19. yüzyılda bilim dünyasına hakim olan materyalist felsefe, evrenin sonsuzdan beri var olan başıboş bir madde yığını olduğunu öne sürmüştü. Ancak 20. yüzyıl biliminin ortaya koyduğu bulgular, materyalizmin bu iddiasını kesin olarak çürüttü.
Günümüzde bilim, evrenin bir başlangıcı olduğunu, yani yoktan yaratıldığını ispatlamış durumdadır. Big Bang (Büyük Patlama) adı verilen başlangıçla birlikte, hem madde hem de zaman yoktan yaratılmıştır.
Son yıllarda elde edilen bulgular, evrendeki fiziksel dengelerin olağanüstü bir hassasiyetle belirlendiğini de ortaya koymuştur. Aynı şekilde üzerinde yaşadığımız dünyanın yapısı, uzaydaki konumu ya da atmosferi de tam olması gerektiği gibi düzenlenmiştir. Karbon, oksijen gibi atomların veya su gibi moleküllerin fiziksel ve kimyasal özellikleri ise, yine insan yaşamına imkan sağlayacak biçimde belirlenmiştir.
Kısacası evrenin içinde tesadüfe yer yoktur. Tüm evren, belirli bir amaca göre, muhteşem bir uyum, ahenk ve denge ile yaratılmıştır.