Çoğu insan şirkin büyük bir sapkınlık olduğunu bilir, ama bunun kendisiyle uzaktan ya da yakından ilgili olabileceğini hiç düşünmez. Müşriklerin, yani şirk koşanların, sadece taştan ya da tahtadan oyulmuş totemlere secde eden insanlar olduklarını sanır. Ona göre müşrikler, sadece Peygamberimiz (sav)'den önce Kabe'deki putlara tapan cahiliye Arapları ve onlara benzer ilkel putperestlerdir. Oysa şirk, sadece tahtadan oyulmuş putlara tapmakla sınırlı bir kavram değildir ve -sanılanın aksine- günümüzde de pek çok toplumda yaygındır.
İnsanın Allah'ın rızasına muhalif olarak kendisine hayat amacı olarak belirlediği, kendisinden medet umduğu, rızasını aradığı her varlık, Allah'ın rızasına tercih ettiği herşey Allah'tan başka edindiği birer ilahtır aslında. Bu nedenle şirki uzak görmemek, onun insanın çok yakınında olabileceğine ihtimal vermek gerekir.
Allah'a şirk koşmak son derece tehlikeli, telafisi mümkün olmayan, insanı cehenneme kadar sürükleyebilecek bir günahtır. Bu nedenle Allah'tan korkan ve O'nun cennetini uman bir kişinin bu tehlikeye karşı dikkatli olması gerekir. Ancak dikkatli olabilmek için de öncelikle şirki tanımak, nelerin şirkin kapsamına girdiğini bilmek gerekir.
Bu kitap, şirki Kuran'da açıklanan gerçek anlamıyla tarif etmek amacıyla hazırlanmıştır. Umulur ki, amacına ulaşır ve insanların tüm bu putları bırakıp, sadece ve sadece herşeyin yaratıcısı olan Yüce Allah'a kulluk etmelerine vesile olur.