Bu temsili resimde Dünya'ya çarpmak
üzere olan gök taşları
görülmektedir. Uzayda
dolaşan gök taşları
Dünyamız için çok
önemli bir tehlike
oluşturabilirdi.
Ancak Allah kusursuz
yaratışı ile atmosferi
koruyucu bir tavan
kılmıştır. Bu özel
koruma sayesinde
gök taşlarının büyük
çoğunluğu atmosferde
parçalandığı için
Dünya'ya zarar vermez.
Kuran'da Allah, gökyüzünün ilginç
bir özelliğine şöyle dikkat çeker: “Gökyüzünü korunmuş bir tavan
kıldık;onlar
ise bunun ayetlerinden yüz çeviriyorlar.„
(Enbiya Suresi, 32)
Ayette belirtilen gökyüzünün
bu özelliği, 20. yüzyıldaki bilimsel
araştırmalarla kanıtlanmıştır.
Yerküremizi çepeçevre
kuşatan atmosfer, canlılığın devamı
için son derece hayati işlevleri
yerine getirir. Dünyaya doğru
yaklaşan irili ufaklı pek çok
gök taşını eriterek yok eder ve
bunların yeryüzüne düşerek canlılara
büyük zararlar vermesini engeller.
Atmosfer, bunun
yanısıra, uzaydan gelen ve canlılar
için zararlı olan ışınları da
filtre eder. İşin ilginç olan
yanı, atmosferin sadece zararsız
orandaki ışınları, yani görünür
ışık, kızıl ötesi ışınlar ve radyo
dalgalarını geçirmesidir.
Bunların
tümü yaşam için gerekli ışınlardır.
Örneğin atmosfer tarafından belirli
oranda geçmesine izin verilen ultraviyole
ışınları, bitkilerin fotosentez
yapmaları ve dolayısıyla tüm canlıların
hayatta kalmaları açısından büyük
önem taşır. Güneş tarafından yayılan
şiddetli ultraviyole ışınlarının
büyük bölümü, atmosferin ozon tabakasında
süzülür ve Dünya yüzeyine yaşam
için gerekli olan az bir kısmı ulaşır.
Atmosferin
koruyucu özelliği bunlarla da
kalmaz. Dünya, uzayın ortalama
eksi 270 derecelik dondurucu soğuğundan
yine atmosfer sayesinde korunur.
Atmosfer,
sadece canlılar için gerekli olan
ışınların yeryüzüne geçmesine
izin verir. Örneğin bu ışınlardan
ultraviyole ışınları belirli oranlarda
bize ulaşır. Bu oran bitkilerin
fotosentez yapmaları ve dolayısıyla
tüm canlıların hayatta kalması
için en uygun ölçüye sahiptir.
Dünya'yı
zararlı etkilerden koruyan,
yalnızca atmosfer değildir.
Atmosferin yanısıra "Van
Allen Kuşakları" denilen
ve Dünya'nın manyetik
alanından kaynaklanan
bir tabaka da, gezegenimize
gelen zararlı ışınlara
karşı bir kalkan görevi
görür. Güneş'ten ve diğer
yıldızlardan sürekli olarak
yayılan bu ışınlar, insanlar
için öldürücü etkiye sahiptir.
Özellikle Güneş'te sık
sık meydana gelen ve "parlama"
adı verilen enerji patlamaları,
Van Allen Kuşakları olmasa,
Dünya'daki tüm yaşamı
yok edebilecek güçtedir.
Van
Allen Kuşakları'nın yaşamımız
açısından önemini Dr.
Hugh Ross şöyle anlatmaktadır:
Dünya,
Güneş Sistemi'ndeki gezegenler
arasında en yüksek yoğunluğa
sahiptir. Bu geniş nikel-demir
çekirdeği büyük bir manyetik
alandan sorumludur. Bu
manyetik alan Van Allen
radyasyon koruyucu tabakasını
meydana getirir. Bu tabaka
yeryüzünü radyasyon bombardımanından
korur. Eğer bu koruyucu
tabaka olmasaydı Dünya'da
hayat mümkün olmazdı.
Gökyüzünü seyreden insanların çoğunun aklına
atmosferin
koruyucu
yapısı
gelmez.
Bu yapı
olmasa
Dünya'nın
nasıl
bir yer
olacağını
da insanlar
çoğu zaman
düşünmez.
Yukarıdaki
resimde
Dünya'ya
düşen
bir gök
taşının
ABD Arizona'da
açtığı
dev çukur
görülmektedir.
Eğer atmosfer
olmasaydı
bu gök
taşlarının
milyonlarcası
dünya
yüzeyine
düşer
ve gezegen
yaşanılmaz
bir hale
gelirdi.
Manyetik
alanı olan ve kayalık bölgelerden
oluşan diğer tek gezegen Merkür'dür.
Fakat bu manyetik alanın gücü
Dünya'nınkinden 100 kat daha azdır.
Van-Allen radyasyon koruyucu tabakası
Dünya'ya özeldir. Geçtiğimiz yıllarda
tespit edilen bir parlamada açığa
çıkan enerjinin, Hiroşima'ya atılanın
benzeri 100 milyar atom bombasına
eş değer olduğu hesaplanmıştır.
Parlamadan 58 saat sonra pusulaların
ibrelerinde aşırı hareketler
gözlenmiş, Dünya atmosferinin
250 km üstünde sıcaklık sıçrama
yapıp 2500° C'ye yükselmiştir.
Kısacası,
Dünya'nın üzerinde, kendisini
sarıp kuşatan ve dış tehlikelere
karşı koruyan mükemmel bir sistem
işler. İşte Dünya göğünün bu koruyucu
kalkan özelliği yüzyıllar öncesinden
Kuran'da bizlere Allah tarafından
bildirilmiştir.
Güneş
parlamasında
açığa çıkan
enerji insan
aklının anlamakta
zorlanacağı
kadar şiddetlidir:
Tek bir parlama,
Hiroşima'ya
atılan 100 milyar
tane atom bombasına
eş değerdir.
Dünya, bu yıkıcı
enerjiden atmosfer
ve Van Allen
Kuşakları'yla
korunur.
Dünya'nın
manyetik alanının
oluşturduğu
manyetosfer
tabakası, yeryüzünü
gök taşlarından,
zararlı kozmik
ışın ve parçacıklardan
koruyan bir
kalkan gibidir.
Yukarıdaki resimde
Van Allen Kuşakları
adı da verilen
bu manyetosfer
tabakası görülmektedir.
Dünya'nın on
binlerce kilometre
uzağındaki bu
kuşaklar, yeryüzündeki
canlıları uzaydan
gelebilecek
öldürücü enerjiden
korumaktadır.