Başlangıçtan beri işittiğiniz buyruk şudur: Birbirimizi sevelim. Şeytana ait olup kardeşini öldüren Kayin gibi olmayalım. Kayin kardeşini neden öldürdü? Kendi yaptıkları kötü, kardeşinin yaptıkları doğru olduğu için öldürdü... Hiçbir katilin sonsuz yaşama [cennete] sahip olmadığını bilirsiniz. (Yuhanna'nın 1. Mektubu, 3:11-15)
Atalarımıza, 'Adam öldürmeyeceksin. Öldüren yargılanacak' dendiğini duydunuz. (Matta, 5:21)
İsa ona, "Bana neden iyi diyorsun?" dedi. "İyi olan tek biri var, O da Allah'tır. O'nun buyruklarını biliyorsun: 'Adam öldürme, zina etme, hırsızlık yapma, yalan yere tanıklık etme, kimsenin hakkını yeme, annene babana saygı göster.'" (Markos, 10:18-19; Luka, 18:19-20)
"Zina etmeyeceksin, adam öldürmeyeceksin, çalmayacaksın, başkasının malına göz dikmeyeceksin" buyrukları ve bundan başka ne buyruk varsa, şu sözde özetlenmiştir: "Komşunu kendin gibi seveceksin." (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 13:9)
Çünkü Yasa'nın her dediğini yerine getirse de tek konuda ondan sapan kişi bütün Yasa'ya karşı suçlu olur. Nitekim "Zina etmeyeceksin" diyen, aynı zamanda "Adam öldürmeyeceksin" demiştir. Zina etmez, ama adam öldürürsen, Yasa'yı yine de çiğnemiş olursun. (Yakup'un Mektubu, 2:10-11)
... İnsanı kirleten de budur. Çünkü kötü düşünceler, cinayet, zina, fuhuş, hırsızlık, yalan yere tanıklık ve iftira hep yürekten kaynaklanır. İnsanı kirleten bunlardır... (Matta, 15:18-20)
İsa şöyle devam etti: "İnsanı kirleten, insanın içinden çıkandır. Çünkü kötü düşünceler, fuhuş, hırsızlık, cinayet, zina, açgözlülük, kötülük, hile, sefahat, kıskançlık, iftira, kibir ve akılsızlık içten, insanın yüreğinden kaynaklanır. Bu kötülüklerin hepsi içten kaynaklanır ve insanı kirletir." (Markos, 7:20-23)
Adam öldürmekten, büyü, fuhuş, hırsızlık yapmaktan da tövbe etmediler. (Vahiy, 9:21)
Allah'ı tanımakta yarar görmedikleri için [Allah'ı tenzih ederiz], Allah onları yararsız düşüncelere, yakışıksız davranışlara teslim etti. Her türlü haksızlık, kötülük, açgözlülük ve kinle doldular. Kıskançlık, öldürme hırsı, çekişme, hile, kötü niyetle doludurlar. Dedikoducu, yerici, Allah'tan nefret eden [Allah'ı tenzih ederiz], küstah, kibirli, övüngen, kötülük üreten, anne baba sözü dinlemeyen, anlayışsız, sözünde durmaz, sevgiden yoksun, acımasız insanlardır. Böyle davrananların ölümü [cehennemi] hak ettiğine ilişkin Allah buyruğunu bildikleri halde, bunları yalnız yapmakla kalmaz, yapanları da onaylarlar. (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 1:28-32)
Aranızdaki kavgaların, çekişmelerin kaynağı nedir? Bedeninizin üyelerinde savaşan tutkularınız değil mi? Bir şey arzu ediyor, elde edemeyince adam öldürüyorsunuz. Kıskanıyorsunuz, isteğinize erişemeyince çekişip kavga ediyorsunuz. Elde edemiyorsunuz, çünkü Allah'tan dilemiyorsunuz. Dilediğiniz zaman da dileğinize kavuşamıyorsunuz. Çünkü kötü amaçla, tutkularınız uğruna kullanmak için diliyorsunuz. Ey vefasızlar, dünyayla dostluğun Allah'a düşmanlık olduğunu bilmiyor musunuz? Dünyayla dost olmak isteyen, kendini Allah'a düşman eder. [Allah'ı tenzih ederiz.] (Yakup'un Mektubu, 4:1-4)
Hırsızlık eden artık hırsızlık etmesin. Tersine, kendi elleriyle iyi olanı yaparak emek versin; böylece ihtiyacı olanla paylaşacak bir şeyi olsun. (Pavlus'tan Efeslilere Mektup, 4:28)
