Peygamberimiz (sav)'in verdiği bir haber de ahir zamanda gerçek müminlerin neredeyse yok denecek kadar az sayıda olmasıdır:
İnsanlara bir zaman gelir ki camilerinde toplanıp namaz kılarlar. Fakat aralarında mümin bulunmaz. (Hakim; Son Zamanlarla İlgili Hadisler, s. 19)
Cami ve mescitlerin sadece yol olarak kullanılan mekanlara dönüşmesinin ahir zamanın işaretlerinden biri olduğu aşağıdaki hadiste haber verilmektedir:
Mescitler namaz kılınmayıp gelip geçilen bir yol haline geldiği… bir zaman gelmedikçe kıyamet kopmaz. (Son Zamanlarla İlgili Hadisler, s. 87)
İnsanlar mescitler hususunda öğünmedikçe kıyamet kopmaz. (Ahmet b. Hanbel, Ebu Davud, İbni Mace)
Ahir zamanda Kuran'ı Allah'ın rızasını kazanmak için değil de kazanç elde etmek için okuyan birtakım insanların da ortaya çıkacağı hadiste şöyle dile getirilmiştir:
Kim Kuran okursa (mükafatını) Allah'tan istesin. Zira son zamanlarda Kuran okuyup (mükafatını) insanlardan isteyen birtakım insanlar türeyecektir. (Tirmizi; Son Zamanlarla İlgili Hadisler, s. 12)
Alimleriniz, altın ve gümüş paralarınızı almak için okudukları zaman, Kuran'ı ticaret için edindiğiniz zaman kıyamet yaklaşmış demektir. (Kıyamet Alametleri, s.141)
Kuran'ın amacından farklı şekillerde okunması da bir işarettir:
Kuran-ı Kerim'in şarkı söylercesine okunup haz duyulduğu, hatta kişi alim olmadığı halde bu okuyuşundan dolayı itibar gördüğü zaman… (Taberani; Son Zamanlarla İlgili Hadisler, s. 33)
Müslüman olarak tanınan bazı şahısların yanlış bir kader anlayışına sahip olmaları, bazılarının da yıldızların geleceğe dair haber verdiğine inanmaları ahir zamanın göstergelerindendir:
Ahir zamanda ümmetim hakkında en çok endişe duyduğum: yıldızlara (inanmak), kaderi yalanlamak… (Ramuz-El Ehadis, 1/1540)
Hac ibadetinin yapılış amacının gezmek, ticaret yapmak, gösteriş yapmak veya dilenmek olması ahir zamanın bir diğer belirtisidir:
İnsanlar üzerine bir zaman gelir ki zenginler tenezzüh (seyahat) için, orta halliler ticaret için, onların kurraları (alimleri) riya ve gösteriş için, fakirleri ise dilenmek için hac ederler. (Ramuz-El Ehadis, 503/8)
İnsanlar üzerine bir zaman gelecek, kaygıları kursakları, şerefleri malları, kıbleleri kadınları olacak. Dinleri de altın ve gümüş olacaktır. Bunlar halkın şerlileridir ve Allah yanında onların nasipleri yoktur. (Sülemi; Geleceğin Tarihi 1, s.19)
Hz. Peygamber (sav) buyurdu ki: "Kıyamet alametlerinden biri, ... nefsinin arzularına meyletmektir... İnsanlar namazı terk edecekler ve şehvetlerine tabi olacaklardır." (Feraidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar; Beklenen Mehdi, 3. baskı, s. 146-147)
"… İnsanların ihtilaf ve içtimai (sosyal) sarsıntılar içinde bulundukları zaman… " (Ramuz-El Ehadis, 7/7)
Günümüz insanlarının karşı karşıya oldukları önemli bir sorun, sosyal yapılardaki bozulmalardır. Toplumsal çöküş değişik şekillerde kendini göstermektedir. Dağılmış aileler, boşanmalardaki artış ve gayrimeşru çocuklar aile kurumundaki tahribatın doğal sonuçlarındandır. Stres, huzursuzluk, mutsuzluk, endişe ve kaos pek çok insanın hayatını adeta bir kabusa dönüştürmektedir. Manevi boşluk içindeki insanlar bunalımlarına çare ararlarken alkol ve uyuşturucu bataklığına düşmekte veya karanlık yollara girmektedirler. Çözüm yolu kalmadığını düşünen bazıları da intiharı bir kurtuluş zannetmektedirler.
Toplumsal yozlaşmanın en çarpıcı göstergelerinden birisi de yasalara aykırı davranışlardaki büyük artıştır. Suç oranlarındaki artış son derece büyük boyutlara ulaşmıştır. Birleşmiş Milletler Uluslararası Suç Önleme Merkezi'nin hazırladığı "Evrensel Suç ve Adalet Raporu" tüm dünya ülkelerini kapsayan şu genellemeleri içermektedir:
Ortalama olarak, suç oranları 1980'lerde olduğu gibi, 1990'larda da yükselmeye devam etmektedir.
