Tüm insanların yegane yol göstericisi Kuran'dır; Allah, Kuran ayetleri ile insanlara yaşamları boyunca karşılaşabilecekleri her konuda, ihtiyaç duyacakları her türlü bilgiyi, doğruyu ve yanlışı bildirmiş, ayrıca Peygamber Efendimizin sünnetini de tüm inananlar için bir yol gösterici kılmıştır. Ancak bunun yanı sıra, Allah Kuran'da peygamberlerin ve salih müminlerin hayatlarından örnekler vererek, insanların Kuran ahlakını günlük hayatta nasıl yaşayacaklarını görebilmelerini sağlamıştır.
"Andolsun, onlarda sizlere, Allah'ı ve ahiret gününü umud edenlere güzel bir örnek vardır. Kim yüz çevirecek olursa, artık şüphesiz Allah, Ganiy (hiçbir şeye ihtiyacı olmayan), Hamid (övülmeye layık olan)dır." (Mümtehine Suresi, 6) ve "Andolsun, size açıklayıcı ayetler, sizden önce gelip geçenlerden bir örnek ve takva sahipleri için bir öğüt indirdik." (Nur Suresi, 34) ayetleriyle, Allah bu kimselerin ahlaklarında, ahireti umut eden takva sahibi müminler için güzel örnekler ve öğütler olduğunu hatırlatmıştır.
Kuran'da bahsi geçen ve müminlerin, güzel ahlakı üzerinde düşünüp kendilerine örnek almaları gereken salih müminlerden biri de Hz. Meryem'dir. Hz. Meryem, "Allah, iman edenlere de Firavun'un karısını örnek verdi... İmran'ın kızı Meryem'i de. Ki o kendi ırzını korumuştu. Böylece Biz ona Ruhumuz'dan üfledik. O da Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etti. O, (Rabbine) gönülden bağlı olanlardandı." (Tahrim Suresi, 11-12) ayetleriyle, Allah'ın güzel ahlaklarıyla Kuran'da tüm insanlara örnek verdiği iki kadından biridir. Dolayısıyla Hz. Meryem'in bu güzel ahlakını, her konuda bizlere en doğru bilgileri veren Kuran'dan öğrenmek ve bu ahlak seviyesine ulaşmak için çaba harcamak tüm iman eden insanlar için önemli bir sorumluluktur.
Allah, Hz. Meryem'in şahsında "ideal Müslüman kadın karakteri"ni tanıtmaktadır. Kuran'da bildirilen ideal kadın karakteri, bugün cahiliye toplumlarında yaygın olarak yaşanan kadın karakterinden çok farklıdır. Cahiliye toplumlarında yaşayan kadınlar, genellikle toplum tarafından kendilerine uygun görülen ve nesilden nesile aktarılarak günümüze kadar gelen ortak bir karakteri yaşamaktadırlar. Cahiliye toplumu, kadın için ayrı, erkek için ayrı ahlak özellikleri belirlemiştir. Erkeğin göstermesi gereken karakter ve ondan beklenen kişilik, kadınınkinden tümüyle farklıdır. Aynı şekilde erkeğin idealleri, hayata bakış açısı, yaşam tarzı, olayları değerlendiriş şekli de kadınınkilerden ayrı özellikler gösterir.
Kuran'a göre ise kadın ve erkek aynı sorumluluklara sahiptir. Allah, Kuran'da "ideal bir Müslüman karakteri"nden bahsetmiştir. Bu karakterde erkeğin sorumlu tutulduğu tüm ahlak özelliklerinden aynı şekilde kadın da sorumludur. Allah bir ayetinde Müslüman kadın ve Müslüman erkeğin yaşamakla yükümlü olduğu bu ortak İslam ahlakını şu şekilde tanımlamaktadır:
Şüphesiz, Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar, mü'min erkekler ve mü'min kadınlar, gönülden (Allah'a) itaat eden erkekler ve gönülden (Allah'a) itaat eden kadınlar, sadık olan erkekler ve sadık olan kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, saygıyla (Allah'tan) korkan erkekler ve saygıyla (Allah'tan) korkan kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah'ı çokça zikreden erkekler ve (Allah'ı çokça) zikreden kadınlar; (işte) bunlar için Allah bir bağışlanma ve büyük bir ecir hazırlamıştır. (Ahzab Suresi, 35)
Görüldüğü gibi Kuran'a göre kadının ve erkeğin karakteri, toplumun değer yargılarına ya da süregelen gelenek ve göreneklere göre değil, Allah'ın bildirdiği "ideal Müslüman ahlakına" göre şekillenmektedir. Bu ahlakı yaşayan Müslüman kadın son derece güçlü ve sağlam bir kişiliğe sahiptir. Ve bu kişiliği toplum nezdinde bir üstünlük elde edebilmek için değil, sadece Allah'ın rızasını ve sevgisini kazanabilmek için yaşamaktadır.
Bu kitapta cahiliye toplumlarında yerleşik olan kadın karakterinin yanlışlığına değinecek ve bu karakterin toplum içerisinde nasıl kabullenildiğine dikkat çekeceğiz. Ayrıca Allah'ın, tüm alemlerin kadınlarına üstün kıldığını bildirdiği Hz. Meryem'in ahlakına değinerek, bu yolla "örnek bir Müslüman kadın"ın sahip olması gereken üstün ahlak anlayışını ve "ideal Müslüman kadın karakterini" ortaya koyacağız. Allah Katında üstünlüğün ancak iman, Allah korkusu ve güzel ahlaka göre olduğunu ve Allah'ın "Erkek olsun, kadın olsun inanmış olarak kim salih bir amelde bulunursa, onlar cennete girecek ve onlar, bir 'çekirdeğin sırtındaki tomurcuk kadar' bile haksızlığa uğramayacaklardır." (Nisa Suresi, 124) ayetiyle bildirdiği gibi, salih amellerde bulunan her insanın, kadın ya da erkek olsun, hiçbir fark gözetilmeksizin Allah'ın rızası, rahmeti ve nimeti ile karşılık göreceğini hatırlatacağız.
Kitabın bir diğer amacı da, bir yandan ideal Müslüman karakterini anlatırken, bir yandan da cahiliye toplumlarında görülen kadın karakterinin çarpık yönlerini ortaya koyarak, bu kişilikten sıyrılmak isteyen kimseleri, hem dünyada hem de ahirette kendilerine onur, saygınlık ve üstünlük kazandıracak bir ahlaktan ve yaşam şeklinden haberdar etmektir.
Andolsun, size açıklayıcı ayetler, sizden önce gelip geçenlerden bir örnek ve takva sahipleri için bir öğüt indirdik. |