Bütün kalplerin içine fesat düştüğü için bir kısım halk diğeriyle konuşarak barış ve ittifak gösterileri yaparlar. Fakat kalplerinde BARIŞ İLE İTTİFAKA MUHALİF BİR DURUM OLDUĞU BİR DEVİR GELMEDİKÇE KIYAMET KOPMAZ. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 382, no.701)
BÜYÜK ŞEHİRLER DÜN SANKİ YOKMUŞ GİBİ HELAK OLUR. (Kitab-ül Burhan Fi Alametil Mehdiyyil Ahir Zaman, s. 38)
TALİKAN'A (AFGANİSTAN'A) YAZIK OLDU. Şüphesiz Allah Teala'nın orada altın ve gümüş olmayan hazineleri vardır... (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 59)
Talikan'a yazık oldu...
Hadiste Afganistan'ın Hz. Mehdi (as) zamanında işgal edileceğine işaret edilmektedir. Rusların Afganistan'ı işgali olan 1979 yılı Hicri 1400 yılına, diğer bir ifadeyle Hicri 14. yüzyılın başlangıcına denk gelmektedir. Bilindiği gibi hadislerde Hz. Mehdi (as)'ın yüzyıl başlarında çıkacağı haber verilmiştir. Hz. Mehdi (as)'yle ilgili diğer pek çok alametin de Hicri 1400 ve Hicri 14. yy başlarına denk gelmesi bu tarihlerin Hz. Mehdi (as)'ın çıkışı hakkında önemli bir işaret taşıdığını göstermektedir.
Orada altın ve gümüş olmayan hazineleri vardır...
Rivayetin bu bölümünde Afganistan'ın maddi zenginlik kaynaklarına dikkat çekiliyor olabilir. Bugün Afganistan'da çeşitli sebeplerle işletilmeye açılmamış büyük petrol yatakları, demir havzaları ve kömür madenleri tespit edilmiştir.
AZERBAYCAN'DAN MUTLAKA BİR ATEŞ ÇIKACAKTIR. VE HİÇBİR ŞEY ONUN KARŞISINDA DURAMAYACAK. BÖYLE BİR ŞEY OLUNCA EVİNİZDE OTURUN... (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 311)
Ebû Abdullah [Cafer Sadık] buyurdu ki: "AZERBAYCAN'DA HİÇBİR ŞEYİN KARŞI DURAMAYACAĞI BİR ATEŞ ZUHUR EDECEKTİR. Böyle olduğu zaman evlerinizden çıkmayın ve bizim bulunduğumuz yerde bulunun. Hareket edicimiz harekete geçtiğinde ise bir adım da olsa ona koşun. Allah'a yemin ederim ki onu Kâbe ve makam arasında görür gibiyim..." (Muhammed b. İbrahim Nu'mânî, Kitâbü'l-Gaybe (Tahran, 1397), s.263. [İSAM demirbaş no: 016351])
Faris yönünden gelecek olan bir kavimdir ki, şöyle diyecekler: "Ey Araplar! Siz fazla taassuba kaçtınız! Siz bunlara gereği gibi hak tanımazsanız, sizinle hiç kimse birlik kurmayacaktır... Bir gün, onlara ve bir gün de sizlere verilsin, ve karşılıklı sözler tutulsun..." Onlar Mutıka çıkacaklar, Müslümanlar oradan aşağı yazıya inecekler... Müşrikler öbür yandaki (Rakabe) denilen bir simsiyah olan nehrin kenarında duracaklar... ARALARINDA SAVAŞ OLACAK: Her iki ordudan, Allah, zaferi kaldıracak... (Kıyamet Alametleri, El Berzenci, s. 179)
- Faris yönünden gelecek olan : İran tarafından gelecek olan
- Faris : İran - İranlı (Büyük Lugat)
- Yazıya inecekler: Ovalık-Irak Ovası
- Mutık : Yöredeki bir dağın adı.
- Rakabe : Petrol kuyularının çok olduğu bölge.
