Evrenin
içinde yaklaşık 300 milyar galaksi vardır. Bu
galaksilerin belirli şekilleri vardır, spiral
galaksiler, eliptik galaksiler gibi. Bu galaksilerin
her birinde bir o kadar da yıldız vardır. Bu yıldızlardan
biri olan Güneş'in ise etrafında büyük bir uyum
içinde dönmekte olan 9 gezegen vardır. Bunlardan
üçüncüsünün üzerinde şu anda birlikte yaşıyoruz.
Bu evren
acaba size bir patlama sonucunda etrafa rastgele
saçılmış bir madde yığını gibi geliyor mu? Rastgele
saçılan madde nasıl düzenli galaksiler oluşturabilir?
Neden madde belirli noktalarda sıkışıp toplanarak
yıldızları meydana getirmiştir? Sadece Güneş Sistemi'nin
hassas dengesi bile, korkunç bir patlama ile ortaya
çıkmış olabilir mi? Bu sorular önemli sorulardır
ve bizi Big Bang'in ardından evrenin nasıl şekillendiği
sorusuna götürür.
Big Bang bir
patlama olduğuna göre, beklenmesi gereken, bu
patlamanın ardından maddenin uzay boşluğunda "rastgele"
dağılması olacaktır. Bu rastgele dağılan maddenin
evrenin belirli noktalarında birikip galaksiler,
yıldızlar ve yıldız sistemleri oluşturması ise,
bir buğday ambarına atılan bir el bombasının,
buğdayları toplayıp, düzenli balyalara sarıp üst
üste istiflemesi kadar "anormal" bir durumdur.
Big Bang teorisine uzun yıllar karşı çıkmış olan
Sir Fred Hoyle, bu durum karşısında duyduğu şaşkınlığı
şöyle ifade eder:
Big Bang teorisi evrenin tek
ve büyük bir patlama ile başladığını kabul eder.
Ama bildiğimiz gibi patlamalar maddeyi dağıtır
ve düzensizleştirirler. Oysa Big Bang çok gizemli
bir biçimde bunun tam aksi bir etki meydana
getirmiştir: Maddeyi birbiriyle birleşecek ve
galaksileri oluşturacak hale getirmiştir.(1)
Gerçekten de Big Bang ile
oluşan madde "olağanüstü" bir biçimde şekil ve
düzen almıştır. Böyle bir düzenin oluşabilmesi
ise bizi tek bir gerçeğe götürmektedir: Evrenin
üstün kudret sahibi Allah tarafından kusursuzca
yaratıldığı gerçeğine ...
|