.... O [Hz. İsa] İnsanoğlu'dur. Buna şaşmayın. Mezarda olanların hepsinin O'nun [Allah'ın] sesini işitecekleri saat geliyor. Ve onlar mezarlarından çıkacaklar. İyilik yapmış olanlar yaşamak, kötülük yapmış olanlar yargılanmak üzere dirilecekler. (Yuhanna, 5:27-29)
Ey İsrailliler, şu sözleri dinleyin: Bildiğiniz gibi Nasıralı İsa, Allah'ın, kendisi aracılığıyla aranızda yaptığı mucizeler, harikalar ve belirtilerle kimliği kanıtlanmış bir kişidir. (Elçilerin İşleri, 2:22)
Meryem bir oğul doğuracak. Adını İsa koyacaksın... (Matta, 1:21)
Eve girip çocuğu annesi Meryem'le birlikte görünce yere kapanarak O'na [Allah'a] tapındılar... (Matta, 2:11)
Onlar oradayken, Meryem'in doğurma vakti geldi ve ilk oğlunu doğurdu. Onu kundağa sarıp bir yemliğe yatırdı. Çünkü handa yer yoktu. (Luka, 2:6-7)
Daha sonra İsa'nın annesiyle kardeşleri geldi. Dışarıda durdular, haber gönderip onu çağırdılar. (Markos, 3:31)
Önden giden ve arkadan gelen kalabalıklar şöyle bağırıyorlardı: "Davut oğluna hozana (şimdi kurtar)! Rab'bin adıyla gelene övgüler olsun, en yücelerde hozana!" İsa Kudüs'e girdiği zaman bütün kent, "Bu kimdir?" diyerek çalkalandı. Kalabalıklar, "Bu, Celile'nin Nasıra kentinden İsa Peygamber" diyordu. (Matta, 21:9-11)
Meryem'in oğlu, Yakup, Yose, Yahuda ve Simun'un kardeşi olan marangoz değil mi bu? Kızkardeşleri burada, aramızda yaşamıyor mu?... (Markos, 6:3)
İbrahim oğlu, Davut oğlu İsa Mesih'in soyuyla ilgili kayıt şöyledir... (Matta, 1:1-2)
Şimon onları kutsayıp çocuğun annesi Meryem'e şöyle dedi: "Bu çocuk, İsrail'de birçok kişinin düşmesine ya da yükselmesine yol açmak... [ve] bir belirti olmak üzere belirlenmiştir." (Luka, 2:34)
Çocuk [Hz. İsa (as) ] büyüyor, güçleniyor ve bilgelikte yetkinleşiyordu. Allah'ın lütfu onun üzerindeydi. (Luka, 2:40)
İsa bilgelikte ve boyda gelişiyor, Allah'ın ve insanların beğenisini kazanıyordu. (Luka, 2:52)
Bayramdan sonra eve dönerlerken küçük İsa Yeruşalim'de kaldı.... Sonra onu akrabalar ve dostlar arasında aramaya başladılar. Bulamayınca onu araya araya Yeruşalim'e döndüler. Üç gün sonra onu mescitte buldular. Din öğretmenleri arasında oturmuş, onları dinliyor, sorular soruyordu. Onu dinleyen herkes, zekasına ve verdiği yanıtlara hayran kalıyordu. (Luka, 2:43-47)
Sevinçten hâlâ inanamayan, şaşkınlık içindeki öğrencilerine, "Sizde yiyecek bir şey var mı?" diye sordu. Kendisine bir parça kızarmış balık verdiler. İsa onu alıp gözlerinin önünde yedi. (Luka, 24:41-43)
Daha sonra İsa, Levi'nin evinde yemek yerken... (Markos, 2:15)
Akşam olunca İsa on iki öğrencisiyle yemeğe oturdu. Yemek yerlerken, "Size doğrusunu söyleyeyim, sizden biri bana ihanet edecek" dedi. (Matta, 26:20-21)
İsa... sonra acıktı. (Matta, 4:2)
... Şeria Irmağı'ndan dönen İsa... o günlerde hiçbir şey yemedi. Dolayısıyla bu süre sonunda acıktı. (Luka, 4:1-2)
... İsa, yolculuktan yorulmuş olduğu için kuyunun yanına oturmuştu. Saat on iki sularıydı. Samiriyeli bir kadın su çekmeye geldi. İsa ona, "Bana su ver, içeyim" dedi. (Yuhanna, 4:6-7)
