Peygamberimiz (sav), "Mehdi ile müjdelenin" (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 12) buyurarak, Hz. Mehdi'nin gelişini heyecan ve şevkle beklemenin, bu mübarek zat için hazırlık yapmanın önemine dikkat çekmiştir. Bir başka hadis-i şerifte ise iman edenlerin, Hz. Mehdi'ye olması gereken sevgi ve bağlılıkları şöyle ifade edilmiştir:
Sizden ona kim yetişirse, kar üzerinde sürünerek dahi olsa ona gelsin. Ona katılsın. Zira o, Mehdi'dir. (İbn Mace, Fiten, B 34, H 4082; İbn Ebi Şeybe, c. VII, sf.527; Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 14)
Eğer dünyadan bir gün bile kalsa, Allah, O (Hz. Mehdi) idareyi ele alıncaya kadar o günü uzatırdı. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf.10)
Eğer dünyadan bir gece bile kalsa, Allah onu uzatır ve Ehl-i Beytimden birisini (Hz. Mehdi) melik kılardı. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 10)
Ümmetim arasında Mehdi gelecektir... Ümmetim onun zamanında iyi ve kötünün, benzeriyle nimetlenmediği bir nimetle nimetlenecek, sema üzerlerine bol yağmur yağdıracak, arz nebatından hiçbir şey saklamayacaktır. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 9)
Dünyadan bir gece bile kalsa, Allah o geceyi uzatır ve Ehl-i Beytimden birisi gelerek dünyaya hakim olurdu. Onun adı adıma, babasının adı babamın adına uyar. Daha önce yeryüzü nasıl zulümle dolduysa, o, onu adaletle dolduracaktır. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 11)
Kıyametin kopması için zamanda sadece bir günden başka vakit kalmamış da olsa Allah (c.c.) benim Ehl-i Beytimden (soyumdan) bir zatı (Hz. Mehdi'yi) gönderecek. (Sünen-i Ebu Davud, 5/92)
Benim Ehl-i Beytimden bir şahıs bütün dünyaya hakim oluncaya kadar günler ve geceler gitmez. (En-Necmu's Sakıb, Ukayli)
Mehdi, kızım Fatıma'nın neslindendir. (Sünen-i İbn Mace, 10/348)
Mehdi ile müjdelenin. O Kureyş'ten ve Ehl-i Beytimden bir kişidir. (Kitab-ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 13)
Mehdi, benim çocuklarımdan birisidir. Yüzü gökyüzünde parlayan yıldız gibidir. (Ali b. Sultan Muhammed el-Kari el-Hanefi’nin “Risaletül Meşreb elverdi fi mezhebil Mehdi”)
Bütün peygamberler birbirinin soyundandır. Hz. Mehdi de hadislerin belirttiğine göre bu soydan gelmektedir. Halk arasında bu soydan gelenlere "seyyid" denmektedir. Hz. Mehdi de seyyid olacaktır.
Allah, Kuran'da birbirlerinin soyundan gelen elçilerden bahsetmektedir. Bu ayetler Hz. Mehdi'nin de aynı soydan geleceğine işaret ediyor olabilir. (En doğrusunu Allah bilir).
Gerçek şu ki, Allah, Adem'i, Nuh'u, İbrahim ailesini ve İmran ailesini alemler üzerine seçti; Onlar birbirlerinden (türeme tek) bir zürriyettir. Allah işitendir, bilendir. (Al-i İmran Suresi, 33-34)
"Rabbimiz, ikimizi sana teslim olmuş (Müslümanlar) kıl ve soyumuzdan sana teslim olmuş (Müslüman) bir ümmet (ver). Bize ibadet yöntemlerini (yer veya ilkelerini) göster ve tevbemizi kabul et. Şüphesiz, Sen tevbeleri kabul eden ve esirgeyensin." (Bakara Suresi, 128)
Babalarından, soylarından ve kardeşlerinden, kimini (bunlara kattık); onları da seçtik ve dosdoğru yola yöneltip-ilettik. (Enam Suresi, 87)
El-Mehdi, bizden, Ehl-i Beyttendir. Allah onu bir gecede ıslah eder (yani tevbesini kabul eder veya feyizler ve hikmetlerle donatır). (Sünen-i İbni Mace Kitabü-l 'fiten Tercemesi ve Şerhi- Kahraman Neşriyat, cilt 10, Mütercim: Haydar Hatipoğlu, Bab: 34, sf.348)
İslam alimleri bu hadisi şu şekilde açıklamışlardır:
...Bir gecede Mehdi’nin ıslah edilmesi sözü ise Cenab-ı Hakkın kendisine kutup mertebesinin verilmesine işarettir. Bu dereceyi çalışmakla, uğraşmakla kazanamaz. Yüce Mevla’nın Kur’an-ı Kerim’de belirttiği gibi Hz. Peygamber (sav)’e verilen bu lütuf, Hz. Mehdi’ye de verilmiştir. Yüce Mevla, Kur’an-ı Kerim’de Şura Suresi 52. ayette Peygamberimiz (sav)'e şöyle demiştir: "Sen kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat Biz onu (kitabı) kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle doğru yola eriştirdiğimiz bir nur kıldık. Şüphesiz ki sen doğru yolu göstermektesin." Hz. Mehdi, dini meselelerde zamanındaki müçtehitlerin en faziletlisi ve en mükemmelidir. Bu da onun büyüklüğünü, mertebesinin yüksekliğini, makamının yüceliğini gösterir. (Ali b. Sultan Muhammed el-Kari el-Hanefi, “Risaletül Meşreb elverdi fi mezhebil Mehdi)
Bediüzzaman Said Nursi de, Hz. Mehdi'den şu şekilde bahsetmektedir:
Muhakkak ki o, insanların karşılaştıkları şerler sebebiyle, Mehdi'nin kendilerine en sevgilisi olmadıkça çıkmayacaktır. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sf. 27)
Yer ve gök ehli ondan razı olur.