"Ey Araplar! Siz fazla taassuba kaçtınız! Siz bunlara gereği gibi hak tanımazsanız, sizinle hiç kimse birlik kurmayacaktır…"
Hadisin bu bölümünde iki taraf arasında, aşırı milliyetçilikten kaynaklanan bir anlaşmazlığın olacağına dikkat çekiliyor. Bu anlaşmazlık sebebiyle, "Yazı"ya inilecek ve savaş başlayacak. (Yazı: Irak Ovası)
Allah, her iki ordudan zaferi kaldıracak...
Bu hadisin de işaret ettiği gibi, İran-Irak Savaşı 8 yıl sürmüş ve binlerce kayıp verilmesine rağmen bir netice alınamamıştır. İki taraf da kesin bir üstünlük sağlayamamıştır.
Şevval ayında ayaklanma Zilkade'de harb konuşmaları, Zilhicce'de ise harb vaki olacak.
(Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 166)
Hadiste belirtilen Şevval, Zilkade ve Zilhicce ayları İran-Irak Savaşının gelişim aşamalarıyla aynı tarihlere denk gelmektedir:
Şevval ayında ayaklanma...
İran Şahı'na karşı olan ilk ayaklanma bilindiği gibi hadiste belirtilen 5 Şevval 1398 (8 Eylül 1976)'de olmuştur.
Zilkade'de harp konuşmaları ve Zilhicce'de ise harp vaki olacak...
Hicri 1400 Zilhicce (1980 Ekim) ayında İran-Irak arasındaki savaş tam anlamıyla başlamıştı.
BİR ORDU SAVAŞ İÇİN GELİR, ÇÖLE GİRDİĞİNDE BAŞ VE SONUNDAKİLERİ BATAR, ortadakiler de kurtulmaz. (Hanbel, Tirmizi, İbni Mace, Ebu Davud'dan; Geleceğin Tarihi 4, s.30)
...Kendisine BİR ORDU GÖNDERİLECEK. BUNLAR YERİN BİR ÇÖLÜNDE İKEN YERE BATIRILACAKLARDIR. (Müslim'den; Geleceğin Tarihi 4, s. 31)
Iraklıların elinde ölçecekleri bir tartı aleti ve ALIŞ-VERİŞ YAPABİLECEKLERİ BİR PARA HEMEN HEMEN KALMAYACAK.(Kenzul Ummal, Kitab-ul kıyame kısm-ul efal,cilt 5, s. 45)
IRAK HALKI ÜÇ FIRKAYA AYRILIR. Bir kısmı çapulculara katılır. Bir kısmı ailelerini geride bırakıp kaçarlar. Bir kısmı savaşır ve öldürülürler. Siz bunları gördüğünüz vakit kıyamete hazırlanın. (Fera İdu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar)
Masum ve temiz IRAK HALKI ŞAM'A KAÇAR. (Risalet-ül Huruc-ül Mehdi, s. 210)
Müminlerin Emiri Ali'den ... şöyle nakledilmiştir: "BAĞDAT'A KÖPRÜ YAPILDIĞI VE 1 KUYRUKLU YILDIZLAR DOĞUDAN DOĞDUĞU ZAMAN 2 ORDUNUN SÜVARİ BİRLİKLERİ KÖPRÜ ÜZERİNDE ÖLDÜRÜLECEKTİR." (Muhtasar-u Basair-id Deracat Sayfa:237 ve Et Teşrif Bil Menun Sayfa:367 ve Bihar Cilt:41 Sayfa:178)
Ahir zamanda BAĞDAT ALEVLERLE YOK EDİLİR... (Risalet-ül Huruc-ül Mehdi, Cilt 3, sf. 177)
