|
 |
“Big
Bang teorisi evrenin tek ve büyük bir
patlama ile başladığını kabul eder. Ama
bildiğimiz gibi patlamalar maddeyi dağıtır
ve düzensizleştirirler. Oysa Big Bang
çok gizemli bir biçimde bunun tam aksi
bir etki meydana getirmiştir: Maddeyi
birbiriyle birleşecek ve galaksileri oluşturacak
hale getirmiştir.”
Prof. Fred Hoyle
Fred Hoyle, The Intelligent Universe,
London, 1984, s. 184-185
|
 |
"Biz
astronomik standartlar göz önüne alındığında,
çok fazla özen gösterilmiş, kollanmış
ve şefkat gösterilmiş bir grup yaratıklarız...
Eğer evren şu anki en hassas kesinliğinde
yapılmış olmasaydı hiçbir zaman var olamazdık.
Benim görüşüme göre mevcut şartlar, evrenin
insanın içinde yaşaması için yaratıldığını
gösteriyor".
Prof. John O'Keefe, NASA'da astronomi
uzmanı
Heeren, F. 1995. Show Me God. Wheeling,
IL, Searchlight Publications, p. 200.
|
 |
"Fizik
kanunları çok üstün bir dehanın ürünü
gibi görünüyor... Evrenin bir amacı olmalı".
Prof. Paul Davies, İngiliz astrofizikçi
Davies, P. 1984.
Superforce:The Search for a Grand Unified
Theory of Nature. (New York: Simon &
Schuster, 1984), p. 243.
|
 |
"(Evrendeki)
bu kompleksliği mümkün kılan kanunlarda
hayret verici bir ince ayar görünüyor.
Evrende var olan bu kompleksliğin gerçekleşmesi,
"mucize" kelimesini kullanmamayı çok güçleştiriyor".
Prof. George F. Ellis, İngiliz
astrofizikçi
The Anthropic Principle:
Laws and Envirnoments. The Anthropic Principle,
F. Bertola and U.Curi, ed. New York, Cambridge
University Press, 1993, p. 30.
|
 |
“Kanıtları
inceleyen herhangi bir bilim adamı kendisini
şu sonuca varmaktan alıkoyamaz: Yıldızların
içinde meydana getirdikleri sonuçlar göz
önüne alındığında nükleer fiziğin kanunları
kasıtlı olarak tasarlanmışlardır.”
Prof. Fred Hoyle
Fred Hoyle, Religion and the Scientists,
London: SCM, 1959; M. A. Corey, The Natural
History of Creation, Maryland: University
Press of America, 1995, s. 341
|
 |
"Demek
istediğim şudur ki evrenin bir amacı vardır.
Orada öyle, bir şekilde şans eseri var
olmamıştır".
Prof. Roger Penrose, Matematikçi
Heeren, F. 1995. Show Me God. Wheeling,
IL, Searchlight Publications, p. 233.
|
 |
“Evrenin
genişleme hızı o kadar kritik bir noktadadır
ki, Big Bang'ten sonraki birinci saniyede
bu oran eğer yüz bin milyon kere milyonda
bir daha küçük olsaydı evren şimdiki durumuna
gelmeden içine çökerdi.”
Stephen Hawking
Stephen Hawking, A Brief History Of Time,
Bantam Press, London: 1988, s. 121-125
|
 |
“Çok
küçük sayısal değişikliklere hassas olan
evrenin şu andaki yapısının, çok dikkatli
bir bilinç tarafından ortaya çıkarıldığına
karşı çıkmak çok zordur... Doğanın en
temel dengelerindeki hassas sayısal dengeler,
kozmik bir tasarımın varlığını kabul etmek
için oldukça güçlü bir delildir.”
Prof. Paul Davies, İngiliz astrofizikçi
Paul Davies. God and the New Physics.
New York: Simon & Schuster, 1983,
s. 189
|
 |
“Eğer
yıldızlar birbirlerine biraz daha yakın
olsalar, astrofizik çok da farklı olmazdı.
Yıldızlarda, nebulalarda ve diğer gök
cisimlerinde süregiden temel fiziksel
işlemlerde hiçbir değişim gerçekleşmezdi.
Uzak bir noktadan bakıldığında, galaksimizin
görünüşü de şimdikiyle aynı olurdu. Tek
fark, gece çimler üzerine uzanıp da izlediğim
gökyüzünde çok daha fazla sayıda yıldız
bulunması olurdu. Ama pardon, evet; bir
fark daha olurdu: Bu manzarayı seyredecek
olan "ben" olmazdım... Uzaydaki bu devasa
boşluk, bizim varlığımızın bir ön şartıdır.”
Prof. George Greenstein, Astrofzikçi
George Greenstein, The Symbiotic Universe,
s. 21
|
 |
“Gerçeklerin
akıl süzgecinden geçirilerek yorumlanışı
ortaya koymaktadır ki, üstün bir Akıl,
fiziğe, kimyaya ve biyolojiye müdahale
etmiştir ve doğada varlığından söz etmeye
değer bilinçsiz güçler yoktur. Gerçeklerin
hesaplanmasıyla ortaya çıkan sayılar o
kadar akıl almazdır ki, beni bu sonucu
tartışmasız biçimde kabul etmeye götürmektedir.”
Prof. Fred Hoyle
Paul Davies. The Accidental Universe,
Cambridge: Cambirdge University Press,
1982, s. 118 (Hoyle'dan alıntı)
|
|
|
|