (Allah’a) itaat eden kadınlar, sadık olan erkekler ve sadık olan kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, saygıyla (Allah’tan) korkan erkekler ve saygıyla (Allah’tan) korkan kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah’ı çokça zikreden erkekler ve (Allah’ı çokça) zikreden kadınlar; (işte) bunlar için Allah bir bağışlanma ve büyük bir ecir hazırlamıştır. (Ahzap Suresi, 35)
Erkek olsun, kadın olsun inanmış olarak kim salih bir amelde bulunursa, onlar cennete girecek ve onlar, bir ‘çekirdeğin sırtındaki tomurcuk kadar’ bile haksızlığa uğramayacaklardır. (Nisa Suresi, 124)
Erkek olsun, kadın olsun, bir mümin olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz Biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz. (Nahl Suresi, 97)
Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve Allah’a ve Resûlü’ne itaat ederler. İşte Allah’ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır. Şüphesiz, Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. (Tevbe Suresi, 71)
Allah, mümin erkeklere ve mümin kadınlara içinde ebedi kalmak üzere, altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vadetmiştir. Allah’tan olan hoşnutluk ise en büyüktür. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur. (Tevbe Suresi, 72)
Hani melekler: “Meryem, şüphesiz Allah seni seçti, seni arındırdı ve alemlerin kadınlarına üstün kıldı,” demişti. (Al-i İmran Suresi, 42)
Meryem oğlu Mesih, yalnızca bir elçidir. Ondan önce de elçiler gelip geçti. Onun annesi dosdoğrudur... (Maide Suresi, 75)
Allah, iman edenlere de Firavun’un karısını örnek verdi. Hani demişti ki: “Rabbim bana Kendi Katında, cennette bir ev yap; beni Firavun’dan ve onun yaptıklarından kurtar ve beni o zalimler topluluğundan da kurtar.” (Tahrim Suresi, 11)
İmran’ın kızı Meryem’i de. Ki o kendi ırzını korumuştu. Böylece Biz ona Ruhumuz’dan üfledik. O da Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etti. O, (Rabbine) gönülden bağlı olanlardandı. (Tahrim Suresi, 12)
Sen Yücesin,
bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yok.
Gerçekten Sen, herşeyi bilen,
hüküm ve hikmet sahibi olansın.
(Bakara Suresi, 32)