Kitap boyunca kötülerin tarih boyunca iyiler aleyhinde faaliyet içinde olduklarından, bu amaçla şer ittifakları kurduklarından ve bu şer ittifaklarının iyilere kurdukları tuzaklardan söz edildi. Kitabın diğer bir kısmında ise, iyi ve güzel huylu insanların, kötülükleri örgütleyenlere ve onlara uyanlara karşı birlik içinde hareket etmeleri gerektiğinden, iyilerin birlik ve beraberliklerinin oluşturacağı manevi gücün yeryüzündeki kötülükleri eriteceğinden bahsedildi.
Tüm bunlar Rabbimiz olan Allah'ın Kuran'da müjdelediği gerçeklerdir. Rabbimiz bize bir gerçeği daha müjdelemektedir: Kötülerin düzenleri, kurdukları tuzaklar ne kadar güçlü ve ürkütücü gibi görünse de, onların bütün tuzakları daha en başından bozulmuş olarak doğar. Onlar, düzenleri ile müminleri en fazla sıkıntıya soktuklarını, onları en fazla ürküttüklerini sandıkları anlarda dahi, aslında bozulmuş, ters dönüp başlarına geçmiş, onlara bela olarak geri dönmüş bir planın parçalarını seyretmektedirler. Ancak sonucu henüz görmedikleri için kendilerini zafer kazanmış insanlar olarak görürler. Tüm tuzakların akibetini, daha o tuzaklar doğmadan bilen Rabbimiz, onların tuzaklarının bozulacağını bizlere şöyle haber verir:
Gerçek şu ki, onlar hileli-düzenler kurdular. Oysa onların düzenleri, dağları yerlerinden oynatacak da olsa, Allah Katında onlara hazırlanmış düzen (kötü bir karşılık) vardır. Allah'ı, sakın elçilerine verdiği sözden dönen sanma. Gerçekten Allah Azizdir, intikam sahibidir. (İbrahim Suresi, 46-47)
(Hem de) Yeryüzünde büyüklük taslayarak ve kötülüğü tasarlayıp düzenleyerek. Oysa hileli düzen, kendi sahibinden başkasını sarıp-kuşatmaz. Artık onlar öncekilerin kanunundan başkasını mı gözlemektedirler? Sen, Allah'ın kanununda kesinlikle bir değişiklik bulamazsın ve sen, Allah'ın kanununda kesinlikle bir dönüşüm de bulamazsın. (Fatır Suresi, 43)
Allah bir başka ayetinde ise geçmişteki kavimlerden örnek vererek onların içinde kötülük yapanların bozguna uğratılmış bir grup olduğunu bildirmiştir. Tarihte nasıl kötülerin ittifakı bozguna uğradıysa, günümüzde de mutlaka uğrayacaktır. Zaten onlar bozguna uğramış olarak yaratılmışlardır:
Onlar, burada (çeşitli) fırkalardan olma bozguna uğratılmış bir ordu(durlar). Onlardan önce Nuh kavmi, Ad ve kazıklar sahibi Firavun da yalanlamıştı. Semud, Lut kavmi ile Eyke halkı da. İşte onlar (Allah'a karşı isyanda birleşen ve güç toplayan) fırkalar(dı). (Sad Suresi, 11-13)
Allah, dünyada kötülük için uğraşanlar, insanları Kendi yolundan alıkoyanlar, onlara çirkinliği ve utanmazlığı öğretenler için ahirette acıklı, çok şiddetli, hiç dinmeyen, bir kez olsun ara verilmeyen ve sonsuza kadar sürecek olan bir azap olduğunu bildirmiştir. Ahiret azabından önce ise dünyada da şiddetli azaplarla karşılaşacaklarını şöyle haber vermiştir:
Sonra kötülük yapanların uğradıkları son, Allah'ın ayetlerini yalanlamaları ve alay konusu edinmeleri dolayısıyla çok kötü oldu. (Rum Suresi, 10)
Artık 'kötülüğü örgütleyip düzenleyenler', Allah'ın, kendilerini yerin dibine geçirmeyeceğinden veya şuuruna varamayacakları yerden azabın gelmeyeceğinden emin midirler? (Nahl Suresi, 45)
Kötülerin ittifakına dahil olanlar, dünya hayatının çıkarları için onlarla birlikte olmayı, onların yanında yer almayı bir üstünlük ve yarar zannedenler, ahirette kötülerle birlikte oldukları için büyük bir pişmanlık duyacaklardır. Dünya hayatında sözlerinden çıkmadıkları, büyük bir saygı duydukları bu insanlar için Allah'tan şiddetli bir azap isteyeceklerdir. Ancak onların bu pişmanlıkları onlara hiçbir fayda getirmeyecektir. Ayetlerde şöyle buyrulmaktadır:
(Müşrik olan hakim güçlere:) "İşte bu(nlar) da sizinle birlikte (küfür ve zulümde) göğüs gerenlerdir. Onlara bir merhaba (bile) yok. Çünkü onlar ateşe gireceklerdir." (denilir). (Onlara uyanlar) Derler ki: "Hayır, sizler; asıl size bir merhaba yok. Bunu (azabı) siz bizim önümüze sürdünüz. Ne kötü bir durak." Derler ki: "Rabbimiz, kim bunu bizim önümüze sürdüyse, ateşteki azabını kat kat arttır." (Sad Suresi, 59-61)
Dünya hayatında iyilik iddiasıyla yola çıkıp, iyileri kötü, kendilerini de iyi göstermeye çalışan bu azgın, alaycı ve zalim insanlar cehenneme girdiklerinde, iyileri arayacaklar ancak onları bulamayacaklardır. Çünkü onlar Allah'ın kendileri için yarattığı sonsuz güzellikteki cennette ebediyete kadar ağırlanmak üzere yerlerini almışlardır:
Ve derler ki: "Bize ne oluyor ki, kendilerini şerir (kötü)lerden saydığımız adamları göremiyoruz. Biz onları bir alay konusu edinmiştik; yoksa gözler mi onlardan kaydı?" Bu, cehennem halkının birbiriyle çekişmesi kesin bir gerçektir. (Sad Suresi, 62-64)