Allah balinaların gözlerini tuzlu suyun zararlı etkisinden korumak için özel bir gözyaşı ile yaratmıştır
Doğanın her yerinde muazzam matematik var. Bir su piresinin gövdesindeki hekzagonal yapılar gibi...
Çölde yaşayan kum akrepleri hemen hemen hiç görmezler. Her bir ayağının ucunda bulunan milimetrenin milyonda birinden daha küçük titreşimlere yol açan hareketleri bile tespit eden algılayıcılar vardır.
Kokoi Zehirli Ok Kurbağaları. Bu kurbağalar düşmanlarından saklanma gereği duymazlar. Çünkü derilerindeki salgı bezlerinden salgılanan zehirin yalnızca 0,0001 gramı bile bir insanı öldürebilecek derecede güçlüdür.
36 pirana balığı, 3 buçuk dakikada bir insanı yiyebilir
Yılanların derileri pullarla kaplıdır ve kıvrılabilecek şekildedir. Eğer derisi diğer canlılar gibi olsaydı sürünürken parçalanırdı. Ya da kemik gibi sert olsaydı eğilip bükülemezdi. Pullar evrimsel süreçle oluşamaz. Yarı pullu bir canlı hayatta kalamaz. Allah yılanları bir anda ve tam bir canlı olarak yaratmıştır
Akustik uzmanı kurbağalar Boyu 2 cm i gecmeyen agaçkabuğu kurbağasi, bulduğu ağaç kabuğunun ses iletme özelliğini öncelikle test eder. Farklı sesler çıkararak, yankılanınca bunlari dinler, ince ayarlar yaparak belli bir ses frekansı belirler. Bu frekanstaki ses dalgalari ağacın titreşim frekansına eşit olduğunda rezonans oluşur ve kurbağanın sesi kat kat yüksek olur. Küçücük kurbağanın fizik kurallarını bilerek hareket edemeyeceği açıktır.
Her canlı Allah'ın kontrolundedir
Çakallar sütten kesildikten sonra anneleriyle kalıp kendilerinden sonra doğan kardeşlerine bakarlar. Çakallar gibi su tavuğu ve pencere kırlangıcı da kardeşlerini büyütürler. Canlılardaki bu fedakârlık örnekleri, evrim teorisinin hayat bir çatışmadır, güçlü olan hayatta kalır iddaasını geçersiz kılar
Bazı böcek türleri toplu halde kamuflaj yaparak düşmanlarından korunurlar.
Örneğin Madagaskar'da bulunan tropik bir hemiptera türü olan Phiatidlerin kanatları parlak ve renklidir.
Bu fotoğraftaki gibi bir ağaç gövdesinde toplu halde dinlendikleri zaman bir böcekten çok çiçeğe benzerler. Bu da böcek arayan avcıları yanıltır.
Deve kuşları uçamasa da çok iyi bir koşucu olarak yaratılmışlardır,saatte 70 km hızla koşabilirler.
Ton balığının boyu üç metreyi ve ağırlığı da 390 kilogramı bulur ancak yine de en süratli ve hareketli balıklardandır.Kısa süreli ataklarında saatte 90 kilometreye varan hızla yüzebilirler. Sabit yüzme hızları ise saatte yaklaşık 9 ila 18 km arasında değişmektedir
Böcek kanatlarında hareketi sağlayan resilinin maddesinin verimi % 97. Piyasadaki en iyi esneyen maddenin verimi %85
Afrika’da yaşayan Formica Yesensis adlı karınca türü, 2,7 km.lik alanda, birbirine bağlı 45.000 adet yuvada yaşar.
Bu kolonide yaklaşık 1.080.000 kraliçe ve 306.000.000 işçi karınca bulunur.
Bu türler çiçeklerin içinde kendilerini gizleyerek ağ örmeden, çiçeğe konan arılarla avlanırlar. Rahatlıkla çiçeğin rengini alarak gizlenebilirler. Ancak burada çok önemli bir detay vardır örümcek renk körüdür.
En iyi gören kuş, Altın Kartal’dır. 3 km. uzaktan, yaban tavşanını görebilir…
Işçi arılar yeni doğmuş larvaları son derece dikkatli ve özenli bir şekilde besliyor, öyle ki, tek bir larvanın büyüme dönemi boyunca yaklaşık 10.000 kere işçi arılar tarafından ziyaret ediliyor
İnsanlar ağaç kütüklerini bir dizi kimyasal işlemden geçirerek daha sonra kağıda dönüşecek olan bir tür hamura çevirirler. Aynı işlemi yapan başka canlılar da vardır: Yaban arıları.
