Sevgi hayatın birinci şartı. Su gibi, hava gibi. Hava alamadığın zaman ölürsün, sevgi olmadığında ölürsün, dünya ölür, kainat ölür. Sevgisiz yaşanmaz. Sevgide de pazarlık olmaz. Diğergamlık vardır, fedakarlık vardır, küçük şeylere tenezzül etmezsin.
Sevgi, merhamet ve şefkati getiriyor. O zaman kimseyi öldüremezsin, asıp kesemezsin. Akılla ilimle halledersin. Sevgiyle, ikna ederek halledersin.
(A9 TV; 8 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Bütün dünya için en önemli sosyal ve siyasi temel; sevgi. Şifa kaynağı sevgi. Bu olmadığında bütün sistem bozuluyor. Siyaset de batıyor, ticaret de batıyor, hukuk da, her yer birbirine giriyor. Çok acımasız bir ruh hâkim oluyor her yerde.
(A9 TV; 8 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Sevgiyi lüks olarak görüyorlar, olursa iyi olur. Olmuyor işte, sevgi olmadığında savaşlar oluyor. Terör, anarşi, dehşet oluyor. Hiç kimse güvende olmuyor.
(A9 TV; 8 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Bağnazlığa Türkiye’nin asla prim vermemesi gerekiyor. Modern insanların olduğu Norveç gibi, Hollanda gibi, Danimarka gibi bir ülke olması lazım Türkiye’nin. Bütün şehirlerin Paris, Londra gibi olması lazım. Müzik olsun, resim olsun, heykel olsun, güzellikler olsun. Şehirlerin her yeri sanat galerisi gibi olsun. Dekolte hanımlar da olacak, başörtülü hanımlar da. Alabildiğine bir fikir özgürlüğü ve güzellik ortamı olması lazım.
(A9 TV; 8 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Enaniyetli olan insanlar denesinler, baksınlar görecekler. Yarı deliyken, makul tutarlı bir insan haline gelirler. Herkes de görür, etrafı çevresi de görür. Şartı; kendini eleştirecek.
(A9 TV; 8 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Enaniyetli olan insan haklı bir eleştiri olduğu halde tahammül edemez. Morarır, kızarır, midesi tutar, tansiyonu çıkar, delirir adeta. Çünkü enaniyetine ağır geldiği için, vücudu ene kesildiği için vücutta müthiş alerji meydana getirir. Ama kendisi bizzat eleştirdiğinde o enesi paramparça olmuş oluyor. Enesinin artık vücuduna saldırması duruyor. Vücut dinginleşip sakinleşiyor. Akli dengesi yerine geliyor. Ondan sonra makul tutarlı konuşmaya başlıyor.
(A9 TV; 8 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Cenab-ı Allah, “İnsan kendini müstağni gördüğünde azar” diyor. Kendini müstağni görmesi ne demek? Kusursuz görüyor. Mesela eleştirirsin anında cevap verir. Eleştirirsin cevap verir. Hastalığa yakalanmıştır.
(A9 TV; 8 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Enaniyete büyüklenmeye karşı en iyi tavır Allah’a karşı boyun eğici olmak, tevekküllü olmak, sabırlı olmak, mütevazı olmak, büyüklenmemektir. Bunun en kestirme kesin ilacı olarak Kuran’da, “Kendinizi eleştirin” diyor Allah. Herkesin içinde de, yalnızken de kendini eleştirmesi lazım şahsın.
(A9 TV; 8 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Bir insan çok enaniyetli ise, kendini çok beğeniyorsa, büyüklük gururu varsa vücudu enaniyet kesiliyor. Tamamı ene kesiliyor. Vücudu hastalanıyor. Yani akıl hastası gibi oluyor. Firavun’da, Nemrut’ta olan odur. Akli dengesini kaybediyor. O zaman tabii vücuduna şeytan oturuyor, yerleşiyor. Artık dengeli hareketler yapamıyor. Makul davranamıyor.