..Irak'a saldırmadıkça kıyamet kopmaz. Ve Irak'taki masum insanlar Şam'a doğru sığınma yerleri ararlar. ŞAM YENİDEN YAPILANIR, IRAK DA YENİDEN YAPILANIR. (Kenzul Ummal, Kitab-ul kıyame kısm-ul efal,cilt5, s. 254)
DOĞUDAN ÜÇ VEYA YEDİ GÜN ARDI ARDINA BÜYÜK BİR ATEŞ ZUHUR EDECEK, GÖKTE KARANLIK GÖRÜLECEK, GÖKTE ALIŞILMIŞ OLAN KIRMIZILIĞIN AKSİNE BAMBAŞKA BİR KIZILLIK YAYILACAK. Yeryüzünün duyup anlayabileceği bir dille nida edilecek. (Kıyamet Alametleri, s. 166)
Fırat Nehri ile Dicle Nehri arasında bir şehir kurulacak da orada Abbas oğullarının saltanatları kurulacaktır. Orası Zavra (yani Bağdat şehridir) diye isimlendirilmiştir... "Ey müminlerin emiri, Resul-i Ekrem orasını niçin Zavra isimlendirmiştir?" "Çünkü HARP HER TARAFINI SARDIĞI VE TA KENAR BUCAKLARA KADAR ULAŞTIĞI İÇİN Zavra diye isimlendirilir." (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 426, no. 776)
"Benim görmekte olduğum helak yerlerini sizler de görebiliyor musunuz? Ben EVLERİNİZİN ARALARINA FİTNE VE FELAKET MAHALLELERİNİ ŞİDDETLİ YAĞMUR SELLERİNİN AÇTIĞI YARLAR GİBİ görüyorum" buyurdu. (Sahih-i Müslim, 4/2221; Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, s. 368, no. 671)
Ona, "(Hz. Mehdi (as)) ne zaman çıkacak?" diye sordum. O dedi ki: "Irak'ın Anbar ilinde, Fırat ile Şiraz ve Dicle kıyısında ordular gördüğünde, KUFE'NİN KUBBESİ YIKILDIĞINDA, KUFE'DE BAZI EVLER YANDIĞINDA, TÜM BUNLARI GÖRDÜĞÜN ZAMAN ALLAH DİLEĞİNİ HAKİKATEN GERÇEKLEŞTİRECEKTİR, hiç kimse Allah'ın emrini engelleyemez ve hiç kimse onun hükmünü değiştiremez." (Falahi Ssa'il: 199; ve El-Misbaah: 51 ve El-Baladul Amin: 35)
Ebu Abdullah Hüseyin bin Ali'den (ra) buyurdu ki:
"KUFE MESCİDİ'NİN Abdullah bin Mes'ud'un evinin tarafındaki DUVARI YIKILDIĞINDA, O ZAMAN o kavmin mülkünü kaybetmesidir ve o mülkün zevali sırasında da Mehdi huruc eder." (El Muttaki, Ahir Zaman Mehdisi'nin Alametleri - Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler, sf. 27)
ŞAM'DA FİTNELER BİR TARAFTAN SAKİNLEŞTİKÇE, DİĞER BİR TARAFTAN ALEVLENİR. Gökten çağırıcı bir münadi "Mehdi emirinizdir. Mehdi Halifenizdir (manevi lideriniz)" demedikçe de fitneler bitmez. (Risalet-ül Huruc-ül Mehdi, s. 63)
Halid b. Ma'dan diyor ki: "ŞAM DİYARININ MERKEZİNDE HARESTA DİYE İSİMLENDİRİLEN KÖY HELAK EDİLİNCİYE KADAR HZ. MEHDİ (AS) ZUHUR ETMEZ." (Mer'iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdi'si "Feraidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar")
