Kitabın adını okuduğunuz zaman belki de kendinize "Dinsizliğin dini" ne demek diye sormuş olabilirsiniz. Çünkü birçok insana göre din kavramı sadece Allah'ın vahyine dayalı kutsal dinleri içermektedir. Veya "batıl" din olarak bilinen bir kısım inançlar vardır ki; bunlar da Budizm, Hinduizm gibi öğretilerdir. Dinsizlik ise, adından da anlaşılacağı gibi, din ahlakını bütünüyle reddeden, Allah'ın varlığını inkar eden bir anlayıştır.
Fakat şu an dünya üzerinde "din" olarak adlandırılmayan ama aslında adeta bir din gibi benimsenmiş başka inanç sistemleri de mevcuttur. İşte biz bu kitapta dünya üzerinde hakim olan materyalizm, komünizm gibi ideolojileri, bunların kendilerine sözde bilimsel dayanak olarak gördükleri Darwinizm'i ve bunların dışında da dinsizliğe dayalı tüm sistemleri "dinsizliğin dinleri" olarak tanımladık. Çünkü bu ideolojiler, inançlarıyla, uygulamalarıyla, günlük hayata yönelik kurallarıyla dinsiz bir din halini almışlardır. Her birinin adeta ilah olarak gördükleri önderleri, her bir kelimesini ezbere bildikleri ve asla değiştirilemeyecek birer gerçek olarak kabul ettikleri kitapları vardır. Bu sahte dinler çok büyük bir hızla yayılmakta, takipçilerinin sayısı günden güne artmaktadır. Çünkü bunların peşinden gidenler "dinsizliğin dini"ni hakim kılmak için çok ciddi bir çaba içindedirler. Kitaplar yazarak, makaleler yayınlayarak, sürekli bu batıl dinlerin tebliğini yaparak hak dine karşı mücadele etmektedirler.
Dinsizlik dinini savunanların karşılarındaki en büyük engeller ise, Allah'ın inanan kullarına bir rehber olarak indirdiği vahyi, yani Kuran-ı Kerim'dir ve Peygamber Efendimiz (sav)'in sünnetidir. Kuran'da, sözünü ettiğimiz batıl dinlerle yapılacak olan mücadele tarif edilmekte ve bu şerefli görev inananlara verilmektedir. Allah'ın vahyine uyan samimi Müslümanların üzerine çok büyük bir sorumluluk düşmektedir. Bu batıl dinlerin geçersizliğini anlatma hizmetini üzerine alacak, bu uğurda çok ciddi bir şekilde çaba sarf edecek, elindeki tüm imkanları bu yolda kullanacak inançlı kişilere ihtiyaç duyulmaktadır.
Geçtiğimiz 20. yüzyılda ve içinde bulunduğumuz dönemde, dinsizlik dini belki de tarihte ilk defa bu kadar fazla yayılma imkanı bulmuştur ve bu dinin bağlıları da Allah'ın Kuran'da bildirdiği gibi "hakkı batıl ile geçersiz kılmak için" (Kehf Suresi, 56) mücadele vermektedirler. Bu nedenle de özellikle bu dönemde, Kuran'da tarif edilen bu şerefli mücadele içinde yer almak, dinsizliğin dininin tüm dayanaklarını fikri anlamda geçersiz kılmak çok büyük bir önem taşımaktadır.
Allah bu şerefli görevi üstlenen kullarına çok önemli bir müjde de vermiştir. Kuran'da, "Hayır, Biz hakkı batılın üstüne fırlatırız, o da onun beynini darmadağın eder. Bir de bakarsın ki, o, yok olup gitmiştir. (Allah'a karşı) Nitelendiregeldiklerinizden dolayı eyvahlar size." (Enbiya Suresi, 18) ayetinde haber verildiği üzere, batıl mutlaka yok olacaktır.