TAZMANYA KURDU KAFATASI Yaş: 73 milyon yıllık 20. yüzyılın ortalarında soyu tükenmiş olan Tazmanya kurdunun 73 milyon yıl öncesinden temsilcisi fosil kayıtlarındadır. 73 milyon yıllık Tazmanya kurdu fosili, 20. yüzyılda son örnekleri bulunan Tazmanya kurtlarıyla tam olarak aynı özelliklere sahiptir. Bu gerçek, Darwinistlerin kendi teorilerine delil olarak sunmaya çalıştıkları çeşitli ara formların spekülasyondan ibaret olduğunu gösteren çarpıcı bir delildir. Bugün artık canlı örnekleri olmayan soyu tükenmiş canlılar da, fosil kayıtlarından gördüğümüz kadarıyla tam, eksiksiz ve kompleks canlılardır. Bu durumda, evrimcilerin "aşama aşama oluşum" iddiasının gerçeği yansıtmadığı açıkça anlaşılmaktadır. |
YABANİ AT KAFATASI Yaş: 45 milyon yıllık Evrimciler, soyu tükenmiş bazı canlılara ait fosiller üzerinde oynamalar yaparak, çeşitli senaryolar öne sürerek insanları aldatmaya çalışırlar. Bu senaryoların en ünlülerinden biri "atın evrimi" hikayesidir. Hindistan, Güney Amerika, Kuzey Amerika ve Avrupa'da değişik zamanlarda yaşamış, farklı tür canlılara ait fosiller evrimcilerin hayal güçleri doğrultusunda küçükten büyüğe doğru dizilerek gerçek dışı bir şema oluşturulmuştur. Değişik araştırmacıların öne sürdükleri, 20'den fazla değişik atın evrimi şeması vardır. Hepsi de birbirinden farklı olan bu soy ağaçları hakkında evrimciler arasında da görüş birliği yoktur. Evrimcilerin hayali soy ağacına en büyük darbe ise fosil kayıtlarından gelmiştir. Bulunan at fosilleri, atların hep at olarak var olduklarını ispatlamıştır. |
SAZLIK KEDİSİ KAFATASI Yaş: 63 milyon yıllık Kafatası fosilleri tarih boyunca hiçbir canlının değişmediğinin, bir başka canlıya dönüşmediğinin, her canlı türünün hep sahip olduğu özelliklerle birlikte var olduğunun delillerindendir. Bu deliller, Darwinist düşüncenin açmazlarını ve mantıksızlıklarını vurgulamaktadır. İnsanın sözde maymundan türediğini öne süren evrim teorisinin, maymunların yaşadığı hayali insana dönüşüm sürecinin bir benzerini, neden diğer canlıların yaşamadığını açıklaması gerekir. Neden bir sazlık kedisinin de günün birinde iki ayağı üzerinde yürümeye karar vermediği, bir tilkinin neden zekasını geliştirip bir profesöre dönüşmediği, bir pandanın neden etkileyici eserler yapan bir sanatçı olmadığı sorusuna evrimcilerin verebileceği bir cevap yoktur. Bilimsel bir teori gibi sunulan Darwinizm, aslında, inanılmaz derecede mantıksız bir ideolojidir. |
ÇAKAL KAFATASI Yaş: 48 milyon yıllık Bilim adı altında ortaya çıkan Darwinistler, fosillerin ortaya koyduğu gerçeği reddederek, aslında açıkça bilime karşı gelmektedir. Çünkü evrim teorisinin en büyük beklentisi olan fosil kayıtları, canlıların evrimleşmediğini, yaratıldığını göstermiştir. Eğer bir Darwinist, gerçekten bilimin ortaya koyduğu sonuçlara göre hareket ediyorsa, bu bilimsel gerçeği göz ardı etmemesi gerekir. Resimdeki 48 milyon yıllık çakal kafatası fosilinin gösterdiği gibi, günümüz canlıları milyonlarca yıl önce de aynı özelliklere sahiptir. Bunun aksini iddia etmek artık bilim değildir. Bir yalanı, sahte ve batıl inançlar uğruna ısrarla devam ettirmektir. |
YABAN KÖPEĞİ KAFATASI Yaş: 68 milyon yıllık Evrimcilerin iddiaları doğru olsaydı, geçmişte, hem yaban köpeği özelliği taşıyan hem de farklı bir canlı türünün özelliklerine sahip olan pek çok garip canlının olması gerekirdi. Fosil kayıtlarında pek çok örneğine rastlanması gereken bu canlılar, iki farklı türün özelliklerini taşımalarıyla hemen tanınmalı ve evrimci sözde ata-torun ilişkilerinin örneği olarak sergilenmeliydiler. Ne var ki, sayısız masalla ve hayali senaryoyla dolu olan evrimci yayınlarda, bir tane bile ara canlı fosili sergilenmemektedir. Çünkü böyle bir fosil yoktur. Çünkü böyle bir canlı tarihin hiçbir döneminde yaşamamıştır. Tüm canlılar, resimde örneği görülen 68 milyon yıllık yaban köpeği gibi, var oldukları ilk halleriyle günümüze kadar gelmişlerdir. Canlıların tarihi, evrim iddialarını yalanlamaktadır. |
