Çeşitli besinlerle vücudumuza nitrat alırız. Nitrat
vücuda girdiğinde, içerdiği bir oksijen molekülünü kaybederek
nitrite dönüşmektedir. Nitratın kolaylıkla nitrite dönüşebilmesi
insan vücudu için bir kaygı sebebidir. Nitrit rahatça
kimyasal tepkimelere girebilmekte ve yiyeceklerle alınan
aminlere bağlanarak "nitrozamin" denilen bir maddeye
dönüşmektedir.
Bu kimyasal bilgilerin verilmesinin sebebi vücuda bu
yollarla kolayca girebilen nitrozaminlerin insanlar
için son derece önemli olmasıdır. Nitrozaminler, mide
kanseri gibi önemli hastalıkların başlıca sebeplerinden
bir tanesidir. (Harun Yahya, Mikro
Dünya Mucizesi)
Ancak kimi zaman vücuda doğrudan alınan, kimi zaman
da vücutta üretilen nitrozaminler vücuda zarar vermeden
ortadan kaldırılırlar. Bunun sebebi insan bedenini korumakla
görevli olan bakterilerdir.
Araştırmacılar bir süre önce besinlerle vücuda alınan
nitratın %25'inin nitrite dönüştürülmek üzere tükürüğe
karışarak ağızdaki hücrelere geri döndüğünü fark ettiler.
Bunun nedeni önceleri anlaşılamamıştı çünkü nitrit potansiyel
olarak zararlı bir madde idi ve zararlı bir maddenin
vücutta üretilmesinin de bir anlamı yoktu. Bunun sebebi
daha sonra anlaşıldı. Nitrit tükürükteki asitle birleştiğinde
vücutta nitrozaminin oluşumunu engelliyordu. Bu birleşme
aynı zamanda vücuda zararlı bazı bakteriler için de
çok zehirliydi. Dolayısıyla nitrit, yediğimiz yiyeceklerle
karışması için ağzımızda özellikle yapılıyordu. Ağıza
gelen besin bizim için zararlı bir madde olmaktan çıkıyor,
aynı zamanda içinde barındırdığı tüm zararlı mikroplar
da vücuda girer girmez bu yöntemle ölüyordu.
Nitratı dönüştüren bakteriler
Peki vücutta nitrit nerede üretilmekte ve nerede tutulmaktadır?
Nitrit, bakteriler tarafından dilde üretilmektedir.
Nitrat, dilin en arka tarafında bakterilerin oldukça
yoğun olduğu bir bölgede nitrite çevrilmektedir. Nitratı
dönüştüren bakteriler, dilin arka kısmında tat tomurcukları
arasındaki oksijen erişmeyen yarıklarda yaşamaktadırlar.
Bunlar, fakültatif anaeroblar adı verilen hem oksijensiz
hem de oksijenli ortamda yaşayabilen bakterilerdir.
Bakteriler yukarıda anlattığımız tüm bu işlemleri dişetlerinin
çevresinde de gerçekleştirirler. Onların bu faaliyetleri
aynı zamanda dişlerin de çürümesini engellemektedir.
Buraya kadar bahsettiklerimiz tümüyle kimyasal olaylardır
ve insan vücudunda bakteriler sayesinde gerçekleşmektedir.
O halde şimdi şunu soralım: Nitratı et ve salata gibi
en temel besinlerle vücudumuza sürekli olarak alırız.
Acaba bakteriler hangi kararla bu maddenin vücuda zararlı
olabileceğini düşünmüş ve bunu ortadan kaldırabilmek
için kendilerine bir karargah edinmişlerdir?
Darwinistlerin Yanılgısı
Darwinistlere göre bunu yapan evrim ya da başka bir
deyişle tesadüflerdir. Hayali evrim sürecinde, insanın
gıdalardan dolayı hastalanıp ölmesini engelleyecek bu
bakteriler de tesadüfen yerlerini almışlardır. Kimisinin
vücuttaki konumundan dolayı solunum yapmadan yaşayabilmesi
gerekmektedir. Tesadüfen bu sorun da halledilmiştir!
Vücuttaki bağışıklık sisteminin bu bakterileri birer
tehlike olarak görüp onlarla savaşmasının da engellenmesi
gerekmektedir. Her nasılsa bağışıklık sisteminin bu
canlıları yadırgama tehlikesi de tesadüfen ortadan kalkmıştır!
Oysa bir bakterinin tesadüfen tüm mucizevi özellikleri
ile birlikte insanın dilindeki tat keseciklerine yerleşmesinin
ve vücudu zehirli maddelerden korumasının tesadüflerle
açıklanması kuşkusuz mümkün değildir. İnsan gibi, insanın
vücudundaki bu hassas sistem de yeryüzünde aklını kullanabilen
tüm varlıklara şu gerçeği göstermek için vardır: Allah
Bir'dir ve O'ndan başka Yaratıcı yoktur.
"O, Evvel'dir, Ahir'dir, Zahir'dir,
Batın'dır. O, herşeyi bilendir. Gökleri ve yeri altı
günde yaratan, sonra arşa istiva eden O'dur. Yere gireni,
ondan çıkanı, gökten ineni ve ona çıkanı bilir. Her
nerede iseniz, O sizinle beraberdir, Allah, yaptıklarınızı
görendir." (Hadid Suresi, 3-4)
|