Bir önceki bölümde iman edenlerin canlarının melekler tarafından güzellikle alınacağından bahsettik. İşte bundan sonra hesap anı, yani insanların tüm yapıp ettikleriyle Rabbimizin huzuruna çıkacakları an gelmektedir.
Kıyametin kopmasıyla birlikte başlayan tüm gelişmeler, dünya tarihi boyunca yaratılmış bütün insanların yeni bir bedenle diriltilmeleri ve cehennem ateşinin çevresinde biraraya toplanmalarıyla devam edecektir. Daha sonra tüm şahitler getirilecek, her bir kişinin amel defteri açılacak ve herkes dünya hayatında yaptıklarından hesaba çekilecektir. Bunların sonunda Allah müminleri rahmetiyle cehennem ateşinden kurtararak, cennetine sokacaktır. Kıyamet günü ve müminlerin o günkü durumları Kuran'da ayrıntılı olarak bildirilmiştir:
Sur'a ilk üfürülüş ile kıyamet başlamıştır. Dünya ve tüm evren, geriye dönüşü olmayan bir yokoluşa sahne olmaktadır: Dağlar parçalanır, denizler kaynatılır, gökler yok edilir...
Sur'a ikinci kez üfürülmesiyle birlikte insanlar diriltilir ve hesaba çekilmek üzere biraraya toplanır. En ufak bir ayrıntı dahi atlanmadan, hayatı boyunca yapmış olduğu herşey kişinin ve şahitlerin gözleri önüne serilecektir. Kafirleri öldürücü bir utanca sürükleyen bu anda müminler, sevinçli ve coşkuludurlar. Çünkü Kuran'da, "... O gün Allah, peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri küçük düşürmeyecektir..." (Tahrim Suresi, 8) şeklinde buyrulmaktadır.
Allah, "Elçilerine ve iman edenlere, hem dünya hayatında hem de şahitlerin (şahitlik için) duracakları gün yardım edeceğini" vaat etmiştir. (Mü'min Suresi, 51)
Kıyamet günü salih müminler, tüm hayatları boyunca yapıp-ettiklerinin yazılmış olduğu hesap defterlerini "sağ yanlarından" alacaklardır. Kitabını sağ tarafından alacak olan insanlar, Kuran'da "kolay" hesaba çekilecek ve cennete sokulacak insanlar olarak tanımlanmıştır:
Artık kitabı sağ eline verilen kişi, der ki: "Alın, kitabımı okuyun. Çünkü ben, gerçekten hesabıma kavuşacağımı sanmış(anlamış)tım. Artık o, hoşnut bir yaşama içindedir. Yüksek bir cennette. (Hakka Suresi, 19-22)
Rabbimiz'in kendilerine vaat ettiğine kavuşmak üzere olan müminler, o "ebedilik gününde" (Kaf Suresi, 34) heyecanlı ve mutludurlar, bu durumları İnşikak Suresi'nde şöyle tasvir edilmiştir:
Artık kimin kitabı sağ yanından verilirse. O, kolay bir hesap (sorgu) ile sorguya çekilecek. Ve kendi yakınlarına sevinç içinde dönmüş olacaktır. (İnşikak Suresi, 7-9)
Hesaba çekilmeleri bittiğinde artık müminler, kurtulmuş olmanın sevinci içindedirler. Ayette,"Oraya esenlikle ve güvenlikle girin." (Hicr Suresi, 46) buyrulmaktadır. Bu durum başka ayetlerde de şöyle anlatılır:
Ey mutmain (tatmin bulmuş) nefis, Rabbine, hoşnut edici ve hoşnut edilmiş olarak dön. Artık kullarımın arasına gir. cennetime gir. (Fecr Suresi, 27-30)
Artık Allah, rahmet etmiş olduğu kullarının günahlarını da bağışlamış, kötülüklerini iyiliğe çevirmiş ve cennete girmelerine izin vermiştir. Kendisine "cennete gir" denilen mümin ise şöyle söyler:
... Keşke kavmim de bir bilseydi, Rabbimin beni bağışladığını ve ağırlananlardan kıldığını. (Yasin Suresi, 26-27)
Bir başka ayette Allah, cennet ehlini şöyle müjdelemektedir:
... Bu, doğrulara, doğru söylemelerinin yarar sağladığı gündür. Onlar için, içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler vardır... (Maide Suresi, 119)
Ey kullarım, bugün sizin için korku yoktur ve siz mahsun olmayacaksınız. (Zuhruf Suresi, 68)
Başka bir ayette de Allah, "Cennet de, muttakiler için, uzak değildir, yakınlaştırılmıştır." (Kaf Suresi, 31) şeklinde buyurmaktadır.