(Heysemi, c. VII, sf. 313; Ebu Nuaym'dan, Suyuti, c. II, sf. 58; Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sf. 31)
Allah, bütün insanların kalplerini onun muhabbetiyle dolduracaktır.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, sf. 42)
Mehdi insanlara gelir de, onu yeni gelin gibi aşk ve muhabbetle kucaklarlar...
(Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, Sf. 35)
Onun hilafetinden yer ve gök ehli, bütün yabani hayvanlar, kuşlar, hatta denizdeki balıklar bile razı olacaktır. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, sf. 31)
Bu fitnelerin en sonuncusu günahsız insanların öldürülmesidir ki, artık o zaman kendisinden herkesin razı olacağı bir gidişatta olan Hz. Mehdi çıkar.
(Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, Sf. 38)
Allah onun muhabbetini insanların kalplerine yerleştirecektir. Böylece onlar, gündüzleri arslan kesilen ve geceleri de ibadetle geçiren bir toplum olacaklar.
(Ukayli “En-Necmu’s-sakıb fi Beyanı Enne’l Mehdi min Evladı Ali b. Ebi Talib Ale’t-Temam ve’l kamal”)
Ümmet'i Muhammed'den memnun olmadık hiçbir fert kalmayacaktır. (Kıyamet Alametleri, sf. 163)
Yüzü güzel, kokusu hoş, heybetli, fakat insanlara sevimli ve yakındır. (Mehdi, Deccal, Mesih, sf. 102)
Hadislerde, Hz. Mehdi'nin döneminde onun adından çokça bahsedileceği ifade edilmektedir. Bu da, Hz. Mehdi'nin isminin dünyanın dört bir yanına ulaşacağını göstermektedir:
Semadan bir münadi, "Hak Al-i Muhammed'edir" şeklinde bağırdığı zaman, Mehdi zuhur eder. Herkes sadece ondan konuşur, onun sevgisini içer ve ondan başka bir şeyden bahsetmezler. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sf. 33)
Bir münadinin semadan "Hak, Hz. Muhammed (sav) ehlindedir" şeklinde bağırmasından sonra, Hz. Mehdi'nin sevgisi insanların kalplerine yerleşecek ve ondan başka bir şeyden bahsedilmeyecektir.
(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 20)
Hadis-i şeriflerde Hz. Mehdi’ye biatın kendisi istemediği halde yapılacağı bildirilmektedir. Bu da gösteriyor ki Hz. Mehdi, kendisini hiçbir zaman Mehdi olarak ilan etmeyecektir. Hatta insanlar ona gelip “alametler sende mevcut, sen Mehdi’sin” dedikleri halde o yine reddedecektir. Ancak “ölümle tehdit” edildikten sonra, insanların kendisine biat etmesini kabul edecektir.
İnsanlar nihayet Mehdi'ye gelirler ve Rükun ile Makam arasında, kendisi istemediği halde ona biat edeler. "Eğer kabul etmezsen, boynunu vururuz" derler. Yer ve gök ehli ondan razı olur. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, Sf. 31)
Halifenin ölümü anında ihtilaf olur. Medine halkından bir kişi koşarak Mekke’ye çıkar. Mekke halkından bir grup onu, istememesine rağmen (bulunduğu yerden) çıkarırlar. Hacer-i Esved’le Makamı İbrahim arasında ona biat ederler. (Sünen-i Ebu Davud, 5/94; El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 20)
... Ve sonra istemediği halde biatlarını kabul eder. Eğer siz ona yetişirseniz, ona biat ediniz. Çünkü o yerde de gökte de Mehdi'dir. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sf. 35)
Hz.Fatima’nın soyundan gelen Mehdi, Mekke’de meydana çıkarılır ve istemediği halde kendisine biat edilir.