Müminleri Emiri Ali şöyle buyurmuştur: "SARI BAYRAKLILARIN KIRMIZI MADDELERLE ŞAM'A GİRDİKLERİ ZAMAN ADINA HARESTA DEDİKLERİ ŞAM KÖYLERİNDEN BİRİNİN YERİN DİBİNE GEÇİŞ OLAYINI BEKLEYİN. Sonra ciğer yiğenin oğlunu (Süfyani'yi) bekleyiniz." (Mucem-ul Ehadis-i İmam Mehdi, cilt 3, s. 86 ve İkdud Durer, s. 54 ve Gaybet-i Tusi, s. 461 ve Bihar-ül Envar, cilt 52, s. 216)
Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "...Öyle bela ve musibetler olacak ki, hiçbir kimse, sığınabileceği bir makam bulamayacaktır. BU BELALAR ŞAM'IN ETRAFINDA DOLANACAK, IRAK'IN ÜZERİNE ÇÖKECEK. ARABİSTAN YARIMADASININ ELİNİ VE AYAĞINI BAĞLAYACAKTIR... Onlar belayı bir tarafta defetmeye çalışırlarken, diğer taraftan o yine ortaya çıkacaktır." (Kenzul Ummal, Kitab-ul kıyame kısm-ul efal, cilt 5, s. 38-39)
Ebu Nadre (ra) dedi ki; Cabir (ra)'ın yanında idik, şöyle dedi: "Öyle bir zaman yaklaşıyor ki, IRAK AHALİSİNE BİR KAFİZ (ÖLÇEK), BİR DİRHEM (BİR AĞIRLIK ÖLÇÜSÜDÜR) SEVK OLUNMAYACAK". Dedik ki: "Bu kimden dolayı olur." Dedi ki: "Acemler ('Arap olmayanlar) bunu men' ederler." Sonra dedi: "ŞAM AHALİSİNE BİR DİNAR, BİR MÜDY (KİLE, BİR ÖLÇÜ BİRİMİDİR) SEVK OLUNMAYACAK". "Bu kimden dolayı olur" dedik. "Rumlar'dan dolayı" dedi. (Et-Tac, Ali Nâsıf el-Hüseyni)
Ondan önce ŞAM VE MISIR MELİKLERİ ÖLDÜRÜLECEKTİR... (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 49)
Şam ehli, MISIRLI KABİLELERİ ESİR ALACAKLARDIR. (Beklenen Mehdi'nin Alametleri, s. 49)
Nuaym b. Hammad Fiten'de, ve Ebu Cafer, Muhammed b. Ali (ra)'dan tahric ettiler. Buyurdu ki: "Abbasi, Horasan'a ulaştığı zaman Şarkta boynuz şeklinde bir yıldız çıkar. Bu yıldız, ilk çıktığında Allah Nuh kavmini helak etmiştir. Hz. İbrahim ateşe atıldığında da çıkmıştır. Firavun kavmi yok edildiğinde ve Yahya b. Zekeriya öldürüldüğünde de görülmüştür. Siz o yıldızı gördüğünüzde fitnelerin şerrinden Allah'a sığının. O yıldızın doğması güneş ve ay tutulmasından sonra olacaktır. SONRA FİTNELER "ALACA KARGA" MISIR'DA ZUHUR EDİNCEYE KADAR DEVAM EDER. (Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 32)
Deylemi, Ebu Ali Merdani'den (ravi silsilesi ile) O da Ebu Zer'den, O da Resulullah (sav)'den rivayet ettiler. Buyurdu ki: MISIR'DA KUREYŞ'TEN BİR ADAM ÇIKAR, ÇÖKÜK BURUNLUDUR. MAĞLUP OLUR VE MÜLKÜNÜ ZAİL EDER VE RUM'A KAÇAR. Onları alıp İskenderiyye'ye getirir ve müslümanlarla savaşır ve ilk melhame bu olur.
