Yaratılış Gerçeği 2/2

kızılağaç yaprağı fosili

50 milyon yıllık bu kızılağaç yaprağı, canlıların milyonlarca yıldır değişmeden kaldıklarını gösteren milyonlarca örnekten bir tanesidir. Evrimcilerin ara tür olarak iddia ettikleri bir düzine kadar fosil aslında hiçbir şekilde ara fosil özelliği göstermeyen farklı türde kompleks canlılara aittir. Bunların bir kısmının da sahtekarlık örnekleri olduğu kesin olarak ortaya çıkmıştır. Fosiller yaratılışı ispat etmektedirler.

Günümüzde yaşamakta olan kızılağaç yaprağı (sağda)
54 - 37 milyon yıllık kızılağaç yaprağı fosili (solda)

tavşan fosili

Örümceklerin hep örümcek, arıların hep arı, vatozların hep vatoz olması gibi tavşanlar da hep tavşan olarak var olmuşlardır. Evrimin geçersizliğini gösteren sayısız fosil bulgusu karşısında, Darwinistlere düşen yenilgiyi kabul etmektir. Resimdeki 33 milyon yıllık tavşan fosili de, Darwinistlerin yenilgisini bir kez daha vurgulamakta, tüm canlıları Rabbimiz olan Allah'ın yarattığı gerçeğini göstermektedir.

33 milyon yıllık tavşan kafatası fosili

yılan fosili

Yılan, timsah, dinozor ya da kertenkele gibi çok farklı sürüngen sınıflamaları arasında aşılmaz sınırlar vardır. Evrimciler, bu farklı gruplar arasında, yapılarına bakarak kendilerince evrimsel süreçler hayal ederler. Ama bu varsayımların fosil kayıtlarında bir karşılığı yoktur. Öte yandan her bir sürüngen türünün kendine has özelliklerle bir anda var olduklarının ve var oldukları müddetçe hiçbir değişikliğe uğramadıklarının sayısız fosil delili bulunmaktadır. Bu delillerden biri de resimde görülen 50 milyon yıllık yılan fosilidir.

50 milyon yıllık yılan fosili (sağda)
Milyonlarca yıl önceki haliyle tıpatıp aynı olan günümüz yılanı görülmektedir (solda).

mürekkep balığı fosili

Mürekkep balıklarının tarih boyunca hep mürekkep balığı olarak var olduklarının ispatı olan resimdeki 95 milyon yıllık fosil, evrimcilerin iddialarına meydan okumaktadır. Mürekkep balıklarının evrim geçirdiğine dair en küçük bir delil dahi öne süremeyen evrimciler, fosil kayıtları karşısında büyük perişanlık içindedirler.

Solda Lübnan’da bulunmuş 95 milyon yıllık mürekkep balığı fosili görülüyor. Hemen altında da günümüzde yaşayan ve 95 milyon yıl önceki ile aynı özelliklerde olan bir mürekkep balığı.

deniz yıldızı fosili

Deniz yıldızları genellikle deniz dibinde yaşarlar, 7000 metre derinliğinde yaşayan türleri bulunmaktadır. Yaklaşık yarım milyar yıldır hiç değişmeden soylarını devam ettiren bu canlılar karşısında evrimciler çaresizlik içindedir. Çünkü söz konusu canlılar on milyon değil, yüz milyon değil, iki yüz milyon değil, yaklaşık beş yüz milyon yıldır aynıdırlar.

(Sağda) Günümüzde yaşayan deniz yıldızı örneği

Dönem: Paleozoik zaman, Ordovisyen dönemi
Yaş: 490-443 milyon yıl
Bölge: Fas

kaplumbağa fosili

Darwinistlerin kaplumbağanın kabuklu yapısına, dokularına bir açıklama getirebilmeleri gerekmektedir. Tüm bunların hayali evrimsel süreçte nasıl tesadüfen geliştiğini gösterebilmeli ve buna dair deliller ortaya koyabilmelidirler. Darwinistlerin karşılaştıkları şey, daima -resimde görülen 37 - 23 milyon yıllık kaplumbağa fosili örneğinde olduğu gibi- yaşayan fosiller olacaktır.

37-23 milyon yıllık kaplumbağa fosili (üstte)

kurbağa fosili

Bu kurbağa cinsinin bir kısmı arka ayaklarıyla toprağı kazarak toprak içerisinde, bir kısmı da sulu ortamlarda yaşar. Darwinistler amfibiyenlerin sözde atasının balıklar olduğunu iddia ederler. Ancak bu iddialarını delillendirebilecek hiçbir bulguları yoktur. Tam tersine bilimsel bulgular, iki tür arasında çok büyük anatomik farklılıklar olduğunu ve birinin diğerinden türemiş olmasının imkansız olduğunu göstermektedir. Bu bilimsel bulgulardan biri de fosil kayıtlarıdır.