[Hz. İsa (as):] "O'nun buyruklarını biliyorsun: 'Zina etmeyeceksin, adam öldürmeyeceksin, çalmayacaksın, yalan yere tanıklık etmeyeceksin, annene babana saygı göstereceksin.'" "Bunların hepsini gençliğimden beri yerine getiriyorum" dedi adam. (Luka, 18:20-21, Matta, 19:17-19)
"Zina etmeyeceksin, adam öldürmeyeceksin, çalmayacaksın, başkasının malına göz dikmeyeceksin" buyrukları ve bundan başka ne buyruk varsa, şu sözde özetlenmiştir: "Komşunu kendin gibi seveceksin." Seven kişi komşusuna kötülük etmez. Bu nedenle sevmek Kutsal Yasa'yı [Allah'ın emirlerini] yerine getirmektir. (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 13:9-10)
Hiçbiriniz katil, hırsız, kötülük yapan ya da başkalarının işine karışan biri olarak acı çekmesin. Ama Mesih'e inanan olduğu için acı çeken, bundan utanç duymasın. Taşıdığı bu adla Allah'ı yüceltsin. (Petrus'un 1. Mektubu, 4:15-16)
Kutsal Yasa'da bilginin ve gerçeğin özüne kavuşmuş olarak körlerin kılavuzu, karanlıkta kalanların ışığı, akılsızların eğiticisi, çocukların öğretmeni olduğuna inanmışsın. Öyleyse başkasına öğretirken, kendine de öğretmez misin? Çalmamayı öğütlerken, çalar mısın? (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 2:19-21)
Adam öldürmekten, büyü, fuhuş, hırsızlık yapmaktan da tövbe etmediler. (Vahiy, 9:21)
[Hz. İsa (as):] "O'nun buyruklarını biliyorsun: 'Adam öldürmeyeceksin, zina etmeyeceksin, çalmayacaksın, yalan yere tanıklık etmeyeceksin, kimsenin hakkını yemeyeceksin, annene babana saygı göstereceksin.'" (Markos, 10:19)
Herkes evliliğe saygı göstersin... günahla lekelenmesin. Çünkü Allah cinsel ahlaksızlıkta bulunan ve zina edenleri yargılayacak. (Pavlus'tan İbranilere Mektup, 13:4)
O'nun buyruklarını biliyorsun: 'Adam öldürmeyeceksin, zina etmeyeceksin, çalmayacaksın, yalan yere tanıklık etmeyeceksin, kimsenin hakkını yemeyeceksin, annene babana saygı göstereceksin.' " (Markos, 10:19)
'Zina etmeyeceksin' dendiğini duydunuz. (Matta, 5:27)
Allah'ın isteği şudur: Kutsal olmanız, fuhuştan kaçınmanız. (Pavlus'tan Selaniklilere 1. Mektup, 4:3)
Sodom, Gomora ve çevrelerindeki kentler de benzer biçimde kendilerini fuhuş ve sapıklığa teslim ettiler. Sonsuza dek ateşte yanma cezasını çeken bu kentler ders alınacak birer örnektir. (Yahuda'nın Mektubu, 1:7)
Fuhuştan kaçının... (Pavlus'tan Korintlilere 1. Mektup, 6:18)
Aranızda fuhuş, pislik ya da açgözlülük anılmasın bile. Kimse fuhuş yapmasın... kutsal değerlere saygısızlık etmesin. (İbranilere Mektup, 12:16)
Kutsallara [kendini Allah'a adamışlara] yaraşmaz bu. Aranızda açık saçıklık, budalaca konuşmalar, bayağı şakalar da olmasın. Bunlar size yakışmaz. Bunun yerine şükredin. Şunu kesinlikle bilin ki, fuhuş yapanın, pisliğe düşkün olanın ya da putperest demek olan açgözlü kişinin... Allah'ın Egemenliği'nde [cennette] mirası yoktur. Hiç kimse sizi boş sözlerle aldatmasın. Bu şeylerden ötürü Allah'ın gazabı söz dinlemeyenlerin üzerine gelir. Onun için böyleleriyle oturup kalkmayın. (Pavlus'tan Efeslilere Mektup, 5:3-7)
İnsanı kirleten, insanın içinden çıkandır... cinsel ahlaksızlık, hırsızlık, cinayet, zina, açgözlülük, kötülük, hile, sefahat, kıskançlık, iftira, kibir ve akılsızlık içten, insanın yüreğinden kaynaklanır. Bu kötülüklerin hepsi içten kaynaklanır ve insanı kirletir. (Markos, 7:20-22)