İbni Ebi Şeybe, Ebi Celd'den tahric etti, O dedi ki: "Bir fitne görülür, bunu diğer fitneler takip eder, ve BİRİNCİLER SONUNCULARIN KILIÇLA ÇATIŞMAYA DÖNÜŞÜNÜ KAMÇILAR, ve bundan sonra bütün haramların helal sayılacağı bir fitne gelir. Sonra da hilafet, yeryüzünün en hayırlısı olan Mehdi'ye evinde otururken gelecektir." (Kitabül Burhan fi Alametil Mehdiyyil Muntazar, s.26)
Nuaym, Kaab'dan tahric etti, dedi ki: Deccal, Beytül Makdis'de (Mescid-i Aksa'ya yakın belde, Filistin) MÜMİNLERİ MUHASARA (KUŞATMA) ALTINA ALIR VE ONLARA (MÜMİNLERE) ÖYLESİNE ŞİDDETLİ BİR AÇLIK İSABET EDER Kİ, açlıktan yaylarının kirişini bile yemek zorunda kalırlar. (Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler, Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, s. 48)
BEYT-İ MAKDİS'DE BARIŞ ANLAŞMASI olacaktır. (Risalet-ül Huruc-ül Mehdi, cilt 3, s. 184)
Ebu Naim, Ebu Umame'den tahric etti, Resulullah (sav) buyurdu: "SİZİNLE İNSANLAR (BİR NÜSHADA RUMLAR DENİYOR) ARASINDA DÖRT SULH OLACAK, DÖRDÜNCÜ SULH, Heraklius ehlinden bir adam vasıtası ile olur ve bu yedi sene devam eder..." (Kıyamet Alametleri, Osman Çataklı, 299/8)
Mehdi'nin çıkış alametlerinden birisi de, HAŞİMİLER'DEN ÜST DÜZEY BİRİNİN ÖLDÜRÜLMESİDİR. (Risalet-ül Huruc-ül Mehdi, s.12)
LİDERLERİNİZİ ÖLDÜRMEDİKÇE, dünyanızda kötüleriniz varis olmadıkça kıyamet kopmaz. (Kıyamet Alametleri, s. 141)
Şu muhakkak ki, yakın gelecekte fitne, TEFRİKA VE İHTİLAF(LAR ÇIKARAN BİRTAKIM İNSAN)LAR OLACAKTIR. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 376, no. 685)
Kalpler birbirinden nefret etmedikçe, FİKİRLER AYRILMADIKÇA, ÖZ KARDEŞLER DİNDE İHTİLAFA DÜŞMEDİKÇE KIYAMET KOPMAZ. (Kıyamet Alametleri, s.142-143)
Aişe (R. Anhâ) dan: "BU ÜMMETİN SONUNDA, HASF (YERE BATMA), mesh (suret değişmesi) VE KAZİF (TAŞ YAĞMASI) OLACAKTIR.." (Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s. 111)
Ali b. Ebû Tâlip ve Ebû Hureyre (R. Anhüma) dan nakl edildiğine göre Allah'ın Resûlü sellellâhü aleyhi ve sellem şöyle buyurmuşlardır: "... Zelzele, yerle bir olma felaketini, suretlerin maymun veya domuza dönüşmesini, GÖKTEN TAŞ VE BENZERLERİNİN YAĞMASINI BEKLEYİN!" (Tirmızi) (Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s. 114)
Peygamberimiz (sav) hadislerinde, ahir zamanda "gökten taş ve benzerlerinin yağacağını", "zelzeleler olacağını", "yerle bir olma felaketinin gerçekleşeceğini" ve "yere batma olaylarının olacağını" haber vermiştir. Asrımızda dünyanın pek çok yerinde bombardımanla gökten taş yağmaktadır. Yere düşen bombalar; -hadiste "taş ve benzerlerinin yağacağı" sözleriyle ifade edildiği gibi- yerdeki toprağı ve taşı kaldırıp insanların üzerine fırlatmakta ve bunun sonucunda da geniş kitleler halinde insanların öldüğü felaketler gerçekleşmektedir.
