Kuru tahta parçaları görünümündeki cisimler olan tohumlar uygun şartlar sağlandığında hayret verici şekilde yeşerir ve çeşit çeşit bitkileri meydana getirirler.Peki acaba bu küçücük kuru cisimleri bir tahta parçasından ayıran nedir?
Tohumları diğer cisimlerden ayıran çok önemli bir özellikleri vardır.Tohumlar içlerinde ait oldukları bitkinin her dalına, her yaprağına, bu yaprakların sayısına, şekillerinin nasıl olacağına, besin ve su taşıyan borularının genişliğine, sayısına, bitkinin uzunluğuna meyve verip vermeyeceğine, verecekse bu meyvenin tadlarına, kokularına, şekillerine, renklerine dair kısacası bir bitkiyle ilgili olabilecek bütün bilgilerin saklı olduğu cisimlerdir.
Kuru tahta parçasını andıran küçük tohumlardan, dev ağaçları, rengarenk çiçekleri çıkartan göklerin ve yerin Rabbi olan Allah'tır.
Tohumlar temel yapı olarak bir tohum kılıfı, bir besin deposu ve bilgilerin saklandığı embriyodan oluşurlar. Ancak temel yapıları aynı olmasına rağmen her tohumun besin deposunun miktarı, tohumu çevreyeleyen zarın cinsi, kalınlığı, kendisini saran meyvanın şekli, meyvasının tadı birbirinden çok farklıdır. Tohum kılıflarının şekillerinden, renklerine malzemelerindeki çeşitliliğe kadar herşey bitkilerin yaşadığı ortama ve türüne göre değişiklik gösterir.
Bu açıdan incelendiğinde tüm tohumlar bir tasarım harikası olarak karşımıza çıkarlar. Şimdi bu tasarım farkılıklarını örnekler vererek görelim.Kayısıda tek bir çekirdek yani bir tane tohum bulunur ve bu çekirdek katı kabuğunun içinde çok iyi korunur. Etli kısım ise şekerli ve yemeye elverişlidir. Bu bölüm insanların yanı sıra kuşlar, kemirgenler, böcekler ve diğer hayvanlar için de iyi bir besindir. Ancak bu meyvanın böyle iki kısımdan oluşması, bitki için de iyi bir fırsattır. Çünkü meyve kısmının yenilmesiyle birlikte, kayısının ortasındaki sert çekirdek şeklindeki tohum ortaya çıkar. Ve tohum bu şekilde uygun bir yerde filizlenerek yeni bir ağaç olarak yetişme imkanı bulur.
Başka bir örnek olarak kiviyi verelim kivi kayısının aksine çekirdekleri (tohumları) de yenen bir meyvedir. İşte bunun için kivinin tek bir tohumu değil çok sayıda küçük tohumu vardır.
Etli bir meyve olan kivide olduğu gibi gruplaşmış halde bulunan tohumlar, genellikle küçüktür ama bir arada bulunmaları ve çok sayıda olmaları nedeniyle - meyvenin bir bölümü yense bile- bir bitki haline gelme ihtimalleri daha fazladır.
Tohumların genel tasarımındaki bu gibi farklılıkların yanısıra, embriyoyu koruyan tohumların kılıfları da tam ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yaratılmıştır.
Tohumun içindeki bilgilerin saklandığı embriyo son derece değerlidir. Bu nedenle yeni bitki tam olarak gelişene kadar bu embriyonun özenle korunması gerekir. Bu koruma her bitki türüne göre değişiklik gösteren tohum kılıflarıyla sağlanmıştır. Tohum kılıfını oluşturan maddenin dayanıklılığı oranında, tohum dış ortamın olumsuz etkilerinden korunur. Bundan başka kılıfı oluşturan madddeler, tohumun su üzerinde durabilmesini ya da rüzgarlarla uçmalarında da etkendirler.
Tohumlardaki tasarıma günlük hayatımızda sık rastladığımız bir bitkiden fasulye tanesinden örnek verelim; Fasulye tanesi bir yada iki kılıfla çevrilir. Bu kılıflar tıpkı bir palto gibi tohumu dış ortamın soğuk hava, kuraklık, mekanik etkiler gibi zorlu şartlarından korur. Burası, aynı zamanda dış ortam ile olan bütün alışverişin de yapıldığı bölgedir. Kısacası, tohumun büyümesi konusunda bu kılıf önemli bir rol oynamaktadır. Fasulye tanesinin bulunduğu yerden koparıldığı noktada oval bir iz görülür bu, tanenin yani tohumun anne bitkiye olan bağlantı noktasıdır.