"Bana herşey serbest" diyorsunuz, ama herşey yararlı değildir. "Bana herşey serbest" diyorsunuz, ama hiçbir şeyin tutsağı olmayacağım. "Yemek mide için, mide de yemek içindir" diyorsunuz, ama Allah hem mideyi hem de yemeği ortadan kaldıracaktır. Beden fuhuş için değil, Rab içindir [Allah'ın emir ve yasaklarına uyması içindir]... Fuhuştan kaçının. İnsanın işlediği bütün öbür günahlar bedenin dışındadır; ama fuhuş yapan, kendi bedenine karşı günah işler. (Pavlus'tan Korintlilere 1. Mektup, 6:12-13)
Ancak putlara sunulup murdar hale gelen etlerden, fuhuştan, boğularak öldürülen hayvanların etinden ve kandan sakınmaları gerektiğini onlara yazmalıyız. Çünkü çok eski zamanlardan beri Musa'nın sözleri her kentte duyurulmakta, her Şabat Günü havralarda okunmaktadır. (Elçilerin İşleri, 15:20-21)
... Gerekli olan şu kuralların dışında size herhangi bir şey yüklememeyi uygun gördük: Putlara sunulan kurbanların etinden, kandan, boğularak öldürülen hayvanların etinden ve fuhuştan sakınmalısınız. Bunlardan kaçınırsanız, iyi edersiniz. Esen kalın. (Elçilerin İşleri 15:28-29)
Öteki uluslardan olan imanlılara gelince, biz onlara, putlara sunulan kurbanların etinden, kandan, boğularak öldürülen hayvanlardan ve fuhuştan sakınmalarını öngören kararımızı yazmıştık. (Elçilerin İşleri, 21:25)
Çünkü kötü düşünceler, cinayet, zina, fuhuş, hırsızlık, yalan yere tanıklık ve iftira hep yürekten kaynaklanır. İnsanı kirleten bunlardır... (Matta, 15:19-20)
İsa, "Bana neden iyilik hakkında soru soruyorsun?" dedi. "İyi olan yalnız biri var. Yaşama kavuşmak istiyorsan, O'nun [Allah'ın] buyruklarını yerine getir." "Hangi buyrukları?" diye sordu adam. İsa şu karşılığı verdi: "'Adam öldürmeyeceksin, zina etmeyeceksin, çalmayacaksın, yalan yere tanıklık etmeyeceksin, annene babana saygı göstereceksin' ve 'komşunu kendin gibi seveceksin.'" (Matta, 19:17-19, Luka, 18:18-20)
"Zina etmeyeceksin, adam öldürmeyeceksin, çalmayacaksın, başkasının malına göz dikmeyeceksin" buyrukları ve bundan başka ne buyruk varsa, şu sözde özetlenmiştir: "Komşunu kendin gibi seveceksin." (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 13:9)
Galip gelen bunları miras alacak... Ama korkak, imansız, iğrenç, adam öldüren, fuhuş yapan, büyücü, putperest ve bütün yalancılara gelince, onların yeri, kükürtle yanan ateş gölüdür [cehennemdir]. İkinci ölüm budur." (Vahiy, 21:7-8)
... Fuhuş yapanlar, adam öldürenler, putperestler, yalanı sevip hile yapanların hepsi dışarıda [cennetin dışında] kalacaklar. (Vahiy, 22:15)
Günahkarların, Allah'ın Egemenliği'ni [cenneti] miras almayacağını bilmiyor musunuz? Aldanmayın! Ne fuhuş yapanlar Allah'ın Egemenliği'ni miras alacaktır, ne puta tapanlar, ne zina edenler... ne hırsızlar, ne açgözlüler, ne ayyaşlar, ne sövücüler, ne de soyguncular. (Pavlus'tan Korintlilere 1. Mektup, 6:9-10)
Çünkü Yasa'nın her dediğini yerine getirse de tek konuda ondan sapan kişi bütün Yasa'ya karşı suçlu olur. Nitekim "Zina etmeyeceksin" diyen, aynı zamanda "Adam öldürmeyeceksin" demiştir... (Yakup'un Mektubu, 2:10-11)
Aranızda fuhuş olduğu söyleniyor, üstelik putperestler arasında bile rastlanmayan türden bir fuhuş! Biri babasının karısını almış... Oysa... bu işi yapanı aranızdan atmanız gerekmez miydi?... Mektubumda size fuhuş yapanlarla arkadaşlık etmemenizi yazdım... Kardeş diye bilinirken fuhuş yapan, açgözlü, putperest, sövücü, ayyaş ya da soyguncu olanla arkadaşlık etmeyin, böyle biriyle yemek bile yemeyin. (Pavlus'tan Korintlilere 1. Mektup, 5:1-12)
