İnsanın gözlerini dünyaya açtığı andan itibaren duyduğu her sözü, muhatap olduğu her detayı, karşılaştığı her olayı sonsuz akıl, kuvvet ve adalet sahibi olan Allah yaratır.
"Hiç şüphesiz, Biz her şeyi kader ile yarattık." (Kamer Suresi, 49) ayetinde de bildirildiği gibi, bu olaylar bir plan ve sonsuz bir hikmet doğrultusunda yaratılmaktadır.
Bu durumda insanın yapması gereken, Allah’ın sonsuz aklına ve sonsuz hikmetlerle dolu kadere teslim olmaktır. İmanı kalbine tam olarak yerleştirmiş ve kadere tam olarak teslim olmuş bir mümin, gün içinde karşılaştığı hiçbir olay karşısında üzüntü duymaz, korkuya kapılmaz, ümitsizliğe düşmez.
Tevekkülsüzlük, sıkıntılı ruh hali, hüzün, ümitsizlik, karamsarlık mümine yakışmayan, şiddetle sakınılması gereken ve insana ahirette utanç verecek gaflet halleridir. Allah'a iman eden bir insan terslik gibi görünen bir olayla karşılaştığında, aslında bunun kendisi için mutlaka en hayırlısı olduğunu bilir. Çünkü Bakara Suresi’nin 216. ayetinde Allah; "... Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. Allah bilir de siz bilmezsiniz." şeklinde buyurmuştur. Bu gerçeği kavrayan mümin için kesintisiz iman neşesi sabit hayat özelliği haline gelir.
Allah’ın belirlediği kader kusursuzdur. Milyonlarca olaydan oluşan bu bütünde, hayır gözüyle bakan her insan için sadece güzellikler, hayırlar ve hikmetler vardır.