Mehdi Allah'a karşı son derece boyun eğicidir. Ahlak bakımından Peygamber (sav)'e benzer. (Kıyamet Alametleri, Berzenci, sf.163)
Ahlakı benim ahlakım olan bir evladım çıkacak.(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 21)
Peygamberimiz (sav)'in üstün ahlakı Kuran'da şöyle haber verilmiştir:
Şüphesiz sen üstün ve pek yüce bir ahlak üzerindesin. (Kalem Suresi, 4)
İlahi feyz ona ulaşır. Dini ilimleri ve örnek ahlakı telakki eder. (Allah'tan alır.) (Konavi Risalet-ül Mehdi, sf. 161 B)
Kuran'da Peygamber Efendimiz (sav)'in de samimi olarak iman edenler için en güzel örnek olduğu bildirilmiştir:
Andolsun, sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler için Allah'ın Resûlü’nde güzel bir örnek vardır. (Ahzab Suresi, 21)
Fitneleri önlemenin kendisine zor gelmeyeceği ve öldürmenin de onu vazgeçirmeyeceği Ehl-i Beytime (soyuma) mensup birisi sahip olmadan günler ve geceler bitmeyecektir. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sf. 13)
Mehdi işi sıkı tutacak. (Kıyamet Alametleri, Berzenci, sf. 175)
İnsanlar hakka dönünceye kadar (fikri) mücadelesine devam edecektir.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, sf. 23)
Mehdi hesabını çok seri bir şekilde görecek ve vaadinden dönmeyecektir. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 24)
Karşısına dağlar bile dikilse onları ezip geçecek, o dağlarda kendisine yol bulacaktır.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, sf. 39)
Allah Kuran'da pek çok ayette elçilerinin güzel ahlakı ve cesur karakterlerinden bahsetmektedir. Elçiler kavimlerinin tüm inkarlarına, alaylarına, tuzaklarına ve saldırılarına en güzel şekilde karşılık vermişler ve her zaman Allah'ın yardımıyla galip gelmişlerdir.
Öyleyse sen emrolunduğun şeyi açıkça söyle ve müşriklere aldırış etme. (Hicr Suresi, 94)
Öyleyse kafirlere itaat etme ve onlara (Kur'an'la) büyük bir cehd et. (Furkan Suresi, 52)
Kendilerine yara isabet ettikten sonra, Allah ve elçisinin çağrısına icabet edenler, içlerinden iyilik yapanlar ve sakınanlar için büyük bir ecir vardır. (Ali İmran Suresi, 172)
Mehdi, gerges kuşunun kanadı ile titremesi gibi Allah’tan çok korkan bir kimsedir. (Nuaym b. Hammad, vr 91a)
Allah’a karşı son derece boyun eğicidir.(Kıyamet Alametleri, sf.163)
Hz. Mehdi, o kadar merhametli olacaktır ki, zamanında bir kimsenin bile burnu kanamayacaktır.
(El-Kavlu'l Muhtasar fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 42)
... Yoksullara karşı çok merhametli olması, Mehdi’nin alametlerindendir.
(Mer'iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdi'si "Feraidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar")
... Mazlumlara karşı da çok merhametli olmasıdır.
(Nuaym b. Hammad, vr. 50b; Ukayli “En-Necmu’s-sakıb fi Beyanı Enne’l Mehdi min Evladı Ali b. Ebi Talib Ale’t-Temam ve’l kamal”)
Büyük İslam alimi Muhyiddin Arabi ise Hz. Mehdi'nin özelliklerini sıralarken, onun üstün merhamet anlayışından şöyle bahsetmektedir:
1. Basiret sahibi olması
2. İlahi kitabı anlaması
3. İlahi Kelam'ın manasını bilmesi
4. Tayin edeceği kimselerin hal ve hareketlerini bilmesi
5. Öfkelendiğinde bile merhamet ve adaletten ayrılmaması
6. Varlıkların sınıflarını bilmesi
7. İşlerin girift taraflarını bilmesi
8. İnsanların ihtiyacını iyi anlaması
9. Bilhassa kendi zamanında ihtiyaç hissedilen gaybi ilimlere vukufu bulunması. Çünkü ancak o sayede yeni yeni zuhur edilecek meseleleri halledebilir. (Kıyamet Alametleri, sf. 189)
Hz. Mehdi'nin hamiyet duygularının çok güçlü olacağı hadislerde bildirilmiştir. İslam aleyhinde yapılacak her türlü sözü tam olarak cevaplandıracak, her türlü hareketi tamamen etkisiz hale getirecektir.
