Hiçbir bozulma, aşınma veya yıpranma olmadan kanatlarını saniyede 15-80 defa çırpabilen bir kuşun, sahip olduğu bu olağanüstü sistemin kör tesadüflerin eseri olduğunu düşünenler büyük bir yanılgı içindedir. Bir insan kolunu saniyede bir iki defadan fazla indirip kaldıramazken, 10-12 cm büyüklüğünde, en fazla birkaç gram ağırlığında olan bir canlının, böylesine mükemmel bir hareket kabiliyetinin olması, hiç şüphesiz Yüce Allah'ın eseridir.
www.ALLAHvar.com
Uçuş yeteneğini, görme keskinliğini, çok yüksek hızda uçarken hiç zarar görmeden alçalma ve durabilme kabiliyetini, kartallara kazandıran nedir? Uçma kavramını bilmeyen hücreler biraraya gelip birer kanat oluşturmaya mı karar vermişlerdir? Kendi varlıklarının dahi bilincinde olmayan hücrelerin, böylesine üstün akıl ve plan gerektiren bir işi kendi başlarına yapmadıkları açıktır. Canlıları, yoktan var eden, onlara mucizevi kabiliyetler bahşeden Rabbimiz olan Allah'tır.
www.darwinvekuslar.com
Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin
olmasına hükmetti mi, ona yalnızca:
"Ol" der, o da hemen oluverir. (Mümin Suresi, 68)
İnsanın tek bir DNA molekülünde tam bir milyon ansiklopedi sayfasını, yani, yaklaşık 1000 kitabı dolduracak miktarda bilgi bulunur. Bunun anlamı, her insanın, gözle görülmeyen hücresinde, ondan çok daha küçük bir çekirdekte bulunan bir molekülün içinde, yaklaşık 1000 ciltlik, dünyada başka eşi, benzeri olmayan dev bir ansiklopedi taşıyor olmasıdır.
Vücudunuzdaki 100 trilyon hücreden her biri bir milyon sayfayı ezbere biliyorken, acaba siz zeki ve şuurlu bir insan olarak hayatınız boyunca kaç ansiklopedi sayfası ezberleyebilirsiniz? Nasıl ki her eserin veya her bilginin bir yazarı ve sahibi varsa, DNA'daki bilginin de bir sahibi ve Yaratıcısı vardır. O Yaratıcı, üstün ve güçlü, sonsuz ilim ve akıl sahibi olan, alemlerin Rabbi Allah'tır.
Bu sayfadaki renkleri algılamanız ve bu renklerin sizde duygu ve düşünceler oluşturması, birbiriyle bağımlı pek çok farklı mekanizmanın aynı anda uyum içinde çalışmasıyla mümkün olur. Bu kuşun başındaki parlak mavi rengi, boynundaki siyahlığı, kanatlarındaki renk uyumunu görmeniz, yüzlerce kompleks işlemin aynı anda gerçekleşmesinin sonucudur. Bu mekanizmaların uyumu ve kusursuz yapısı, Allah'ın bir lütfudur.
Arı orkidesi, üremek için, dişi arıların görünümünü taklit eder. Erkek arı, çiçeği döllemeye çalışırken üzerine dökülen polenleri, bir başka çiçeğe taşıyarak, orkidelerin üremesini sağlar. Beyni, gözü, aklı, muhakemesi olmayan bir bitkinin, dişi arıların nasıl göründüğünü bilmesi, bu görünümü taklit etmesi, elbette kendisinin kazandığı bir özellik değildir. Arı orkidelerini sahip oldukları özelliklerle noksansız yaratan Allah'tır.
Darwinistler yeryüzündeki tüm canlıların özelliklerini, "tabiat ana" adını verdikleri hayali bir güç tarafından edindiklerini iddia ederken, aslında ilahlaştırdıkları "tabiat ana"nın taş, toprak, çimen, ağaç, çiçeklerden oluştuğunu ve akıl ve bilinçten yoksun olduğunu düşünmezler. Şuursuzluğun, şuur gerektiren mekanizmalar üretemeyeceğini akletmezler. Açıktır ki, canlı ve cansız tüm varlıklar, sahip oldukları kusursuz düzenlerle, üstün bir aklın ve sanatın, yani Yüce Allah'ın eseridir.
Tüm meyve ve sebzeler, kupkuru kara topraktan hangi mineralleri almaları gerektiğini bilir. İhtiyaçları olandan ne fazla ne de az mineral alırlar. Önünüze bir miktar toprak içinde bakır, demir, çinko ve benzeri mineraller konulsa, bunları nasıl ayırt edeceğinizi, hangisinden ne kadar miktarda almanız gerektiğini hiçbir teknik yardım almadan bilebilir miydiniz? Elbette ki hayır. Yiyecekleri en faydalı mineral ve vitaminlerle donatan, en güzel şekilde paketlenmiş olarak insanlara lütfeden Yüce Allah'tır.