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 52-53)
... Onu tekrar Mekke’de bularak yine, “Sen falan oğlu falansın, annen de filan kızı filanedir, sende şu şu alametler vardır, birinci defa bizden kurtuldun uzat elini sana biat edelim” derler. Bunun üzerine o “Ben aradığınız değilim” der ve tekrar Medine’ye gider. Medine’de yine aranınca tekrar Mekke’ye döner. Mekke’de kendisini Rükunda bularak şöyle derler: “Eğer biatlarımızı kabul etmezsen, bizi aramakta olan ve başında Haddam’dan birisinin bulunduğu Süfyani ordusuna karşı korumazsan, günahlarımız senin üzerine ve kanlarımız da boynuna olsun” derler. Bunun üzerine Mehdi, Rükun ile Makam arasına oturur ve elini uzatarak biatları kabul eder. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 39-40)
Fitne içindeki insanlar kan akıtıldığı bir zamanda evinde oturmakta olan Mehdi’ye gelir ve “Bizim için kalk artık”der. O ise kabul etmez, ancak ölümle tehdit edildikten sonra onlar için kalkar. Ondan sonra artık kan dökülmez. (İbn Ebi Şeybe, c. VII, sf. 531; Abdurrezzak H. 20771, c. XI, sf. 372; Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 52-53)
Kur’an-ı Kerim’de Yusuf Suresi'nde, Hz. Yusuf’un da kendi isteği olmaksızın bulunduğu ülkenin kralı tarafından doğruluğu, adaleti, bilgisi, güvenilirliği sayesinde başa getirildiği haber verilmektedir:
... Onunla konuştuğunda da (şöyle) dedi: "Sen bugün bizim yanımızda (artık) önemli bir yer sahibisin, güvenilir (bir danışman-yönetici)sin. (Yusuf Suresi, 54)
Sonra da hilafet yeryüzünün en hayırlısı olan Mehdi'ye evinde otururken gelecektir. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy il Ahir Zaman, sf.26)
Mekke’de kendisini Rükunda bularak şöyle derler: “Eğer biatlarımızı kabul etmezsen, bizi aramakta olan ve başında Haddam’dan birisinin bulunduğu Süfyani ordusuna karşı korumazsan, günahlarımız senin üzerine ve kanlarımız da boynuna olsun” derler. Bunun üzerine Mehdi, Rükun ile Makam arasına oturur ve elini uzatarak biatları kabul eder.
(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 39-40)
Rükun ile Makam arasında kendisine biat edilecektir. Hz. Mehdi o kadar merhametli olacaktır ki, zamanında ne bir kimse uykusundan uyandırılacak, ne de bir kimsenin burnu kanayacaktır.
(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 42)
Ey insanlar, muhakkak Allahu Teala size zalimleri, münafıkları ve onlara uyanları menetmiş ve size ümmeti Muhammed'in en hayırlısı olan ve Mekke'de bulunan, İSMİ AHMED, babasının ismi Abdullah olan Hz. Mehdi'yi reis kılmıştır. Ona katılınız.(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 31)
Konuyla ilgili işari manada bir ayette şöyle bildirilmektedir:
.. benden sonra ismi "AHMED" olan bir elçinin de müjdeleyicisiyim" demişti... (Saff Suresi, 6)
... Ve bu durum bir münadinin semadan seslenerek "Ey insanlar, emiriniz artık Mehdi'dir." demesine kadar devam edecektir.(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 24)
Semadan bir münadi “Hak Al-i Muhammed’dedir.” şeklinde bağırdığı zaman Mehdi zuhur eder...
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 33)
Siz üç veya yedi gün, doğudan bir ateşi gördüğünüz zaman Al-i Muhammed'in çıkmasını bekleyiniz, inşaAllah-u Teala, bir münadi Mehdi'nin ismi ile semadan nida edecek ki, doğuda batıda olan herkes bu sesi işitecek.
(Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 32)
Semadan bir münadi "Hak Al-i Muhammed'dedir, yerden de bir münadi "Hak Al-i İsa'nın veya Abbas'ındır" diyecektir. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sf. 33)
Günahsız insanlar katledildiği ve kardeşi de Mekke'de öldürüldüğü zaman semadan bir münadi, "Emriniz filandır. İşte bu yeryüzünü adaletle dolduracak olan Mehdi'dir" diye nida eder. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sf. 35)
Çok yaygın ve sona ermesi mümkün görülmeyen bir fitne çıkacak ve bu fitne semadan 3 kez “Emir Mehdi’dir, gerçek odur” şeklindeki nidaya kadar sürecektir. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 55)
Hadislerde Hz. Mehdi'nin ortaya çıkışını gökyüzünden gelen bir sesin haber vereceğine, yani radyo ve televizyon kanalıyla tüm insanların bu müjdeli haberi duyacağına dikkat çekilmektedir. Bu sesin doğuda ve batıda herkese ulaşacağı bildirilmektedir. Hatta, her toplumun bu sesi kendi lisanında duyacağı haber verilmektedir:
Semadan arz ehline şamil olan bir ses ki, herkes onu kendi lisanı ile işitir. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sf. 37)
Günümüzde haberler her ülkede, o ülkenin diline tercüme edilerek, radyo, televizyon ve internet aracılığıyla hemen herkese ulaştırılmaktadır. Hz. Mehdi'nin ortaya çıkışı da bu şekilde tüm insanlara ulaşacaktır.
Hz. İsa namazını Hz. Mehdi'nin arkasında kılacaktır. (El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 24)
Hz. İsa semadan nüzul edecek ve onun emirliğini kabul edecektir. Hz. İsa'ya "Bize namaz kıldır" denilecek, ancak o, "Emir sizin içinizdedir" karşılığını vererek, "Bu Allah'ın ümmeti Muhammed'e bir ikramıdır." diyecektir.
(El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 24)
Hz. Mehdi müminlerle beraber Beytül Makdis'de sabah namazı kılarken, o sırada nüzul eden Hz. İsa'yı takdim edecek ve Hz. İsa ellerini onun omuzuna koyarak, "Namazın kaameti senin için getirildi, bu yüzden sen kıldır" diyecek ve nihayet Hz. Mehdi, Hz. İsa ve müminlere imam olarak namazı kıldıracaktır.
