Birçok yerde kum gibi bağnaz kaynıyor. Bunlara yüz vermemek lazım. Bunlar Türk Milletini yok olmaya götürebilecek gücün temel temsilcileri, bunun farkında bile değiller. Bırakılsa hem kendilerini helak edecekler hem Türk milletini helak edecekler. Kendi halinde bağnaz insanlardan bahsetmiyorum, bağnaz zihniyetin aktif olarak savunuculuğunu yapanlara sözüm. İngiliz derin devletinin siyaseti, bunlara yatırım üstüne kurulu.
(A9 TV; 15 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Türkiye’ye, Türklere yapılan oyun, Türkiye’nin çok modern, çok kaliteli, kadın haklarına önem veren, sanata bilime değer veren yapısıyla bozulabilir. Onun dışında bu oyun tıkır tıkır işliyor gibi görülüyor; Türkiye bağnazlığın karanlığına doğru çekiliyor.
(A9 TV; 15 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Bağnazlıkta kadın düşmanlığı devreye giriyor, kadın zıtlığı meydana geliyor, sanat, bilim, estetik kalkıyor. Gelenekçi Ortodoks tutucu sistem hakim oluyor. Ve sonra da o devlet millet yıkılıyor. Bu İngiliz derin devletinin gizli bir siyasetidir. Bu siyaseti sanatla, bilimle, estetikle, güzellikle, kaliteyle, Avrupai olmanın da üstünde çok kaliteli olarak kırabiliriz.
(A9 TV; 15 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Bağnazlık, İngiliz derin devletinin politikası sonucu elde ediliyor. Bir ülkeyi yok etmek için bağnaz hale getirmek yeterli. Ondan sonra, o devlet zaten kendiliğinden yıkılıyor.
(A9 TV; 15 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Telsiz, cep telefonu, görüntü teknolojisi, internet hepsi Mehdiyet için. Cenab-ı Allah millet eğlensin diye yapmadı; İslam dünyaya kolayca hakim olsun diye yaptı.
(A9 TV; 14 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Güneydoğu’da kardeşlerimiz çile çekiyorlar, Allah’ın izniyle bol bol sevabını alıyorlar, inşaAllah. Biraz sabırlı olsunlar. Devletimiz Güneydoğu’ya çok iyi yardım etsin. Özellikle yiyecek, giyecek yardımı. Büyük fabrikalar; tatlı fabrikaları, şeker fabrikaları, yağ fabrikaları Güneydoğu’ya bir kontenjan ayırsınlar, çok büyük sevap olur.
(A9 TV; 14 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Bağnazlıkta evler kalitesiz olur, arabalar kalitesiz olur, sokaklar kalitesiz olur. Akılalmaz bir yozluk her yeri sarar. Kumaşların kalitesi bozulur, resmin kalitesi bozulur, yiyeceklerin kalitesi bozulur, her şey kütleşir. Bağnazlık kütlüğü, kalitesizliği savunuyor. Büyük bir tehlike bu. Buna karşı çok dikkatli olmak lazım.
(A9 TV; 14 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Bağnazlığın ölçüsü yok, sınırı da yok, çığ gibidir; küçük başlar, büyür, gelişir ve insanları yutar ezer. Mısır’da öyle oldu, Suriye’de öyle oldu, Libya’da öyle oldu. Sadece adam öldürmeyi isteyen insanlar gelişir. Ölmeyi ve öldürmeyi isteyen insanlar gelişir. Bu yönüyle çok tehlikeli.
(A9 TV; 14 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Biz samimi davranmakla mükellefiz. Allah samimi olanlara cehennem içinde cennet yaratır. Müslümanları hiç ummadığı yerden rızıklandırır. Bunların hepsi gizli birer Kuran mucizesidir. İman ehli bunu anlar, Allah'ın gizli işaretlerini görür ama gaflet ehli bunları görmez.
(A9 TV; 13 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Allah Kendi yolunda olanlara bereket verir, ferahlık verir; kötü niyetli olanlara da bela veriyor, dert veriyor, görüyorsunuz. Allah hayır yolda olanların önünü açar. Bu bir mucizedir. Kendi yolunda ilerlemek isteyenlere Allah alabildiğine yolları kolaylaştırıyor.
