Şehit haberlerinin, “Evine ateş düştü”, “Göz yaşları sel olup aktı”, “Yürekleri dağladı” gibi ifadelerle verilmesi tam PKK’nın aradığı üsluptur. Bu ifadelerin tamamen kalkması lazım. PKK eyleminin boşa gittiğini görürse konu biter.
Gençlerimizin büyük bölümü donanımlı değil. Darwinist düşünceyle, Marksist, Leninist, Stalinist düşünceyle mücadele edecek bilgiye sahip değiller. Türkiye’de Darwinist eğitimin durdurulması PKK’ya büyük darbe olur. Okullara ‘milli şuur’ dersi konularak Marksist, Leninist düşüncenin yanlışlığı gençlere anlatılsın.
(A9 TV; 18 Şubat 2016)
Adnan Oktar
-
PKK geceli gündüzlü eğiterek binlerce kişiyi Marksist yapıyor. Biz de karşı eğitimle Marksist, Leninist, Stalinist düşüncenin yanlışlığını anlatalım. Gençlerimize, bu tip ideolojik anlatımlarla karşılaştıklarında nasıl cevap vereceklerini öğretelim.
(A9 TV; 18 Şubat 2016)
Adnan Oktar
-
PKK diyor ki, yas tutun, üzülün, dövünün, ağlayın bakalım. Allah, şehadet sizin için bir şereftir, sevinin diyor. Allah’ın dediğini yaptığımızda PKK’nın oyunu bozulmuş oluyor. Eylem gücü sıfıra gitmiş oluyor.
(A9 TV; 17 Şubat 2016)
Adnan Oktar
-
Kuran’da yas yok. Yası ortaya koyduğunda PKK’nın bütün eylemlerini güçlü hale getirirsin. Bütün eylemlerini en etkili hale getirmiş olursun. Ama Kuran’a göre yası ortadan kaldırdığında PKK eyleminin etkisini sıfıra düşürmüş olursun.
(A9 TV; 17 Şubat 2016)
Adnan Oktar
-
Hüzün Allah’a isyanın diğer adıdır. Haramdır. Hüzün demek Allah’ın yaptığını beğenmemek demektir. Allah’ın yaptığından rahatsız olup buna karşı gösterilen protestoya hüzün denir. Allah’ın takdir ettiği kaderi beğenmiyorsa adam ağlar. Hüzünlenir, kızar, rahatsız olur.
(A9 TV; 17 Şubat 2016)
Adnan Oktar
-
Yas tutmak haramdır, eski bir putperest âdetidir. Eski Sümerlerde, eski Mısır’da, Perslerde, Hititlerde ahirete inanmadıkları için, şehadete inanmadıkları için ölümü bir felaket olarak görüyorlardı. Allah’a isyan olarak ağlarlardı. Biz Müslümanlar şehadeti şeref olarak biliyoruz.
(A9 TV; 17 Şubat 2016)
Adnan Oktar
-
Allah büyük olayları insanları uykudan uyandırmak için yaratıyor ama birçok insan umursamıyor. Yanıbaşında bomba patlıyor, onu bir magazin konusu anlatır gibi anlatıyor. İnsanların tamamı bu derin uykularından tamamen uyanıncaya kadar olayların devam edeceğini Peygamber (sav)’in hadislerinde görüyoruz.
(A9 TV; 17 Şubat 2016)
Adnan Oktar
-
Kalite ve Sanat bakanlığı kurulması çok önemli. Üretilen bir şeyde eğer sanat yoksa değeri olmaz, kalite yoksa değeri olmaz. Hem sanatın hem kalitenin teşvik edilmesi lazım.
(A9 TV; 17 Şubat 2016)
Adnan Oktar
-
Mehdilik çok küçük bir grup olduğu halde ve karşıtı çok fazla olduğu halde, en başta derin dünya devletleri, bağnazlar, müşrikler, münafıklar hepsi karşı olduğu halde hiç kimse durduramıyor. İşte Mehdiyet’in mucize yönü budur. İmam Mehdi (as) ve talebeleri yenilemiyor. Yenilme kaderlerinde yok.