Bu nedenle bedenin dünyasal eğilimlerini –fuhşu, pisliği, şehveti, kötü arzuları ve putperestlikle eş olan açgözlülüğü– öldürün. (Pavlus'tan Koloselilere Mektup, 3:5)
Benliğin [nefsin] işleri bellidir. Bunlar fuhuş, pislik, sefahat, putperestlik, büyücülük, düşmanlık, çekişme, kıskançlık, öfke, bencil tutkular, ayrılıklar, bölünmeler, çekememezlik, sarhoşluk, çılgın eğlenceler ve benzeri şeylerdir. Sizi daha önce uyardığım gibi yine uyarıyorum, böyle davrananlar Allah'ın Egemenliği'ni [cenneti] miras alamayacaklar. (Pavlus'tan Galatyalılara Mektup, 5:19-21)
Adam öldürmekten, büyü, fuhuş, hırsızlık yapmaktan da tövbe etmediler. (Vahiy, 9:21)
... Bu kadın öğretisiyle kullarımı saptırıp fuhuş yapmaya, putlara sunulan kurbanların etini yemeye yöneltiyor. Tövbe etmesi için ona bir süre tanıdım, ama fuhuş yapmaktan tövbe etmek istemiyor. Bak, onu yatağa düşüreceğim; onun yaptıklarından tövbe etmezlerse, onunla zina edenleri de büyük sıkıntıların içine atacağım... Her birinize yaptıklarınızın karşılığını vereceğim. (Vahiy, 2:20-23)
İsa şöyle devam etti: "İnsanı kirleten, insanın içinden çıkandır. Çünkü kötü düşünceler, fuhuş, hırsızlık, cinayet, zina, açgözlülük, kötülük, hile, sefahat, kıskançlık, iftira, kibir ve akılsızlık içten, insanın yüreğinden kaynaklanır. Bu kötülüklerin hepsi içten kaynaklanır ve insanı kirletir." (Markos, 7:20-23)
Ama anlamadıkları konularda sövüp sayan bu kişiler, içgüdüleriyle yaşayan, yakalanıp boğazlanmak üzere doğan, akıldan yoksun hayvanlar gibidir. Hayvanlar gibi onlar da yıkıma uğrayacaklar. Ettikleri haksızlığa karşılık zarar görecekler. Gündüzün zevk alemlerine dalmayı eğlence sayarlar. Birer leke ve yüzkarasıdırlar. Sizinle yiyip içerken kendi hilelerinden zevk alırlar. Gözleri zinayla doludur, günaha doymazlar. Kararsız kişileri ayartırlar. Yüreği açgözlülüğe alıştırılmış lanetli insanlardır. (Petrus'un 2. Mektubu, 2:12-14)
... Allah, birbirlerinin bedenlerini aşağılasınlar diye, onları yüreklerinin tutkuları içinde ahlaksızlığa teslim etti. Allah'la ilgili gerçeğin yerine yalanı koydular... İşte böylece Allah onları utanç verici tutkulara teslim etti. Kadınları bile doğal ilişki yerine doğal olmayanı yeğlediler. Aynı şekilde erkekler de kadınla doğal ilişkilerini bırakıp birbirleri için şehvetle yanıp tutuştular. Erkekler erkeklerle utanç verici ilişkilere girdiler ve kendi bedenlerinde sapıklıklarına yaraşan karşılığı aldılar. Allah'ı tanımakta yarar görmedikleri için [Allah'ı tenzih ederiz], Allah onları yararsız düşüncelere, yakışıksız davranışlara teslim etti. (Pavlus'tan Romalılara Mektupa Mektup 1:24-28)
Günahkarların, Allah'ın Egemenliği'ni [cenneti] miras almayacağını bilmiyor musunuz? Aldanmayın! Ne fuhuş yapanlar Allah'ın Egemenliği'ni [cenneti] miras alacaktır, ne puta tapanlar, ne zina edenler, ne eşcinseller, ne hırsızlar, ne açgözlüler, ne ayyaşlar, ne sövücüler, ne de soyguncular. (Pavlus'tan Korintlilere 1. Mektup, 6:9-10)
[Allah] Sodom ve Gomora kentlerini yakıp yıkarak yargıladı. Böylece Allah'sızların başına geleceklere bir örnek verdi. Ama ilke tanımayan kişilerin sefih yaşayışından azap duyan doğru adam Lut'u kurtardı. Çünkü onların arasında yaşayan bu doğru adam, görüp işittiği yasa tanımaz davranışlar yüzünden doğru yüreğinde her gün ıstırap çekerdi. Görülüyor ki Rab Kendi yolunda yürüyenleri karşılaştıkları denemelerden nasıl kurtaracağını bilir. Doğru olmayanları, özellikle benliğin yozlaşmış tutkuları ardından giden ve yetkisini hor görenleri cezalandırarak yargı gününe dek nasıl alıkoyacağını da bilir. (Petrus'un 2. Mektubu, 2:6-10)