İslam'ın aleyhine söylenecek bir söz bile ona ağır gelir.(El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf.30)
O, benim ümmetimden, tenezzül etmeyen (Allah'tan başka hiçbir varlığa minnet duymayan) bir adamdır. (Suyuti, el-havi, 2/24)
Hz.Hüseyin (ra) soruldu: “İmam Mehdi hangi alametlerle bilinir?” Şöyle cevap verdi : “... İnsanlar ona muhtaç olurlar. O, ise insanlara ihtiyacını bildirmez.”
(Mer'iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdisi “Feraidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar”)
Her görevi üzerine alır ve zayıfa, düşküne yardım eder. (M. Muhyiddin Arabi "Futuhat-El Mekkiye", 366. bab, c. 3, sf. 327- 328)
Hz. Hüseyin (r.a.) soruldu: “İmam Mehdi hangi alametlerle bilinir?” Şöyle cevap verdi: “Gönül rahatlığı ve vakar (ağırbaşlı ve heybetli) sahibi oluşu ile, helal ve haramı çok iyi bilmesi ile tanınır.
(Mer'iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdisi “Feraidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar”)
Mehdi zalime karşı hakkı müdafaa edecektir. Hatta (zalim) bir insanın azı dişinde olan (haksız bir lokmayı) bile ondan çekip alacak ve sahibine iade edecektir. (En-Necmu’s-sakıb fi Beyanı Enne’l Mehdi min Evladı Ali b. Ebi Talib Ale’t-Temam ve’l kamal )
Zamanın inkitaa uğradığı (sistemlerin değiştiği) bir dönemde, Mehdi denen bir adam gelecek ve ihsanı bol ve güzel olacak.
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 14)
O, fitnelerin zuhur ettiği bir zaman aralığında gelecek ve ihsanı karşılıksız olacaktır.
(El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf.24)
Ahir zamanda bir halife olacak, malı sayıp hesap etmeden taksim edecektir.
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 15)
Emirlerinizden bir emir olacak ki, malı saymayacaktır. Birisi ondan mal istediğinde, "Al" der. O da elbisesini yayar ve o da doldurur.(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 15)
Peygamberimiz (sav)'den aktarılan pek çok hadiste, yeryüzünde İslam ahlakının hakim olacağı bir dönemin yaşanacağına işaret edilmektedir. "Altınçağ" ismiyle bilinen bu dönem, hadislerden de anlaşılacağı üzere "Asr-ı Saadet" benzeri bir devir olacaktır.
İnsanlar Altınçağ'da hayatlarından o kadar memnun olacaklardır ki; bir hadisin ifadesine göre "zamanın nasıl geçtiğinin farkına varmayacaklar, bu güzelliklerden daha fazla yararlanmak için Allah'tan ömürlerinin uzatılmasını" isteyeceklerdir. Peygamberimiz (sav)'in bir diğer sözünde Altınçağ'daki bu ortam şu şekilde tarif edilir:
… Küçükler keşke ben büyük olsaydım, büyükler de keşke ben küçük olsaydım diye temenni ederler... İyi insanların iyiliği artar, kötülere karşı bile iyilik yapılır. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 17)
Ümmetimde Mehdi vardır. İnsanlar ona gelecek ve, "Ey Mehdi! Bana da ver, bana da ver!" diyecek; Mehdi de onun esvabını taşıyabildiği kadar dolduracaktır.
(Tırmizi, Fiten, B. 53, H 2223; İbn Mace, Fiten, B 34, H 4083)
Ümmetim içinde Mehdi olacaktır. Benim ümmetim o devirde öyle bir refah bulacak ki, o güne dek onun mislini kesinlikle bulmamıştır. Yer, yemişini (gıda ürünlerini) verecek ve insanlardan hiçbir sey saklamayacak (vermemezlik etmeyecek)tir. Mal da o gün çok birikmiş olacaktır. (Sünen-i İbn Mace, 10/347)
O zaman ümmetim, iyisi de kötüsü de hepsi de mislini görmedikleri nimetlerle nimetlenir.
