"Din, Allah ile Kul Arasında. Din Ahlakını Başkalarına Anlatmaya Gerek Var mı?" Yanılgısına Cevap

İyilik konusunda öğüt vermek ve hatırlatma yapmak Kuran'da müminlere emredilen bir ibadettir. Dindar bir insan, din ahlakından uzak yaşayan ya da Kuran ahlakını yaşarken birtakım hatalı veya eksik davranışlarda bulunan bir kimsenin göreceği zararları bildiği için, kendisini vicdanen bu durumdan sorumlu kabul eder ve o kişiyi güzel sözle, şefkatle uyarmak zorunluluğunu hisseder. Bu uyarı ve hatırlatmalar her vicdanlı müminin yapması gereken bir harekettir. Bu tavır Kuran'da "iyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak" şeklinde ifade edilir.

"İyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak", aynen 5 vakit namaz, oruç, zekat gibi Kuran'da emredilen ve her Müslümanın üzerine farz olan bir ibadettir. Kuran'ın pek çok ayetinde bahsi geçen bu ibadetin yerine getirilmesi iman eden kimselerin temel vasıfları içinde sayılır:

Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder kötülükten sakındırırlar namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve Allah'a ve Resûlü'ne itaat ederler. İşte Allah'ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır. Şüphesiz Allah üstün ve güçlüdür hüküm ve hikmet sahibidir. (Tevbe Suresi, 71)

Bunlar Allah'a ve ahiret gününe iman eder, maruf olanı emreder, münker olandan sakındırır ve hayırlarda yarışırlar. İşte bunlar salih olanlardandır. (Al-i İmran Suresi, 114)

Tevbe edenler ibadet edenler hamd edenler (İslam uğrunda) seyahat edenler, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten sakındıranlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlar; sen (bütün) mü'minleri müjdele. (Tevbe Suresi, 112)

Allah bir başka ayette kurtuluşun, iyiliği emretme ve kötülükten men etme ibadetini yerine getirmeye bağlı olduğunu belirtmiştir:

Sizden; hayra çağıran iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır. (Al-i İmran Suresi, 104)

Hiçbir Müslüman tamamen hatasız ve günah işlemekten uzak değildir. Unutarak, bilmeyerek ya da nefsine yenik düşerek hata yapmak, Allah'ın imtihanı gereği müminlerin manevi olarak gelişmelerine ve olgunlaşmalarına vesile olan bir olaydır. Ancak, günah işleme konusunda müminleri inkarcılardan ayıran en önemli özellik, müminlerin hataları üzerinde ısrar etmemeleri, hata yaptıklarının şuuruna varınca hemen düzeltip doğru olanı benimsemeleridir. Allah Kuran'da şöyle belirtir:

Ve 'çirkin bir hayasızlık' işledikleri ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allah'ı hatırlayıp hemen günahlarından dolayı bağışlanma isteyenlerdir. Allah'tan başka günahları bağışlayan kimdir? Bir de onlar yaptıkları (kötü şeylerde) bile bile ısrar etmeyenlerdir. (Al-i İmran Suresi, 135)

İşte bu yüzden, İslam'ı yaşayan her Müslümanı eksikleri ya da hataları konusunda uyarmak diğer Müslümanların görevidir. Eğer bir müminin davranışlarında ya da zihniyetinde Kuran'a uygun olmayan, eksik veya kusurlu bir durum varsa, bunu fark eden diğer bir müminin, hiç vakit kaybetmeden onu uyarması ve doğru olanı hatırlatması gerekir. Bu şekilde kardeşinin ahiretine ve sonsuz yaşamına zararlı etkisi olacak bir durumu ortadan kaldırarak ona büyük bir iyilik yapmış olacaktır.

Buradan da anlaşıldığı gibi 'iyiliği emredip, kötülükten sakındırmak' İslam'daki en önemli ibadetlerden biridir. Bu vesileyle, mümin bir kişi zamanla bütün eksik ve kusurlarını telafi edecek, her türlü hatasını ortadan kaldırarak Allah'ın Kuran'da tarif ettiği ideal mümin yapısını elde edecek ve böylece Allah'a daha fazla yakınlaşmayı umacaktır. Bu yüzden Allah bu ibadeti hakkıyla uygulayan, sevgi ve merhamet sahibi müminlerden Kuran'da övgüyle bahsetmektedir:

Siz insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz; maruf (iyi ve İslam'a uygun) olanı emreder, münker olandan sakındırır ve Allah'a iman edersiniz... (Al-i İmran Suresi, 110)

Yarattıklarımızdan hakka yöneltip-ileten ve onunla adaleti kılan (uygulayan) bir ümmet vardır. (Araf Suresi, 181)

"İyiliği emredip kötülükten sakındırmak" yalnızca müminlere yönelik bir davranış değildir. Kuran ahlakından uzak olan insanlara İslam'ı tanıtmak, din ahlakına davet etmek, Kuran ahlakını anlatmak da önemli bir ibadettir. Kuran ahlakını anlatmak, Allah'ın yoluna davet etmek bütün peygamberlerin ve onların izinde olan müminlerin başta gelen vazifelerinden olmuştur. Kuran ayetlerine baktığımızda görüyoruz ki, peygamberlerin hayatları bu şerefli görevi yerine getirmek ve hiçbir güçlükten yılmadan insanları doğru yola davet etmekle geçmiştir. Ayetlerde Hz. Nuh'un sözleri şu şekilde bildirilir:

Dedi ki: "Rabbim gerçekten ben kavmimi gece ve gündüz davet edip-durdum."

"Fakat benim davet etmem bir kaçıştan başkasını arttırmadı."