Çünkü Allah'ımızın lütfunu sefahate araç eden... bazı Allah'sızlar gizlice aranıza sızdılar. Onların yargılanacakları çoktan beri yazılmıştır. Bütün bunları bildiğiniz halde, size anımsatmak isterim ki, ilk ve son kez halkı Mısır'dan kurtaran Rab iman etmeyenleri daha sonra yok etti... Sodom, Gomora ve çevrelerindeki kentler de benzer biçimde kendilerini fuhuş ve sapıklığa teslim ettiler. Sonsuza dek ateşte yanma cezasını çeken bu kentler ders alınacak birer örnektir. Aranıza sızan bu kişiler de onlar gibi gördükleri düşlere dayanarak öz bedenlerini kirletiyor, Rab'bin yetkisini hiçe sayıyor, yüce varlıklara sövüyorlar... Öte yandan, akıldan yoksun hayvanlar gibi içgüdüleriyle anladıkları ne varsa, onları yıkıma götürüyor. (Yahuda'nın Mektubu, 1:4-10)
Çünkü biliyoruz ki, Yasa doğrular için değil, yasa tanımayanlarla asiler, Allah'sızlarla günahkarlar, kutsallıktan yoksunlarla kutsala karşı saygısız olanlar, anne ya da babasını öldürenler, katiller, fuhuş yapanlar, eşcinseller, köle tüccarları, yalancılar, yalan yere ant içenler ve sağlam öğretiye karşıt olan başka ne varsa onlar için konmuştur. (Pavlus'tan Timoteos'a 1. Mektup, 1:9-10)
Birbirinize yalan söylemeyin. (Pavlus'tan Koloselilere Mektup, 3:9)
Yine atalarımıza, 'Yalan yere ant içmeyeceksin, ama Rab'bin huzurunda içtiğin antları yerine getireceksin' dendiğini duydunuz. (Matta, 5:33)
O'nun [Allah'ın] buyruklarını biliyorsun: 'Adam öldürmeyeceksin, zina etmeyeceksin, çalmayacaksın, yalan yere tanıklık etmeyeceksin, kimsenin hakkını yemeyeceksin, annene babana saygı göstereceksin.' (Markos, 10:19)
İsa, "Bana neden iyilik hakkında soru soruyorsun?" dedi. "İyi olan yalnız biri var. Yaşama kavuşmak istiyorsan, O'nun buyruklarını yerine getir." "Hangi buyrukları?" diye sordu adam. İsa şu karşılığı verdi:" 'Adam öldürmeyeceksin, zina etmeyeceksin, çalmayacaksın, yalan yere tanıklık etmeyeceksin, annene babana saygı göstereceksin' ve 'Komşunu kendin gibi seveceksin.'" (Matta, 19:17-19; Markos, 10:18-19; Luka, 18:18-20)
Birbirinize yalan söylemeyin. Çünkü eski yaradılışı [fıtratınızı] kötü alışkanlıklarıyla birlikte üzerinizden çıkarıp attınız; eksiksiz bilgiye erişmek için... yenilenen yeni yaradılışı [fıtratınızı] giyindiniz. (Pavlus'tan Koloselilere Mektup, 3:9-10)
[Hz. İsa (as):] "... Kötü düşünceler... yalan yere tanıklık ve iftira hep yürekten kaynaklanır. İnsanı kirleten bunlardır..." (Matta, 15:19-20; Markos, 7:20-23)
Ama şimdi öfke, kızgınlık, kötü niyet dahil, hepsini üzerinizden sıyırıp atın. Ağzınızdan hiçbir iftira... çıkmasın. (Pavlus'tan Koloselilere Mektup, 3:8)
Ey Timoteos, sana emanet edileni koru! Kutsallıktan yoksun, boş sözlerden, yalan yere "bilgi" denen düşüncelerin çelişkilerinden sakın. Kimileri bu sözde bilgiye sahip olduklarını ileri sürerek imandan saptılar. (Pavlus'tan Timoteos'a 1. Mektup, 6:20-21)
Hananya adında bir adam, karısı Safira'nın onayıyla bir mülk sattı, paranın bir kısmını kendine saklayarak gerisini getirip elçilerin buyruğuna verdi. Karısının da olup bitenlerden haberi vardı. Petrus ona, "Hananya, nasıl oldu da şeytana uydun... yalan söyleyip mülkün parasının bir kısmını kendine sakladın?" dedi. "Mülk satılmadan önce sana ait değil miydi? Sen onu sattıktan sonra da parayı dilediğin gibi kullanamaz mıydın? Neden yüreğinde böyle bir düzen kurdun? Sen insanlara değil, Allah'a yalan söylemiş oldun." Hananya bu sözleri işitince yere yıkılıp can verdi. Olanları duyan herkesi büyük bir korku sardı... (Elçilerin İşleri, 5:1-6)