Dünyanın neresi olursa olsun, beş yıllık bir periyotta, büyük şehirlerin sakinlerinin üçte ikisi en az bir kere suç sayılan fiillerin hedefi olmaktadır.
Evrensel olarak ciddi suçlara hedef olma olasılığı (soygun, cinsel suçlar, saldırı) beşte birdir.
Bölge ayrımı olmaksızın, gençler kategorisindeki mülkiyete yönelik suçlar ve şiddet suçlarının her ikisi de ekonomik problemler ile ilgilidir.
Son yıllarda yasa dışı uyuşturucu madde türleri sayıca artmış ve nitelik olarak da çeşitlenmiştir.50
Böyle bir sosyolojik gelişmenin nedenleri Kuran'daki geçmiş toplumların kıssalarında açıkça anlatılmaktadır. Sosyal dejenerasyon ve buna bağlı olarak ortaya çıkan her türlü sorun, insanların Allah'ı ve yaratılış amaçlarını unutmalarının, hak dinden ve manevi değerlerden uzaklaşmalarının kaçınılmaz bir sonucudur.
Toplumsal bozulmanın unsurları aynı zamanda Peygamberimiz (sav)'in on dört yüzyıl önce haber verdiği, günümüzde de bir bir ortaya çıkan gelişmelerdir. Hz. Muhammed (sav) ahir zamanı, "insanların ihtilaf ve içtimai (sosyal) sarsıntılar içinde bulundukları zaman" (Ramuz-El Ehadis, 7/7) olarak tanımlamıştır.
İnsanlar üzerine aldatıcı seneler gelecek. O senelerde… haine itimat edilecek, doğru kişi hain sayılacak. (Ölüm Kıyamet ve Diriliş, s. 476)
Kötülerin çoğaldıkça çoğalması, yalancıların doğru kabul edilip… kıyamet alametlerindendir. (Beyhaki, İbn-i Neccar; Son Zamanlarla İlgili Hadisler, s. 107)
Dünyada alçak oğlu alçak kimseler insanların en mutlusu oluncaya kadar kıyamet kopmayacaktır. (Tirmizi, Fiten: 37)
Yalancının doğrulanması, doğrunun yalanlanması kıyamet alametlerindendir. (Kıyamet Alametleri, s. 137)
Yalancı, doğru kabul edilecek ve doğru söyleyen ise, tekzib edilecektir. Haine güvenilecek ve güvenilir olana ise, hain muamelesi yapılacaktır... İşte o zaman yalan yaygınlaşacak... (Feraidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar; Beklenen Mehdi, 3. baskı, s. 146-147)
Kıyametin önü sıra hilekar seneler vardır. O zamanlarda emin adamlara töhmet, haine emniyet edilir. Ve emin susturulur. Yalancıya emin nazarı ile bakılır. (İbni Asakir; Geleceğin Tarihi 1, s. 40)
Ehil olmayanın malik olması, yaramayanın makama getirilmesi, yarayanın saf dışı edilmesi de kıyamet alametlerindendir. (Naim bin Hammad; Geleceğin Tarihi 1, s. 41)
Hadislerden anlaşılmaktadır ki, toplumda kötü insanların çoğalması, güvenilir kabul edilen bazı insanların gerçekte yalancı, yalancı olduğu iddia edilen bazılarının da gerçekte güvenilir kişiler olması ahir zamanın bir özelliğidir.
Hz. İsa (as)'ın gelişinden önceki dönemde Kuran ahlakına ve kanunlara uygun şekilde elde edilmiş kazanç ile güvenilir insanların az bulunacağı hadiste şöyle belirtilmiştir:
Ahir zamanda ümmetim içerisinde en az bulunacak şey helal para ve kendisine güvenilir arkadaştır. (Suyuti, Camiü's-Sagir, 2/71)
İyi insanlar birer birer gidecek, geriye arpa ve hurmanın yaramazı gibi yaramaz insanlar kalacaktır. (Kıyamet Alametleri, s. 137)
Kıyamete yakın dönemde emanet ehli insanların azalacağı, insanların kendilerine emanet olarak verilenlere el koyup harcayacakları da hadislerle haber verilmiştir:
Ganimet belirli kişilerin inhısarında (idaresinde) olduğu, emanet ganimet sayıldığı, zekat ağır bir yük kabul edildiği zaman... (Kıyamet Alametleri, s. 114)
Emanetin ganimet, zekatın da (altından zor kalkılacak) bir borç olarak ittihaz (kabul) edilmesi... (Kıyamet Alametleri, s. 139)
İnsanları sözlerini ve vaadlerini bozmuş, emanetleri hafife almış bir halde gördüğün zaman... (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 378, no. 690)