Hazreti İsa (as)'ın getirdiği din, "Allah'a bir ve tek olarak iman eden, hak din"dir. Ancak bu mübarek insanın tebliği, onun Allah Katına alınışının ardından, özünden uzaklaştırılmış, gerçek İseviliğin yerine "üçleme ve kefaret gibi" batıl felsefeleri temel alan yeni bir inanç oluşturulmuştur. Ve bu inanç insanlara "hiç düşünmeden, sorgulamadan, araştırmadan" kabul edilmesi gereken "mutlak bir kanun" olarak sunulmuştur. Ancak insanlar, konsillerde "oy çoğunluğuyla" kabul edilen bu yanlış inanışları artık sorgulamaya başlamışlardır. Geçmişte üçleme inancı hakkında şüphelerini dile getirenler, Engizisyon mahkemelerine çıkarılır, ölüm cezalarına çarptırılırken, artık bu tartışmalar suç olmaktan çıkmıştır. Asırlar boyunca üzerinde konuşulmayan, tartışılmayan üçleme inancının Hıristiyan kutsal metinlerinde yer almadığı, bu inancın Hz. İsa (as)'dan 3 asır sonra Hıristiyanlığa girdiği her ortamda dile getirilmeye başlanmıştır.
Bu kitapta, hem Hıristiyan kaynakları hem de Kuran ayetleri ışığında gerçek Hıristiyanlığın tevhid inancını temel alan, muvahhid (Allah'ın birliğine iman eden) bir din olduğu ortaya koyulmaktadır. Amacımız, Allah'ın birçok Kuran ayetinde bildirdiği "iyiliği emredip, kötülükten menetme" emrinin gereğini yerine getirmek ve sağduyulu İsevilerin gerçekleri görmelerine yardımcı olmaktır. Temennimiz ise tüm İsevilerin bu yanılgının farkına varmaları ve tevhid inancına uymayan tüm yanlış inanışlardan tamamen vazgeçmeleridir.