"Doğrusu ben, Senin onları bağışlaman için her davet edişimde onlar parmaklarını kulaklarına tıkadılar, örtülerini başlarına çektiler ve büyüklük tasladıkça büyüklük gösterip-direttiler.'

"Sonra onları açıktan açığa davet ettim."

"Daha sonra (davamı) onlara açıkça ilan ettim ve kendilerine gizli gizli yollarla yanaşmak istedim." (Nuh Suresi, 5-9)

Kuran'da da bildirildiği üzere dinde zorlama ya da baskı yoktur. İnanmak bir vicdan meselesi olduğu için, gerekli açıklamalar, deliller ortaya konulduktan sonra kabul edip etmemek karşı tarafın tercihine kalmıştır. Kendisine düşen tebliğ görevini yaptıktan sonra karşısındaki insanın reddetmesinden dolayı müminin üzerine bir sorumluluk yoktur. Bu gerçek Kuran'da da birçok kez belirtilmiştir. Bu ayetlerden bazıları şöyledir:

Bizim üzerimizde de (sorumluluk ve görev olarak) apaçık bir tebliğden başkası yoktur. (Yasin Suresi, 17)

Artık sen, öğüt verip-hatırlat. Sen yalnızca bir öğüt verici-bir hatırlatıcısın. Onlara 'zor ve baskı' kullanacak değilsin. (Gaşiye Suresi, 21-22)

Peygamberimiz (sav) de bir hadis-i şerifinde, dinin ancak nasihat olduğunu, dinde zorlama ve baskının olmadığını şu şekilde ifade etmiştir:

Sonra Sufyan Suheyl’den, o da Ata İbn Yezid’den o da Temimu’d Dari’den tahdis etti. Nebi (sav): "Din ancak nasihattır" buyurdu... (Sahihi Müslim, Cilt 1, s. 115)

Buraya kadar görüldüğü gibi, insanlara İslam'ı, Kuran'ı anlatmanın, öğüt verip hatırlatmanın Allah ile kul arasına girmekle hiçbir ilgisi yoktur. Tam tersine tebliğ, Allah'ın emrettiği bir ibadettir ve İslam ahlakının bütün insanlar tarafından öğrenilmesinin, Allah'ın emir ve yasaklarının yerine getirilmesinin gerçekleşmesi için önde gelen şartlardandır.

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo
İNDİRMELER
  • "Herkes Yanlış da Bir Tek İnananlar mı Doğru?" Yanılgısına Cevap
  • "Müminler Sürekli Beraber Olmak Zorundalar mı? İnsan Kendi Başına da Din Ahlakını Yaşayamaz mı?" Yanılgısına Cevap
  • "İslam'da Belli Bir Sınıf Ayrımı Var mıdır; İnsanlar Zenginlik, Statü ve Güzelliğine Göre Değerlendirilir mi? İslam Belli Bir Kesime mi Anlatılır?" Sorusuna Cevap
  • "Müslümanların Zengin, Güçlü ve Gösterişli Olmaları İslam'ın Genel Mantığıyla Çelişir mi?" Sorusuna Cevap
  • "Din Ahlakının Gereklerini Yerine Getirmeye Başlayan Bir İnsanın Mutlaka Eski Zevklerini Terk Etmesi mi Gerekir?" Diyenlere Cevap
  • "İnsan İslamiyet'i Kabul Edip, Yaşamaya Başladığında Eski Çevresiyle, Dostlarıyla Birlikte Bulunamaz mı?" Diyenlere Cevap
  • "Din Ahlakını Yaşamak İstiyorum Fakat Ailemden ve Çevremden Tepki Almaktan Korkuyorum?" Diyenlere Cevap
  • "İslam'ı Yaşamaya Başladıktan Sonra Geçmiş Hayatımda Yaptıklarımdan Sorumlu Olur muyum?" Diyenlere Cevap
  • "Din Ahlakını Yaşamak İstiyorum, Ancak Bu Gücü Kendimde Bulamıyorum” Yanılgısına Cevap
  • Sonuç:"İşittik ve İtaat Ettik" Diyebilmek
  • Darwinizm'in Çöküşü
  • Yaratılış Gerçeği 1/2
  • Yaratılış Gerçeği - 2 (Fosiller Evrimi Yalanlıyor)
  • Önsöz
  • Giriş
  • "Din, Allah ile Kul Arasında. Din Ahlakını Başkalarına Anlatmaya Gerek Var mı?" Yanılgısına Cevap
  • "Din Hayatın Sadece Bir Parçası. Neden Hayatın Her Alanında Kuran Ahlakının Yaşanması Gerektiğini Düşünüyorsunuz?" Yanılgısına Cevap
  • "Kuran'ın İndirildiği Dönemle Bu Önem Çok Farklı Kuran Ayetleri Bu Asra Cevap Verebilir mi?" Yanılgısına Cevap
  • "Benim Kalbim Zaten Temiz" Yanılgısına Cevap
  • "Ben Daha Gencim, Din Ahlakını İleride Yaşarım" Yanılgısına Cevap
  • "Kuran Ahlakını Benimsersem, Benden Karşılık Olarak Ne Bekleniyor?” Yanılgısına Cevap
  • "Müminler Henüz Yeni Tanıdıkları Bir Kişiye Niçin Son Derece İlgili ve Sevgi Dolu Davranırlar?" Diyenlere Cevap
  • "İnananlar Aleyhinde Yayılan Olumsuz Haberlerde Hiç mi Gerçek Payı Olmaz?" Yanılgısına Cevap
  • "Madem Kuran Ahlakı İnsanlara Böyle İyi ve Mükemmel Bir Yapı Vaat Ediyor, O Zaman Neden Bu Kadar Çok Karşıtı Var?" Yanılgısına Cevap