(A9 TV; 16 Şubat 2016)
Adnan Oktar
-
Münafığı en çok yakan, Müslümanların içinde ömrünün geçiyor olmasıdır. Küfrü rahat yaşayamadığı için, Müslümanların içinde Müslüman taklidi yaptığı için içi cayır cayır yanar, çok ıstırap duyar.
(A9 TV; 15 Şubat 2016)
Adnan Oktar
-
Münafık sinsice alttan alta sürekli Müslümanları kızdırmaya çalışır. Ama bu en çok münafığın kendisini yıpratır. Mümini de besler. Allah böyle tersine işleyen bir sistem kurmuştur.
(A9 TV; 15 Şubat 2016)
Adnan Oktar
-
Müslüman Allah’a olan imanından, tevekkülünden dolayı her zaman neşelidir. Cihat alanında da neşelidir, şehit olurken de neşelidir. Sevincinden, neşesinden bir şey kaybetmez. Ancak imanı zayıf insanın eli ayağı boşalır, ümitsizliğe kapılır, panik olur, mutsuzdur, ağlar, korku içinde yaşar.
(A9 TV; 15 Şubat 2016)
Adnan Oktar
-
Münafık hiçbir şekilde İslam’a hizmet etmek istemez. Asalak bir parazit gibi, kene gibi Müslümanların üstüne yapışır, öyle yaşar. Kan emici olarak hayatını sürdürür. Münafığın ancak göstermelik olacak kadar, Müslümanları kandırmak için, usulen, çok çok küçük atakları olur. Ama toplamına baktığında boştur, hiçbir şey yapmaz.
(A9 TV; 15 Şubat 2016)
Adnan Oktar
-
Münafık Müslümanların sunduğu konforu sonuna kadar kullanır ama kendisi Müslümanlara hiçbir katkıda bulunmaz. Bir ucundan dahi tutmak istemez. Müslümanlara hiçbir destek sağlamak istemez. En ufak bir iş yapmaktan, fayda sağlamaktan itinayla kaçınır.
(A9 TV; 15 Şubat 2016)
Adnan Oktar
-
Münafığın vasfı müminlerin dosdoğru yolunun üstüne oturur, pusu kurar. Gece yarılarına kadar, Müslümanlara ne pislik yapabilir, ne ahlaksızlık yapabilir onu düşünür. Vurup kafayı yatmak varken, Allah'a dua edip rahat yaşamak varken o pislikle uğraşır münafık.
(A9 TV; 15 Şubat 2016)
Adnan Oktar
-
Bazen müminlerde de münafık alameti olur, o vazgeçer ama münafık asla vazgeçmez. Yani gece gündüz oyun oynamaktan asla vazgeçmez.
(A9 TV; 15 Şubat 2016)
Adnan Oktar
-
Münafık müminlerin yanında, münafık alametlerini duyduğunda komaya girer ama ölmez. Komada yaşar. Mesela kalbi yirmi saniyede bir atar. Dakikada bir nefes alır ama ölmez. O öyle yaşamını devam ettirir. Ama uygun bir fırsat bulduğunda nefesi sıklaşır kalp atışı da hızlanır, yeniden ayağa kalkar.
(A9 TV; 14 Şubat 2016)
Adnan Oktar
-
Münafık, Allah’a gönül vermediği için Allah’ın dışında her şey onu ilgilendirir. Bir tek Allah’la bağlantı kurmak istemez. Allah’ı unutmak için her şeyi yapar. Saatlerce boş konuşmasının nedeni de odur. Allah’ı unutmak için yaptığı bir çalışmadır o. Kendini uyuşturmak için yaptığı bir çalışma.
(A9 TV; 14 Şubat 2016)
Adnan Oktar
-
Müslüman’da da münafık alameti az veya çok olabilir. Mesela korku bile bir münafık alametidir. Çünkü münafık çok korkaktır. Mümin iradesini kullanıp bunu ezecek.
(A9 TV; 14 Şubat 2016)
Adnan Oktar
-
Münafığın tam anlamıyla vazgeçmesi diye bir şey olmaz. Çünkü akıl hastasıdır münafık. Dengesiz bir varlıktır. Makul bir insan kişiliği gösteremez. Ama çok pasifize hale gelebilir.