Allah Hz. Musa'ya Firavun'a gidip ona tebliğ yapmasını söylediğinde Hz. Musa Allah'tan bir yardımcı istemiştir. Allah kendisini kardeşi Hz. Harun ile desteklemiştir. Hz. Harun, Hz. Musa'nın kavmine karşı verdiği mücadele sırasında ona destek olmuştur. Allah Hz. Musa'yı kendisine tabi olanlarla birlikte, Firavun'un adamlarından kurtardıktan sonra, Hz. Musa bir müddet kavminden ayrılmış ve ayrılırken de yerine kardeşi Hz. Harun'u bırakmıştır. Ancak Hz. Musa aralarından ayrıldıktan sonra kavmi Samiri isimli kişinin önderliğinde bir buzağı heykeli yapıp ona tapmaya başlamıştır.
Andolsun, Harun bundan önce onlara: "Ey kavmim, gerçekten siz bununla fitneye düşürüldünüz (denendiniz). Sizin asıl Rabbiniz Rahman (olan Allah); şu halde bana uyun ve emrime itaat edin" demişti. (Taha Suresi 90)
Ancak kavmi Hz. Musa gelene kadar buzağıya tapacaklarını söyleyerek inkarda ısrarla direnmişlerdir:
Demişlerdi ki: "Musa bize geri gelinceye kadar ona (buzağıya) karşı bel büküp önünde eğilmekten kesinlikle ayrılmayacağız." (Taha Suresi, 91)
Hz. Musa Tur Dağı'nda bulunduğu sırada Allah ona kavminin durumunu haber vermiştir. Bunun üzerine kavmine geri dönen Hz. Musa ile Hz. Harun arasındaki konuşmalar şu şekildedir:
Musa kavmine oldukça kızgın, üzgün olarak döndüğünde onlara: "Beni arkamdan, ne kötü temsil ettiniz? Rabbinizin emrini çabuklaştırdınız, öyle mi?" dedi. Levhaları bıraktı ve kardeşini başından tutup kendisine doğru çekiyordu (ki Harun ona:) "Annem oğlu, bu topluluk beni zayıflattı (hırpalayıp güçsüzleştirdi) ve neredeyse beni öldürmeye giriştiler. Bari sen düşmanları sevindirecek bir şey yapma ve beni bu zalimler topluluğuyla birlikte kılma (sayma)" dedi. (Musa yalvarıp) Dedi ki: "Rabbim, beni ve kardeşimi bağışla, bizi rahmetine kat. Sen merhamet edenlerin en merhametli olanısın." (Araf Suresi, 150-151)