Dikkatli bir şekilde incelendiğinde burada "micropiyle" denen küçük bir delik olduğu görülür. Bu delik işlevleri nedeniyle bebeklerdeki göbek bağına benzetmek mümkündür. Bu özel geçiş yerinden yumurtacığın içerisindeki dişi üreme hücresini döllemeye yarayan tüp girer. Ayrıca zamanı geldiğinde su, bu delikten içeriye girerek tohumun filizlenmesini sağlar. Tohum kabuklarının kalınlığı da - daha önce belittiğimiz gibi- bitkinin türüne göre özel olarak ayarlanmıştır. Her bitkinin tohum kabuğu bulunduğu ortamda gelişmesine olanak verecek yeterliliktedir; ne çok kalındır ne de çok ince. Çünkü kabuğu çok kalın olan bir tohum bütün zorlu koşullarda yaşayabilir. Ancak bir dezavantaj olarak aşırı kalın bir kabuk embriyonun dışarı çıkmasında bazı problemlere neden olabilir. Zayıf kabuğu olan bir tohum ise pek çok dış etken nedeniyle daha çabuk bozulabilir. İşte bu yüzden tüm tohumlar bulundukları ortama en uygun kabuk kalınlıklarına sahiptirler.
Buraya kadar anlatılanlardan da açıkça görüldüğü gibi basit bir dış görünüme sahip olan tohumların aslında detaylı bir tasarımı vardır. İçlerindeki maddelerin oranlarından içeriklerine koruyucu üst kaplamalarına kadar tüm tohumların özellikleri bulundukaları iklim koşullarına çevre şartlarına göre değişiklik göstermektedir. Peki bu çeşitlilik ve detaylar nasıl ortaya çıkmıştır?
Bu sorunun cevabını şöyle bir örnekle verelim: Birgün bir resim galerisine gittiğinizi ve burada bir salon dolusu tohum resmiyle karşılaştığınınzı farz edelim. Her resimde farklı bir bitkinin tohumu ile ilgili detaylar çizilmiş olsun . Galerinin sahibine bu kadar çeşitli resmi kimin çizdiğini sorduğumuzu düşünelim. Eğer bu kişi size " bu resimlerin bir ressamı yoktur, bunlar tesadüflerin yardımıyla evrimsel olarak dizayn edilmiştir" derse nedüşünürsünüz.? Elbette böyle bir cevabın sonderece mantıksız ve akıl dışı olduğunu hemen anlar ve ressamın varlığı konusunda ısrar ederesiniz.
Cansız tohum resimlerinin " evrimsel dizaynına" inanamayacağınıza göre, tamamen canlı yapılarda, içinde bir bitkiye ait tüm bilgileri bulunduran, uygun şart ve ortamlarda filizlenerek dev ağaçaları, yüzbinlerce çeşit meyveyi, çiçeği meydana getiren tohumları, billinçsiz ve şuursuz tesadüflerin var ettiğine de inanamazsınız. Görüldüğü gibi burada da asıl olarak bu dizaynı kimin yaptığı nasıl yaptığı ve bitkinin bu dizayna uygun bir yapıya nasıl getririldiği ve bunun nasıl yetiştirildiği gibi soruların cevabı verilmesi gerekmektedir.
Tohumların koruyucu dış katmanları ( tohum kılıfları) genellikle çok serttir. Bu özellik tohumu, karşılaşacağı dış etkenlere karşı korur. Örneğin bazı tohumların gelişimlerinin son aşamasında dış yüzeylerinde dayanıklı mumlu bir yapı birikir, bu sayede tohumlar su ve gaz tesirine karşı dirençli olurlar. tohum kılıfları bitkinin türüne göre değişik malzemelerle kaplanabilir; fasulye tanesinde olduğu gibi ince bir zarla yada kiraz çekirdeğinde olduğu gibi odunsu ve sert bir kabukla örtülü olabilir. Suya dayanıklı olması gereken tohumların kabukları diğerlerine göre daha sert ve dayanıklıdır.
Sonuç olarak tohumların yapısında evrimcilerin tesadüf iddiaları ile asla açıklanamayacak, çok açık bir tasarım ve plan vardır. Elbetteki bu plan şuursuz tesadüflerin sonucunda ya da başka herhangi bir nedenle ortaya çıkmamıştır. Her resimin bir ressamı olduğu gibi her tasarımı, her planı yapan biri vardır. Tohumlardaki kusursuz tasarım ise sonsuz akıl ve güç sahibi olan Allah'a aittir. Bitkilerin yaşamının her aşamasında görülen bu akıl onların üstün güç sahibi olan Allah tarafından yaratılmış olduklarının açık bir delilidir.