MATERYALİZMİN
BİLİMSEL ÇÖKÜŞÜ
|
|
İçinde yaşadığımız uçsuz bucaksız evren nasıl var
oldu?
Bu evrendeki denge, ahenk ve düzen
nasıl ortaya çıktı?
Üzerinde yaşadığımız dünya, nasıl
bizim yaşamımız için bu denli uygun bir barınak
olabildi?
İşte bu sorular, tarihin başından
bu yana insanların ilgisini çekmiştir. Akıl ve
sağduyu ile bu soruları inceleyen bilim adamlarının
ya da düşünürlerin vardıkları sonuç ise hep şu
olmuştur: Evrendeki bu düzen ve tasarım, tüm evrene
hakim olan üstün bir Yaratıcı'nın varlığının ispatıdır.
Akıl yoluyla ulaşabildiğimiz bu sonuç,
doğrunun ta kendisidir. Allah, insanlara yol gösterici
olarak 14 asır önce vahyetmiş olduğu Kuran'da,
bu gerçeği insanlara bildirir. Evreni yoktan yarattığını
ve belirli bir amaca göre düzenlediğini, evrendeki
tüm sistem ve dengeleri insan yaşamı için var
ettiğini haber verir.
Allah bir ayetinde insanı bu gerçek
üzerinde düşünmeye şöyle çağırmaktadır:
Yaratmak bakımından siz mi daha güçsünüz
yoksa gök mü? (Allah) Onu bina etti.Boyunu yükseltti, ona belli bir düzen
verdi. Gecesini kararttı, kuşluğunu açığa-çıkardı.Bundan
sonra yeryüzünü serip döşedi. (Naziat Suresi,
27-30)
Yine Kuran'da bildirildiğine göre,
insan, evrendeki tüm sistem ve dengelerin kendisi
için Allah tarafından yaratıldığını fark etmeli,
bu gerçek üzerinde düşünmeli ve ders almalıdır:
Geceyi, gündüzü,
güneşi ve ayı sizin emrinize verdi; yıldızlar
da O'nun emriyle emre hazır kılınmıştır. Şüphesiz
bunda, aklını kullanabilen bir topluluk için ayetler
vardır. (Nahl Suresi,
12)
Kuran'daki bir diğer ayette ise şöyle
denmektedir:
(Allah) Geceyi gündüze
bağlayıp-katar, gündüzü de geceye bağlayıp-katar;
güneşi ve ayı emre amade kılmıştır, her biri adı
konulmuş bir süreye kadar akıp gitmektedir. İşte
bunları (yaratıp düzene koyan) Allah sizin Rabbiniz'dir;
mülk O'nundur. O'ndan başka taptıklarınız ise,
'bir çekirdeğin incecik zarına' bile malik olamazlar.
(Fatır Suresi, 13)
Kuran'ın haber verdiği bu gerçek,
modern astronominin kurucusu olan pek çok saygın
bilimadamı tarafından da kabul edilmiştir. Galilei,
Kepler, Newton gibi isimler, evrenin yapısını,
Güneş Sistemi'nin tasarımını, fiziğin kanun ve
dengelerini keşfettikçe, tüm bunların Allah tarafından
yaratıldığını anlamışlardır.
Materyalizm: 19. Yüzyıl
Yanılgısı
Buraya kadar açıkladığımız yaratılış
gerçeği, tarihin eski çağlarından beridir, bir
felsefi görüş tarafından reddedilir. Bu felsefenin
adı materyalizmdir, yani maddecilik. İlk olarak
Eski Yunan'da ortaya çıkan, sonra da farklı bazı
kültürler ya da kişiler tarafından zaman zaman
savunulan bu felsefe, maddenin sonsuzdan beri
var olduğunu savunur. Dolayısıyla evrenin de sonsuzdan
beri geldiğini, yani Allah tarafından yaratılmadığını
iddia eder.
Materyalistler, evrenin sonsuzdan
beri var olduğunu savundukları gibi, evrende bir
amaç ve tasarım olmadığını da iddia ederler. Evrendeki
tüm denge, ahenk ve uyumun sadece tesadüflerin
bir eseri olduğunu öne sürerler. Bu "tesadüf"
iddiası, daha sonra canlıların nasıl ortaya çıktığı
sorusu karşısında da kullanılmıştır. Evrim teorisi
ya da Darwinizm olarak bilinen iddia, işte materyalizmin
bu şekilde doğaya uyarlanmasından ibarettir.
