[İsa:] "Allah'ın beni sevdiği gibi, ben de sizi sevdim. Benim sevgimde kalın. Eğer [Allah rızası için] buyruklarımı yerine getirirseniz, sevgimde kalırsınız, tıpkı benim de Allah'ın buyruklarını yerine getirdiğim ve sevgisinde kaldığım gibi... Bunları size, sevincim sizde olsun ve sevinciniz tamamlansın diye söyledim. Benim buyruğum (Allah rızası için) şudur: Sizi sevdiğim gibi birbirinizi sevin. Hiç kimsede, insanın [Allah rızası için] dostları uğruna canını vermesinden daha büyük bir sevgi yoktur. Size [Allah için] buyurduklarımı yaparsanız, benim dostlarım olursunuz." (Yuhanna, 15:9-14)
Allah'ın lütfu İsa Mesih'i tükenmeyen bir sevgiyle sevenlerin hepsiyle birlikte olsun. (Efesliler, 6:24)
Ama onun [İsa 'nın] sözüne uyanın Allah'a olan sevgisi gerçekten olgunluğa ermiştir. Allah'ta olduğumuzu[Allah'ın rızasına uyduğumuzu] bununla anlarız. "Allah'ta [Allah'ın rızasına uygun] yaşıyorum" diyen, Mesih'in yürüdüğü yolda yürümelidir. (Yuhanna'nın 1. Mektubu, 2:5-6)
[İsa:] "... Beni sevdiğiniz... için Allah'ın Kendisi sizi seviyor." (Yuhanna, 16:27)
Beni seviyorsanız, [Allah rızası için] buyruklarımı yerine getirirsiniz... Kim [Allah rızası için] buyruklarımı bilir ve yerine getirirse, işte beni seven odur. Beni seveni Allah sevecektir. Ben de onu seveceğim... (Yuhanna, 14:15, 21)
İsa ona şu karşılığı verdi: "Beni seven sözüme uyar, Allah'ım da onu sever... Beni sevmeyen, sözlerime uymaz. İşittiğiniz söz benim değil, beni gönderen Allah'ındır." (Yuhanna, 14:23-24)
... [Allah'ın Peygamberi olarak] İsa'ya olan imanını ve bütün kutsallara [kendini Allah'a adamışlara] beslediğin sevgiyi duydukça dualarımda seni anıyor, Allah'ıma sürekli şükrediyorum. (Pavlus'tan Filimon'a Mektup 1:4-5)
Sizler için dua ederken Allah'a... her zaman şükrediyoruz. Çünkü Mesih İsa'ya [Allah'ın Peygamberi olarak] iman ettiğinizi ve bütün kutsalları [kendini Allah'a adamışları] sevdiğinizi duyduk. (Pavlus'tan Koloselilere Mektup, 1:3-4)
Mesih'i görmemiş olsanız da onu seviyorsunuz. Şu anda onu görmediğiniz halde... sözle anlatılmaz yüce bir sevinçle coşuyorsunuz. (Petrus'un 1. Mektubu, 1:8)