Müslümanların şevkini kırmayı hedefleyen, özellikle ağır davranarak dinin lehindeki çalışmalara güç kaybettirmek isteyen kişilerin bu amaçlarına hiçbir zaman ulaşamayacaklarını iyi bilmeleri gerekir. Evren ve içindeki tüm varlıklar, Allah'ın belirlediği kadere göre yaşarlar. Denizin dibindeki tek bir kum tanesinden, bir meteorun uzaydaki yeri ve hareket hızına kadar irili ufaklı herşeyin geçmişi, şimdiki hali ve geleceği önceden tespit edilmiş bir kader iledir. Dolayısıyla söz konusu insanların da yaptıkları planlar ve bu planları uygulamak için izledikleri sinsi yöntemler Rabbimiz'in bilgisi dahilindedir ve Rabbimiz, "inkar edenlere müminler aleyhinde asla yol vermeyeceğini" vaat etmiştir. Bu insanların, Müslümanları zor duruma düşürmeleri de, Allah'ın izniyle, söz konusu olamaz. Rabbimiz'in vaadinin bir gereği olarak, Kuran ahlakı yaygınlaşacak ve yeryüzüne bu ahlakın gereği olan barış, huzur ve güvenlik hakim olacaktır. Müslümanları sinsice kurdukları planlar ile pasifize etmeye çalışan bu kişiler de bekledikleri sonuca ulaşamayacaklardır.
Peygamberimiz (sav)'in, "Kim mü'mine zarar verirse Allah da onu zarara uğratır. Kim de mü'mine meşakkat verirse, Allah da ona meşakkat verir." (Tirmizi, Birr 27-1941) hadisinde buyurdukları gibi, Allah kötü niyetlerine karşılık olarak bu insanların kendilerini zarara uğratacaktır.
Unutulmamalıdır ki bu kişilerin Müslümanlarla birlikte fikri mücadelenin içinde yer almamalarının çok fazla hayır ve hikmeti vardır. Bu kişilerin pasifize olmaları aslında onların düşündüğü gibi din ahlakının yayılmasını yavaşlatıcı ve Müslümanların çalışmalarını engelleyici değil, aksine onlara hız kazandırıcı, önlerini açıcı bir etkiye sahiptir.
Allah bir ayetinde; "Sizinle birlikte çıksalardı, size 'kötülük ve zarardan' başka bir şey ilave etmez ve aranıza mutlaka fitne sokmak üzere içinizde çaba yürütürlerdi..." (Tevbe Suresi, 47) diye bildirerek bu gerçeğe dikkat çekmiştir. Böylece Allah, Müslümanları onların neden olacağı kötülük, zarar ve fitneden korumaktadır. Bir başka ayette ise Allah'ın samimi Müslümanları her türlü tuzaktan koruduğu şöyle bildirilmiştir:
Şüphesiz Allah, (müşriklerin saldırı ve sinsi tuzaklarını) iman edenlerden uzaklaştırmaktadır. Gerçekten Allah, hain ve nankör olan kimseyi sevmez. (Hac Suresi, 38)
Bununla birlikte Müslümanlar, kendilerini pasifize etmeyi amaçlayan, şevklerini ve azimlerini kırmak isteyen insanların telkinlerine karşı çok dikkatli olmalıdırlar. Unutmamak gerekir ki, bu tarz insanlar çoğu zaman açıkça faaliyet göstermemekte, "iyilik yaptıkları" iddiasıyla ortaya çıkarak gizli ve sinsi telkinlerde bulunmaktadırlar. Kendilerine Kuran-ı Kerim'i ve Peygamberimiz (sav)'in sünnetini rehber edinen salih Müslümanlar ise, Allah'ın izniyle, bu telkinlerin etkisi altında kalmayacak, büyük bir şevk ve heyecanla Allah yolunda çalışmalarına devam edeceklerdir. Allah, samimi müminleri kendilerinden öncekiler gibi başarıya ulaştıracağını vaat etmiştir ve bu vaat, müminlerin şevklerini, azimlerini ve kararlılıklarını güçlendiren çok önemli bir müjdedir:
Allah, içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va'detmiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl 'güç ve iktidar sahibi' kıldıysa, onları da yeryüzünde 'güç ve iktidar sahibi' kılacak, kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirecektir. Onlar, yalnızca Bana ibadet ederler ve Bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Kim bundan sonra inkar ederse, işte onlar fasıktır. (Nur Suresi, 55)
Dediler ki:
"Sen Yücesin, bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yok. Gerçekten Sen, herşeyi bilen, hüküm ve hikmet sahibi olansın."
(Bakara Suresi, 32)