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 16)
Onun zamanında, insan birkaç avuç tohum atacak, 700 avuç hasat edecektir.(Kıyamet Alametleri, sf. 164)
Ve ümmeti Muhammed'in kalplerini zenginlikle doldurur ve adaleti onlara ihata eder. O kadar ki bir münadiye, "Kimin ihtiyacı varsa bana gelsin" diye nida etmesi emrolunduğunda, bir kişiden başka kimse gelmez. O kimse istekte bulunur. O da "Hazinedara git sana versin" der. O da "Mehdi'nin gönderdiğini" söyleyerek, hazinedardan gücü yettiğince mal alır. Fakat sonra pişman olarak "Ben herkesten daha mı muhtacım ki, kimse gitmedi, ben gittim" diyerek aldığı malı iade etmek ister. O zaman hazinedar şöyle der, "Biz verdiğimizi geri almayız."
(Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sf. 13)
Onun devrinde, akan ırmaklar bile suyunu fazlalaştıracaktır. Hz. Mehdi hazineleri çıkaracak...
(El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf.36)
Muhakkak o zamanda mal çoğalıp su gibi akacak da onu hiçbir kimse (tenezzül edip) kabul etmeyecektir.
(Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, sf. 464)
... Yer, içindeki ciğerpareleri olan altın, gümüşü dışarı fırlatıp atmış... (Kıyamet Alametleri, sf.197)
Ümmetim arasında Mehdi çıkacak. Allah onu insanları zengin kılmak için gönderecektir. Ümmet nimetlenecek, hayvanlar bol bol yiyip içecek, arz nebatını çıkaracak, mal "sahah" üzere (seviye üzere) verilecektir.
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 15)
Allah onun eliyle fakirliği giderir ve Mehdi Şam'a iner. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 66)
Ve ümmeti Muhammed'in kalplerini zenginlikle doldurur ve adaleti onlara ihata eder.
(Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sf. 13)
Muhammed ümmetinin gönlü zenginlikle dolacaktır.(El-Kavlu'l Muhtasar fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 20)
Ahir zamanda bir halife olacak, malı sayıp hesap etmeden taksim edecektir.
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 15)
Emirlerinizden bir emir olacak ki, malı saymayacaktır. Birisi ondan mal istediğinde, "Al" der O da elbisesini yayar ve o da doldurur. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 15)
Ümmetim arasında bir halife olacak, malı saymadan verecektir.(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 15)
O yeryüzünü adaletle ve nesafetle doldurur. Arz nebaatını çıkarır, gök de yağmurunu yağdırır. Ümmetim daha önce görülmemiş biçimde nimetlendirilir.
(İbn Ebi Şeybe, c VII, sf. 512-513; Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, Sf. 35)
Onun devrinde, ümmetin gerek iyileri gerek kötüleri misli görülmemiş şekilde pek çok nimetlere sahip olacaklardır. Çok yağmur yağmasına rağmen bir damlası bile boşa gitmeyecek, toprak tek bir tohum istemeden verimli ve bereketli olacaktır.
(El-Kavlu'l Muhtasar fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 20-21)
(Mehdi’nin zamanında) gökyüzü yağmurundan hiçbir şeyi esirgemeyecek ve cömertçe bol yağdıracak. Yeryüzü bitkilerinden hiçbirini eksik bırakmayacak ve muhakkak onları kemaliyle bitirip ortaya çıkaracaktır...
(Saati, H 143, c. XXIV, sf. 50; Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, sf. 437)
Kıyametin kopması için zamanda sadece bir günden başka vakit kalmamış da olsa Allah benim Ehl-i Beytimden bir zatı gönderecek yeryüzü zulümle dolduğu gibi, o yeryüzünü adaletle dolduracak.(Sünen-i Ebu Davud, 5/92)
Mehdi bendendir, yeryüzü zulüm ve işkence ile dolduğu gibi onu doğruluk ve adaletle doldurur. (Süneni-i Ebu Davud, 5/93)
Bu (Emir) de insanlar yeryüzünü daha önce zulüm ile doldurdukları gibi yeryüzünü adaletle dolduracaktır.
(Sünen-i İbn-i Mace, 10/348)
Zulüm ve fıskla dolu olan dünya, o (Hz. Mehdi) geldikten sonra adaletle dolup taşacaktır.
(El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 20)
Hz. Mehdi’nin zamanında adalet o kadar bol olacak ki, zorla alınan her mal sahibine geri verildiği gibi, bir insanın başkasına ait olup da, dişinde kalmış birşey bile sahibine iade edilecektir.
