Hz. İsa (as) ve Hz. Mehdi (as)'ın ahir zamanda gelişi, Yüce Rabbimiz'in tüm insanlığa çok büyük bir müjdesidir. Bu mübarek şahısların zuhuruyla birlikte, bütün batıl inançlar, dinsiz ideolojiler yeryüzünden kalkacaktır. Böylece sevgisiz, huzursuz ve zulüm içinde yaşayan; şefkat, dostluk, merhamet, vefa, saygı gibi manevi değerlerin unutulduğu, materyalist dünyanın karanlığı içinde ezilen insanlar, derin imanın, üstün ahlakın hakim olduğu ve sevginin doyasıya yaşandığı bir döneme şahit olacaklardır. Allah'a Bir ve Tek olarak imanın hakim olacağı bu dönemde, artık fitne kalmayacak, çatışma ve savaş yaşanmayacak, kan akmayacaktır. İnsanlar, yüzyıllardır özlemini duydukları barış, adalet ve kardeşlik dönemine kavuşacak; Cenab-ı Allah'ın izniyle muhteşem bir Altın Çağ'a tanık olacaklardır.
Bu, Rabbimiz'in Kuran'da, Tevrat'ta, Zebur'da ve İncil'de ahir zaman için müjdelediği, ayrıca diğer İslami ve Musevi kaynaklarda haber verilen, binlerce seneden beri bilinen ve beklenen "Mehdi" müjdesidir. Birbiri ardınca gerçekleşen ahir zaman alametlerinden de anlaşıldığı üzere, şu an ahir zamandayız ve tüm dünya, Allah'ın son bir kez İslam ahlakını hakim etmek üzere "hidayet verici" sıfatıyla gönderdiği Hz. Mehdi (as)'ın zıl ve gölgesi altındadır. Allah'ın dilemesiyle Hz. Mehdi (as), kaderinde yazılı olan bu üstün görevde mutlaka başarılı olacak; Allah'a imanı ve Allah'ın beğendiği ütsün din ahlakını tüm dünyada hakim kılacaktır. Hz. Mehdi (as)'ın zuhuruyla birlikte dünyada hali hazırda devam eden zulüm, korku, nefret, öfke, düşmanlık, huzursuzluk, kan dökücülük, şiddet, terör, sevgisizlik, yozlaşma ve ahlaksızlık tamamen sona erecektir. Yüce Rabbimiz'in izniyle tüm Müslümanlar, Hristiyanlar ve Museviler dostluk ve kardeşlik içinde yaşayacak ve yeryüzünün tümünde barış hakim olacaktır.
Allah'ı birleyenler olarak iman eden, tüm samimi Müslümanların, Hristiyanların ve Musevilerin içinde bulunduğumuz dönemde en büyük görevlerinden biri, Hz. Mehdi (as)'ı müjdelemek olmalıdır. Üç İlahi dinde müjdelenen Hz. Mehdi (as)'ın geliş müjdesini tüm dünyaya yaymalı, Hz. Mehdi (as) için ortam hazırlamalıdırlar. Dünyayı saran tüm sorunların ve sıkıntıların Hz. Mehdi (as)'ın zuhuru ile çözüleceğine kalpten inanmalı, onun gelişine zemin hazırlayan birer öncü olmalı, onun getireceği barış, kardeşlik ve sevgi tohumlarının müjdeleyicisi olmalıdırlar. Ayrıca dünyada din veya mezhepler arasında ayrılık tohumları ekerek savaşları kışkırtıcılığı yapanların, Müslüman, Hristiyan ve Museviler arasında suni düşmanlıklar çıkarıp, iman edenleri birbirine kırdırmak isteyenlerin sinsi oyunlarını bozmak için çaba sarfetmelidirler. Bu, üç İlahi dinde de tüm samimi iman edenler için bir yükümlülüktür.
Unutulmamalıdır ki, Yüce Rabbimiz'in sevdiği ahlak, cennet ahlakıdır. Cennette ise, hiçbir şekilde savaş, öfke, düşmanlık olmayacaktır. Dolayısıyla tüm samimi dindarların yeryüzünde hakim etmesi gereken ahlak, cennet ahlakı olmalıdır. Hz. Mehdi (as) vesilesiyle dünyanın tümüne hakim olacak olan bu ahlak, Allah'ın izniyle içinde bulunduğumuz kutlu dönemde Allah dostlarının vesilesiyle güç bulacak ve gelişecektir.
Ey iman edenler, hepiniz topluca barış ve güvenliğe girin ve şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, size apaçık bir düşmandır. (Bakara Suresi, 208)
Göklerin, yerin ve içlerinde olanların tümünün mülkü Allah'ındır. O, herşeye güç yetirendir. (Maide Suresi, 120)
Göklerde ve yede Allah O’dur. Gizlinizi ve açığınızı bilir; kazandıklarınızı da bilir. (En’am Suresi, 3)