Hz. İsa (a.s.)'ın Allah Katından dünyaya yeniden gönderilecek olması kuşkusuz çok büyük bir İlahi müjdedir. Hz. İsa (a.s.)'ın yeniden yeryüzüne gelişiyle İslam ahlakı tüm dünyaya hakim olacaktır. O, Allah'ın tüm insanlara "kurtarıcı" olarak gönderdiği mübarek bir kişidir. Nitekim dünya üzerindeki kargaşa ve zulüm ortamının artığı dönemlerde insanlar daima Allah'tan bir "yardım eden" talep etmişler; Allah da onlara icabet etmiştir:
Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve: "Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize Katından bir veli (koruyucu, sahib) gönder, Bize Katından bir yardım eden yolla" diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına mücadele etmiyorsunuz?(Nisa Suresi, 75)
Daha önce de belirttiğimiz gibi, içinde yaşadığımız dönemde bizler için bu kurtarıcı, Kuran ahlakının hakimiyetidir. Hz. İsa (a.s.) geldiği dönemde ise Allah'ın emrettiği bu ahlakı tebliğ edecek, onu dünya üzerindeki tüm insanlara duyurmak için çaba harcayacaktır.
Bu mübarek dönemi ve insanı bekleyen kişilere düşen; Hz. İsa (a.s.), nasıl ki tüm müminleri sahiplenecekse, onu sahiplenmeleri, ona tabi olup, kendisinin destekçisi ve savunucusu olmaları, bu kutlu olaya en güzel şekilde hazırlanmalarıdır.
Böylesine önemli bir misafiri karşılama konusunda yapılacak gevşeklik ve tembellik ise elbette büyük bir vicdansızlıktır. Allah'ın ayetlerine iman eden, dünya üzerindeki gelişmeleri ve ahir zamanın işaretlerini aklı ve vicdanıyla değerlendiren hiçbir insan bu mübarek misafiri hazırlık yapmadan bekleyemez. Ya da "Hz. İsa (a.s.)'ın yeryüzüne ikinci kez geleceğine iman ediyorum" dedikten sonra, "ama şimdi hazırlık yapmayayım, daha sonra telafi ederim" şeklinde bir düşünce içine de giremez.
Allah'ın gönderdiği elçileri izleyenler, onları candan savunup destekleyenler ve onların mübarek ahlakıyla ahlaklananlar ise Allah'ın rızasını, rahmetini ve sonsuz cennetini umabilirler. Bu da Allah'ın iman edenlere kesin bir vaadi ve müjdesidir:
İman edip salih amellerde bulunanları karanlıklardan nura çıkarması için Allah'ın apaçık ayetlerini size okuyan bir elçi de (gönderdik). Kim iman edip salih bir amelde bulunursa, (Allah) onu içinde süresiz kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Allah, gerçekten ona ne güzel bir rızık vermiştir. (Talak Suresi, 11)
Sen Yücesin,
bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yok.
Gerçekten Sen, herşeyi bilen,
hüküm ve hikmet sahibi olansın.
(Bakara Suresi, 32)