Siyac (SEYAJ)1 Çocukları Koruma Örgütü Yemen'deki durum hakkında bir açıklama yaptı.2 Bu açıklamaya göre Yemen'de tam 5 milyondan fazla çocuk temiz içme suyu ve gıda yetersizliği nedeniyle hastalık ya da ölüm tehdidi altında. Bunun nedeni ise ülkeye bir aydır gıda, ilaç ve yakıt malzemesi sokulamaması.
Ailelerin temel ihtiyaçlarını karşılamak üzere yapmış olduğu stokların büyük bir kısmı tükendi. Su ve elektrik tesisleri kullanılamıyor, gemi ve uçak trafiği de durmuş durumda.
Örgütün verdiği bilgiye göre Sana'da okullar kapalı ve 5 milyondan fazla öğrenci öğrenim hakkından mahrum. 150 kadar okul silah deposu olarak kullanıldığı kuşkusu ile bombalandığı için kullanılamaz durumda. Bombalar nedeniyle tahrip olanlar sadece okullar değil üstelik. Hastaneler ve enerji tesisleri, uluslararası hukuka ve anlaşmalara aykırı da olsa, askeri amaçlarla kullanıldığı şüphesiyle tahrip edilmiş. Çatışmalar nedeniyle 500 bin kişi evini terk edip göç etmek zorunda kalmış.
Yemenli Müslümanların izlemesi gereken politika barışma ve barıştırma üzerine bina edilmelidir. Bunun için tarafların sevgi üslubundan hiç bir şekilde taviz vermemesi gerekir. Çünkü İslam'ın temel kaynağı olan Kuran ahlakı, sevgi, şefkat, merhamet, tevazu, fedakarlık ve barış üzerine kuruludur. |
Şüphesiz bu koşullardan ilk etkilenecek olanlar çocuklar. San'a, Aden, Saada, Taiz, el-Hodeidah, Ibb, Ataq ve Haradh'ta en az 3 milyon çocuk elektrik kesintileri nedeniyle oldukça zor durumda. Bu şehirlerde gıda, sağlık ve barınma konusunda büyük sıkıntılar yaşanıyor.
Dünya Gıda Programı (WFP) geçtiğimiz günlerde Yemen'de gıda yardımlarının yakıt sıkıntısı nedeniyle yapılamadığını ve durma noktasına geldiğini duyurmuştu. BM Cenevre Ofisi'nden yapılan açıklamada örgüt, çatışmaların devam ettiği Yemen'de tüm taraflara, ihtiyaç duyulan yakıtın sağlanıp gıda yardımlarına devam edilebilmesi için çatışmalara ara verilmesi çağrısında bulunmuştu.3 Ne var ki bu çağrı şu ana kadar bir karşılık bulmadı.
Arabistan liderliğindeki koalisyon, dünyanın çeşitli yerlerinde yapılan hata tekrarlanarak, hava bombardımanı ile netice alacağını zannediyor. Oysa hava bombardımanı çatışmaları, iç çekişmeleri bitirmeyip artıran, çok sayıda sivilin hayatını kaybetmesine yol açan, çok tehlikeli bir yöntem. Bazı siyasetçiler ve askerler, teröre ve ayrılıkçı hareketlere karşı olmanın tek göstergesinin hava bombardımanını desteklemek olduğunu sanıyorlar. Daha şaşırtıcı olan ise, ülkelerine verdiği zarara şahit oldukları halde yerel siyasetçilerin de bu tarz operasyonlara büyük destek vermeleri.
Yemen'deki çatışmalarda rolü olan tüm militan, asker ve siyasetçiler bilmelidir ki; cinayetleri durdurmanın yolu hiçbir şekilde başka cinayetler işlemek değildir. Ölümler daha çok insan öldürmekle önlenemez.
Hava bombardımanı ile Yemen halkı adeta topluca cezalandırılmaktadır. Zeydi, Sünni, suçlu, suçsuz, çocuk, kadın, yaşlı, hasta ayırt etmeden, masum bir halk tümüyle vurulmaktadır. Bu gayri insani bir yöntemdir ve tam bir acizlik göstergesidir. Topyekün bombardıman yapmak ya da bir ülkeyi ablukaya almak açıkça başarısızlığın, yetersizliğin bir çeşit ifadesidir.
Tüm demokratik sistemlerde suç işleyen kişiler, azılı katiller bile olsa, yakalanarak adaletin önüne çıkarılıp yargılanmaktadır. Hiçbir Avrupa ülkesinde, bir bölgede yaşayan onlarca insanın tek bir suçluyu cezalandırmak adına öldürüldüğünü göremezsiniz. Çünkü kimi zaman yanlış uygulamalar olsa da, buralarda insan hayatı çok önemlidir ve meşru olmayan bir nedenle bir insanın hayatına kastedenler bunun kanun önünde hesabını vereceğini bilirler.
Yemen'de bombalanan hastane |
Tevrat ve İncil'de yer alan "Öldürmeyeceksin" emri, Kuran'da da vardır. Allah, Müslümanlara 'bir insanın öldürülmesinin tüm insanları öldürmek gibi olduğunu' bildirmiştir.
Samimi olarak iman eden ve Kuran'a uyan bir insan, Sünni ya da Zeydi olsun, tek bir kişinin hayatını korumak için elinden gelen tüm çabayı sarf eder. Bu sebeple, hava bombardımanını savunmak ve "elbette böyle operasyonlarda kazayla bir-iki kişi de ölebilir" demek Müslümanın kullanabileceği bir üslup değildir.
Yemenli Müslümanların izlemesi gereken politika barışma ve barıştırma üzerine bina edilmelidir. Bunun için tarafların sevgi üslubundan hiç bir şekilde taviz vermemesi gerekir. İslam'ın temel kaynağı olan Kuran ahlakı, sevgi, şefkat, merhamet, tevazu, fedakarlık ve barış üzerine kuruludur.
Tevrat ve İncil'de yer alan "Öldürmeyeceksin" emri, Kuran'da da vardır. Allah, Müslümanlara 'bir insanın öldürülmesinin tüm insanları öldürmek gibi olduğunu' bildirmiştir. |
Husiler ile Hükümet, İran ile Arabistan çatışmayı öne çıkaran üslubu bir an önce terk etmelidir. Aksi takdirde Yemen'de büyük bir insanlık dramı yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Başta Türkiye olmak üzere, diğer İslam ülkeleri de bir an önce seferber olup Yemen'de barışı tesis edecek bir yol izlemeli ve daha fazla Müslüman kanı akıtılmasına engel olmalıdırlar. Bu arada insani yardım için hiç vakit kaybedilmemeli, ateşkes ve nihai barışın tesisi beklenmeden büyük bir insani yardım kampanyası başlatılarak bu yardımlar hızla halka ulaştırılmalıdır.
1. Vatan Gazetesi, 23.04.2015 | 3. Zaman Gazetesi, 08.07.2015 |
1. Habertürk Gazetesi, 14.06.2015 | 3. Habertürk Gazetesi, 21.03.2015 |
1-SEYAJ Organization for Childhood Protection
2-http://www.seyaj.org/news.php?id=703
3-https://www.wfp.org/countries/yemen /