Yaban arıları yuvalarındaki petekleri yapmak için kağıt kullanırlar. Arı bu kağıdı, kendi tükürüğüyle karıştırdığı çiğnenmiş tahta parçalarından yapar. Mobilyacılıkta kullanılan suntalar da yaban arısının kullandığı yöntemin aynısı ile üretilir. Sunta üretiminde arının tükürüğü yerine tutkal kullanılır.
Yaban arıları üstün bir ağaç işleme ve kağıt fabrikası gibidir. Ancak onlar, oldukça büyük endüstriyel kuruluşların yaptığı tüm işlemleri -Allah'ın ilhamıyla- küçücük bedenlerinde yaparlar.
Su altındaki Balinaya dikkat!
Ne kadar büyük ihtişamlı maşaAllah.
Allah, bu deniz canlısını beslendiği planktonları yakalaması için 1 balıkağı gibi kullandığı tüylerle yaratmıştır.
Sinek, saniyede 500 kere çırptığı kanatları ve müthiş uçma yeteneği ile bir yaratılış harikasıdır. Bir sinek, başının sağ ve sol taraflarında 4000'er ayrı bölme bulunan, toplam 8000 bölmeli petek gözlere sahiptir. Bu 8000 bölmenin her birinde, görüntüyü farklı açılardan gören birer mercek vardır. Sinek bir çiçeğe baktığında çiçeğin tüm görüntüsü, sineğin sahip olduğu 8000 ayrı mercekte ayrı ayrı belirir. Sineğin beynine ulaşan bu farklı görüntüler, bir yap-boz oyunundaki parçaların birleşmesi gibi birleşirler. Bu binlerce farklı parçanın birleşmesi sonucunda ise sinek için anlamlı bir çiçek görüntüsü oluşur.
Kartalların hem yerden havalanıp uçabilecek kadar hafif olmaları, hem de avlarını yakaladıklarında rahatlıkla taşıyabilecek kadar güçlü olmaları gerekir. Bir kel kartalın 7 binden fazla tüyü vardır, fakat hepsini biraraya koyduğunuzda bütün tüylerin ağırlığı yaklaşık 500 gram tutar. Ayrıca vücutlarının hafif olması için kemiklerinin içi de boştur. Bu kemiklerin birçok yerinde havadan başka bir şey yoktur. Bir kel kartalın tüm iskeletinin ağırlığı 272 gramdan sadece biraz fazladır.
Kartal gözü aynı anda hem üç yüz derecelik geniş bir açıya sahiptir, hem de istediği görüntüyü 6 ila 8 misli oranında büyütebilir. 4.500 m yüksekte uçarken 30.000 hektarlık bir alanı gözleriyle tarayabilir. 1.500 metreden tarladaki otlar arasında kamufle olmuş bir tavşanı çok rahat ayırt edebilir.
Kuğular hayatları boyunca sadece bir kuğuyu severler ve eğer eşleri ölürse, kendileri de kalp kırıklığından ölürler.
Bir karıncanın beyninde 500.000 sinir hücresi var.
2 mm'lik bir vücudun o küçücük beyin hacmindeki bu detay muazzam.
Tasarım; bilinçli bir irade, ustalık, maharet ve ilim ister.
Tesadüf değil, Allah'ın üstün yaratışıdır bunun açıklaması.
SubhanAllah..
Bombardıman böceği
Bu böcek, düşman saldırısına uğradığı anda, vücudunun alt tarafında birbirinden ayrı iki bölmede depolanan iki kimyasal maddeyi (hidrojen peroksit ve hidrokinon) 'yakma odası' olarak adlandırılan özel bir bölmede birleştirir. Aynı anda bu 'yakma odasını'nın duvarlarından salgılanan özel bir katalizatör (peroksidaz) maddenin hızlandırıcı etkisiyle, karışım 100oC'lik korkunç bir kimyasal silaha dönüştürür. Basınçla fışkırtılan bu çok sıcak kimyasal maddeyle haşlanan düşman ise, paniğe kapılarak avlanmaktan vazgeçer.
