ÇİTA'DAN KAÇAN ANTİLOPLAR...
Evrim teorisinin iddiasına göre, bir canlı zamanla evrimleşir, yani gelişip farklı özellikler göstererek başka bir canlıya dönüşür. Örneğin evrimcilerin inancına göre bir sürüngen bazı olayların etkisiyle evrimleşerek bir kuşa dönüşür. Peki sürüngeni etkilediğini iddia ettikleri bu olaylar nelerdir?
Evrimciler "mutasyon" ve "doğal seleksiyon" adını verdikleri iki ayrı olayın bir arada meydana gelmesiyle evrimin gerçekleştiğine inanırlar. Ancak bu çok mantıksız bir inançtır ve bilimsel hiçbir delili yoktur. Neden mi? Birlikte inceleyelim.
Doğal seleksiyonun en basit anlamı şudur: canlılar arasında güçlü olanlar yaşamlarını devam ettirebilirler, güçsüzler ise hemen yok olurlar. Bunu şöyle bir örnekle açıklayalım: Diyelim ki bir geyik sürüsü var ve bu geyik sürüsüne sık sık vahşi hayvanlar saldırıyorlar. Bu durumda geyikler hızla kaçacaklardır ve en hızlı koşan, en çevik geyikler kurtulacaklardır. Zaman içerisinde zayıf ve çelimsiz geyikler hep vahşi hayvanlar tarafından avlandıkları için tamamen ortadan kaybolacaklardır. Ortada sadece sağlıklı ve güçlü geyikler kalacaktır. Sonuç olarak geyik sürüsü bir süre sonra hep güçlü geyiklerden oluşacaktır.
Buraya kadar anlatılanlar doğrudur. Fakat bunun evrimle hiçbir ilgisi yoktur. Ancak evrimciler derler ki, bu geyik sürüsü gelişe gelişe sonunda başka bir canlıya dönüşür; mesela zürafa olur. İŞTE BU YANLIŞTIR. Çünkü hiçbir geyik daha hızlı koştuğu için başka bir canlıya örneğin bir aslana veya bir zürafaya dönüşmez. Bu sadece masallarda olur.
Hepiniz kurbağa prens masalını bilirsiniz. Bir masalda bir kurbağa prense dönüşebilir. Ama gerçek yaşamda bir geyiğin aslana veya başka bir canlıya dönüşmesi tabi ki imkansızdır. Ama evrimciler, koskoca sakallı profesörler olmalarına rağmen böyle bir masala inanırlar. Bu neye benzer biliyor musunuz? Kurbağa prens masalını dinleyen bir çocuğun ilk bulduğu kurbağayı öpüp prens olmasını beklemesine benzer.
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: Doğal seleksiyon bir hayvan türünü (örneğin geyikleri) başka bir hayvan türüne (örneğin aslanlara, zürafalara) kesinlikle dönüştüremez. Sadece o türün örneğin geyik sürüsünün daha güçlü olmasına neden olabilir.
Mutasyonlar bir çocuğu bu hale getiren zararlı olaylardır.
Mutasyon sonucunda üç ayağı oluşan bir kuzu.
Mutasyonlar sonucunda ayakları zarar gören insanlar
Mutasyon bir canlının vücudunda meydana gelen olumsuz yöndeki değişikliklerdir. Mutasyonlara radyasyon veya kimyasal maddeler neden olur. Radyasyonun veya kimyasal maddelerin canlılar üzerindeki etkileri her zaman zararlıdır. Örneğin günümüzden yaklaşık 55 yıl önce 1. Dünya Savaşı’nda Japonya'nın Hiroşima kentine atom bombası atılmıştı. Atom bombası atıldığı yerin çevresine radyasyon yaydı ve bu, insanlara çok büyük zararlar verdi. İnsanların birçoğunun ölmesine veya ciddi şekilde hastalanmalarına neden oldu. Hatta insanların vücutlarındaki bazı sistemleri bile bozduğu için bu insanların ileride doğan çocukları da hasta veya sakat doğdular.
Buna benzer bir olay da 1986 yılında Rusya'nın Çernobil kentinde meydana gelmişti. Çernobil'de bir nükleer santralda patlama meydana gelmiş ve bu yüzden tüm kente ve çevresine radyasyon yayılmıştı. Aynı Japonya'da olduğu gibi orada yaşayan insanlar ve onların sonradan doğan çocukları, radyasyonun sebep olduğu mutasyonlar nedeniyle sakat kalmışlar veya ölmüşlerdi. Görmüş olduğunuz resimler hep radyasyon nedeniyle mutasyona uğramış insanların ve diğer canlıların nasıl sakat kaldıklarını göstermektedir.
Şimdi bunun konumuzla ne ilgisi var diyebilirsiniz. Size daha önce evrimcilerin canlının başka bir canlı türüne dönüştüğünü ve böylece evrimleştiğini iddia ettiklerini söylemiştik. Örneğin balıkların sürüngenlere dönüştüklerini söylerler.
Peki bir balık nasıl olur da bir sürüngene dönüşebilir diye sorarsanız size şöyle derler: Bir balık bir gün bir mutasyon geçirir yani Japonya'daki çocuklar gibi radyasyon gibi bir olayla karşılaşır. Bu mutasyon sonucunda balığın vücudunda bazı değişiklikler olur ve balık bir gün karşınıza timsah olarak çıkar.
Bu çok saçma bir iddiadır. Çünkü yukarıda da bahsettiğimiz gibi mutasyonlar canlılara hep zarar verirler. Onları ya sakat bırakırlar, ya da hasta ederler. Buna rağmen evrim teorisi mutasyonların balıkları geliştirdiğini ve onları bir sürüngene dönüştürdüğünü söylemektedir. Bu, hiç kimsenin inanmayacağı kadar imkansızdır.
Eğer mutasyonlar faydalı olsalardı, Çernobil'de radyasyon sızıntısı olduğunda evrimleşip daha gelişmiş bir canlı olmak için herkes oraya giderdi. Halbuki herkes Çernobil'den kaçmıştır. Ve Çernobil'in olumsuz etkileri hala sürmektedir.
Evrimcilerin bu iddiasını şöyle bir örneğe benzetebiliriz. Siz elinize bir balta alsanız ve renksiz bir televizyona vurmaya başlasanız. Bu televizyonu renkli bir televizyona dönüştürebilir misiniz? Elbette ki hayır. Baltayla televizyona rasgele vurduğunuzda paramparça olmuş bir televizyonunuz olur. İşte aynı, baltayla rasgele vurmak gibi, mutasyonlarda canlılara sadece zarar verirler.
Yani evrimcilerin söyledikleri gibi bir canlıyı daha iyi duruma getirmezler.
Öyle ise buraya kadar anlattıklarımızı kısaca özetleyelim. Evrimciler bir canlının diğerine dönüşerek evrimleştiklerini söylüyorlar. Ve bu değişimleri ise mutasyonların ve doğal seleksiyonunun gerçekleştirdiğini iddia ediyorlar. Ama biz de gördük ki doğal seleksiyon da mutasyonlar da bir canlının özelliklerini geliştiremezler. Hatta mutasyonlar canlıya resimlerde de görüldüğü gibi zarar verirler.
100 milyon yıllık karınca fosili. Gördüğünüz gibi karıncalar 100 milyon yıl önce de aynı bugünkü karıncalar gibiydiler. Yani hiç evrimleşmediler.