deniz yıldızı
Bazı canlılar öldükleri zaman arkalarında izlerini bırakırlar ve bu izleri yani kalıntıları milyonlarca yıl hiç bozulmadan kalabilir. Ancak bunun olabilmesi için o canlının hava ile temasının aniden kesilmesi gerekir. Örneğin bir kuş yerde dururken üzerine aniden bir kum yığını gelse ve orada kuş ölse, bu kuşun kalıntıları günümüze kadar gelebilir. Veya ağaçlardan akan amber denen sıvılar vardır. Bazen bu amber bir böceğin üzerine akar ve böcek bu amberin içinde ölür. Böylece sertleşerek milyonlarca yıl hiç bozulmadan günümüze kadar gelebilir. Biz de böylece çok eskiden yaşamış olan canlılar hakkında bilgi edinebiliriz. İşte canlılardan kalan bu kalıntılara fosil denir. İleriki sayfalarda bazı canlıların fosillerini görebilirsiniz.
Evrimcilerin uydurdukları yalanların en önemlilerinden biri ara türlerdir. Bazı evrimci kitaplarda ara türlere "ara geçiş formu" da denilir. Evrimciler bildiğiniz gibi canlıların birbirlerinden meydana geldiklerini söylerler. Yani onlara göre ilk canlı tesadüfen meydana gelmiştir. Sonra zaman içinde o canlı başka bir canlıya, o da başka birine dönüşmüş ve bu böylece sürmüştür. Size bunu bir örnekle açıklayalım. Örneğin evrimcilere göre balıklar deniz yıldızları gibi canlılardan türemişlerdir. Yani bir deniz yıldızı bir gün bir mutasyon sonucunda önce bir kolunu kaybetmiştir. Sonra milyonlarca yıl içinde diğer kollarını kaybetmiş ve bu kollarının kimi kendiliğinden yüzgece dönüşmüştür. Bu arada yine bir deniz yıldızının balığa dönüşmesi için gerekli olan değişiklikler meydana gelmiştir. (Böyle bir şeyin olması asla mümkün değildir ama biz senaryo gereği anlatıyoruz.) Dolayısıyla evrimci masala göre, bir deniz yıldızı balığa dönüşürken birçok geçiş aşaması yaşamalıdır. Aşağıdaki şekle bakarsanız bu komik iddiayı daha iyi anlayabilirsiniz.
İşte aradaki geçiş aşaması olan bu hayali canlılara evrimde ara tür denir. Yine evrime göre bunların hep yarım organlı canlılar olması lazımdır. Örneğin bir balık bir sürüngene dönüşürken de arada birçok ara tür olmalıdır. Ve bu ara türlerin yarım ayakları, yarım yüzgeçleri, yarım akciğerleri, yarım solungaçları olması gerekir. Ve eğer gerçekten böyle garip canlılar yaşadılarsa bizim onların kalıntılarını yani fosillerini mutlaka bulmamız gerekir. Ancak ne ilginçtir ki, bugüne kadar evrimcilerin var olduğunu iddia ettikleri bu ara tür fosillerinden bir tane bile bulunamamıştır.
Bugüne kadar milyonlarca balık ve milyonlarca deniz yıldızı fosili bulunmuştur. Ancak, evrimcilerin yalan olarak uydurdukları gibi, bir tane bile deniz yıldızının balığa dönüştüğünü gösterebilecek ara geçiş aşaması canlılarına ait fosil bulunamamıştır.
50 milyon yıllık balık fosili
400 milyon yıllık deniz yıldızı fosili
Yukarıdaki resimlerde denizyıldızı ve balık fosilleri ile bugünkü halleri görülmektedir. Gördüğünüz gibi her ikisi de hiç değişmemişler. Milyonlarca yıl önce nasıllarsa bugün de öyleler.
150 milyon yıllık yengeç fosili
İki yengeç arasında bir fark görebiliyor musunuz?!
Fosiller bilimsel delillerdir. Yani biz fosillere bakarak geçmişte nasıl canlılar yaşadığını öğrenebiliriz. Fosiller bize şunu göstermektedirler: Canlılar birbirlerinden türememişlerdir. Hepsi eksiksiz ve kusursuz bir biçimde, bugünkü yaşayan örneklerinden hiçbir farkları ve eksiklikleri olmadan bir anda oluşmuşlardır. YANİ HEPSİNİ ALLAH YARATMIŞTIR.
125 MİLYON YILLIK DENİZKESTANESI FOSİLİ VE CANLISI
190 MİLYON YILLIK TİMSAH FOSİLİ VE CANLISI
75 MİLYON YILLIK VATOZ BALIĞI FOSİLİ VE CANLISI
400 MİLYON YILLIK KÖPEKBALIĞI FOSİLİ VE CANLISI
40 MİLYON YILLIK ÇEKİRGE AMBERİ, FOSİLİ VE CANLISI
90-94 MİLYON YILLIK GECKO AMBERİ VE CANLISI
90-94 MİLYON YILLIK KURBAĞA AMBERİ VE CANLISI
450 MİLYON YILLIK NAUTİLUS FOSİLİ VE CANLISI
50 MİLYON YILLIK KAPLUMBAĞA FOSİLİ VE CANLISI
195 MİLYON YILLIK KARİDES FOSİLİ VE CANLISI
150 MİLYON YILLIK YUSUFÇUK FOSİLİ VE CANLISI
Yukarıda bazı canlıların fosillerini görüyorsunuz. Yanlarında ise bu canlıların bugünkü hallerinin resimleri var. Gördüğünüz gibi milyonlarca yıldır bu canlılarda hiçbir değişiklik olmamıştır. Allah onları ilk halleriyle nasıl yarattıysa bugün de aynı halleriyle vardırlar. Hiçbiri başka bir türe dönüşmemiştir.
Evrimciler bu canlıların nasıl olup da milyonlarca yıl hiç değişmediklerini açıklayamazlar.