Tekrar düşünelim!

çiçekler

Buraya kadar dünyadan, vücudumuzdan, dünyada yaşayan canlılardan söz ettik. Ve "bütün bunlar nasıl meydana gelmiş olabilirler" diye sorduk. Düşünsenize, dünya yeni yaratılmış ve üzerinde hiçbir canlı yok. Ve sonra birdenbire üzerinde canlılar oluşmaya başlıyor. Denizlerde balıklar, yosunlar oluşuyor, karada insanlar, aslanlar, kediler, karıncalar oluşmaya başlıyor. Havada bir anda bir kuş uçmaya başlıyor. Bütün bu canlılar nasıl birdenbire ortaya çıkmış olabilirler? Tabi ki hepsini Allah yaratmıştır.

Çevremizde gördüğümüz herşeyi yaratan Allah'tır.

Allah, önce evreni, sonra dünyamızı yaratmıştır. Daha sonra da hayvanları, bitkileri ve insanları. Bütün bunları yaratmak Allah için çok kolaydır çünkü Allah çok güçlüdür. Allah istediği herşeyi hemen yapabilir.

Size daha önce de söz ettiğimiz gibi bazı insanlar bu kadar açık olan bir gerçeği kabul etmek istemezler. "Evrimci" denen bu insanlar "herşey kendi kendine oluştu" derler. Bu çok saçma bir sözdür. Çünkü hiçbir şey kendi kendine oluşamaz. Siz eve geldiğinizde yeni fırından çıkmış bir kek gördüğünüzde ne düşünürsünüz? "Annem kek yapmış" dersiniz değil mi? Demek ki ortada bir şey varsa, onu yapan biri de var demektir. 

Bu evrimcilerin söyledikleri yalan neye benzer biliyor musunuz?  Bu, "mutfaktaki keki kimse yapmadı. Kek tesadüfen kendi kendine pişti" demeye benzer. Bunu duyunca ne cevap verirsiniz? "Olur mu öyle saçma şey, hiç kek kendi kendine pişebilir mi? Mutlaka birinin pişirmiş olması lazım." Ancak karşınızdaki kişi ısrar edip size şöyle bir cevap verebilir: "Mutfak dolaplarının vidaları gevşedi ve dolaplar sallanmaya başladı. Bu sallanma sırasında dolaplardaki un, yağ, şeker ve kakao yere dökülüp birbirlerine karıştılar. Hem de hepsi olması gerektiği miktarda karıştı. Yani şekeri, kakaosu bir kek için gerekli ayarda... Sonra bu karışım dolaptan aşağıya düşmeye başladı. Ama ne tesadüftür ki, tam düştükleri yerde kek kabı duruyordu ve bu karışım kabın tam içerisine döküldü! O sırada deprem oldu, ve kek kabı nasıl olduysa fırının içine kendi kendine bir tesadüf soucunda girdi. Ama bu kadar tesadüf de kekin pişmesi için yeterli değil. Öyle bir tesadüf daha olmalı ki, fırının ayarı tam keke uygun derecede açılmalıydı. Ve o sırada öyle bir tesadüf daha oldu ki fırının düğmesi açıldı. Tam kek piştiği anda da düğme kendiliğinden kapandı ve kek yanmadan fırın kapanmış oldu."

Sizce böyle bir masala kimse inanır mı? Elbette ki hiç kimse inanmaz.

Öyle ise bir düşünün; güneşi, yıldızları, denizleri, gölleri, dağları, balıkları, kedileri, tavşanları ve insanı oluşturmak bir kek yapmaktan çok daha zor ve karışık bir iştir. Bir kek bile kendi kendine tesadüfen oluşamaz. Öyle ise güneşin veya insanın kendi kendine tesadüfen oluştuğunu söylemek çok büyük bir akılsızlıktır. Keki yapan biri varsa güneşi ve insanı da yaratan akıl sahibi bir varlık vardır. İşte bu varlık bizim Rabbimiz olan Allah'tır.

Şimdi kitabın ikinci bölümünde Allah'ın varlığını kabul etmeyen, "herşey kendi kendine oluştu" diyen evrimcilerden söz edeceğiz. Bu insanlar hep yalan söyleyerek insanları yanıltmaya çalışırlar.

Ancak bir insan yalan söylediğinde yalanı hemen ortaya çıkar. Eğer karşısındaki akıllı biriyse onun yalan söylediğini hemen anlar. Bu yalan söyleyen evrimciler de bir sürü açık veriyorlar. Şimdi onların söylediklerinin ne kadar saçma olduğunu, yalan söylediklerinin nasıl anlaşıldığını hep birlikte görelim…

 

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo
İNDİRMELER
  • Başlarken
  • Evren nasıl meydana geldi?
  • İşte vücudumuz
  • Çevrenizdeki canlıların şaşırtıcı özellikleri
  • İlginç canlılar
  • Kara topraktan rengarenk bitkiler nasıl çıkar?
  • Tekrar düşünelim!
  • Evrim teorisi nedir?
  • Evrimcilere göre canlılar nasıl evrimleşirler?
  • Evrimcilerin bir türlü bulamadıkları fosiller
  • Kambriyen döneminde neler oldu?
  • Balıkların sürüngene dönüştükleri yalanı
  • Çok saçma
  • Hiç böyle şey olur mu?
  • İnsanın evrimi masalı
  • Darwin ve evrimcilerin en çok korktukları konulardan bazıları
  • Vücudumuzdaki bilgi bankası: DNA
  • Her şeyi yaratan Allah'tır
  • Sonuç