"Bu son derece karmaşık savunma mekanizması nasıl var olmuştur?" sorusuna cevap aradığımızda ise, böceğin bu mekanizmayı "kendi kendine" geliştirmesinin imkansız olduğunu görürüz.
Bir böcek, birbirine karıştığı anda patlayacak iki ayrı kimyasal maddenin formülünü nasıl oluşturabilir?
Farz edelim oluşturdu, bunları nasıl kendi vücudunda salgılayıp biriktirebilir? Salgıladı diyelim, bunlar için kendi vücudunda iki ayrı 'bekleme' ve bir de 'yanma' odası nasıl meydana getirebilir?
Tüm bunları 'başarsa' bile, iki maddenin reaksiyonunu hızlandıracak bir katalizör maddenin formülünü nasıl hesaplayıp bunlara ekleyebilir?
Rhodinius prolixus isimli bu canlının, çok mükemmel bir pompalama mekanizması vardır. Bu böceğin emme borusunun iki ucu mekanizması vardır. Bu böceğin emme borusunun iki ucu arasında basınç farkı oluşturabilir. Kan da bu basınç farkı nedeniyle böceğin borusu içinde saniyede 5 metrelik bir hızla yükselmeye başlar. Bu oldukça hızlı bir yükselmedir ve normal şartlar altında geçtiği yerlerde tahribat yapması gerekir. Böcek bu sistem sayesinde 15 dakikada 300 mikrolitre kanı emebili. Bu, bir insanın aynı süre içinde 200 litre su içmesine denk bir miktardır.
Köpekbalıkları 100 milyon damla deniz suyu içindeki bir damla kanı hissedebilir Yumurta, civcivi 20 günlük kuluçka dönemi boyunca koruyacak kadar sağlam, ama dışarı çıkmasına imkan sağlayacak kadar da kırılgandır. Civcivler, yumurtalarını kırmak için kullandıkları özel bir "yumurta dişi" ne sahiptir. İlginç olan, bu özel kırıcı dişinin, civciv yumurtayı kırmadan önce belirmesi ve sonra da yok olmasıdır. Her canlı türünün ihtiyacına uygun olarak yaratılan yumurtaların tüm bu özellikleri, Yüce Allah'ın kusursuz yaratılışının, aklının ve sonsuz iliminin göstergelerinden bir tanesidir. Bal arıları, bir çiçeğin nektarının daha önce başka arılarca tüketildiğini konar konmaz anlar ve hemen çiçeği terk ederler. Bu sayede hem vakit hem de enerji kaybından kurtulurlar. Peki arı çiçek üzerinde inceleme yapmadan nektarın tükendiğini nereden anlamaktadır?1
Allah balinaların gözlerini tuzlu suyun zararlı etkisinden korumak için özel bir gözyaşı ile yaratmıştır
2
Doğanın her yerinde muazzam matematik var. Bir su piresinin gövdesindeki hekzagonal yapılar gibi...
3
Çölde yaşayan kum akrepleri hemen hemen hiç görmezler. Her bir ayağının ucunda bulunan milimetrenin milyonda birinden daha küçük titreşimlere yol açan hareketleri bile tespit eden algılayıcılar vardır.
4
Kokoi Zehirli Ok Kurbağaları. Bu kurbağalar düşmanlarından saklanma gereği duymazlar. Çünkü derilerindeki salgı bezlerinden salgılanan zehirin yalnızca 0,0001 gramı bile bir insanı öldürebilecek derecede güçlüdür.
5
36 pirana balığı, 3 buçuk dakikada bir insanı yiyebilir
6
Yılanların derileri pullarla kaplıdır ve kıvrılabilecek şekildedir. Eğer derisi diğer canlılar gibi olsaydı sürünürken parçalanırdı. Ya da kemik gibi sert olsaydı eğilip bükülemezdi. Pullar evrimsel süreçle oluşamaz. Yarı pullu bir canlı hayatta kalamaz. Allah yılanları bir anda ve tam bir canlı olarak yaratmıştır
7
Akustik uzmanı kurbağalar Boyu 2 cm i gecmeyen agaçkabuğu kurbağasi, bulduğu ağaç kabuğunun ses iletme özelliğini öncelikle test eder. Farklı sesler çıkararak, yankılanınca bunlari dinler, ince ayarlar yaparak belli bir ses frekansı belirler. Bu frekanstaki ses dalgalari ağacın titreşim frekansına eşit olduğunda rezonans oluşur ve kurbağanın sesi kat kat yüksek olur. Küçücük kurbağanın fizik kurallarını bilerek hareket edemeyeceği açıktır.