MASUM İNSANLAR KATLOLUNCAYA KADAR Mehdi (as) çıkmayacak ve katliamlara yerde ve göktekiler, artık tahammül edemez bir hale geldiğinde zuhur edecektir... (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 37)
Muhammed ümmetinden MASUM BİR ÇOCUK ÖLDÜRÜLDÜĞÜNDE, gökten bir münadi 'hak onda (Mehdi'de) ve onun yanında olandadır' diye haykırır. (Sabban İsafur Ragibin, s.154)
Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: Resulullah (sav) buyurdular ki: "İnsanlar öyle günler görecek ki, KATİL NİÇİN ÖLDÜRDÜĞÜNÜ, MAKTUL DE NİÇİN ÖLDÜRÜLDÜĞÜNÜ BİLEMEYECEK." (Müslim, Fiten: 56, (2908))
260- KİŞİNİN KARDEŞİNİ ÖLDÜRMESİ
KİŞİ, KARDEŞİNİ ÖLDÜRMEDİKÇE kıyamet kopmaz. (Kıyamet Alametleri, s. 141)
"İnsanlara ölüm gelip EVLER MEZAR OLDUĞU ZAMAN halin nice olur", buyurdu. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 392, no. 726)
Kıyametin hemen yakınında ANARŞİ VE KARGAŞA GÜNLERİ VARDIR. (Suyuti, Cami'üs Sagir, 3/211)
Hüseyin b. Ali (ra)'dan şöyle rivayet olunmuştur: "GÖKYÜZÜNDE DOĞU CİHETİNDEN, GECEYİ AYDINLATAN BÜYÜK BİR ATEŞ GÖRDÜĞÜNÜZ VAKİT, İŞTE O AN, HZ. MEHDİ (AS)'IN GELİŞ VAKTİDİR." (Mer'iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdi'si "Feraidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar)
Ebu Cafer b. Muhammed b. Ali (ra)'dan rivayet edildi:
"Siz üç veya yedi gün, doğudan bir ateşi gördüğünüz zaman Al-i Muhammed'in (Hz. Mehdi (as)'ın) çıkmasını bekleyiniz, inşaAllah-ü Teala, bir münadi (gökten bir melek) Hz. Mehdi (as)'ın ismi ile semadan (gökten) nida edecek ki, Doğu'da Batı'da olan herkes bu sesi işitecek. Öyle ki korkudan uykuda olanlar uyanacak, ayakta olan çökecek, oturan ise ayağa fırlayacaktır." (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman , s. 32)
Hadiste Peygamberimiz (sav)'in bildirdiği bu büyük patlama ve ardından ortaya çıkan büyük ateş 1979 yılında yani Hicri 1400'de Kadıköy açıklarında meydana gelen İndependenta adlı petrol yüklü tankerin infilakını haber vermektedir. 15 Kasım 1979 tarihinde, dünyanın dördüncü büyük tankeri olan 150 bin grostonluk Independenta adlı 95.530 ton hampetrol yüklü bir Romen tankerinin, İslam aleminin son merkezi olan İstanbul'a gelirken bir Yunan şilebiyle çarpışması neticesinde petrol tutuşmuş ve denizde günlerce süren büyük bir ateş ortaya çıkmıştır. Peygamberimiz (sav), İstanbul'da meydana gelen bu büyük olay anının Hz. Mehdi (a.s.)'nin İstanbul'a geliş vakti olduğunu; "... İŞTE O AN, HZ. MEHDİ (AS)'IN GELİŞ VAKTİDİR." ifadesiyle açık bir şekilde bildirmiştir.
Hadiste verilen bilgilere göre bu, Hz. Mehdi (as)'ın İstanbul'a ayak bastığı günler içerisinde gerçekleşecek bir olaydır. Bu olay ile Hz. Mehdi (as)'ın İstanbul'a gelişi, bir müjde olarak herkesin duyacağı şekilde bütün dünyaya ve hem cin alemine hem de insan alemine ilan edilmiştir. Böylece, hem gök gürültüsü gibi şiddetli bir sesle, hem günlerce süren dev ateş, ışık ve duman bulutuyla ve zaman zaman süregelen patlamalarla Hz. Mehdi (as)'ın İstanbul'a geldiği Allah tarafından insanlara haber verilmiştir.
Hz. Mehdi (as)'ın alametlerindendir: Fırat Nehrinin durdurulması.
(Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 39)
FIRAT NEHRİ'NİN SULARI ÇEKİLEREK ALTINDAN BİR DAĞ ORTAYA ÇIKACAK, İNSANLAR BUNU ALMAK İÇİN VURUŞACAK VE HER YÜZ KİŞİDEN, SADECE BİRİ HAYATTA KALACAK. Bu zaman gelinceye kadar kıyamet kopmaz." (Müslim, Fiten, 29)
Hz. Mehdi (as) çıkmadan önce MEDİNEDE (büyük şehirde) SİMSİYAH TAŞLARIN BİLE KAN İÇİNDE KAYBOLACAĞI BÜYÜK BİR VAK'A OLACAKTIR. BU OLAYDA BİR KADININ ÖLDÜRÜLMESİ bir kamçının sallanması kadar kolay olacaktır. Ve bu olay 2 km kadar yayılacaktır. (EI-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-iI Muntazar, 41)
(1) Hz. Mehdi (as) çıkmadan önce ... Hadis-i şerifin böyle başlaması bu olayın aynı zamanda Hz. Mehdi (as)'ın çıkış öncesi alametlerinden olduğunu gösteriyor. Hz. Mehdi (as)'ın çıkış zamanı hadis-i şerifler ve büyük İslam alimlerinin izahlarına göre Hicri 1400 (Miladi 1979-80) yılı başlarında olması gerekiyor. Hadiste geçen "Hz. Mehdi (as) çıkmadan önce" ifadesi, Hz. Mehdi (as)'ın ortaya çıkışından kısa bir süre önce bu büyük olayın olacağına işaret etmektedir.
(2) .... Medinede ... Arapça'da Medine kelimesi aynı zamanda büyük şehir karşılığında da kullanılmaktadır. Aşağıdaki hadis buna örnektir.
Hz. İbni Amr'dan rivayet edilmiştir. Resulullah (sav) buyurdu ki:
Ey Ummet! Altı şey vardır ki, onlar olmadan kıyamet kopmaz... Altıncısı da medinenin fethi.
Denildi ki: Hangi medine? Buyurdu ki: Kostantiniyye. (İstanbul)
(Bu İstanbul'un Hz. Mehdi (as) tarafından yapılacak manevi fethidir.)
(Kıyamet Alametleri, s. 204 Ramuz EI Ehadis 1/296)
(3) ... Simsiyah taşların bile kan içinde kaybolacağı ... Hadis-i şerifin bu kısmında da kanlı hadisenin üzerinde cereyan edeceği zemin yüzeyi tarif edilmektedir. Siyah taş, yani asfalt yol üzerinde kanlı bir olay olacağına işaret edilmektedir.
- 1 Mayıs Taksim olayında 34 ölü ve 200 kişinin yaralanmasından akan kanlar, siyah taşlar (yani asfalt yol) üzerine dökülmüş ve bu kanlar caddeye yayılmıştır.
Asfalt yol: Ufak çakıl taşlarının asfalt maddesi ile karıştırılmasından oluşur.
Bu karışım yola döküldüğünde yekpare siyah taş halini almaktadır.
(4) ... kan içinde kaybolacağı ... Çatışmalar neticesinde akan kan, bazı kısımlarda asfaltı bir örtü gibi örtmüş ve asfalt yer yer görülmez hale gelmiştir.
(5) ... büyük bir vak'a olacaktır ... 1 Mayıs Taksim hadisesi anarşi döneminde çok sayıda insanın katledildiği ve çok fazla kanın akıtıldığı büyük bir hadisedir.
(6) ... Bir kamçının sallanması kadar kolay olacaktır ... Burada bir benzetme yapılarak öldürmenin pek kolayca işleneceğine dikkat çekiliyor. Nasıl bir kamçı, basit el hareketleriyle her tarafa doğru kolaylıkla sallanabiliyorsa, aynı kolaylıkla kamçı gibi kabzasından tutulan ve her tarafa yönetilebilen tabanca da sadece tetiğinin çekilmesiyle hedefteki şahsı öldürebilir.