O da, "Bana ihanet edecek olan" dedi, "elindeki ekmeği benimle birlikte sahana batırandır." (Matta, 26:23)
Sonra İsa, Levi'nin evinde yemek yerken, birçok vergi görevlisiyle günahkar onunla ve öğrencileriyle birlikte sofraya oturmuştu. Onu izleyen böyle birçok kişi vardı. (Markos, 2:15)
Ferisilerden biri İsa'yı yemeğe çağırdı. O da Ferisi'nin evine gidip sofraya oturdu. (Luka, 7:36)
İsa Beytanya'da cüzzamlı Simun'un evinde sofrada otururken yanına bir kadın geldi... (Markos, 14:3)
Sofraya oturmuş yemek yerlerken İsa, "Size doğrusunu söyleyeyim" dedi, "Sizden biri, benimle yemek yiyen biri bana ihanet edecek." (Markos, 14:18)
İsa onlara, "Onikilerden biridir, ekmeğini benimle birlikte sahana batırandır" dedi. (Markos, 14:20)
Sonra Levi, evinde İsa'nın onuruna büyük bir şölen verdi. Vergi görevlileriyle başka kişilerden oluşan büyük bir kalabalık onlarla birlikte yemeğe oturmuştu. (Luka, 5:29)
Mayasız Ekmek bayramının ilk günü öğrenciler İsa'nın yanına gelerek, "Fısıh yemeğini yemen için nerede hazırlık yapmamızı istersin?" diye sordular. (Matta, 26:17)
İsa bundan sonra eve gitti. Yine öyle büyük bir kalabalık toplandı ki, İsa'yla öğrencileri yemek bile yiyemediler. (Markos, 3:20)
İsa onlara, "Gelin, tek başımıza tenha bir yere gidelim de biraz dinlenin" dedi. Gelen giden öyle çoktu ki, yemek yemeye bile vakit bulamıyorlardı. (Markos, 6:31)
... İsa, yolculuktan yorulmuş olduğu için kuyunun yanına oturmuştu... (Yuhanna, 4:6)
İsa, kayığın uç tarafında bir yastığa yaslanmış uyuyordu... (Markos, 4:38)
İsa, kalabalığın arasında sıkışıp kalmamak için öğrencilerine bir kayık hazır bulundurmalarını söyledi. (Markos, 3:9)
Allah, sizleri kötü yollarınızdan döndürüp kutsamak için kulunu [Hz. İsa (as) 'ı] ortaya çıkarıp önce size gönderdi. (Elçilerin İşleri, 3:26)
İsa ona şöyle karşılık verdi: "... Allah'ın Rab'be tapacak, yalnız O'na kulluk edeceksin' diye yazılmıştır." (Matta, 4:10)
İsa şöyle karşılık verdi: "En önemlisi şudur: 'Dinle, ey İsrail! Allah'ımız Rab tek Rab'dir. Allah'ın Rab'bi bütün yüreğinle, bütün canınla, bütün aklınla ve bütün gücünle seveceksin.'" (Markos, 12:29-30)
Din bilgini İsa'ya, "İyi söyledin, öğretmenim" dedi. "'Allah tektir ve O'ndan başkası yoktur' demekle doğruyu söyledin... İsa onun akıllıca yanıt verdiğini görünce, "Sen Allah'ın Egemenliğinden uzak değilsin" dedi... (Markos, 12:32-34)
İsa ona şu karşılığı verdi: "'Allah'ın Rab'be tapacak, yalnız O'na kulluk edeceksin' diye yazılmıştır." (Luka, 4:8)
[Hz. İsa (as) :] "Ben kendiliğimden hiçbir şey yapamam. İşittiğim gibi yargılarım ve benim yargım adildir. Çünkü amacım kendi istediğimi değil, beni Gönderenin [Allah'ın] istediğini yapmaktır." (Yuhanna, 5:30)
Beni Gönderen [Allah]... benim için şahittir. (Yuhanna, 5:37)
... Beni Senin gönderdiğine iman ettiler. (Yuhanna, 17:8)
[Hz. İsa (as) :] "... Ben kendiliğimden gelmedim. Ama beni Gönderen gerçektir. Ne var ki, O'nu [Allah'ı] tanımıyorsunuz. Oysa ben O'nu [Allah'ı] tanıyorum. Çünkü O'ndanım ve beni O gönderdi." (Yuhanna, 7:28-29)