Her canlı Allah'ın kontrolundedir
8
Çakallar sütten kesildikten sonra anneleriyle kalıp kendilerinden sonra doğan kardeşlerine bakarlar. Çakallar gibi su tavuğu ve pencere kırlangıcı da kardeşlerini büyütürler. Canlılardaki bu fedakârlık örnekleri, evrim teorisinin hayat bir çatışmadır, güçlü olan hayatta kalır iddaasını geçersiz kılar
9
Bazı böcek türleri toplu halde kamuflaj yaparak düşmanlarından korunurlar.
Örneğin Madagaskar'da bulunan tropik bir hemiptera türü olan Phiatidlerin kanatları parlak ve renklidir.
Bu fotoğraftaki gibi bir ağaç gövdesinde toplu halde dinlendikleri zaman bir böcekten çok çiçeğe benzerler. Bu da böcek arayan avcıları yanıltır.
10
Deve kuşları uçamasa da çok iyi bir koşucu olarak yaratılmışlardır,saatte 70 km hızla koşabilirler.
11
Ton balığının boyu üç metreyi ve ağırlığı da 390 kilogramı bulur ancak yine de en süratli ve hareketli balıklardandır.Kısa süreli ataklarında saatte 90 kilometreye varan hızla yüzebilirler. Sabit yüzme hızları ise saatte yaklaşık 9 ila 18 km arasında değişmektedir
12
Böcek kanatlarında hareketi sağlayan resilinin maddesinin verimi % 97. Piyasadaki en iyi esneyen maddenin verimi %85
13
Afrika’da yaşayan Formica Yesensis adlı karınca türü, 2,7 km.lik alanda, birbirine bağlı 45.000 adet yuvada yaşar.
Bu kolonide yaklaşık 1.080.000 kraliçe ve 306.000.000 işçi karınca bulunur.
14
Bu türler çiçeklerin içinde kendilerini gizleyerek ağ örmeden, çiçeğe konan arılarla avlanırlar. Rahatlıkla çiçeğin rengini alarak gizlenebilirler. Ancak burada çok önemli bir detay vardır örümcek renk körüdür.
15
En iyi gören kuş, Altın Kartal’dır. 3 km. uzaktan, yaban tavşanını görebilir…
16
Işçi arılar yeni doğmuş larvaları son derece dikkatli ve özenli bir şekilde besliyor, öyle ki, tek bir larvanın büyüme dönemi boyunca yaklaşık 10.000 kere işçi arılar tarafından ziyaret ediliyor
17
İnsanlar ağaç kütüklerini bir dizi kimyasal işlemden geçirerek daha sonra kağıda dönüşecek olan bir tür hamura çevirirler. Aynı işlemi yapan başka canlılar da vardır: Yaban arıları.
Yaban arıları yuvalarındaki petekleri yapmak için kağıt kullanırlar. Arı bu kağıdı, kendi tükürüğüyle karıştırdığı çiğnenmiş tahta parçalarından yapar. Mobilyacılıkta kullanılan suntalar da yaban arısının kullandığı yöntemin aynısı ile üretilir. Sunta üretiminde arının tükürüğü yerine tutkal kullanılır.
Yaban arıları üstün bir ağaç işleme ve kağıt fabrikası gibidir. Ancak onlar, oldukça büyük endüstriyel kuruluşların yaptığı tüm işlemleri -Allah'ın ilhamıyla- küçücük bedenlerinde yaparlar.
18
Su altındaki Balinaya dikkat!
Ne kadar büyük ihtişamlı maşaAllah.
19
Allah, bu deniz canlısını beslendiği planktonları yakalaması için 1 balıkağı gibi kullandığı tüylerle yaratmıştır.