Fırat nehri'nin altın bir dağ üzerinden açılması yakındır. İnsanlar bunu işitince ona yürüyecekler ve onun yanında bulunan insanlar, 'bundan bir şey alınmasına müsaade edersek, bunun hepsi götürülür' diyecektir. MÜTEAKİBEN ONUN İÇİN HARB EDECEKLER VE HER YÜZ KİŞİDEN DOKSAN DOKUZU ÖLDÜRÜLECEK. (Müslim, Fiten, 29)
İnsanlar onun için harb edecek ve HER YÜZ KİŞİDEN DOKSAN DOKUZU ÖLDÜRÜLECEK, onlardan her adam, "keşke kurtulan ben olsaydım", diyecektir buyurmuşlar. (Sahih-i Müslim, 11/320)
Onun (Hz. Mehdi (as)'ın) çıkacağı yıl, insanlar hacca, başlarında bir emir bulunmadan gidecekler... Hep birlikte Beyt-i Şerif'i tavaf edecekler, sonra Mina'ya indiklerinde, KÖPEKLER GİBİ BİRBİRİNE SALDIRACAK, HACILAR SOYULACAK, kanlar Akabe Cemresinin üzerine akacak." (Kıyamet Alametleri, s. 168-169)
1979 yılında (Hicri 1 Muharrem 1400'de) Hac sırasında Kabe'de büyük bir katliam olmuştur. (1 Muharrem 1400) Olayın meydana geliş tarihi Hicri 1400 yılının ilk günüdür.
Hadiste yer alan "çıkacağı yıl" ifadesi bu açıdan son derece önemlidir. Çünkü hem bu olay hem de Hz. Mehdi (as)'ın çıkış tarihi 1979 yılını göstermektedir. 1979 yılında gerçekleşen bu olayın ardından 7 yıl sonra Hac sırasında çok daha kanlı bir olay meydana gelmiştir. Bu sefer de 402 kişi öldürülmüştür.
"... Hep birlikte Beyt-i Şerif'i tavaf edecekler, sonra Mina'ya indiklerinde, köpekler gibi birbirine saldıracak, hacılar soyulacak, KANLAR AKABE CEMRESİNİN ÜZERİNE AKACAK."(Kıyamet Alametleri, s. 168-169)
TOZLU DUMANLI, karanlık bir fitne görülecek, bunu diğerleri takip edecek... (Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 26)
11 Eylül 2001 tarihinde ABD'nin New York ve Washington eyaletlerinde meydana gelen dünya tarihinin en büyük terör saldırısı bu hadisle büyük bir uyum göstermektedir. Bu olayların ardından çok büyük bir toz ve duman bulutu çevreyi sarıp kuşatmıştır.
Piyasanın durgun olması, KAZANÇLARIN AZALMASI... (Kıyamet Alametleri, s. 148)
İşlerin kesad gitmesi. Herkes "SATAMIYORUM, ALAMIYORUM, KAZANAMIYORUM!" diye yakınacak. (Kıyamet Alametleri, s. 152)
Bütün bunlar (ahir zaman alametleri) ÜLKELERİN DEĞİŞMEYE UĞRAYACAĞI, KULLARIN ZAYIF DURUMA DÜŞECEĞİ ve Hz. Mehdi (as)'ın çıkmasından ümit kesileceği bir dönemde gerçekleşecektir.... (Yenabiu'l-Mevedde, sf. 440)
FAKİRLER ÇOĞALACAK. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, s. 455)
TİCARET VE YOLLARIN KESİLDİĞİ ve fitnelerin çoğaldığı zaman... (Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 52)
HERKESİN AZ KAZANÇTAN YAKINMASI... Paraları için zenginlerin saygı görmesi... (Kıyamet Alametleri, s. 146)
"...On beş şeyi yapmaya başlayınca ona büyük belanın gelmesi vâcip olur!" buyurmuşlardı. (Yanındakiler:) "Ey Allah'ın Resûlü! Bunlar nelerdir?" diye sordular. Aleyhissalâtu vesselâm saydı: "GANİMET (YANİ MİLLİ SERVET, FAKİR FUKARAYA UĞRAMADAN SADECE ZENGİN VE MEVKİ SAHİBİ KİMSELER ARASINDA) TEDAVÜL EDEN BİR METÂ HALİNE GELİRSE." (Tirmizi, Fiten: 39, (2211))