Bu nedenle her kötülüğü, hileyi, ikiyüzlülüğü, kıskançlığı ve bütün iftiraları üzerinizden sıyırıp atın. Yeni doğmuş bebekler gibi, hilesiz sütü andıran Allah sözünü özleyin ki, bununla beslenip büyüyerek kurtuluşa erişesiniz. Çünkü Rab'bin iyiliğini tattınız [Allah'ın rahmetini gördünüz]. (Petrus'un 1. Mektubu, 2:1-3)
Bu hizmeti Allah'ın merhametiyle üstlendiğimiz için cesaretimizi yitirmeyiz. Utanç verici gizli yolları reddettik. Hileye başvurmayız, Allah'ın sözünü de çarpıtmayız. Gerçeği ortaya koyarak kendimizi Allah'ın huzurunda her insanın vicdanına tavsiye ederiz. (Pavlus'tan Korintlilere 2. Mektup, 4:1-2)
Köpekler, büyücüler, fuhuş yapanlar, adam öldürenler, putperestler, yalanı sevip hile yapanların hepsi dışarıda [cennetin dışında] kalacaklar. (Vahiy, 22:15)
İsa şöyle devam etti: "İnsanı kirleten, insanın içinden çıkandır. Çünkü kötü düşünceler, fuhuş, hırsızlık, cinayet, zina, açgözlülük, kötülük, hile, sefahat, kıskançlık, iftira, kibir ve akılsızlık içten, insanın yüreğinden kaynaklanır. Bu kötülüklerin hepsi içten kaynaklanır ve insanı kirletir." (Markos, 7:20-23)
Allah'ı tanımakta yarar görmedikleri için Allah onları yararsız düşüncelere, yakışıksız davranışlara teslim etti. Her türlü haksızlık, kötülük, açgözlülük ve kinle doldular. Kıskançlık, öldürme hırsı, çekişme, hile, kötü niyetle doludurlar. Dedikoducu, yerici, Allah'tan nefret eden, küstah, kibirli, övüngen, kötülük üreten, anne baba sözü dinlemeyen, anlayışsız, sözünde durmaz, sevgiden yoksun, acımasız insanlardır. Böyle davrananların ölümü [cehennemi] hak ettiğine ilişkin Allah buyruğunu bildikleri halde, bunları yalnız yapmakla kalmaz, yapanları da onaylarlar. (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 1:28-32)
Son olarak Rab'de [Allah'ın rızasına uymakta], O'nun üstün gücüyle güçlenin. İblisin hilelerine karşı durabilmek için Allah'ın verdiği bütün [manevi] silahları kuşanın. Çünkü savaşımız insanlara karşı değil... bu karanlık dünyanın güçlerine, kötülüğün... ruhsal ordularına karşıdır. Bu nedenle, kötü günde dayanabilmek, gerekli herşeyi yaptıktan sonra yerinizde durabilmek için Allah'ın bütün [manevi] silahlarını kuşanın. (Pavlus'tan Efeslilere Mektup, 6:10-13)
Natanel Filipus'a, "Nasıra'dan iyi bir şey çıkabilir mi?" diye sordu. Filipus, "Gel de gör" dedi. İsa, Natanel'in kendisine doğru geldiğini görünce onun için, "İşte, içinde hile olmayan gerçek bir İsrailli!" dedi. (Yuhanna, 1:46-47)
... Saul, yani Pavlus, gözlerini Elimas'a dikerek, "Ey iblisin oğlu!" dedi. "Yüreğin her türlü hile ve sahtekarlıkla dolu; doğru olan herşeyin düşmanısın. Rab'bin düz yollarını çarpıtmaktan vazgeçmeyecek misin? İşte şimdi Rab'bin eli sana karşı kalktı [Allah'ın azabından karşılık alacaksın]. Kör olacaksın, bir süre gün ışığını göremeyeceksin." (Elçilerin İşleri, 13:9-11)
... Sizinle yiyip içerken kendi hilelerinden zevk alırlar. Gözleri zinayla doludur, günaha doymazlar. Kararsız kişileri ayartırlar. Yüreği açgözlülüğe alıştırılmış lanetli insanlardır. Haksızlıkla elde ettiği kazancı seven Beor oğlu Balam'ın yolunu tutarak doğru yolu bırakıp saptılar. (Petrus'un 2. Mektubu, 2:13-15)