20
Sinek, saniyede 500 kere çırptığı kanatları ve müthiş uçma yeteneği ile bir yaratılış harikasıdır. Bir sinek, başının sağ ve sol taraflarında 4000'er ayrı bölme bulunan, toplam 8000 bölmeli petek gözlere sahiptir. Bu 8000 bölmenin her birinde, görüntüyü farklı açılardan gören birer mercek vardır. Sinek bir çiçeğe baktığında çiçeğin tüm görüntüsü, sineğin sahip olduğu 8000 ayrı mercekte ayrı ayrı belirir. Sineğin beynine ulaşan bu farklı görüntüler, bir yap-boz oyunundaki parçaların birleşmesi gibi birleşirler. Bu binlerce farklı parçanın birleşmesi sonucunda ise sinek için anlamlı bir çiçek görüntüsü oluşur.
21
Kartalların hem yerden havalanıp uçabilecek kadar hafif olmaları, hem de avlarını yakaladıklarında rahatlıkla taşıyabilecek kadar güçlü olmaları gerekir. Bir kel kartalın 7 binden fazla tüyü vardır, fakat hepsini biraraya koyduğunuzda bütün tüylerin ağırlığı yaklaşık 500 gram tutar. Ayrıca vücutlarının hafif olması için kemiklerinin içi de boştur. Bu kemiklerin birçok yerinde havadan başka bir şey yoktur. Bir kel kartalın tüm iskeletinin ağırlığı 272 gramdan sadece biraz fazladır.
22
Kartal gözü aynı anda hem üç yüz derecelik geniş bir açıya sahiptir, hem de istediği görüntüyü 6 ila 8 misli oranında büyütebilir. 4.500 m yüksekte uçarken 30.000 hektarlık bir alanı gözleriyle tarayabilir. 1.500 metreden tarladaki otlar arasında kamufle olmuş bir tavşanı çok rahat ayırt edebilir.
23
Kuğular hayatları boyunca sadece bir kuğuyu severler ve eğer eşleri ölürse, kendileri de kalp kırıklığından ölürler.
24
Bir karıncanın beyninde 500.000 sinir hücresi var.
2 mm'lik bir vücudun o küçücük beyin hacmindeki bu detay muazzam.
Tasarım; bilinçli bir irade, ustalık, maharet ve ilim ister.
Tesadüf değil, Allah'ın üstün yaratışıdır bunun açıklaması.
SubhanAllah..
25
Bu bir örümcek değil. Örümceğin kendini savunmak için yaptığı dev 1 örümcek maketi. Allah sonsuz ilim sahibi.26
Bu olağanüstü görüntünün, "ilginç bir rastlantı" sonucunda ortaya çıktığında iddia etmek mümkün değildir. Üstteki resim detaylı incelendiğinde kusursuz bir tasarıma sahip olan bu GÖZ şeklinin rastlantıyla oluşmayacağı kolaylıkla anlaşılacaktır. Rastlantılar simetri oluşturabilirler mi? Rastlantılar aynı renk ve tıpatıp aynı desenleri farklı iki yerde oluşturabilirler mi? Tabii ki oluşturamazlar. Böyle bir iddia bilimsellikle alakası olmayan, son derece anlamsız bir iddiadır. Kelebekler faydalı olacağını düşündüğü için kendi kendine bu sistemi oluşturmuş olabilir mi? Bu sorunun cevabı da tabii ki "hayır"dır.27
ÖRÜMCEK AYAKLARINDAKİ SÜPER GÜÇ28
MANTİS BÖCEĞİNİN ULTRASONİK KULAĞI29
Bombardıman böceği
Bu böcek, düşman saldırısına uğradığı anda, vücudunun alt tarafında birbirinden ayrı iki bölmede depolanan iki kimyasal maddeyi (hidrojen peroksit ve hidrokinon) 'yakma odası' olarak adlandırılan özel bir bölmede birleştirir. Aynı anda bu 'yakma odasını'nın duvarlarından salgılanan özel bir katalizatör (peroksidaz) maddenin hızlandırıcı etkisiyle, karışım 100oC'lik korkunç bir kimyasal silaha dönüştürür. Basınçla fışkırtılan bu çok sıcak kimyasal maddeyle haşlanan düşman ise, paniğe kapılarak avlanmaktan vazgeçer.
"Bu son derece karmaşık savunma mekanizması nasıl var olmuştur?" sorusuna cevap aradığımızda ise, böceğin bu mekanizmayı "kendi kendine" geliştirmesinin imkansız olduğunu görürüz.
