Bölüm 16:
Ya Arakanlı Olsaydınız?

Bu makale Burma Times haber sitesinde 15 Nisan 2014 tarihinde yayınlanmıştır.

Uzakdoğu'da Rohingya isimli bir yer 2012 yılından beri uluslararası basının gündeminde. Öldürülen insanlar, yakılan köyler, denizde ölüme terk edilen mülteciler, haberlere yansıyan olayların sadece bir kısmı.

Peki Myanmar'da neler oluyor?

Arakanlı Müslümanlar bir zamanlar bu bölgede 350 yıl boyunca hakimiyet sürmüş bir krallığın günümüzde yaşayan mensupları. Ama bugün kendi ülkelerinde azınlık durumundalar. Gördükleri şiddet ve düşmanlık öyle akıl almaz boyutlara ulaştı ki, dünyanın en çok zulüm gören topluluğu olarak tanınıyorlar. Ne yaşayacakları bir ülkeleri var ne de sığınabilecekleri bir yerleri...

Peki bir an için Arakanlı bir Müslüman olduğunuzu düşünün. Bu kabustan kurtulmak için ne yapardınız? İki seçeneğiniz olurdu:

RG_tr_139_HastaBebekliKadin

Dünyanın uzak bir köşesinde yaşayan bu masum insanların karşı karşıya oldukları dehşet verici zulüm dünya tarafından görmezlikten geliniyor.

1) Ya ülkenizde kalırdınız...
Ama bu durumda şu zorlukları kabul etmek zorunda olacaktınız:

◉ Korkunç şartlara sahip kamplarda, bir yere gitme ya da kamptan ayrılma gibi bir özgürlüğünüz olmadan, İslam karşıtı ve şiddet yanlısı radikal çetelerin malınıza ve canınıza kasteden saldırılarına maruz kalarak yaşayacaksınız.

◉ Herhangi bir vatandaşlık hakkınız olmayacak, güvenlik güçlerinden yardım beklemeyeceksiniz.

◉ Devlet hastanelerine gidemeyecek, paranız olsa bile motorlu araç ve telefon satın alamayacaksınız.

◉ Ayrıca ancak ahşap olmasına izin verilen eviniz bir nedenle yanarsa, altı sene hapis yatacaksınız.

Bu yaşanan öyle şiddetli bir zulüm ki, 1942 ile 1996 yılları arasında iki milyon Arakanlı evlerini terk etti, 15.000 yerleşim yeri talan edildi, 20.000 kadın tecavüze uğradı, 300.000 kişi şehit edildi, 5000 cami yıkıldı ve 2012 yılında 330 köy içindekilerle birlikte yakıldı.

2) Ya da ülkenizi terk ederdiniz...
Peki nereye gideceksiniz ve daha da önemlisi hedeflediğiniz yere nasıl ulaşacaksınız?

RG_tr_140_HastaBebekliKadin

Arakanlı mazlumlara karşılıksız olarak yardımcı olan doktorların da görevlerine son verildi. Dünyanın önde gelen insani yardım örgütlerinden biri olan ve bir milyondan fazla insana sağlık hizmeti götüren Sınır Tanımayan Doktorlar Arakan'dan sınır dışı edildiler.

Bangladeş bir İslam ülkesi olmasına rağmen, kapasitesinin çok üstünde doldurulan balıkçı teknesinden bozma iptidai teknelerdeki zavallı insanları çoğu zaman ülkesine almıyor ve denizde ölüme terk ediyor. Öyle ki bu tekneler genelde taşıdığı insanlarla birlikte derin okyanus sularına gömülüyor.

Diyelim ki Tayland'a gitmek istediniz. Sizi kabul ettiklerini düşünelim. Bu durumda insan tacirlerinin eline düşüp köle olarak satılma riskiniz var. Nitekim Reuters yakın tarihte Taylandlı göçmen bürosu yetkililerinin de parçası olduğu dev bir insan ticareti şebekesini ortaya çıkardı. Ama zaten Tayland çoğunlukla bu zavallı insanları kabul etmiyor ve denizde ölüme terk ediyor. Malezya ise güzel bir İslam ahlakı göstererek bu ezilmiş insanlara çoğunlukla yardım ediyor ama burası da kötü balıkçı tekneleriyle gidilemeyecek kadar uzak.

Akıllara durgunluk veren bu zulüm, siz bu satırları okurken halihazırda devam ediyor. Sınır Tanımayan Doktorlar Arakanlılara iltimas gösterdikleri iddiasıyla bir süre önce bu ülkede faaliyet göstermekten men edildiler. Halbuki bu doktorlar Arakanlılara yardım eden tek ekipti, ama artık onlar da yok.

Arakan'daki insanlık dışı uygulamaların bir örneği de yakın tarihte Myanmar güvenlik güçleri ve radikal Budistlerin saldırısına uğrayan Du Chee Yar Tan köyünde yaşandı. Dışarıdan girişlere kapatılan köye bir şekilde girmeyi başaran beş Müslüman erkek, aralarında çocukların da olduğu en az 10 Arakanlı'nın kesilmiş başlarını bir su tankının içinde buldu.

