Okul gezisine katılan Emre arkadaşlarından ayrılıp çalıların arasında gezinmeye başlamıştı. Tam bir ağaca yaslanıp dinlenecekken yerdeki ağaç kütüğünden bir ses geldi.
Bukalemun: Merhaba Emre, çok mu yoruldun?
Emre kulaklarına inanamadı. Ağaç kütüğüne dikkatlice bakınca, üzerinde duran, bu kütükle aynı renklerde, ondan zorlukla ayırt edilebilen bir hayvan fark etti.
Emre: Sen de kimsin? Seni fark etmekte çok zorlandım, renklerin üzerinde durduğun ağaç kütüğünün renkleriyle aynı!
Bukalemun: Ben bir bukalemunum. Kendimi tehlikelere karşı korumak için üzerinde bulunduğum cismin renklerine bürünürüm.
Emre: Bu muhteşem bir şey, nasıl başarıyorsun bunu?
Bukalemun: Derimde “kromatofor” denilen özel bir renk maddesi var. Bu madde sayesinde bulunduğum ortama renk uyumu sağlarım. Sinir sistemimdeki salgılar ve pigmentlerimin dağılıp toplanmasıyla bu renk değişimi oluşur. Böylece çok ağır hareket etmeme rağmen bulunduğum ortamlarda fark edilmeden güvenli bir şekilde yaşamımı sürdürebilirim. Tabii bu özelliği bana herşeye rızkını veren yüce Allah vermiştir.
Emre: Renk değiştirme özelliğini biraz daha anlatır mısın?
Bukalemun: Gün ışığında yapraklı bir dalda otururken, etraflarındaki çalılıkların gölgesine benzer şekilde siyah ve kahverengi lekelere yeşil olurum. Karanlıkta ise tamamen siyah olurum. Bütün bu renk değişimlerini 15 dakika içinde gerçekleştiririm. Bir de kızdığım zamanlarda üzerimde diğer hayvanlara uyarı olacak şekilde koyu turuncu benekler, koyu kırmızı lekeler oluşur.
Emre: Bu gerçekten inanılmaz... Başka ne gibi özelliklerin var, çok merak ediyorum?
Bukalemun: Gözlerim diğer tüm organlarımdan bağımsız hareket eder. Gözlerimle 180 derecelik bir açıyla öne arkaya veya tam aşağıya bakabilirim. Tabii Allah dilemese ben bu özelliklerin hiçbirine sahip olamazdım. Allah beni yaratmış ve hayatta kalmam için bana gerekli tüm özellikleri vermiştir.
Emre: Gözlerini seçebilmekte zorlanıyorum...
Bukalemun: Gözlerimin düşmanların dikkatini çekmemesi için Allah gözlerimi kafama uyum sağlayacak şekilde neredeyse tamamen pullarla örtmüştür. Gördüğün gibi Allah beni yaratırken karşılaşabileceğim her durumu planlayıp en uygun şekilde yaratmıştır.
Emre: Artık çevreme daha dikkatli bakıp, Allah’ın varlığının doğadaki apaçık delillerini görünce hamd ile yüce Rabbimiz’i tesbih etmeyi hiç unutmayacağım. Teşekkür ederim.
Bukalemun: Hoşçakal Emre!
İşte Rabbiniz olan Allah budur. O'ndan başka İlah yoktur. Herşeyin yaratıcısıdır, öyleyse O'na kulluk edin. O, herşeyin üstünde bir vekildir. Gözler O'nu idrak edemez; O ise bütün gözleri idrak eder. O, Latif olandır, Haberdar olandır. (En'am Suresi, 102-103)
Ey insanlar, siz Allah'a (karşı fakir olan) muhtaçlarsınız; Allah ise, Ganiy (hiçbir şeye ihtiyacı olmayan)dır, Hamid (övülmeye layık)tır. (Fatır Suresi, 15)