PONY KAFATASI Yaş: 48 milyon yıllık Günümüzde var olan bu küçük atlar, bundan 48 milyon yıl önce de yaşamaktaydılar. Darwinistlerin, atın evriminin başlangıcı saydıkları dönemlerde, günümüz atları ve günümüz atlarının alt türleri, mükemmel donanımları ve görünümleriyle varlıklarını sürdürmekteydi. Fakat Darwinistler, bu gerçeği görmeyi reddeder ve okul kitaplarına ve evrim makalelerine sahte atın evrimi şemasını yerleştirerek kendilerince aldatmacalarına devam edebileceklerini zannederler. Oysa bilimsel deliller, atın da, tüm diğer canlılar gibi evrimleşmediğini göstermektedir. |
VAŞAK KAFATASI Yaş: 57 milyon yıllık 57 milyon yıl önce yaşamış olan bu canlı, günümüz vaşaklarından farksızdır. Fosili bulunan yüzbinlerce günümüz canlısı gibi, o da hiçbir değişim geçirmemiştir. Ele geçirilen bu fosillerle, milyonlarca yıl önce yeryüzünde nasıl bir canlı ortamının bulunduğunu tahmin etmek zor değildir. Milyonlarca yıl önce dünya, günümüzdekinden çok farklı değildir. Soyu tükenmiş bazı kompleks canlıların dışında, günümüz canlıları şimdiki görünümleriyle hüküm sürmektedir. Fosil kayıtları bunu ispat etmiştir. Darwinistlerin bu ispatlı delil karşısında söyleyebilecekleri sözleri yoktur. |
DEVE KAFATASI Yaş: 3,9 milyon yıllık Evrimcilerin iddialarına göre, deve gibi dev bir memelinin büyük kafatasının, uzun boynunun, hörgüçlerinin bugünkü görünümünü alması için seri halinde birçok mutasyon gerçekleşmeli, bunların sonucunda boynu yarı gelişmiş, kafa şekli garip bir hal almış, hörgüçleri tam oluşmamış sayısız ara canlının yaşamış olması gerekirdi. Bu hayali ara canlılara fosil kayıtlarında sıkça rastlanması, resimdeki gibi tam oluşmuş deve örneklerinin ise milyonlarca yıl öncesine ait hiçbir izinin bulunmaması gerekirdi. Ama fosil kayıtlarından elde ettiğimiz veriler, hayali ara formların hiç yaşamadığını, develerin herhangi bir ara aşamadan geçmediklerini, hep deve olarak var olduklarını göstermektedir. |
GRİZLY AYISI KAFATASI Yaş: 89 milyon yıllık Canlılık tarihinde insanlar her zaman insan, maymunlar her zaman maymun olarak kalmışlardır. İkisi arasında geçişi gösteren tek bir ara form örneği bulunmamaktadır. Bu durum tüm canlılar için geçerlidir. Tıpkı resimde görülen grizly ayısı kafatasında olduğu gibi. Bu canlı da yaratıldığı ilk andan itibaren bugünkü görünümündedir. Bir başka canlıdan evrimleşmemiştir. 89 milyon yıllık resimdeki kafatası, bu gerçeğin en önemli delillerindendir. Bu delil aynı zamanda Darwinistlerin insanın kökeniyle ilgili tüm iddialarına da önemli bir cevap oluşturmaktadır. |
AYI KAFATASI Yaş: 78 milyon yıllık Darwinistler, insanın evrimi senaryosunu kendilerince inandırıcı kılabilmek için şimdiye kadar hep sahte delillerle ortaya çıkmışlardır. 40 yıl sergilenen ve sonradan bir sahtekarlık ürünü olduğu anlaşılan Piltdown adamı, tek bir domuz azı dişinden yola çıkılarak hayat hikayesi çizilen Nebraska adamı, 50 yıl boyunca ara form olarak sunulan Ramapithecus, geçersizliği açıkça anlaşıldığı ve bilim adamları tarafından kabul edildiği halde hala bir ara form olarak sunulmakta olan Lucy bunlardan bazılarıdır. Darwinistler "insanın evrimi" diye hayali bir süreci yoktan var etmeye çalışırlar. Fakat yalana dayanan her denemeleri başarısız olmuştur. Buna karşılık paleontolojik çalışmalar, milyonlarca yıl boyunca değişmemiş olan fosil örnekleri ortaya koymuştur. 78 milyon yıllık ayı kafatası da bunlardan biridir. Canlıların hiçbiri değişmediğine ve evrimi destekleyen tek bir delil bulunmadığına göre, insanın evrimleştiğine dair tüm spekülasyonlar da geçersizdir. |