Tüm bunlar olurken radikal Budist gruplar da tüm ülkeyi motosikletlerle dolaşıp Müslümanlara karşı nefret propagandası yapıyordu.

Dünyanın uzak bir köşesinde yaşayan bu masum insanların karşı karşıya oldukları dehşet verici zulüm bütün dünya tarafından görmezlikten geliniyor. Oysa ki sadece haberlerde gördüğümüz bu mazlumlar bizler gibi ailesi olan, sevdikleri olan, işleri olan, meslekleri olan insanlar. Ama dünya onları görmüyor ve yalnızlıkları içinde hepsini ölüme terk ediyor.

Arakan'daki bu korkunç trajediyi sona erdirmek için ne yapmak gerekiyor?

Öncelikle Myanmar hükümeti ve ülkedeki Budist çoğunluğun ülkelerini Müslümanların ele geçireceği yönündeki asılsız korkularından kurtulmaları gerekiyor. Arakanlı Müslümanlara yönelik insan hakları ihlallerinin bir an önce sonlandırılması ve Arakanlıkların hak ettikleri insani muameleyi görmeleri hayati önem taşıyor.

Budistler, yapıları gereği barışçıl insanlardır. Ülkedeki her iki inanç grubunu da hedefleyen ve barış vurgusu yapan fikri bir kampanyanın ciddi olumlu etkileri olacaktır. Bunun için kapsamlı bir çalışmayla, insanlar İslam'ın barışçıl ruhu hakkında bilgilendirilip, farklı etnik grupların geçmişteki barışçıl yaşamlarından örnekler verilebilir.

ABD, BM ve AB sürekli olarak durumdan endişeli olduklarını söyleyen açıklamalar yapsalar da bunlar ne yazık ki herhangi bir etki uyandırmıyor. Müslüman ülkeler ise bu konuda üzerlerine vebal oluşturacak bir sessizlik içindeler. Yapılması gereken daha fazla vakit kaybetmeden bir araya gelinmesi, ardından sevgi, birlik, barış ve kardeşlik içinde tüm dünyanın ezilen insanlara yardım etmesi. Hiçbir ekonomik endişe ya da dünyevi çıkarın, yardıma ihtiyacı olan insanların yanında olmaktan daha önemli olmadığının herkese gösterilmesi.

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo
İNDİRMELER
  • Giriş Göç Dalgası Ülkelerin Kıyılarına Vurmaya Başlayınca
  • Bölüm 01 Burma (Myanmar) Yönetimine Açık Mektup
  • Bölüm 02 Myanmar'da Yaşananlar İnsanlık Suçudur
  • Bölüm 03 Rohingya Halkından Birleşmiş Milletlere Yardım Çığlığı
  • Bölüm 04 Myanmar'daki Zulmün Perde Arkası
  • Bölüm 05 Myanmar Radikalizme Dikkat Etmelidir
  • Bölüm 06 Yine Rohingya, Yine Bir İnsanlık Dramı
  • Bölüm 07 Myanmar Devletinin Yok Saydığı Rohingya Halkı
  • Bölüm 8 Dünya, Güneydoğu Asya'nın Uzak Bir Köşesindeki Çocukların 
Yükselen Feryatlarını Neden Duymazdan Geliyor?
  • Bölüm 09 Rohingya Halkı Vatansız Kalmaya Mahkum mu?
  • Bölüm 10 Rohingya Müslümanları Kendi Yurtlarında Sürgün Ediliyor
  • Bölüm 11 Farklılıklar Zenginlik Haline Getirilebilir
  • Bölüm 12 Ya Bu Dünyada Yaşayacak Bir Karış Toprağınız Olmasaydı?
  • Bölüm 13 Rohingya Krizi Değil, İnsanlık Krizi
  • Bölüm 14 Arakanlılar Sığındıkları Ülkelerde Eziyet Görmeye Mahkumlar mı?
  • Bölüm 15 Myanmar'da Müslüman Bir Kadın Olmak
  • Bölüm 16 Ya Arakanlı Olsaydınız?
  • Bölüm 17 Zulmü Durdurmada Sosyal Medyanın Rolü
  • Bölüm 18 Dünyayı Sarsan Mülteci Krizinin Tek Çözümü
  • Bölüm 19 Seçim Zaferi Rohingya Halkına Ne Getirecek?
  • Bölüm 20 Myanmar Müslümanları İçin Tüm Dünyanın Harekete Geçme Zamanı
  • Bölüm 21 İnsan Hakları, Bildirge Üzerinde Var Ama Gerçek Hayatta Yok
  • Bölüm 22 Unutturulan Rohingya Müslümanları Yardım Bekliyor
  • Sonuç Müslümanların Birliği En Hayati Konudur