(A9 TV; 13 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Kuran okunduğunda insan tam akıllı oluyor. Akıl kitabıdır Kuran. Beyinde aklın oluşmasına sebep olan bir nurdur. Normalde beyinde akıl oluşmuyor. Zeka oluşur sadece. Kuran’la beyin bağlantıya geçtiğinde akıl oluşuyor. Bunun dışında akıl mümkün değil oluşmuyor. Sadece zeka gelişir.
(A9 TV; 13 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Peygamber (sav)’in vicdanı son derece rahat. Son derece huzurlu. Öyle din ihdas eden bir insanın huzursuzluğu hiç üstünde yok. Gayet masum, gayet efendi ve gayet sakin. Sabırla vahiy gelmesini bekliyor. Vahiy geldiğinde de onu oradaki hafızlar hıfz ediyorlar. Kendi de hıfz ediyor. Onun dışında hiçbir müdahalesi olmuyor.
(A9 TV; 13 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Peygamber (sav)’de müthiş bir dürüstlük ve efendilik var. Bütün ömrü boyunca devam etmiş. Peygamberliğinin ana delillerinden bir tanesi o. Her şey makul, her şey dengeli. İnsanın tahammül edemeyeceği olaylarda müthiş sabrediyor. Hayret edecek bir affetme gücü var. Hayret edecek bir nezaket ve efendiliği var.
(A9 TV; 13 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Sanatçıları cahil cühelanın, yobazların eline bırakmamak lazım. Çünkü yobaz her şeyi yozlaştırmak ister, her şeyi bozmak ister. O, şeytanın avanesi olmuş, güzel olan her şeyi yıkar.
(A9 TV; 13 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Yalan herhangi bir olay değildir. Pisliktir, insanın yüzünü karartır, aklını alır, çirkinleştirir.
(A9 TV; 13 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Yalan söylemek bir delilik türüdür ve insanların ilgisini çekmek için, insanları eğlendirmek için cahil kesimde özellikle görgüsüz kesimde çok yaygındır. Bu bir delilik türü olduğu için ve insanı aşağılattığı için hiçbir insanın buna yanaşmaması lazım. İnsanların dikkatini çekeceğim diye yahut bilmişlik yapacağım, büyüklüğünü göstereceğim diye yalan söylemek adiliktir.
(A9 TV; 13 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Türkiye’nin Avrupai olması çok önemli. Bakın en gelenekçisi, en Ortodoks’u bile Avrupa’ya gitmek istiyor. Avrupa’yı beğeniyorlar. Demek ki insan fıtratına uygun bir çizgi. Resim olacak, müzik olacak, heykel olacak, güzel yollar olacak, güzel binalar olacak, güzel insanlar olacak, hayat güzel olacak. İnsan fıtratı bu şekildedir. Eğer dedikleri doğru olsaydı bunlar Ortadoğu’ya giderlerdi, Mısır’a, Pakistan’a, Hindistan’a, İran’a giderlerdi. Gitmiyorlar. Hatta bir kısmı nefret ediyor, hiçbir şekilde istemiyorlar.
(A9 TV; 12 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Eğer Türkiye'de bağnaz görünüm artarsa Türkiye'yi bir Ortadoğu ülkesi haline getirip feci şekilde ezerler. Yani Suriye'ye ve Irak'a yaptıklarının aynısını yaparlar. Ama Türkiye, Avrupai görünümde bir ülke olursa bütün dünyada değer bulur.
(A9 TV; 12 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Allah Kuran’da insanın normal akılda olmasını sağlayacak çok güzel sırlar vermiş. Bir kere kişinin kendini Allah’a adaması bütün ahlaksızlığı ortadan kaldırıyor, anormalliği ortadan kaldırıyor. Tevekküllü olması kendine yaptığı eziyeti ortadan kaldırıyor. Sabırlı olduğunda herkesle dost oluyor. Vefalı olduğunda herkesin seveceği bir kişilikte oluyor. Kendini eleştirdiğinde akli dengesi yerine geliyor. Başkası eleştirdiğinde de tamamen böyle makul, tutarlı bir insan haline geliyor, sevilen bir insan haline geliyor.
(A9 TV; 11 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Eleştiri yapılmazsa nefis insanı akıl hastası yapar, delirtir. Müslüman kendini eleştirecek, başkasına da kendini eleştirtecek. Bunu yaptığında çok dengeli, tutarlı normal makul bir insana dönüşüyor. Akıl hastalığı varsa gidiyor üstünden. Delilik gidiyor, saldırganlık gidiyor. Tutarsızlığı, kendine azap vermesi ortadan kalkıyor.