İsa, "Allah tarafından onaylanan iş, O'nun [Allah'ın] gönderdiği kişiye iman etmenizdir" diye karşılık verdi. (Yuhanna, 6:29)
Allah'ın gönderdiği kişi Allah'ın sözlerini konuşur... (Yuhanna, 3:34)
Halk, İsa'nın yaptığı mucizeyi görünce, "Gerçekten dünyaya gelecek olan Peygamber budur" dedi. (Yuhanna, 6:14)
... Kalabalıklar, "Bu, Celile'nin Nasıra kentinden İsa Peygamber" diyordu. (Matta, 21:11)
... "O adam, Allah'ın ve bütün halkın önünde gerek söz, gerek eylemde güçlü bir Peygamberdi." (Luka, 24:19)
İsa, "Başka yere gidelim" dedi, "Yakın kasabalara. Oralarda da sözü yaymam gerek. Çünkü bunun için geldim." (Markos, 1:38)
... Onu [Hz. İsa (as) 'ı] reddettiler. Ama İsa onlara şöyle dedi: "Bir Peygamber, kendi memleketinden ve evinden başka yerde hor görülmez." (Matta, 13:57)
Onu tutuklamak istedilerse de, halkın tepkisinden korktular. Çünkü halk, onu [Hz. İsa (as) 'ı] Peygamber sayıyordu. (Matta, 21:46)
İsa da onlara, "Bir Peygamber, kendi memleketinden, akraba çevresinden ve kendi evinden başka yerde hor görülmez" dedi. (Markos, 6:4)
... Çünkü beni Göndereni [Allah'ı] tanımıyorlar. [Allah'ı tenzih ederiz.] (Yuhanna, 15:21)
Allah, sizleri kötü yollarınızdan döndürüp kutsamak için kulunu [Hz. İsa (as) 'ı] ortaya çıkarıp önce size gönderdi. (Elçilerin İşleri, 3:26)
... İsa, "Benim, sizin bilmediğiniz bir yiyeceğim var" dedi. Öğrenciler birbirlerine, "Acaba biri ona yiyecek mi getirdi?" diye sordular. İsa, "Benim yemeğim, beni Gönderenin [Allah'ın] isteğini yerine getirmek ve O'nun işini tamamlamaktır" dedi. (Yuhanna, 4:31-34)
Herkesi bir korku almıştı. "Aramızda büyük bir peygamber ortaya çıktı!"... diyerek Allah'ı yüceltmeye başladılar. İsa'yla ilgili bu haber bütün Yahudiye'ye ve çevre bölgelere yayıldı. (Luka, 7:16-17)
... Allah'ın bana verdiği buyruk uyarınca iş görüyorum... (Yuhanna, 14:31)
... Size önemle belirtirim ki, elçi kendiliğinden hiçbir şey yapamaz... (Yuhanna, 5:19)
... Ben her zaman O'nun [Allah'ın] beğendiği işleri yapıyorum. (Yuhanna, 8:29)
[Hz. İsa (as) :] "Ben kendiliğimden hiçbir şey yapamam... Amacım kendi istediğimi değil, beni Gönderenin [Allah'ın] istediğini yapmaktır." (Yuhanna, 5:30)
[Hz. İsa (as) :] "... kendi isteğimi değil, beni Gönderenin [Allah'ın] isteğini yerine getirmek için geldim." (Yuhanna, 6:38)
... Size söylediğim sözleri kendiliğimden söylemiyorum... (Yuhanna, 14:10)
... Benim öğretişim kendimden değil, beni Gönderenden [Allah'tan] esinleniyor. (Yuhanna, 7:16)
Çünkü ben kendiliğimden konuşmadım. Ne diyeceğimi, ne konuşacağımı beni gönderen Allah buyurdu. O'nun buyruğunun ise sonsuz yaşam olduğunu biliyorum. Bunun için konuştuğum her sözü Allah'ın bana bildirdiği gibi söylüyorum. (Yuhanna, 12:49-50)
Beni sevmeyen, sözlerimi tutmaz. İşittiğiniz söz benim değil, beni gönderen Allah'ındır. (Yuhanna, 14:24)
... Ama beni Gönderen [Allah] gerçektir ve ben O'ndan [Allah'tan] duyduklarımı dünyaya bildiriyorum. (Yuhanna, 8:26)
Allah'ın gönderdiği kişi Allah'ın sözlerini konuşur... (Yuhanna, 3:34)