(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 23)
Yeryüzü emniyetle dolacak ve hatta birkaç kadın, yanlarında hiç erkek olmaksızın, rahatlıkla, hacca gidecektir.(Nuaym b. Hammad, vr. 74b; Suyuti, c. II, sf. 77; El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 23)
Daha önce zulümle dolu olan dünyayı, adaletle doldurur. Adaleti o denli olur ki, uykuda olan bir kimse dahi uyandırılmaz ve bir damla kan bile akıtılmaz. Dünya, adeta Asr-ı Saadet devrine geri döner.
(Nuaym b. Hammad, K. Fiten vr. 77b; Suyuti, c. II, sf. 77; El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 29)
Rükun ile Makam arasında kendisine biat edilecektir. Hz. Mehdi o kadar merhametli olacaktır ki, zamanında ne bir kimse uykusundan uyandırılacak, ne de bir kimsenin burnu kanayacaktır.
(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 42)
Rükun ile Makam arasında kendisine biat edilecektir. Hz. Mehdi o kadar merhametli olacaktır ki, zamanında ne bir kimse uykusundan uyandırılacak, ne de bir kimsenin burnu kanayacaktır.
(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 42)
Kap su ile dolduğu gibi yeryüzü barışla dolacaktır. Hiçbir kimse arasında bir düşmanlık kalmayacaktır. Ve bütün düşmanlıklar, boğuşmalar, hasetleşmeler muhakkak kaybolup gidecektir.
(Sahih-i Müslim, 1/136)
Savaş (erbabı) da ağırlıklarını (silah ve malzemelerini) bırakacak. (Sünen-i İbn Mace, 10/334)
Harp (erbabi) ağırlıklarını (yani silah ve saireyi) bırakır.(Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, 496)
Düşmanlık ve kini de kaldıracaktır. Zehirli olan her hayvanın zehri de sökülüp alınacaktır. Hatta küçük oğlan çocuğu, elini yılanın ağzına sokacak da yılan ona zarar vermeyecektir. Kurt, koyun-keçi sürüsü içinde sürünün köpeği gibi olacaktır.
(Sünen-i İbni Mace, Kitabü-l fiten Tercemesi ve Şerhi- Kahraman Neşriyat, cilt 10, Mütercim: Haydar Hatipoğlu, Bab 33, sf. 331-335)
Onun zamanında kurtla koyun birarada oynayacak, yılanlar çocuklara zarar vermeyecektir. İnsan bir avuç tohum atacak, 700 avuç hasat edecektir. (El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 43)
Allah bizimle insanları nasıl şirk adavetinden kurtararak, onların kalplerine ülfet ve muhabbet yerleştirmiş ve din kardeşi yapmışsa, Mehdi ile fitne adavetinden kurtaracak ve kardeş yapacaktır.
(Taberani'den, Heysemi, c. VII, sf. 317; Nuaym b. Hammad, vr 52b; Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 20)
Nasıl bizimle, onlar aralarındaki şirk ve adavetten kurtulmuş ve kalplerine ülfet ve muhabbet yerleştirmişse, (onun gelişiyle) yine öyle olacaktır.(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 20)
Benim evladımdan Muhammed b. Abdullah (Mehdi) ile Cenab-ı Hak sünnetleri ihya eder. Onun adalet ve bereketi ile müminlerin kalpleri ferahlar. Acem ve Arap milletleri arasında ülfet ve muhabbet yerleşir.
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 66)
Onun zamanında... ömürler uzayacak ve emanet zayi olmayacaktır. Kötüler helak olacak, Peygamber Efendimiz (sav)'e buğzedecek kimse kalmayacaktır. (El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 43)
Ömürler uzayacak, emanetler yerine teslim edilecek. (İmam Suyuti, Kıyamet Alametleri, Ölüm ve Diriliş, sf. 1699, sf. 179)
Zamanı o kadar adil olacak ki, kabirdeki ölüler dirilere imrenecektir...
(El-Kavlu'l Muhtasar fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 22)
Onlar her zalime ve cebbar oğlu cebbara galip gelir. Onun devrinde ölülerin dirilere imreneceği bir adalet görülür.
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 68)
Hatta yaşayanlar (kendilerinde bulunan nimetleri görmeleri için) ölülerin de hayatta olmalarını temenni edeceklerdir.
(Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, sf. 437)
Bediüzzaman Said Nursi de, Hz. Mehdi'nin kendisinden sonraki dönemde gelip İslam ahlakını hakim kılacağını anlatırken, kabrinden bu güzel dönemi seyredip şükredeceğini ifade etmiştir:
Peygamberimiz (sav), Hz. Mehdi'nin ahlakı ve mücadelesinin yanı sıra, fiziksel özelliklerini de çok detaylı olarak tarif etmiştir. Peygamberimiz (sav)'in Hz. Mehdi hakkındaki tasvirleri o kadar detaylı ve açıktır ki, Hz. Mehdi ortaya çıktığında kendisini görenler bu tasvirlerden hemen kendisini tanıyacaklardır.
Bir ayette, Kitap Ehli'nin Peygamber Efendimiz (sav)'i "çocuklarını tanır gibi" tanıyacakları bildirilmektedir:
Kendilerine kitap verdiklerimiz, onu (peygamberi), çocuklarını tanır gibi tanırlar. Buna rağmen içlerinden bir bölümü, bildikleri halde gerçeği gizlerler. (Bakara Suresi, 146)
Bu ayet işari manada, Hz. Mehdi'nin tanınmasına da işaret etmektedir. Hz. Mehdi de ortaya çıktığında, Peygamberimiz (sav)'in tasvirleri ışığında, insanlar onu çocuklarını tanır gibi tanıyacaklardır. Ancak buna rağmen bazı insanlar, bu mübarek şahsı tanımamazlıktan gelecekler ve kendisini inkar edeceklerdir.
O (Mehdi) güzel bir delikanlıdır, güzel yüzlüdür. Yüzünün nuru başına ve saçlarının siyahına kadar yükselir.
(Mehdilik ve İmamiye, sf. 153 /İkdüd Dürer'den)
Yüzü parlayan yıldız gibi nurludur.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 33/Kitab-ül Burhan Fi Alamatil-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 22)
... Yüzü gökyüzünde parlayan yıldız gibidir.
(Deylemi, c. IV, sf. 221, İbnu'l Cevzi, c. II, sf. 558; Ali b. Sultan Muhammed el-Kari el-Hanefi “Risaletül Meşreb elverdi fi mezhebil Mehdi”)
O (Mehdi), orta boylu ve güzel yüzlü bir gençtir... Yüzünün nuru, saçının, sakalının ve başının siyahlığı üzerine gün gibi parlar ve ona yücelik verir.
(Ukayli “En-Necmu’s-sakıb fi Beyanı Enne’l Mehdi min Evladı Ali b. Ebi Talib Ale’t-Temam ve’l kamal”)
Mehdi benim çocuklarımdandır. Onun yüzü, parlak yıldız gibidir.
(Ukayli “En-Necmu’s-sakıb fi Beyanı Enne’l Mehdi min Evladı Ali b. Ebi Talib Ale’t-Temam ve’l kamal”)
Güzel yüzlüdür. Yüzünün nurları ona azamet verir.
(Mer'iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdi’si “Fevaidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar”)
... Yüzünde parlak yıldız gibi bir renk vardır... (Fevaidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar, sf. 12)
Allah, Hz. Yusuf'un güzelliğini şu şekilde haber vermektedir:
... (Yusuf'a da:) "Çık, onlara (görün)" dedi. Böylece onlar onu (olağanüstü güzellikte) görünce (insanüstü bir varlıkmış gibi gözlerinde) büyüttüler... (Yusuf Suresi, 31)
Yüzünün nuru başına ve saçlarının siyahına kadar yükselir. (Mehdilik ve İmamiye, sf. 153/İkdüd Dürer'den)
Siyah saçlıdır. Siyah sakallıdır.
(Mer'iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdi’si “Fevaidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar”)
Yüzünün nuru, saçının, sakalının ve başının siyahlığı üzerine gün gibi parlar ve ona yücelik verir.
(Ukayli “En-Necmu’s-sakıb fi Beyanı Enne’l Mehdi min Evladı Ali b. Ebi Talib Ale’t-Temam ve’l kamal”)
Mehdi gür sakallı, ön dişleri parlak, yüzü benli, açık alınlıdır.
