Derin sular, derin karanlıkların hüküm sürdüğü ortamlardır. Oraya ulaşan tek bir zerre güneş ışığı parçası bile yoktur. Buna rağmen bu sularda muhteşem bir canlılık vardır. Kimi canlılar fiber teknoloji kullanarak kimileri ise kendi ışıklarını kendileri üreterek yaşamlarını sürdürürler.
Deniz altında derinlik arttıkça basınç da artar ve birçok canlı için yaşam imkansız hale gelir ancak balinalar, foklar ve penguenler gibi bu basınçtan etkilenmeden yaşayan çok sayıda canlı vardır.
-20 derece civarında donan deniz suyu, insanlar için son derece tehlikelidir. Kutup soğuğunda yaşayabilmek için insanın sayısız tedbir alması gerekir. Kimi zaman bu tedbirler bile koruyucu değildir. Fakat buna rağmen, dondurucu soğukluktaki sular pek çok canlının evidir.
Akıl ve şuur sahibi bir insan dahi, fizik, kimya, biyoloji, tıp gibi pek çok bilim dalının kapsamlı ilmiyle, yüksek teknoloji imkanlarını kullanmasına rağmen derin denizlerde araştırma yapmayı bile güçlükle başarmaktadır. Bu durumda akıl ve şuurdan yoksun hayvanların bu zorlu koşullarda yaşamaları elbette ki üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur. Canlıların kendileri için tedbir almaları, vücutlarında yüksek basınca veya soğuğa dayanıklı sistemler oluşturmaları mümkün değildir. İnsanların derin denizlerde karşı karşıya oldukları tehlikeler düşünüldüğünde canlılardaki yapıların muhteşemliği açıkça ortaya çıkmaktadır.
İşte bu kitapta bazı örneklerini göreceğiniz derin denizlerdeki canlılık Rabbimiz'in her yeri sarıp kuşatan ilmini, benzersiz sanatını ve sınırsız hakimiyetini en güzel şekilde sergilemektedir.