Adam öldürmekten, büyü, fuhuş, hırsızlık yapmaktan da tövbe etmediler. (Vahiy, 9:21)
Galip gelen bunları miras alacak... Ama korkak, imansız, iğrenç, adam öldüren, fuhuş yapan, büyücü, putperest ve bütün yalancılara gelince, onların yeri, kükürtle yanan ateş gölüdür [cehennemdir]. İkinci ölüm budur." (Vahiy, 21:7-8)
... Büyücüler, fuhuş yapanlar, adam öldürenler, putperestler, yalanı sevip hile yapanların hepsi dışarıda [cennetin dışında] kalacaklar. (Vahiy, 22:15)
... Orada büyücü ve sahte peygamber Baryeşu adında bir Yahudi'yle karşılaştılar. Baryeşu, Vali Sergius Pavlus'a yakın biriydi. Akıllı bir kişi olan vali, Barnaba'yla Saul'u çağırtıp Allah'ın sözünü dinlemek istedi. Ne var ki Baryeşu –büyücü anlamına gelen öbür adıyla Elimas– onlara karşı koyarak valiyi iman etmekten caydırmaya çalıştı. Ama Allah'ın Ruhu'yla [Allah'a imanla] dolan Saul, yani Pavlus, gözlerini Elimas'a dikerek, "Ey iblisin oğlu!" dedi. "Yüreğin her türlü hile ve sahtekarlıkla dolu; doğru olan herşeyin düşmanısın. Rab'bin düz yollarını çarpıtmaktan vazgeçmeyecek misin?" (Elçilerin İşleri, 13:6-10)
Ancak putlara sunulup murdar hale gelen etlerden, fuhuştan, boğularak öldürülen hayvanların etinden ve kandan sakınmaları gerektiğini onlara yazmalıyız. Çünkü çok eski zamanlardan beri Musa'nın sözleri her kentte duyurulmakta, her Şabat Günü havralarda okunmaktadır. (Elçilerin İşleri, 15:20-21)
... Gerekli olan şu kuralların dışında size herhangi bir şey yüklememeyi uygun gördük: Putlara sunulan kurbanların etinden, kandan, boğularak öldürülen hayvanların etinden ve fuhuştan sakınmalısınız. Bunlardan kaçınırsanız, iyi edersiniz. Esen kalın. (Elçilerin İşleri 15:28-29)
Öteki uluslardan olan imanlılara gelince, biz onlara, putlara sunulan kurbanların etinden, kandan, boğularak öldürülen hayvanlardan ve fuhuştan sakınmalarını öngören kararımızı yazmıştık. (Elçilerin İşleri, 21:25)
Ancak putlara sunulup murdar hale gelen etlerden, fuhuştan, boğularak öldürülen hayvanların etinden ve kandan sakınmaları gerektiğini onlara yazmalıyız. Çünkü çok eski zamanlardan beri Musa'nın sözleri her kentte duyurulmakta, her Şabat Günü havralarda okunmaktadır. (Elçilerin İşleri, 15:20-21)
... Gerekli olan şu kuralların dışında size herhangi bir şey yüklememeyi uygun gördük: Putlara sunulan kurbanların etinden, kandan, boğularak öldürülen hayvanların etinden ve fuhuştan sakınmalısınız. Bunlardan kaçınırsanız, iyi edersiniz. Esen kalın. (Elçilerin İşleri 15:28-29)
Öteki uluslardan olan imanlılara gelince, biz onlara, putlara sunulan kurbanların etinden, kandan, boğularak öldürülen hayvanlardan ve fuhuştan sakınmalarını öngören kararımızı yazmıştık. (Elçilerin İşleri, 21:25)
... Gerekli olan şu kuralların dışında size herhangi bir şey yüklememeyi uygun gördük: Putlara sunulan kurbanların etinden, kandan, boğularak öldürülen hayvanların etinden ve fuhuştan sakınmalısınız. Bunlardan kaçınırsanız, iyi edersiniz. Esen kalın. (Elçilerin İşleri, 15:28-29)
Ancak putlara sunulup murdar hale gelen etlerden, fuhuştan, boğularak öldürülen hayvanların etinden ve kandan sakınmaları gerektiğini onlara yazmalıyız. Çünkü çok eski zamanlardan beri Musa'nın sözleri her kentte duyurulmakta, her Şabat günü havralarda okunmaktadır. (Elçilerin İşleri, 15:20-21)
Öteki uluslardan olan imanlılara gelince, biz onlara, putlara sunulan kurbanların etinden, kandan, boğularak öldürülen hayvanlardan ve fuhuştan sakınmalarını öngören kararımızı yazmıştık. (Elçilerin İşleri, 21:25)