(Mer'iy b. Yusuf b. Ebu Bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdi’si “Fevaidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar”)
Yüzünde bir ben bulunacaktır. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, sf.41)
Mehdi'nin omuzunda Peygamber Efendimiz (sav)'deki alamet bulunacaktır.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 41)
Omuzunda Peygamber (sav)'in alameti vardır.
(Kıyamet Alametleri, Berzenci, sf. 165; Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 23)
Omuzunda Peygamber (sav)'in nişanı vardır. (Kıyamet Alametleri, Berzenci, sf. 163)
Hadis-i şeriflerden anlaşılacağı üzere Hz. Mehdi'nin iki omuzu arasında Hz. Muhammed (sav)'de olduğu gibi açık bir işaret olan "Peygamberimiz (sav)'in alameti" olacaktır. Peygamberimiz (sav)'in alameti, İslami kaynaklarda şu şekilde bildirilmektedir:
Ebu Saib b. Yezid'den rivayet edilmiştir: "Gözüm Peygamberimiz (sav)'in iki omuzu arasındaki mühüre ilişti."
(Sünen-i Tirmizi, 6/126)
Hz. Mehdi'nin rengi arabi… (İbn Hacer El Mekki; "El-Kavlü'l Muhtasar fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar", sf. 15-75)
Not: Arap ırkının ten rengi kırmızıyla karışık beyazdır.
Hz. Peygamber (sav)'in ten rengi de kırmızıya çalan beyaz renkti. Fakat, teninin görünen kısımları güneş, rüzgar gibi etkenlerle esmere çalıyordu. Rivayetlerden Hz. Mehdi'nin de Peygamber Efendimiz (sav)'le aynı renkte olacağı anlaşılmaktadır. Bir rivayette Resulullah (sav)'ın ten rengi şöyle tarif edilmektedir:
Enes b. Malik, Peygamber (sav)'in rengi hakkında şöyle dedi: Beyaz idi. Fakat beyazı esmere çalıyordu.
(İbni Kesir, Şemail'ür- Resul, sf. 28)
Esmerden maksat bembeyaz olmayıp az kırmızılığı ispat etmektir. Çünkü Resul-ü Ekrem Hazretleri'nin rengi, hamamdan henüz yeni çıkmış ve kendisine kızıllık gelmiş olan bir beyaz kimsenin o andaki rengi gibidir. Yani Resul-ü Ekrem Hazretleri'nin mübarek rengi, kırmızı ile karışık nurani beyaz idi. (İbni Kesir, Şemail'ür- Resul, sf. 28)
Hz. Mehdi'nin boyu, posu sanki Beni İsrail ricalindedir. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 36-29)
Cismi, İsrail cismidir. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 24)
Mehdi sanki Beni İsrail'den bir şahısdır. (Tavrı onlara benzer yani heybetli ve akıllı)
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 23-30)
O … heybetli bir şahısdır. (İkdüd dürer)
Hz. Mehdi'nin bedeni İsraili'dir. Hz. Mehdi, sanki Beni İsrail ricalindendir (önde gelenlerindendir).
(İbn Hacer El Mekki)
(Dış görünüşü) sanki İsrailoğullarından bir insana benzemektedir.
(Ukayli “En-Necmu’s-sakıb fi Beyanı Enne’l Mehdi min Evladı Ali b. Ebi Talib Ale’t-Temam ve’l kamal”)
Sanki o, İsrailoğullarından bir insan gibidir.
(Nuaym b. Hammad, vr. 52a; Mer'iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdi’si “Fevaidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar”)
Mehdi, orta boylu olacaktır. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 41)
Mehdi’nin adı Muhammed b. Abdullah'tır. O, orta boylu...(Fevaidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar, sf. 11)
Peygamber Efendimiz (sav)'in de aynı boyda olduğunu rivayetlerden öğrenmekteyiz:
Enes B. Malik rivayetlerde buyurdu ki: Resulullah (sav) orta boylu idi. Bilindiği gibi hadiste geçen "Rab'a" kelimesi normal ve orta boylu demektir. Fakat normal boy için uzun olan şahsa göre bir sınır vardır. Çünkü boyun sahibi kendi karışı ile yedi karış kadar olan boya normal boy denilir. (Tirmizi, Şemail-i Şerif, sf. 15)
Hadislerde Hz. Mehdi'nin karnının, göğsünün, alnının, bacak aralıklarının, uyluklarının geniş olduğu bildirilmektedir. Alnının geniş olmasıyla orantılı olarak başı da büyük olacaktır. Tüm bu tasvirlerden, Hz. Mehdi'nin tüm vücudunun geniş olduğu anlaşılmaktadır.