(El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 25)
Hadislerde bildirildiği gibi Hz. Mehdi döneminde hiç kimsenin burnu kanamayacak, hiç kimse zarar görmeyecek, hatta uyuyan kişi dahi uyandırılmayacaktır. Bu da Hz. Mehdi'nin fikri bir mücadele yürüteceğini göstermektedir. Hz. Mehdi, fikren din ahlakına uygun olmayan akım ve sistemleri susturacak, yaptığı ilmi çalışmalarla İslam ahlakını hakim edecektir.
Zamanında ne bir kimse uykusundan uyandırılacak, ne de bir kimsenin burnu kanayacaktır. (El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 42)
Mehdi... gayet sükünet içinde yürüyecektir. (Kıyamet Alametleri, sf. 173)
Mehdi, Peygamber (sav)'in yolunda gidecek, uyuyan kişiyi uyandırmayacak, kan da akıtmayacaktır. (Kıyamet Alametleri, sf. 163)
Hadislerde bildirildiğine göre Hz. Mehdi ortaya çıktığında, İslam dinine sonradan dahil edilmiş tüm batıl inanış ve uygulamaları ortadan kaldıracaktır. "... insanlar arasında Peygamberin (sav) sünneti seniyyesiyle muamele edecek" rivayetinde bildirildiği gibi, Peygamber Efendimiz (sav)'in yoluna uyacak ve tıpkı onun dönemindeki gibi din ahlakının hak haliyle yaşanmasına vesile olacaktır.
... Dini Peygamber (sav)'in zamanında olduğu gibi aynen uygulayacak. Yeryüzünde mezhepleri kaldıracak. Halis hakiki dinden başka hiçbir mezhep kalmayacak. (Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri, sf.186-187)
Hz. Mehdi hiçbir bidatı bırakmaycak. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 43)
Mehdi kaldırmadık bidat bırakmayacaktır. Ahir zamanda aynı Peygamber (sav) gibi dinin icablarını yerine getirecektir.” (Kıyamet Alametleri, sf. 163)
Hz. Peygamber (sav) en başta İslam'ı nasıl ayakta tuttuysa, Hz .Mehdi de en sonunda aynı şekilde İslam'ı ayakta tutacaktır. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 27)
Bidat: Dinin aslında olmadığı halde, dine dahil edilen adetler.
Allah Konstantiniyye'yi (İstanbul'u) çok sevdiği dostlarının eliyle fethedecek... Onlardan hastalığı ve üzüntüyü kaldıracak. (Kıyamet Alametleri, sf. 181)
Beldeler onun emrine girer. Allahu Teala onun elinde Konstantiniyye’nin fethini müyesser kılar.
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 56)
…Muhtelif ülkelerden birçok alim, birbirlerinden habersiz şekilde Mehdi’yi aramak üzere yollara çıkacak ve her birisine 310 kadar insan refakat edecek. Sonunda hepsi de Mekke’de buluşurlar ve birbirlerine, buraya ne için geldiklerini sorduklarında hepsi de: “Bu fitneyi önleyecek ve Konstantiniyye’yi fethedecek olan Mehdi’yi arıyoruz, çünkü biz onun babasının, anasının ve ordusunun isimlerini öğrendik. Şeklinde cevap verdiler. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 40)
Mehdi, Konstantiniyye ve Deylem Dağını fethedecektir. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 27)
Dünyadan hiçbir zaman kalmayıp ancak tek bir gün kalsa bile o günde benim soyumdan bir zatın Deylem Dağına (yahut eyaletine) ve Konstantiniyye şehrine sahip olması için Allah muhakkak o günü uzatacaktır.
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 74)
Dünyada ismi geçecek bir halife kalmayıncaya kadar çıkmayacaktır.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, sf. 54)
Onun çıkacağı yıl insanlar hacca başlarında bir emir bulunmadan gidecekler. (Kıyamet Alametleri, sf. 168)
İnsanlar başlarında bir imam bulunmaksızın hac ederler... (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sf. 35)
Hz. Mehdi'nin bayrağı, Peygamberimiz (sav)'in sancağıdır:
Peygamber (sav)'in softan bayrağı ile çıkacaktır. O bayrak dört köşeli olup dikişsizdir ve rengi siyahtır. Onda bir hicr (hale) bulunur. O Resullah (sav)'in vefatından beri açılmamış olup Mehdi çıkınca açılacaktır. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, Sf. 22)
Hz. Mehdi'nin bayrağının özellikleri diğer hadislerde şu şekilde ifade edilmiştir:
Şu muhakkak ki ahir zamanda mağrib memleketinin en uzak mevkiinden Mehdi denilen bir zat çıkacak. Ve ön tarafinda kırk mil mesafe olarak yardım yürüyecek. Mehdi'nin bayrakları beyaz ve sarıdır. İçinde çizgiler bulunur. Bayraklarında Allah'ın İsm-i Azamı yazılmıştır. Onun bayrağı altındaki hiçbir birliği mağlup edilmez… (İmam Şarani, Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri Muhtasaru, (Tezkireti'l-Kurtubi), sf. 438)
Hz. Mehdi'nin bayrağında "Biat Allah içindir" yazılıdır.
(Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sf. 65)
Hadislerde Hz. Mehdi'nin bayrağıyla birlikte fethedeceği şehre de dikkat çekilmiştir. Bayrağını, Konstantiniyye yani İstanbul'a dikeceği haber verilmiştir:
Mehdi Konstantiniyye’nin fethi sırasında sabah namazı için abdest alırken bir bayrak dikecek, deniz ikiye ayrılarak su kendiliğinden uzaklaşacak ve açılan yolu takib eden Hz. Mehdi karşı kıyıya geçecektir. (Kıyamet Alametleri, sf. 181)
(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 57)
Ben Mehdi'yi, peygamberlerin sayfalarında (kitaplarında) şöyle bulurum: Mehdi'nin amelinde ne zulüm ne de ayıp vardır. (Nuaym b. Hammad, vr. 50b; Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sf. 21)
Kuran'da Zülkarneyn ve Hz. Süleyman'ın İslam ahlakını tüm dünyaya hakim ettikleri bildirilmiştir. Hadislerde de, Hz. Mehdi'nin tıpkı Zülkarneyn ve Hz. Süleyman gibi İslam ahlakını bütün yeryüzüne hakim edeceği haber verilmiştir:
Mehdi tıpkı Zülkarneyn ve Süleyman gibi dünyaya hükmedecektir.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 30)
Yeryüzüne dört kişi malik olmuştur. İkisi mümin, ikisi kafirdir. Müminler, Zülkarneyn ve Hz. Süleyman, kafirler ise Nemrud ve Buhtunnasır'dır. Beşinci olarak Ehl-i Beytimden birisi (Hz. Mehdi) gelecek ve o da dünyaya malik olacaktır. (Kitab'ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy il Ahir Zaman, sf. 10)
Rivayetlerde, Hz. Mehdi'nin özelliklerinin ve çıkış alametlerinin peygamberlere indirilen kitaplarda bulunduğu bildirilmektedir. Bu da, İncil, Tevrat ve Zebur'da Hz. Mehdi'ye dair bilgilerin yer aldığı anlamına gelmektedir.
Peygamberlere dair olan kitaplarda "Mehdi'nin işi zulüm ve kötülük değildir" şeklinde işaret edilmiştir.
(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 47)
Ben Mehdi'yi, peygamberlerin sayfalarında (kitaplarında) şöyle bulurum: Mehdi'nin amelinde ne zulüm ne de ayıp vardır. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sf. 21)
Konuyla ilgili işari manada bir ayette şu şekilde buyrulmuştur:
Andolsun, Biz zikirden (Tevrat'tan) sonra Zebur'da da: "ŞÜPHESİZ ARZ'A SALİH KULLARIM VARİSÇİ OLACAKTIR." diye yazdık. (Enbiya Suresi, 105)
İslam alimleri bu ayeti şu şekilde tefsir etmişlerdir:
İmam Bakır ve Sadık'tan rivayet edilmektedir: "Buradaki (ayette bildirilen) "SALİH KULLAR", MEHDİ VE ARKADAŞLARIDIR." (Hüseyin es-Şirazi, sf. 113)
Eski ve Yeni Ahit'te konuyla ilgili yer alan bazı açıklamalar ise şu şekildedir:
Yesse'nin gövdesinden bir filiz çıkacak ve onun köklerinden bir fidan doğacak. Rabbin ruhu, hikmet ve sağduyu ruhu, öğüt ve yüreklilik ruhu, bilgi ve Rab korkusu ruhu onun üzerinde duracak. O, Rab korkusundan zevk alacak; o gözlerinin gördüğüne göre yargılamayacak; kulaklarının işittiğine göre karar vermeyecek. Zayıfları adaletle yargılayacak; yeryüzünün yoksullarına haklarını verecek. Bir değnekle vurur gibi yeryüzüne sözüyle vuracak ve dudaklarının soluğuyla kötüyü yok edecek. Adalet onun belinin kuşağı, gerçek kalçalarının kuşağı olacak. Kurt kuzuyla birlikte oturacak; kaplan oğlakla beraber yatacak; buzağı, aslan ve besili sığır birarada yaşayacak ve onları küçük bir çocuk güdecek. İnek ayı ile birlikte otlayacak; yavruları birarada oturacaklar ve aslan sığır gibi saman yiyecek. Emzikteki çocuk, kobra yılanının yuvası yanında oynayacak ve sütten yeni kesilmiş çocuk, kara yılanın deliğine elini uzatacak. Benim kutsal dağım üzerinde hiç kötülük yapılmayacak; artık hiçbir zarar verilmeyecek; çünkü denizin dibi nasıl onu örten sularla dolu ise yeryüzü de Rab bilgisi ile öyle dolu olacak. (İşaya 11, 1-9)
Davut soyundan biri sadakatle krallık yapacak. Yargılarken adaleti arayacak, Doğru olanı yapmakta tez davranacak. (İşaya 16, 5)
Savaş gürültüleri, savaş haberleri duyunca korkmayın. Bunların olması gerek, ama bu daha son demek değildir. Ulus ulusa, devlet devlete savaş açacak; yer yer depremler, kıtlıklar olacak. Bunlar, doğum sancılarının başlangıcıdır. (Markos 13, 5-8)
Hadis-i şerifte, Hz. Mehdi'nin yardımcıları arasında Cebrail ve Mikail Aleyhisselam'ın oldukları haber verilmektedir. Hz. Mehdi'ye, Allah'ın izniyle, melekler yardımcı olacaktır.