Şimdi putlara sunulan kurbanların etine gelelim. "Hepimizin bilgisi var" diyorsunuz, bunu biliyoruz. Bilgi insanı böbürlendirir, sevgiyse geliştirir. Bir şey bildiğini sanan, henüz bilmesi gerektiği gibi bilmiyordur. Ama Allah'ı seveni Allah bilir. Putlara sunulan kurban etinin yenmesine gelince, biliyoruz ki, "Dünyada put bir hiçtir" ve "Birden fazla ilah yoktur"... Bizim için tek bir Allah vardır. O herşeyin kaynağıdır, bizler O'nun için yaşıyoruz... Ne var ki, herkes bu bilgiye sahip değildir. Hâlâ putperest alışkanlıklarının etkisinde kalan bazıları, yedikleri etin puta sunulduğunu düşünüyorlar. Vicdanları zayıf olduğu için lekeleniyor. (Pavlus'tan Korintlilere 1. Mektup, 8:1-7)
Ne var ki, birkaç konuda sana karşıyım: Aranızda Balam'ın öğretisine bağlı olanlar var. Putlara sunulan kurbanların etini yemeleri, fuhuş yapmaları için İsrailoğulları'nı ayartmayı Balak'a öğreten Balam'dı. (Vahiy, 2:14)
... Akılsız olmayın, Rab'bin isteğinin ne olduğunu anlayın. Şarapla sarhoş olmayın, bu sizi sefahate götürür... (Pavlus'tan Efeslilere Mektup, 5:17-18)
Yahya geldiği zaman oruç tutup şaraptan kaçındı... (Luka, 7:33)
Melek, "Korkma, Zekeriya" dedi, "Duan kabul edildi. Karın Elizabet sana bir oğul doğuracak, adını Yahya koyacaksın. Sevinip coşacaksın. Birçokları da onun doğumuna sevinecek. O, Rab'bin gözünde büyük olacak. Hiç şarap ve içki içmeyecek... İsrailoğulları'ndan birçoğunu, Allah'ları Rab'be döndürecek. Babaların yüreklerini çocuklarına döndürmek, söz dinlemeyenleri doğru kişilerin anlayışına yöneltmek üzere... gidecektir." (Luka, 1:13-17)
Topluluğun dışındakiler tarafından da iyi bir insan olarak tanınmalıdır. Öyle ki, ayıplanacak duruma ve iblisin tuzağına düşmesin. Aynı şekilde kilise görevlileri, özü sözü ayrı, şarap tutkunu, haksız kazanç peşinde koşan kişiler değil, ağırbaşlı kişiler olmalı. Temiz vicdanla imanın sırrına sarılmalıdırlar. (Pavlus'tan Timoteos'a 1. Mektup, 3:7-9)
Ama o köle kötü olur da... öteki köleleri dövmeye başlarsa, sarhoşlarla birlikte yiyip içerse... [Allah'ın azabı] onun beklemediği günde, ummadığı saatte gelecek, onu şiddetle cezalandırıp ikiyüzlülerle bir tutacak. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır. (Matta, 24:48-51; Luka, 12:43-47)
İşte güvenilir söz: Bir kimse gözetmen olmayı gönülden istiyorsa, iyi bir görev arzu etmiş olur. Ancak gözetmen ayıplanacak bir yanı olmayan... ölçülü, sağduyulu, saygın, konuksever, öğretmeye yetenekli biri olmalı. Şarap düşkünü, zorba olmamalı; uysal, kavgadan ve para sevgisinden uzak olmalı. (Pavlus'tan Timoteos'a 1. Mektup, 3:1-3)
İhtiyar seçilecek kişi eleştirilecek yönü olmayan... biri olsun. Çocukları imanlı olmalı, sefahatle suçlanan ya da asi çocuklar olmamalı. Gözetmen, Allah evinin [mescidinin] kahyası olduğuna göre, eleştirilecek yönü olmamalı. Dikbaşlı, tez öfkelenen, şarap düşkünü, zorba, haksız kazanç peşinde koşan biri olmamalı. Tersine, konuksever, iyiliksever, sağduyulu, adil, pak, kendini denetleyebilen biri olmalı. (Pavlus'tan Titus'a Mektup, 1:6-8)
Sana gelince, sağlam öğretiye uygun olanı öğret. Yaşlı erkeklere ölçülü, ağırbaşlı, sağduyulu olmalarını buyur. İmanda, sevgide ve sabırda sağlam olsunlar. Aynı şekilde yaşlı kadınlar saygın bir yaşam sürmeli. İftiracı, şaraba tutsak olmamalı; iyi olanı öğretmeli. (Pavlus'tan Titus'a Mektup, 2:1-3)