SIRTLAN KAFATASI Yaş: 73 milyon yıllık Evrim tarihi sayısız sahtekarlığa sahne olmuştur. Çeşitli soyu tükenmiş fosiller veya birkaç kemik parçası hayali ara geçişe delil gibi gösterilmeye çalışılmış, günümüzde yaşayan canlıların fosilleri yıllarca evrimleşmekte olan canlılar olarak kamuoyuna sunulmuştur. Fakat fosiller üzerindeki bu aldatıcı spekülasyonların yerini uzun bir zamandır bir sessizlik kaplamıştır. Çünkü resimde görülen 73 milyon yıllık sırtlan kafatasında görüldüğü gibi, günümüz canlılarının büyük bir bölümünün milyonlarca yıl önce bugünkü halleriyle yaşamış olduğu ve dolayısıyla evrim geçirmedikleri anlaşılmıştır. Şimdi artık, evrimcilerin insanın evrimi hikayesi üzerinde yapmakta oldukları sahtekarlıkların ve spekülasyonların da son bulma vakti gelmiştir. |
ASLAN KAFATASI Yaş: 82 milyon yıllık Küçük resimlerde fosilin dişleri detaylı olarak görülmektedir. 82 milyon yıllık bu izler, evrimin hiçbir zaman yaşanmadığının delilidir. Bu canlı, 82 milyon yıl önce de bugün sahip olduğu tüm özelliklerle varlığını sürdürmekteydi. Boyutları, anatomik özellikleri ve fizyolojik özellikleri günümüz aslanlarından farksızdı. Bu durum, ara geçiş beklentisi içinde olan Darwinist iddialara çok büyük bir sekte vurmaktadır. Çünkü fosil kayıtları, Darwinistlerin bekledikleri ara formları değil, hiçbir değişime uğramamış canlı formlarını ortaya koymuştur. |
KAPLUMBAĞA Yaş: 98 milyon yıllık Canlı türlerinin sürekli değişerek birbirlerinden türediklerini ve ilerleme kaydettiklerini iddia eden Darwinistlerin, tüm canlı türlerinde görülen değişmezliği nasıl açıkladıkları bir muammadır. İnsanın sözde maymundan türediğini öne süren evrim teorisinin, maymunların yaşadığı hayali insana dönüşüm sürecinin bir benzerini, neden diğer canlıların da yaşamadığını açıklaması gerekir. Fakat evrimciler tarafından bu soruya verilecek akılcı ve mantıklı bir cevap yoktur. Kuşlar değişmemiştir; gergedanlar, tilkiler, sırtlanlar değişmemiştir; resimdeki bu kaplumbağa 98 milyon yıldır değişmemiştir. İnsan da değişmemiştir. Darwinistlerin sürekli telkin ettikleri, "Canlılar değişerek gelişirler ve başka canlılara dönüşürler" iddiası büyük bir yalandır. |
ASYA ASLANI KAFATASI Yaş: 79 milyon yıllık Tarihte hiçbir canlı, kendi özelliklerinin yetersiz olduğuna veya değişmesi gerektiğine karar verip, başka canlıların özelliklerine sahip olmamıştır. Bir ayı günün birinde iki ayağı üzerinde yürümeye karar vermemiş, bir aslan günün birinde konuşmaya başlamamıştır. Ayılar, aslanlar, kaplanlar, zürafalar hep aynı kalmış, hiçbir değişime uğramamışlardır. Günümüz türdeşlerinden hiçbir farkı olmayan 79 milyon yıllık bu Asya aslanı kafatası da canlıların evrim geçirmemiş olduğunun önemli bir kanıtıdır. Yüce Allah, tüm varlıkları yoktan var etmiş, onları kusursuz mükemmellikte yaratmıştır. Darwinistlerin içine düştüğü çaresiz durum, bu gerçeği görmek istememelerinden kaynaklanmaktadır. |
EŞEK KAFATASI Yaş: 59 milyon yıllık Aslında Darwinizm'in temeli, çok çürük bir mantığa dayanmaktadır. Kitleler, çamurlu bir sudan hücrenin kendi kendine oluştuğuna, türlerin mutasyonlar yoluyla birbirlerinden rastgele değişimlerle türediğine ve bu türeyişin izleri olan ara formların fosil kayıtlarında mutlaka bir gün bulunacağına inandırılmışlardır. Diğer bir deyişle, Darwinist mantığa göre tüm insanlık, tüm canlı türleri, sahip olduğumuz medeniyet bir miktar çamur, bolca zaman ve kör tesadüflerin eseridir. Fakat artık çok iyi bilinmektedir ki, hücre, laboratuvar gibi bilinçli bir ortamda ve teknolojik şartlar altında bile üretilememektedir. Mutasyonlar % 99 zararlı, % 1 etkisizdir. Doğal seleksiyon mekanizmasının hiçbir evrimleştirici gücü yoktur. Fosil kayıtlarında ise, bir tane bile ara form örneği görülmemiştir. Fosil kayıtları yalnızca milyonlarca yıl boyunca değişmemiş canlı örneklerini ortaya koymaktadır. Resimde görülen, günümüzdekinden farksız 59 milyon yıllık eşek kafatası fosili de bunlardan biridir. |