Meleklerin salih müminlere yardımcı olmaları Kuran'ın çeşitli ayetlerinde haber verilen bir durumdur. Rabbimiz, Peygamber Efendimiz (sav) ve sahabeyi de meleklerle desteklemiştir. Konuyla ilgili bazı ayetler şu şekildedir:
Rabbin meleklere vahyetmişti ki: "Şüphesiz Ben sizinleyim, iman edenlere sağlamlık katın..." (Enfal Suresi, 12)
Sen müminlere: "Rabbiniz'in size meleklerden indirilmiş üç bin kişiyle yardım-iletmesi size yetmez mi?" diyordun. (Al-i İmran Suresi, 124)
Doğu tarafından birtakım insanlar çıkıp, Hz. Mehdi'nin saltanatını hazırlayacaklardır.
(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 21)
Şarktan bir cemaat çıkar ve Hz. Mehdi'nin saltanatına yardım eder. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, Sf. 60)
... Bilahare Kudüs'e inecekler ve Hz. Mehdi için saltanat hazırlayacaklardır.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 47)
Ashab-ı Kehf, Mehdi'nin yardımcıları olacaktır. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy il Ahir Zaman, sf. 59)
Bu durum 7 yıl devam edecektir. Ancak onun her senesi, sizin 20 senenize bedel olacaktır.
(El-Kavlu'l Muhtasar fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 44)
Hadiste, Hz. Mehdi'nin bir yılının insanların 20 yılına bedel olduğu haber verilmektedir. Hz. Mehdi insanların uzun yıllardır yapamadıkları işleri çok kısa sürede halledecektir. Her konuya çok hızlı, akılcı, hikmetli ve kalıcı çözümü bulacak ve uygulayacaktır.
Hz. Mehdi, kuru bir ağacı diktiğinde de ağaç hemen yeşillenip yapraklanacaktır.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, sf. 43)
Mehdi bir yere kuru bir dalı diker ve dal yapraklanıp yeşillenir.
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 67)
Bu hadis-i şeriflerde, Hz. Mehdi'nin bitkileri seveceği ve onlarla bizzat ilgileneceğine işaret edilmektedir. (Allahualem) Bir başka hadis-i şerifte ise şöyle bildirilmektedir:
Hz. Mehdi uçan bir kuşa işaret ettiğinde, kuş hemen bu emirle yere düşecek. Kuru bir ağacı diktiğinde de ağaç hemen yeşillenip yapraklanacaktır. (El-Kavlu'l Muhtasar fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 43)
Bu hadisle de Hz. Mehdi'nin hayvanlarla ilgileneceği, hayvanların da kendisini seveceğine işaret ediliyor olabilir. (Allahualem) Nitekim bir diğer hadiste, "yer ve gök ehlinin Hz. Mehdi'yi sevdiği", "kuşların ve denizlerdeki balıkların dahi ondan razı oldukları" bildirilmektedir:
Onun hilafetinden yer ve gök ehli, bütün yabani hayvanlar, kuşlar, hatta denizdeki balıklar bile razı olacaktır. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, sf. 31)
Hz. Mehdi'nin ortaya çıkış alametlerinin haber verildiği hadislerden birinde de, 1997 ve 1999 yıllarına dikkat çekilmektedir:
İnsanlar 95. seneye kadar malik olacaklar, yani işler iyi gidecek. 97. ve 99. senede mülkleri zail olacak....
(El-Kavlu'l Muhtasar fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 54)
Hadisteki "95. sene" şeklindeki ifade ile 1995 yılına dikkat çekiliyor olması muhtemeldir. 1995 yılına kadar insanların nispeten daha müreffeh bir yaşam sürmüşler, yaşam koşullarının o kadar zorlaşmamıştır. Bundan sonra ise çeşitli zorluklar başgöstermeye başlamıştır. 1997 yılında çeşitli siyasi sıkıntılar yaşanmıştır. 1999 yılında ise Marmara bölgesinde ve Türkiye çapında meydana gelen depremlerde son yılların en büyük can ve mal kaybı olmuştur.
Hadislerde Hz. Mehdi'nin Allah'ın kendisine verdiği özel bir güce sahip olduğu bildirilmektedir:
O, kimsenin bilemediği gizli bir gücün sahibi olduğu için kendisine Mehdi denilmiştir. (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman)
Muhyiddin Arabi Hz. Mehdi'nin bazı özelliklerini saymaktadır. Aşağıdaki izahında Hz. Mehdi'nin dikkat çeken başlıca 9 özelliğine yer vermektedir:
1. Basiret sahibi olması
2. Kutsal kitabı anlaması
3. Ayetlerin manasını bilmesi
4. Tayin edeceği kimselerin hal ve hareketlerini bilmesi
5. Öfkelendiğinde bile merhamet ve adaletten ayrılmaması
6. Varlıkların sınıflarını bilmesi
7. İşlerin girift taraflarını bilmesi
Çünkü bunlardan haberi olan bir lider vereceği hükümlerde yanılmaz. Mehdi kıyas ilmini onunla hükmetmek için değil, ondan kaçınmak için bilir. Çünkü verdiği hüküm doğru bir ilham neticesi olacak. Yani Hz. Muhammed (sav)'in getirdiği şeriat üzere hükmedecek. Bu sebepledir ki Peygamberimiz (sav) onu vasfederken "Benim izimi takip edecek, hataya düşmeyecek" demiştir. Bundan anlıyoruz ki, Mehdi, şeriat sahibi değil, şeriata uyandır
8. İnsanların ihtiyacını iyi anlaması
Çünkü onların her türlü işlerini görmek için Allah onu diğer insanlar üzerine seçmiştir. Liderlerin davranış ve faaliyetleri kendilerinden ziyade halkın menfaatine olmalıdır... Halkın yararına aykırı şeylerle uğraşıp, onların işlerini görmeyen bir lider azledilmelidir. Çünkü onunla diğer insanlar arasında fark kalmamıştır.