Modern bilimin kurucularının evrenin
Allah tarafından yaratıldığına ve düzenlendiğine
iman eden kişiler olduğunu belirtmiştik. Ancak 19.
yüzyılda bilim dünyasının bu yapısında bir değişim
olmuştur. Materyalizm, birtakım çevreler tarafından
kasıtlı olarak bilim dünyasının gündemine getirilmiştir.
19. yüzyıldaki siyasi ve sosyal birtakım şartlar
materyalizme destek sağladığı için, bu felsefe bilim
dünyasında da yaygın bir kabul görmeye başlamıştır.
Ancak bilimsel bulgular, söz konusu
materyalizm yanılgısının ne kadar gerçek dışı
olduğunu bugün ortaya çıkarmış bulunmaktadır.
20. Yüzyıl Biliminin
Sonuçları
Materyalizmin evren hakkında az önce
belirttiğimiz iki iddiasını hatırlayalım:
Evrenin sonsuzdan beri geldiği, yani yaratılmadığı
iddiası.
Evrende hiçbir tasarım, plan, amaç olmadığı,
her şeyin tesadüf ürünü olduğu iddiası.
İşte 19. yüzyıl materyalistlerinin, o dönemin
ilkel bilim düzeyi içinde büyük hararetle savundukları
bu iki iddia da, 20. yüzyıldaki bilimsel bulgular
tarafından yıkılmıştır.
Önce, evrenin sonsuzdan beri geldiği
iddiası tarihe karışmıştır. 1920'li yıllardan
itibaren evrenin yapısı hakkında elde edilen bilgiler,
evrenin belirli bir zaman önce bir "Büyük Patlama"
(Big Bang) ile yoktan var hale geldiğini ispatlamıştır.
Yani evren sonsuz değildir, Allah tarafından yoktan
yaratılmıştır.
Bilim, materyalist felsefeyi geçersiz
kılarken, evrenin Allah tarafından yaratıldığı
gerçeğini de ispatlamaktadır. Ünlü Newsweek
dergisi 27 Temmuz 1998 sayısında bu
konuyu “Bilim Allah’ı Buluyor”
başlığıyla kapak yapmıştı.
|
20. yüzyıl biliminin çökerttiği
ikinci iddia ise, "tesadüf" iddiasıdır.
1960'lı yıllardan itibaren yapılan araştırmalar,
evrendeki tüm fiziksel dengelerin insan
yaşamı için çok hassas bir biçimde ayarlandığını
ortaya koymaktadır. Araştırmalar derinleştirildikçe,
evrendeki fizik, kimya ve biyoloji kanunlarının,
yerçekimi, elektromanyetizma gibi temel
kuvvetlerin, atomların ve elementlerin yapılarının
tümünün, insanın yaşamı için tam olmaları
gereken şekilde düzenlendikleri birer birer
bulunmuştur. Batılı bilim adamları bugün
bu olağanüstü tasarıma "İnsani İlke" (Anthropic
Principle) adını vermektedirler. Yani evrendeki
her ayrıntı, insan yaşamını gözeten bir
amaçla tasarlanmıştır. Kısacası günümüzde materyalizm bilimsel
olarak çökertilmiş durumdadır. 19. yüzyılda
bilimsellik adına ortaya çıkmış, ama kısa
zamanda büyük bir hezimete uğramıştır.
Böyle
olması da doğaldır. Çünkü, Allah'ın "Biz
gökyüzünü, yeryüzünü ve ikisi arasında
bulunan şeyleri batıl olarak yaratmadık.
Bu, inkâr edenlerin zannıdır" ifadesiyle
belirttiği gibi (Sad Suresi, 27), evrenin
"batıl", yani boşu boşuna ve amaçsız olarak
yaratıldığı düşüncesi, gerçek dışı bir
zandan ibarettir. Bu zanna dayanan her
türlü iddianın ise gerçekler karşısında
iflas etmesi kaçınılmazdır. |
Bu
sitede bu gerçeklerin delillerini birlikte
inceleyeceğiz. Materyalizmin bilim karşısındaki
çöküşünü görecek ve evrenin Allah tarafından
ne kadar üstün ve kusursuz bir yaratılışla
yaratıldığına şahit olacağız. |
|