... İsa, Rab'bin gücü sayesinde hastaları iyileştiriyordu. (Luka, 5:17)
Herşey bana Rabbim tarafından verildi... (Matta, 11:27)
İsa Allah'ın herşeyi kendi ellerine verdiğini ve Allah'tan gelmiş olup yine Allah'a gittiğini biliyordu. (Yuhanna, 13:3)
Onları bana veren Rabbim her varlıktan üstündür... (Yuhanna, 10:29)
Kendisine Rabbimden olanak sağlanmadıkça, kimse bana gelemez... (Yuhanna, 6:65)
... Şaşırdılar. "Bu adam hiç öğrenim görmediği halde, nasıl bu kadar bilgili olabilir?" dediler. İsa onlara, "Benim öğretim benim değil, beni Gönderenindir [Allah'ındır]" diye karşılık verdi. "Eğer bir kimse Allah'ın isteğini yerine getirmek istiyorsa, bu öğretinin Allah'tan mı olduğunu, yoksa kendiliğimden mi konuştuğumu bilecektir. Kendiliğinden konuşan kendini yüceltmek ister, ama kendisini Göndereni [Allah'ı] yüceltmek isteyen doğrudur..." (Yuhanna, 7:15-18)
Biraz ileriye giderek yüzüstü yere kapandı, duaya koyuldu... (Matta, 26:39)
Halkı salıverdikten sonra dua etmek için tek başına dağa çıktı... (Matta, 14:23)
Sabah çok erkenden, ortalık henüz ağarmadan İsa kalktı, evden çıkıp ıssız bir yere gitti, orada dua etmeye başladı. (Markos, 1:35)
Onları uğurladıktan sonra, dua etmek için dağa çıktı. (Markos, 6:46)
İsa öğrencilerine, "Ben dua ederken siz burada oturun" dedi. (Markos, 14:32)
O günlerde İsa, dua etmek için dağa çıktı ve bütün geceyi Allah'a dua ederek geçirdi. (Luka, 6:12)
Bir gün İsa tek başına dua ediyordu, öğrencileri de yanındaydı... (Luka, 9:18)
İsa bir yerde dua ediyordu... (Luka, 11:1)
... Ben, imanını yitirmeyesin diye senin için [Allah'a] dua ettim... (Luka, 22:32)
Sonra İsa öğrencileriyle birlikte Getsemani denen yere geldi. Öğrencilerine, "Ben şuraya gidip dua edeceğim, siz burada oturun" dedi. (Matta, 26:36)
Mesih, yeryüzünde olduğu günlerde kendisini ölümden kurtaracak güçte olan Allah'a büyük feryat ve gözyaşlarıyla dua etti, yakardı ve Allah korkusu nedeniyle işitildi. (İbranilere Mektup, 5:7)
İsa, "Onları buraya, bana getirin" dedi. Halka çayıra oturmalarını buyurduktan sonra, beş ekmekle iki balığı aldı... şükretti; sonra ekmekleri bölüp öğrencilerine verdi, onlar da halka dağıttılar. (Matta, 14:18-19)
Onlarla sofrada otururken İsa ekmek aldı, şükretti ve ekmeği bölüp onlara verdi. (Luka, 24:30)
[Hz. İsa (as) :] "Denendiğim zamanlar benimle birlikte sabretmiş olanlar sizlersiniz." (Luka, 22:28)
Sonra şeytan İsa'yı yükseklere çıkararak bir anda ona dünyanın bütün ülkelerini gösterdi. Ona, "Bütün bunların yönetimini ve zenginliğini sana vereceğim" dedi. "Bunlar bana teslim edildi, ben de dilediğim kişiye veririm. Bana taparsan, hepsi senin olacak." İsa ona şu karşılığı verdi: "'Allah'ın Rab'be tapacak, yalnız O'na kulluk edeceksin' diye yazılmıştır." (Luka, 4:5-8)
Bundan sonra İsa, şeytan tarafından denenmek üzere... çöle götürüldü. (Matta, 4:1)
... Şeria Irmağı'ndan dönen İsa... kırk gün şeytan tarafından denendi. (Luka, 4 :1)
İsa çölde kaldığı kırk gün boyunca şeytan tarafından denendi... (Markos, 1:13)
Şeytan, İsa'yı her bakımdan denedikten sonra... (Luka, 4:13)