9. Bilhassa kendi zamanında ihtiyaç hissedilen gaibi ilimlere vukufu bulunması. Çünkü ancak o sayede yeni yeni zuhur edilecek meseleleri halledebilir.(Kıyamet Alametleri, sf. 189)
Muhammed ümmetinin en hayırlısı ve sizin zorlukları gideren veliniz olan kimseye katılın.. O Mehdi'dir."
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 57)
Devrinde yeryüzünün en hayırlısı kendisi olacaktır. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, sf. 27)
Mehdi (zamanındaki) insanların en hayırlısıdır. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 58)
Mehdi, Peygamberimiz (sav)'in sancağı, gömleği, kılıcı, işaretleri, nuru ve güzel ifadesiyle yatsı vaktinde çıkar. (Ali b. Sultan Muhammed el-Kari el-Hanefi, “Risaletül Meşreb elverdi fi mezhebil Mehdi")
Beytül Mukaddes'in hazinelerini, Tabut-u Sekine'yi, Beni İsrail sofrası ile levhaların madenlerini, Hz. Adem'in cübbesini, Hz. Süleyman'ın minberinin asasını ve Allah'ın Beni İsrail'e gönderdiği süt kadar beyaz olan eldivenleri çıkaracaktır. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 33)
...Geceleri ibadetle meşgul olup, gündüzleri gizli olacak...
(Ukayli “En-Necmu’s-sakıb fi Beyanı Enne’l Mehdi min Evladı Ali b. Ebi Talib Ale’t-Temam ve’l kamal”)
İnkar içinde olan toplumları uyarmak ve onları doğru yola davet etmek için gönderilen tüm elçiler, gönderildikleri kavimler tarafından yalanlanmış ve onların çeşitli itham ve iftiralarına maruz kalmışlardır. Ehl-i Beyt'ten gelecek olan Hz. Mehdi'nin de bu gibi eziyet ve sıkıntılarla karşılaşacağı hadislerde haber verilmiştir. (En doğrusunu Allah bilir)
Mehdi, bizden, Ehl-i Beyttendir... Biz öyle bir ev halkıyız ki Allah bizim için ahireti dünyaya tercih etmiştir. Benim Ehl-i Beytim muhakkak benden sonra bela, kaçırılma ve sürgüne uğrayacaktır. Benden sonra Ehl-i Beytim bela ve mihnetlerle karşılaşacaklar ve tarda maruz kalacaklardır. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 14)
Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)'in aşağıdaki hadisi de böyle bir durumu, "Hz. Mehdi'nin biat sırasında, kendisinin birçok kahr ve haksızlığa uğradığını insanlara açıklayacağını" haber vermektedir:
... Mehdi, Resulullah'ın bayrağı ile, insanların başlarına bela üzerine bela yağdığı ve çıkışından ümit kesildiği bir sırada çıkar. İki rekat namaz kılar. Namazdan dönünce şöyle der: "Ey insanlar! Ümmet-i Muhammed ve bilhassa onun Ehl-i Beyti çok belalar gördü ve bizler kahr ve haksızlığa maruz kaldık."
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 55)
Aşağıdaki hadis-i şerifte de İstanbul'u fethedecek olan Hz. Mehdi ve yardımcılarına, fetihten önceki devrede çeşitli sıkıntıların isabet edeceği ve daha sonra bu sıkıntıların kaldırılacağı bildirilmektedir.
Allah Konstantiniyye'yi (İstanbul'u) çok sevdiği dostlarının ehline fethedecek... Onlardan hastalığı ve üzüntüyü kaldıracak. (Kıyamet Alametleri, Berzenci, sf. 181)
Allah, Kuran'da birçok peygamberin kavimleri tarafından yalanlandıklarını, delilik ve büyücülük iftiralarına maruz kaldıklarını ve daha pek çok saldırı ve eziyetle karşılaştıklarını bildirmiştir. Elçiler tüm bu saldırılar karşısında sabretmiş, onlara en güzel şekilde cevap vermişlerdir.
Andolsun senden önce de elçiler yalanlandı... (Enam Suresi, 34)
... Ve elbette bize yaptığınız işkencelere karşı sabredeceğiz... (İbrahim Suresi, 12)
Sonra, ondan yüz çevirdiler ve dediler ki: "(Bu,) Öğretilmiştir, bir delidir."
