Televizyon izlerken, gazete okurken ya da herhangi bir yerden geçerken görmek veya duymak istemediğiniz birçok şeyle karşılaşırsınız. Fakir insanlar, cinayetler, katliamlar, açıkça haksızlığa uğrayan ama haklarını arayamayan kişiler, kavgalar, sataşmalar, küfürler, incitici ve aşağılayıcı sözler, çekişmeler, türlü menfaat uğruna çıkartılan huzursuzluklar, zorbalıklar ve daha birçokları...
Elbette siz de herkes gibi huzur ve güvenlik dolu, hiç kimsenin bir diğerine zarar veya tedirginlik vermediği, insanların barış ve dostluk içinde yaşadıkları, birbirlerinden daima güzel, övücü, saygı ve sevgi dolu sözler işittikleri bir toplumda yaşamak istersiniz. Elbette çoğu insan gibi siz de televizyon kanallarını değiştirdiğinizde, gazetenin sayfalarını çevirdiğinizde veya işinizde, evinizde, hep güzel ahlaka sahip, neşeli, candan, dürüst, saygılı, sevgi dolu, hoş sohbet insanlar görmek, hep müjdeli ve güzel haberler duymak istersiniz. Ancak bu güzel ortamın bir gün gelip de kendiliğinden oluşmasını beklemek yeterli değildir. Bu nedenle de barışın, huzurun ve güvenliğin hakim olduğu bir toplumda yaşamayı samimi olarak isteyenler bir an önce karar vermeli ve Kuran ahlakını yeryüzüne hakim kılmak için faydalı çalışmalar yapmalıdırlar.
Bu kitap, iyiliğin hakim olmasını isteyenlere, iyilik yapmaları ve diğer iyilerle ittifak etmeleri için yazılmış bir çağrı niteliğindedir. Ancak bu çağrı herhangi birine veya birilerine değil, doğrudan size yapılmaktadır.