Bir böcek, birbirine karıştığı anda patlayacak iki ayrı kimyasal maddenin formülünü nasıl oluşturabilir?
Farz edelim oluşturdu, bunları nasıl kendi vücudunda salgılayıp biriktirebilir? Salgıladı diyelim, bunlar için kendi vücudunda iki ayrı 'bekleme' ve bir de 'yanma' odası nasıl meydana getirebilir?
Tüm bunları 'başarsa' bile, iki maddenin reaksiyonunu hızlandıracak bir katalizör maddenin formülünü nasıl hesaplayıp bunlara ekleyebilir?
30
Rhodinius prolixus isimli bu canlının, çok mükemmel bir pompalama mekanizması vardır. Bu böceğin emme borusunun iki ucu mekanizması vardır. Bu böceğin emme borusunun iki ucu arasında basınç farkı oluşturabilir. Kan da bu basınç farkı nedeniyle böceğin borusu içinde saniyede 5 metrelik bir hızla yükselmeye başlar. Bu oldukça hızlı bir yükselmedir ve normal şartlar altında geçtiği yerlerde tahribat yapması gerekir. Böcek bu sistem sayesinde 15 dakikada 300 mikrolitre kanı emebili. Bu, bir insanın aynı süre içinde 200 litre su içmesine denk bir miktardır.
31
Köpekbalıkları 100 milyon damla deniz suyu içindeki bir damla kanı hissedebilir32
Yumurta, civcivi 20 günlük kuluçka dönemi boyunca koruyacak kadar sağlam, ama dışarı çıkmasına imkan sağlayacak kadar da kırılgandır. Civcivler, yumurtalarını kırmak için kullandıkları özel bir "yumurta dişi" ne sahiptir. İlginç olan, bu özel kırıcı dişinin, civciv yumurtayı kırmadan önce belirmesi ve sonra da yok olmasıdır. Her canlı türünün ihtiyacına uygun olarak yaratılan yumurtaların tüm bu özellikleri, Yüce Allah'ın kusursuz yaratılışının, aklının ve sonsuz iliminin göstergelerinden bir tanesidir.27
Bal arıları, bir çiçeğin nektarının daha önce başka arılarca tüketildiğini konar konmaz anlar ve hemen çiçeği terk ederler. Bu sayede hem vakit hem de enerji kaybından kurtulurlar. Peki arı çiçek üzerinde inceleme yapmadan nektarın tükendiğini nereden anlamaktadır?28
Bu resim Allah'ın dağ keçilerini ne kadar mükemmel bir tırmanma özelliği ile yarattığının delili29
Çitalar dünyanın en hızlı koşan kara hayvanları olarak bilinirler. Kısa mesafeleri çok büyük bir hızla aşabilirler. Çitalar saniyeler süren bir zaman içinde hızlarını 72 km'ye kadar çıkarabilirler. Bazı çıtalar 600 m.'den daha uzunca bir mesafeyi saatte 113 km. gibi inanılmaz bir hızla aşabilmektedirler.30
Güney Amerika'nın yağmur ormanlarında yaşayan Sun bittern kuşu korunmak için "görsel" sinyalleri kullanır. Kendisine yaklaşıldığını anladığı anda kuşu hiç beklenmedik şekilde kuyruğu havalandırır ve kanatlarını olabilidiğince açar. Her iki kanadında bulunan göze benzer büyük benekleri ortaya çıkarır. Bu ani hareketle düşmanın korkup kaçmasını sağlar.31
Tek hörgüçlü deve 70°C'lik sıcaklıkta etkilenmezken, çift hörgüçlü develer -52 derecelik soğuklarda yaşayabiliyor32
Kuşlar karıncaların antibiyotik madde salgıladıklarını nerden biliyor?33
Son zamanlarda yapılan araştırmalar, karada suda ve havada yaşayan birçok hayvanın inanılmaz derecede hassas duyulara sahip olduğunu göstermiştir. Örneğin göç eden bir güvercin morötesi ışınları görebilir ve binlerce kilometre uzaktan, rüzgarın çıkardığı çok alçak frekansa sahip sesleri bile duyabilir.34
Çok güzel ama çok tehlikeli. Kabuksuz salyangoz yediği hayvanın zehirini depolayarak kendini korumak için kullanıyor.35
Mantis Böceğinin Ultrasonik Kulağı