(Duhan Suresi, 14)
İşte böyle; onlardan öncekiler de bir elçi gelmeyiversin, mutlaka: "Büyücü ve cinlenmiş" demişlerdir. (Zariyat Suresi, 52)
Fakat o, 'bütün kişisel ve askeri gücüyle' yüz çevirdi ve: "(Bu,) Ya bir büyücü veya bir delidir" dedi. (Zariyat Suresi, 39)
(Firavun) dedi ki: "Andolsun, benim dışımda bir ilah edinecek olursan, seni mutlaka hapse atacağım." (Şuara Suresi, 29)
Ey iman edenler, Musa'ya eziyet edenler gibi olmayın... (Ahzab Suresi, 69)
Dediler ki: "Onun için (yüksekçe) bir bina inşa edin de onu çılgınca yanan ateşin içine atın." (Saffat Suresi, 97)
Sonra onlarda (Yusuf'un iffetine ilişkin) delilleri görmelerinin ardından, mutlaka onu belli bir vakte kadar zindana atmak (görüşü) ağır bastı. (Yusuf Suresi, 35)
... O inkar edenler, zikri (Kur'an'ı) işittikleri zaman, seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi. "O, gerçekten bir delidir" diyorlar. (Kalem Suresi, 50-51)
Antakya denilen bir yerden Tabut’u (kutsal emanetler sandığını) ortaya çıkaracaktır.
(Suyuti, el- Havi li’l Feteva, II. 82)
O, Tabut-u Sekine’yi Antakya mağarasından çıkarır. (Nuaym bin Hammad, Kitab-ül Fiten)
Hz. Mehdi, Tabut-u Sekine’yi Antakya mağarasından çıkaracaktır.
(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, 54)
... oraya (Hz. Mehdi’nin yanına) giden herkes ondan bereket kazanacaktır.
(El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 26)
Hz. Mehdi'nin vehbi ilme ait bir başka özelliği de ebced hesabını ve ona ait sırları bilmesidir. Taşköprülüzade Ahmet Efendi "Mevzuatu'l-Ulum" isimli eserinde (c.11/ sf. 246) Mehdi'nin cifr ilmine vakıf olacağını kaydetmiştir:
Bazıları dediler ki, bu kitabı kemal-i vukuf ahir zamanda hurucu muntazar Hz. Mehdi'nin hurucuna mevkuftur ki, onlar cifr ilmine vakıf ve sırlarına arif olurlar. Kitab-ı enbiyayı salifeden dahi bu ilim varid olmuştur.
(Mehdilik ve İmamiye, İbrahim Süleymanoğlu sf.252)
Deccal çıkınca, ona karşı müminlerden bir adam (Mehdi) yönelir. Derken o mümin kimseye birçok silahlılar, Deccal'ın merkezlerde gözetleme yapan silahlıları karşı çıkarlar. (Mehdilik ve İmamiye, sf.37, Sahih-i Müslim, c. 11/sf. 393'den nakil)
Hadisin başlangıcında Hz. Mehdi'nin Deccal'in silahlı adamları tarafından gözetlendiği ve takip edildiği bildirilmektedir. Önceki devirlerde de Allah yolunda mücadelede bulunmuş bazı peygamberlerin de benzer şekilde gözetlendiğini böylece kontrol altında tutulmak istendiğini Kuran'dan öğrenmekteyiz:
"O, kendisinde delilik bulunan bir adamdan başkası değildir, onu belli bir süre gözetleyin." (Müminun Suresi, 25)
Hadiste Hz. Mehdi'nin "sırtı ve karnından dövüle dövüle genişletilmesi" müteşabih olarak (benzetme yapılarak) söylenmiştir. Mehdilik ve İmamiye kitabının yazarı bu bölüm için "Mehdi'nin ünü, durmadan etrafa ilan edilip yayılmaktadır" demektedir. Fakat bunu Deccal taraftarları yapacağı için bu propagandanın Hz. Mehdi'yi kötüleme şeklinde olacağını söyleyebiliriz.
Peygamberimiz (sav) devrinde İslam düşmanları, onu kötülemek için o devrin yayın organı sayılan şairleri kullanıyorlardı. Şairler, panayırlarda, çarşılarda Peygamber (sav)'e cahilce çeşitli hakaretler ediyor, ona deli, büyücü, kahin şeklinde iftiralar atıyorlardı. Ahir zamanda da İslam düşmanı olan Deccal yanlıları Hz. Mehdi'yi kötüleyecekler, kendilerince halkın nazarında itibarını sarsmaya çalışacaklardır.
Hadislerde Hz. Mehdi'nin başlangıç yıllarının sıkıntı ve zorluklarla dolu mücadele yılları olduğu anlatılmaktadır. "Altınçağ" ise Hz. Mehdi'nin yeryüzünde bulunduğu son dönemlere aittir. Hz. Mehdi ve Müslümanlar ancak bu devirde rahata, bolluğa, huzura kavuşacaklar ve sevgiye, barışa, kardeşliğe dayalı bir hayatı bu devirde yaşayacaklardır.
“Kardeşi az olandır...” (Risalet ül Mehdi s.161)
“Ebu Abdullah Hüseyin bin Ali aleyhi’s-selâm’dan şöyle buyurduğu rivayet edilir: Bu işi yapacak olanın (yani Mehdi’nin) iki gaybeti vardır. Bu iki gaybetin biri o kadar uzayacak ki, bazıları: “O öldü”, bazıları da: “O gitti” diyeceklerdir. Ne onu sevenler, ne de başkaları onun yerini bilemeyecekler, sadece ona çok yakın hizmetçisi onun yerini bilir. (“el-Saa Fi Eşrat-is Saa” sf.93 Mısır bas.)
Hz.Hüseyin (r.a.) soruldu: “İmam Mehdi hangi alametlerle bilinir?” Şöyle cevap verdi : “Gönül rahatlığı ve vekar sahibi oluşu ile, helal ve haramı çok iyi bilmesi ile tanınır.
(Mer'iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdisi “Feraidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar”)