Evrim teorisi canlıların, cansız maddelerden kendiliğinden ve tesadüfler sonucunda oluştuğunu iddia eder. Yıllardır bilim dünyasında yaygın bir kabul gören evrim teorisi, Allah'ın varlığını ve yaratılışı kabul etmek istemeyen bilim adamları tarafından ısrarla ayakta tutulmaya çalışılmaktadır. Oysaki bilimsel bulgular evrim teorisini desteklemek bir yana, bu teorinin açmazlarını ve geçersizliğini her açıdan gözler önüne sermektedir. Özellikle son 20 yıl içinde paleontoloji, biyokimya, popülasyon genetiği, karşılaştırmalı anatomi, biyofizik gibi pek çok bilim dalında yapılan çalışmalar, canlılığın evrim teorisinin öne sürdüğü gibi doğal süreçler ve kör tesadüflerle açıklanamayacağını göstermektedir.
Evrim teorisinin kurucusu, amatör bir doğa gözlemcisi olan Charles Darwin'e göre bütün canlılar kademeli değişimler geçirerek birbirlerinden türemişlerdir. Ancak, fosil kayıtları bu iddiayı bütünüyle yalanlamaktadır. Ortada Darwin'in olması gerektiğini iddia ettiği hayali ara geçiş canlılarının fosillerinden eser yoktur. Bugüne kadar ne yarım kanatlı bir sürüngene ne de yarım ayaklı bir balığa rastlanmamıştır. Aksine her bulunan fosil, canlıların bir anda ve kusursuz sistemlerle "yaratıldıklarını" göstermiştir.
Ayrıca, sözde evrimi sağladığı iddia edilen mutasyon, doğal seleksiyon gibi mekanizmaların hiçbir evrimleştirici etkisi olmadığı anlaşılmıştır. Sonuçta, konuyla ilgili bütün bilim dalları, evrim teorisini kanıtlamak şöyle dursun, tam aksine canlılığın tesadüflerle, evrimle ortaya çıkması mümkün olmayan olağanüstü kompleks tasarımlara sahip olduklarını gözler önüne sermiştir.
Tüm bunlara rağmen evrim teorisinin hala belli kesimler tarafından ayakta tutulmaya çalışılmasının nedeni bütünüyle ideolojiktir. Çünkü canlıların yaratılmadığını ve rastlantılar sonucu ortaya çıktıklarını iddia eden ateist ve materyalist düşünceler ve bu düşüncelerden kaynaklanan komünizm, faşizm, vahşi kapitalizm gibi çarpık ideolojiler sözde bilimsel dayanak olarak evrim teorisini benimsemişlerdir. Doğal olarak da bu sapkın ideolojilerin her kesimdeki mensupları evrim teorisini her ne pahasına olursa olsun yaşatmak istemektedirler.
Evrim teorisinin bilimsel açıdan geçersizliğini ve bilime rağmen hangi kesimler tarafından ve ne tür ideolojik amaçlarla ayakta tutulmaya çalışıldığını, evrimcilerin hiçbir bilimsel ve mantıksal temele, hiçbir geçerli delile ve bulguya dayanmadan nasıl göz boyamaya, gerçekleri çarpıtmaya çalıştıklarını evrim teorisini konu alan kitaplarımızda detaylı olarak açıkladık.
"Evrim Aldatmacası", "Hayatın Gerçek Kökeni", "20 Soruda Evrim Teorisinin Çöküşü", "Evrimcilerin Yanılgıları", "Evrimcilerin İtirafları", "Evrimcilere Netcevap 1", "Evrimcilere Netcevap 2", "Darwinizm Dini", "Darwinizm'in Sonu", "Darwinizm'in İnsanlığa Getirdiği Belalar", "Darwinizm'in Karanlık Büyüsü" bu kitaplardan bazıları... Elinizdeki bu ansiklopedik çalışma da bu eserlerden faydalanılarak hazırlanmıştır. Böyle bir çalışmanın hazırlanmasındaki amaç ise evrimle bağlantılı her türlü konuya, okuyucularımızın kolaylıkla ulaşarak bu konular hakkında en doğru bilgileri öğrenmeleridir. Böylelikle okuyucu, basın ve yayın organlarında, dergilerde, kitaplarda, TV programlarında ve benzeri yerlerde evrim teorisi ile ilgili olarak geçen her türlü kavram ve terim hakkında en pratik biçimde, en doğru ve güvenilir bilgiyi edinme imkanına sahip olacaktır. Ansiklopedi formatında alfabetik olarak sıralanmış konu başlıkları altında, evrim teorisinin bu konulardaki iddialarını ve bu iddiaların bilimsel deliller ve bulgular ışığında nasıl geçersiz kılındığını açık bir şekilde görecektir. Bilimsel bulgular ve kanıtlar şu değişmez gerçeği ortaya koymaktadır: Canlılık, evrimcilerin öne sürdükleri gibi bir raslantısal olaylar zincirinin sonucunda meydana gelmemiştir. Bilimin bugün gösterdiği gerçek de herşeyin kusursuz bir plan üzerine yaratılmış olduğudur. Canlıların birbirlerinden nasıl türediklerini açıklamak şöyle dursun, evrim teorisi daha ilk hücrenin nasıl meydana geldiği sorusuna bile cevap verememektedir. Yapılan her yeni araştırma, bulunan her yeni fosil evrim teorisine yeni bir darbe indirmektedir. Bilim, evrim teorisini tarihe gömerken, Allah'ın kusursuz yaratmasının delillerini gözler önüne sermektedir.
Kitapta zaman zaman karşınıza Allah'ın yaratmasındaki mükemmelliği vurgulamak için kullandığımız "tasarım" kelimesi çıkacak. Bu kelimenin hangi maksatla kullanıldığının doğru anlaşılması çok önemli. Allah'ın tüm evrende kusursuz bir tasarım yaratmış olması, Rabbimiz'in önce plan yaptığı daha sonra yarattığı anlamına gelmez. Bilinmelidir ki, yerlerin ve göklerin Rabbi olan Allah'ın yaratmak için herhangi bir 'tasarım' yapmaya ihtiyacı yoktur. Allah'ın tasarlaması ve yaratması aynı anda olur. Allah bu tür eksikliklerden münezzehtir. Allah'ın, bir şeyin ya da bir işin olmasını dilediğinde, onun olması için yalnızca "Ol" demesi yeterlidir. Ayetlerde şöyle buyurulmaktadır:
Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir. (Yasin Suresi, 82)
Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "Ol" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi, 117)