2002 yılının Nisan ayı içinde Radikal ve Evrensel gazetelerinde gerçekte bilimsel bir delili olmayan, sadece evrim propagandası yapmak için hazırlandıkları açıkça anlaşılan sözde bilimsel yazılar yayınlandı. Bu yazılardaki mantık bozuklukları ve bilim dışı iddialar aşağıda açıklanmaktadır.
Söz konusu haberde, Warwick Üniversitesi'nden Dr. Sadie Plant'in bir araştırmasına yer veriliyordu. Dr. Plant'in araştırmasından elde edilen sonuca göre, cep telefonu kullanan ve bilgisayar oyunları ile ilgilenen gençlerin çoğunluğu baş parmaklarını diğer insanlara göre daha fazla kullanıyorlardı. Dr. Plant, bu nedenle bu gençlerin başparmaklarının daha kaslı olduğunu ve bir yeri işaret etmek veya zile basmak gibi insanların genellikle işaret parmaklarını kullandıkları durumlarda bu gençlerin başparmaklarını kullandıklarını belirtmekteydi.
Evrensel gazetesi ise bu araştırmadan elde edilen sonuca kendisi bir yorum daha eklemiş ve araştırmanın "Evrim süreci teknolojik değişimlerle birlikte sürecek diyenleri haklı çıkaracak nitelikte" olduğunu ileri sürmüştür. Haberin verildiği yabancı kaynaklarda yer almayan, sadece Evrensel gazetesine ait olan bu "evrimsel yorumun" hiçbir bilimsel dayanağı bulunmamaktadır. Evrim teorisine göre, evrimin gerçekleşebilmesi için bir canlıda meydana gelen değişikliklerin kalıtımsal olması, yani bir sonraki nesle de aktarılması gerekir. Ancak çok fazla kullandığı için başparmağı daha çok kaslanan bir gencin çocuklarının kasları gelişmiş başparmakları olan çocukları olmayacağını, ortaokul seviyesinde bilgisi olan biri dahi bilir. Böyle bir iddia, genetik bilimi ile geçersizliği anlaşılmış olan ve 19. yüzyılın başlarında ortaya atılmış bir hurafe sayılan Lamarckçı görüşün bir uzantısıdır.
Fransız biyolog Lamarck, Zoological Philosophy (Zooloji Felsefesi) adlı kitabında canlı türlerinin birbirlerinden evrimleştikleri varsayımını Darwin'den önce ortaya atan kişidir. Lamarck, canlıların yaşamları sırasında kazandıkları değişimleri sonraki nesillere aktardıklarını öne sürmüştü. Ünlü zürafalar örneğinde, bu canlıların eskiden çok daha kısa boyunlu olduklarını, ancak yüksek ağaçlara ulaşmak için çabalarken nesilden nesile boyunlarının uzadığını iddia etmişti.
Lamarck'ın "kazanılmış özelliklerin aktarılması" olarak bilinen bu evrim modeli, kalıtım kanunlarının keşfedilmesi ile birlikte geçerliliğini yitirdi. 20. yüzyılın ortalarında DNA'nın keşfiyle birlikte, canlıların hücrelerinin çekirdeğine kodlanmış çok özel bir genetik bilgiye sahip oldukları ve bu genetik bilginin, "kazanılmış özellikler" tarafından değiştirilemeyeceği ortaya çıktı. Yani bir canlı ağaçlara uzanabilmek için yaşamı boyunca çabalayıp boynunu bir kaç santim uzatsa bile, ürettiği yeni nesiller yine o türe ait standart boyun ölçüleri ile doğacaklardı. Kısacası Lamarck'ın evrim teorisi, bilimsel bulgular tarafından yalanlandı ve yanlış bir varsayım olarak tarihin derinliklerine gömüldü.
Hayır, kim iyilikte bulunarak kendisini Allah'a teslim ederse, artık onun Rabbi katında ecri vardır... (Bakara Suresi, 112)
Bundan dolayıdır ki, Evrensel gazetesinin iddiası tamamen gerçek dışıdır: Çok kullandığı başparmağı kaslanan bir gencin çocukları da standart bir başparmağa sahip olarak doğacaktır; vücut geliştiren bir sporcunun çocuklarının da standart bir vücut yapısına sahip olarak doğduğu gibi.
Dolayısıyla Evrensel gazetesinin evrimsel yorumu, 19. yüzyıl hurafelerine dayanan, bilim dışı ve son derece mantıksız bir iddiadır.