(A9 TV; 8 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Dürüst, sevgi dolu, sevecen bir bakış mümin için gıdadır. Cennette de bu güzelliğe dikkat çekilmiştir. Gözlerini yalnızca eşlerine çevirmiş, tutkuyla eşlerine bakan hanımlardan bahsedilir. Allah, birinci öncelik olarak bakışlarına dikkat çekmiştir Kuran’da.
(A9 TV; 8 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
İslâm sevgi, merhamet, barış, kalite, güzellik, demokrasi, derin düşünme, bilim ve sanat. Her türlü güzelliktir. Ama bağnazlıkta böyle bir anlayış yok. Bağnazlıkta sadece acımasızlık vardır. Dünyayı hem kendine cehenneme çevirir hem de insanlara cehenneme çevirmeye kalkar.
(A9 TV; 8 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Gelenekçi Ortodoks sistem bir felaket ve helaket sistemidir. Ve bütün dünyada Müslümanlara karşı nefrete sebep oldu. Bu nefret gittikçe artıyor ve Avrupa'da da aşırı sağ güçleniyor bu gelenekçi Ortodoks Müslümanım diyenlerin yüzünden. Hem kendini yakıyor hem İslâm’a, bütün mazlumlara zarar veriyor.
(A9 TV; 8 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Devlet, gençliği kendi haline bırakmamalı. PKK, gençliği kendi haline bırakmıyor. Eğitiyor ve şuurlandırıyor. Marksist şuurla, komünist düşünceyle terörist, Stalinist mantıkla eğitiyor. Devletin eğitiminde karşı cevap yok. Adamlar tek yanlı gelişiyor o zaman.
(A9 TV; 8 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Teröre karşı çok esaslı bir kültürel mücadele, esaslı bir gençlik şuurlandırması gerekir. Bir kere milli şuur dersi konması lazım gençlere, haftada üç kere milli şuur dersi. Komünizm nedir, Marksizm nedir, nasıl mücadele edilir, terörizm nedir? Darwinizm’in materyalizmin yanlış yönleri nelerdir? Bunlar anlatılması lazım.
(A9 TV; 8 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Teröre karşı akıl almaz bir cesaret, akıl almaz bir ataklık ve düşmanın hiç ummadığı bir karşılık verilmesi lazım. Çılgın olduğunu hissettireceksin. Sakin sakin mücadele edersen adam sakin sakin her gün asker-polis şehit etmeye devam eder. Abandın mı yalvarmaya başlıyorlar.
(A9 TV; 8 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
PKK’ya karşı sakin, ılımlı bir politika izlenmesi olmaz. Hukuk çerçevesinde, çılgın bir politika izlenmesi lazım. Çünkü şehit azizdir. Her gün şehit veriliyorsa bu bize meydan okumadır.
(A9 TV; 8 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Şu dehşete ve şiddete verdikleri dikkate bak, verdikleri emeğe bak. Kana verdikleri emeğe bak. Aynı emeği sevgiye verseler dünya çok kısa sürede cennete döner. Ama tabii Allah’ın sevilmesi şart. Allah Kendi sevilmeden dünyayı cennete çevirmez. Allah’ın sevilmesi, Allah’tan korkulması şart.
(A9 TV; 8 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Her şey güzel olacak. Tevrat’ta 3500 yıl önce belirtilen Kral Mesih - Moşiyah yani Şiloh hakikaten dünyanın kurtuluşuna vesile olacak. Onun çağına geldiğimizi de bütün alametlerden, göksel ve yerdeki alametlerden görüyoruz. Bu akan kanlar Moşiyah’ın çıkış alametleridir.
(A9 TV; 7 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
Armageddon Hz. Mehdi (as)’ın çıkışının son büyük alametlerindendir. Yavaşlatılmış bir Armageddon da seyredebiliriz, hızlandırılmış bir Armageddon da seyredebiliriz. Ama Armageddon şu an tam ilgili bölgede devam ediyor zaten.
(A9 TV; 7 Aralık 2015)
Adnan Oktar
-
İslam aleminin bir başı olursa, bir lideri olursa o gün, o saat terör, anarşi durur. Savaşlar durur, felaket durur, bölünmeler de durur, parçalanmalar da durur. Her şey kökünden hallolur.