Avrupa Birliği bizi Müslüman olduğumuz için almıyor değil. Müslümanlığı yanlış uygulayanlar var diye almıyor. Bizim anlattığımız tarzda modern Sahabe İslam anlayışı yaşanmış olsa çoktan biz Avrupa Birliği’ndeydik. Gelenekçi Ortodoks bir İslam anlayışı uygulandığı için kabul etmiyor.
(A9 TV; 22 Haziran 2016)
Adnan Oktar
-
Münafık elli kelime konuşur, elli kelimenin içinde iki kelimenin içine zehrini sıkıştırır. On kilo bal içine üç miligram siyanür konulması gibidir. Nasıl o balı yiyen zehirlenir, münafık da iki kelimeyle aklı zayıf olan müslümanı kirletmek isteyebilir.
(A9 TV; 21 Haziran 2016)
Adnan Oktar
-
Münafık aklı zayıf, insan avına çıkmış bir iblistir. Yarasa gibi gezer, aklı zayıf insan arar. Hamakat içinde olan ahmaklar münafığın damına düşerler. Ama akıllı müminle baş edemez münafık.
(A9 TV; 21 Haziran 2016)
Adnan Oktar
-
“Sanatçıyım” diyen kişi sadece bir vesiledir. Tek sanatçı vardır, o da Allah’tır.
(A9 TV; 21 Haziran 2016)
Adnan Oktar
-
Gerçek sanatçı Allah’tır. Her güzel müzik parçasını hazırlayan Allah’tır. Takdir edilmesi gereken Allah’tır.
(A9 TV; 21 Haziran 2016)
Adnan Oktar
-
Büyüklenenler aşağılanır, sürünür; mütevazı insanlar da daima yüce yaşarlar.
(A9 TV; 21 Haziran 2016)
Adnan Oktar
-
Münafık acayip bilmiştir. Sürekli akıl dağıtır. Kendi aklına çok güvenir. Hâşâ Allah’ı beğenmez, Müslümanları da beğenmez. Irkları da beğenmez. Bütün insanlara karşı öfkelidir. Kendi kafasından başka kimseyi beğenmez. En akıllı, en parlak kendini bulur.
(A9 TV; 21 Haziran 2016)
Adnan Oktar
-
Müslüman’ı en çok terbiye eden, en çok düzelten münafık ayetleridir. Onun için Kuran’da çok fazla münafık ayeti vardır.
(A9 TV; 21 Haziran 2016)
Adnan Oktar
-
Münafığın ruhu uslanmaz bir anarşi içindedir. Her konudan fitne çıkartmak münafığın özelliğidir.
(A9 TV; 21 Haziran 2016)
Adnan Oktar
-
Münafık, Müslümanların içerisine gelince ahlaksızlığını geliştirmiyor. Var olan ahlaksızlığını Müslümanlar içinde uyguluyor. Yani o başlangıçtan ahlaksız oluyor, haysiyetsiz oluyor.
(A9 TV; 21 Haziran 2016)
Adnan Oktar
-
Münafığın hayatı çok huzursuzdur. Sürekli etrafındaki insanları disipline etmek ister. Disipline ederken de huzursuzluk çıkartır.
(A9 TV; 21 Haziran 2016)
Adnan Oktar
-
Cenab-ı Allah’ın istediği sadece samimi olman. “Diğerlerini Ben yapacağım” diyor Allah. Sen samimi ol, o kadar.
(A9 TV; 21 Haziran 2016)
Adnan Oktar
-
Resulullah (sav) ümmiydi. Öyle kitap okuması, araştırması yoktu. Bayağı bereketli yaşadı. Gayet huzurlu, güzel yaşadı. Hayatı sadeydi. Kuran’a çok iyi vakıftı. O ona yetti. Ama derin devletler yüz binlerce, milyonlarca konunun içinde boğulup gidiyorlar.
(A9 TV; 21 Haziran 2016)
Adnan Oktar
-
Münafıklar ve deccaliyet çok detaycıdır. Allah onları detayın içerisinde helak ediyor, detayın içinde boğuyor. Müslüman çok sadedir. Çünkü her şeyi Allah’a bırakmıştır. Gayet akılcı yaklaşır, tevekkülle yaklaşır. İşleri de hep rast gider hep hayra nail olur.
(A9 TV; 21 Haziran 2016)
Adnan Oktar
-
Anglosakson ırkının üstünlüğüne inananlar boş bir büyüklenme içine giriyor. Üstünlük güzel ahlak ve samimiyete bağlıdır. Her ırkın birbirinden güzel yönleri vardır.
(A9 TV; 21 Haziran 2016)
Adnan Oktar
-
Vicdanının sesini dinlemeyen bir oraya gider, bir buraya gider, yalpalanır. Vicdanının sesini dinleyerek samimiyetin yolundan hiç ayrılmayan bir insanı Allah daima korur. Bütün dünya bir araya gelse yine bir şey yapamaz.
(A9 TV; 21 Haziran 2016)
Adnan Oktar
-
Samimi olmanın özel bir sırrı, özel bir yolu vardır. Allah herkese onu nasip etmez. O yolu bulan, o samimiyet yolunda vicdanından hiç sapma yapmadan devam ediyor. İşte ona “sırat-ı müstakim” deniyor.
(A9 TV; 21 Haziran 2016)
Adnan Oktar
-
Samimi olmak kolay değildir, çok zor bir olaydır. Samimi olmak beynin en yüksek sanatıdır, vicdanın en yüksek sanatıdır.
(A9 TV; 21 Haziran 2016)
Adnan Oktar
-
Hıristiyanlar önceki dönemlerde Allah sevgisinin verdiği coşku ile mükemmel sanat eserleri meydana getirmişlerdi. Avrupa'da dindarlık azalınca sanat da yok oldu.
(A9 TV; 21 Haziran 2016)
Adnan Oktar
-
Laiklik İslam’da vardır. “De ki: Sizin dinininiz size, bizim dinimiz bize” hükmü laikliğin çok kısa özetidir. Laiklik dinsizlik şeklinde uygulandığında orada bir yanlışlık oluyor. Yoksa Hristiyan serbesttir, Musevi de serbesttir, dinsiz de serbesttir, dindar da serbesttir. Hepsi inançlarına uygun yaşarlar. Hristiyan kiliseye gider, Müslüman camiye gider, istedikleri gibi ibadetlerini yaparlar. Laiklik budur.