(Sağda) 50 milyon yıllık kurbağa fosili.
(Solda) Milyonlarca yıl önce de yaşamış kurbağaların günümüze hiçbir değişikliğe uğramadan gelmiş örneği görülmektedir.

timsah kafası fosili

Genellikle tropik bölgelerde yaşayan timsahların bilinen en eski örnekleri bundan yaklaşık 200 milyon yıl önce yaşamıştır. Timsahların yüz milyonlarca yıl boyunca değişmediğini kanıtlayan fosil bulguları aynı zamanda evrimi çürütmekte ve tüm canlıları Allah'ın yarattığı gerçeğini göstermektedir.

54-37 milyon yıllık timsah kafası fosili

zargana fosili

Fosil kayıtları evrim teorisine en büyük darbeyi indiren bulgulardan biridir, çünkü;

1. Evrimciler canlıların sürekli küçük değişiklikler geçirerek ilkelden gelişmişe doğru ilerlediğini iddia ederler. Fosil bulguları ise canlıların yüz milyonlarca yıl boyunca en ufak bir değişime dahi uğramadığını ispatlamıştır.

2. Evrimciler tüm canlıların hayali bir ortak atadan türediklerini öne sürerler. Bugüne kadar canlı türlerinin atası olarak kabul edilebilecek tek bir tane dahi fosil örneğine rastlanmamıştır.

3. Evrimciler, canlıların birbirlerinden türediklerini ve bunu gösteren ara geçiş formları olduğunu söylerler. 150 yıldır yapılan araştırmalar sonucunda bir tane bile ara canlılara ait fosil bulunmamıştır.

Solda: Lübnan’da bulunmuş 95 milyon yıllık zargana fosili.
Altta: Günümüzde yaşayan bir zargana.

Belonidae familyasına dahil olan zarganalar, ince uzun bir yapıya sahiptir. Sıçrayarak su yüzeyine çıkabilir ve kuyrukları üzerinde yeniden suya dönebilirler. Bunu, düşmanlarından kaçma yöntemi olarak kullanırlar.

karides fosili

Üstte 208-146 milyon yıllık bir karides fosili görülüyor. Almanya’da bulunan bu fosilin solda görülen günümüz karidesi ile arasında hiçbir fark yoktur.

sırtlan kafası fosili

Darwinistlerin bilim dışı iddialarına göre sürüngenler yalnızca kuşların değil, aynı zamanda memelilerin de atasıdır. Ancak bu iki canlı sınıflaması arasında çok büyük farklar vardır. Acaba nasıl olmuştur da, bir sürüngen, vücut ısısı üretmeye başlamış, bu ısıyı kontrol edecek bir terleme mekanizması oluşturmuş, pullarını tüylerle değiştirmiştir? Evrimciler bu sorulara doyurucu tek bir bilimsel cevap verememişlerdir. Ayrıca tek bir ara form fosilinin dahi bulunamamış olması da bunun bir delilidir.

23-5 milyon yıllık sırtlan kafası fosili (üstte)
Günümüz sırtlanı (altta)

Scelionid yabanarısı fosili, amber, Santiago, Dominik Cumhuriyeti

Scelionid yabanarıları genelde dökülmüş yapraklar altında yaşarlar. Bu arıların çok fazla böcek türüne, özellikle bunların yumurtalarına zarar verdikleri bilinmektedir. Resimdeki Scelionid arısı uçarken fosilleşmiştir. Günümüzdeki örneklerinden hiçbir farkı yoktur. 25 mil yon yıl lık Scelinoid yaban arısı amberi, diğer tüm canlılar gibi, yaban arılarının da evrimleşmediğini, bir anda mükemmel özelliklere sahip olarak yaratıldıklarını göstermektedir.

Dönem: Oligosen
Yaş: 25 milyon yıl
Bölge: Santiago, Dominik Cumhuriyeti

25 milyon yıllık yaban arısı fosili (üstte)

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo
İNDİRMELER
  • Giriş
  • Din Allah Katında İslam'dır
  • Kuran'da Meryem Oğlu İsa Mesih
  • Hz. İsa (a.s.)'ın Yeryüzüne Dönüşü
  • Zorluk İçinde Olan Kavimlerin "Kurtarıcı" İstemeleri
  • Hadislerde Hz. İsa (a.s.)’ın İkinci Kez Yeryüzüne Dönüşü
  • Risale-i Nur'da Hz. İsa (a.s.)’ın İkinci Kez Yeryüzüne Gelişi
  • Hz. İsa (a.s.)'ı Nasıl Tanıyabiliriz?
  • Sonsöz
  • Darwinizm'in Çöküşü
  • Yaratılış Gerçeği 1/2
  • Yaratılış Gerçeği 2/2