İri gövdeli... (Ukayli “En-Necmu’s-sakıb fi Beyanı Enne’l Mehdi min Evladı Ali b. Ebi Talib Ale’t-Temam ve’l kamal”)
O, alnı açık… karnı büyük, iki uyluk arası açık…(Fevaidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar, sf. 13)
İki uyluk arası açık... (Mer'iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdi’si “Fevaidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar”)
Hz. Mehdi, Hz. Hasan'ın soyundandır. Bacakları aralıklıdır.
(Ali Bin Hüsamettin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, sf. 22)
... Onun... alnı geniştir. Yeryüzünü adaletle dolduracak ve malı bol bir şekilde dağıtacaktır.
(Ali Bin Hüsamettin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, sf. 22)
Hz. Mehdi'nin alnının açık ve geniş olmasına orantılı olarak başının da büyük olacağı hadislerden anlaşılmaktadır.
Mehdi bendendir... Açık alınlıdır. (Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 21)
Mehdi bizdendir, alnı açık... (Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 21)
Alü Teala, benim neslimden, alnı açık, yeryüzünü adaletle doldurarak malı ve eşyayı insanlara bol bol ikram eden bir evladımı gönderecektir. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, sf. 23)
O, açık alınlıdır. (Mer'iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdi’si “Fevaidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar”)
Muhakkak ki Allah, benim neslim içinde alnı açık (olan) bir şahıs gönderecektir.
(Fevaidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar, sf. 11)
O, alnı açık... karnı büyük, iki uyruk arası açık... (Fevaidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar, sf. 13)
Uylukları uzundur, rengi Arap rengidir. (Kıyamet Alametleri, Berzenci, sf. 162-163)
Bir özelliği de yürürken uyluklarının açık ve birbirinden uzak olmasıdır.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 32)
Hadislerde belirtilen Hz. Mehdi'nin gönderildiği yaşlardan kasıt, onun vazifeye başlayacağı, insanların kendisini tanıyacakları ve faaliyetini görüp izleyecekleri yaşlardır.
Yaşı 30 ile 40 arasında olduğu halde gönderilecektir... Mehdi benim evlatlarımdandır. 40 yaşlarındadır.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 41)
40 yaşındadır. Diğer bir rivayete göre 30 ile 40 yaşındadır. (Kıyamet Alametleri, Berzenci, sf. 16)
Mehdi benim neslimdendir. O 40 yaşındadır. Sanki yüzü parlak bir yıldızdır...
(Mer'iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdisi “Fevaidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar”)
Sakalı bol ve sık olacaktır. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 23)
Sakalı sıktır. (Kıyamet Alametleri, Berzenci, sf. 163)
Onun alnı geniş, burnu ise ince olacaktır.
(Tırmizi, Büyük Hadis Külliyatı, Rudani 5.Cilt, sf. 365)
O, açık alınlı, küçük burunlu…
(Muhammed B. Resul Al-Hüseyni El Berzenci, "Kıyamet Alametleri" Pamuk Yayınları, Trc. Naim Erdoğan, sf. 163)
O açık alınlı ve ince burunludur.
(Ahmed, b. Hanbel II-291, III-17) (Süneni Ebu Davud Terceme ve şerhi cilt. 14, Şail Yayıncılık, K. el-Mehdi (35), sf. 404)
O, açık alınlı, küçük burunlu, iri gözlü.... (Muhammed B. Resul Al-Hüseyni El Berzenci, "Kıyamet Alametleri" Naim Erdoğan, sf. 163)
Kaşı kavislidir. (Muhammed B. Resul Al-Hüseyni El Berzenci, "Kıyamet Alametleri" Pamuk Yayınları, Trc. Naim Erdoğan, sf. 163)
Hz. Mehdi'nin kaşları... araları açık...
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, sf. 41)
Hadiste Hz. Mehdi'nin kaşlarının aralarının açık olmasıyla, gözü ve kaşı arasında mesafenin geniş olduğu ifade edilmektedir.
Dişleri parlak olacaktır. (Nuaym b. Hammad, vr. 52a; El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, sf. 41)
Mehdi, gür sakallı, ön dişleri parlak...
(Mer'iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdi’si “Feraidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar”)