Münafık Müslümanların içinde Müslümanlara saldırı anını bekler. Saldırı anında bütün çirkefliğiyle, bütün adiliğiyle, şeytani unsurların lideri olarak ortaya çıkmak ister. Yani şeytanın insan numunesidir.
Münafık kendince Müslümanları mağdur edeceğini düşündüğü bilgileri küfre aktarır. Onunla o şeytani ruhu tatmin bulur. Nasıl vampir kan emince rahatlıyor, münafık da ahlaksızlık, pislik yaptığında rahatlar. Ama o bir yarasa gibidir, yarasanın uçuşunu takip eden bilim adamı onu nasıl görür? Öyle göründüğünü bilmez münafık. Kendince Müslümanları parmağına takıp oynattığını zanneder.
(A9 TV; 30 Ocak 2016)
Adnan Oktar
-
Küfürle bağlantıyı kesmez münafık. O onun gıdasıdır. Hiç kesintisiz devam eden bir özelliğidir. Yağda tut, balda tut. Mesela gece yarısı kalkar, mutlaka küfre Müslümanlarla ilgili bilgi aktarır. Mümkün değil rahat durmaz. Hasta yani. Onun için Allah diyor ki, “Dikkatli olun.” Konuşurken dikkatli olacaksın. Müslümanların sırrı verilmez münafığa. Münafık zaten onun için gelir, yanaşır.
(A9 TV; 30 Ocak 2016)
Adnan Oktar
-
Münafık sürekli dilbazdır, oyuncudur. Ondan ona geçer, ondan ona, maymun gibi. Onun için Bediüzzaman, “Münafık şeytani bir zekâya sahiptir, baş edemezsiniz” diyor. “Çok eşşed bir mahlûktur” diyor. Ama hayret edecek bir şeydir, bir türlü iflah olmaz.
(A9 TV; 30 Ocak 2016)
Adnan Oktar
-
Şeytanın korkunç bir genel kültürü vardır. Münafıklar da bayağı kültürlü olurlar. Ama onu şeytanlık için, ahlaksızlık için, sükse için, büyüklük için, enaniyet için kullanırlar.
(A9 TV; 30 Ocak 2016)
Adnan Oktar
-
Münafık Kuran bilgisi öğrenmek istemez. Kuran’dan nefret eder. İmani konulardan nefret eder. Hiç öğrenmek istemez. Ama boş bilgi oldu mu onunla sükse yapmak ister. Kendine âlim denmesini ister.
(A9 TV; 30 Ocak 2016)
Adnan Oktar
-
Münafığın kalbinde ölümcül bir nefret vardır. Yani münafıkların hepsi şeytan gibidir. Hep cinayet tasarlarlar. Resulullah (sav) için cinayet istemişlerdir. Mesela Hz. Yusuf (as)’da cinayet, Hz. Musa (as)’da cinayet. Kuran’a baktığımızda hep en yüksek nokta olarak öldürmeyi isterler. Ama Allah hep onların belasını vermiştir.
(A9 TV; 30 Ocak 2016)
Adnan Oktar
-
Münafıklar, “Ben Resulullah (sav)’i çok seviyorum. Hiçbir şekilde küfrün yanına gitmem” diyor. Ayrılır ayrılmaz ilk koşarak gittiği yer münafıkların yanı.
(A9 TV; 30 Ocak 2016)
Adnan Oktar
-
Hayret edilecek bir mucizedir; sadece münafıklardan oluşan bir topluluk oluyor. Münafıklar sadece onlarla yaşayabiliyorlar. Münafığın küfrün içinde yaşaması gerekmiyor mu? İllaki münafık topluluğa gidiyor.
(A9 TV; 30 Ocak 2016)
Adnan Oktar
-
Münafıkları namaz çok öfkelendirir. Tamamen gereksiz görür. Ama Müslümanların iyi niyeti, güzel ahlakı ona cazip gelir. Küfrün ahlaksızlığından rahatsız olur, istemez. Onun için münafık küfre de gitmiyor.
(A9 TV; 30 Ocak 2016)
Adnan Oktar
-
Münafık az bir şey bile İslam’a menfaat sağlamak istemez. Mesela bir yazıyla, bir bilgiyle, hiçbir şekilde. Müslümanlara fayda olsun istemez. Yapsa bile göstermelik, dikkat çekmemek için çok küçük bir bölümünü yapar.
(A9 TV; 30 Ocak 2016)
Adnan Oktar
-
Münafık kendini sezdirmemek için gösterişe dikkat eder. Var ya ıstakozlar falan böyle, üstüne orada bir şey buluyor denizde, kabuk buluyor. Bakıyorsun bir kabuk yürüyor, altta ayakları var. Münafık da öyledir yani. Kendine bir kabuk yapar onunla beraber yürür. Ama ahmaktır, fark edildiğini bilmez. Yani o aptalca alttan alta oyun oynadığını zanneder, kamufle olduğunu zanneder. Bütün ömrü öyle pislik içinde sürünmek içinde geçer.
(A9 TV; 30 Ocak 2016)
Adnan Oktar
-
Münafığın bilinçaltında hep bir gün küfre gideceği düşüncesi vardır. O içinden asla atamadığı bir düşüncedir, adeta onu yer bitirir. Allah onu ayette bildiriyor, “Onlar, ne sizdendirler, ne onlardan”, iki grup arasında bir türlü karar veremezler diyor. (Mücadele Suresi, 14)
(A9 TV; 30 Ocak 2016)
Adnan Oktar
-
Münafık ahmak olduğunu da bilmez. Allah’ın onu seyrettiğini bilmez. Kendince böyle kutunun içindeki bir kobay gibidir. Çeşitli yollar yapılır ona, kobaya. O kobay kendince oyun oynar, kurnazlık yapar. Yolları pratik geçeceğini zanneder. Takla atar, düşer, kendince bir şeyler yapar. Halbuki bilim adamı onu dışarıdan izler. Bir şeytani mahlûktur ama kobay akılsızlığındadır, çok ahmaktır münafık.
(A9 TV; 30 Ocak 2016)
Adnan Oktar
-
Münafık, Facebook’unda, Twitter hesabında Kuran ayeti asla istemez. Müslümanlara gösteriş olsun veya münafık olduğu anlaşılmasın diye kerhen, istemeye istemeye koyar. Ama orada mesela bir kâfirin, bir küfrün üslubu olsa onu iftiharla koyar.
(A9 TV; 30 Ocak 2016)
Adnan Oktar
-
Münafık için İslam hafiftir yani Müslümanlık hafiftir. O, küfrü çok zengin görür. Yani o küfrün hareketleri, tavırları, yaşantısı, Kuran’a, İslam’a bakış şekilleri ona heyecan verir. Münafık gizli bir küfür hayranıdır. Müslümanlıktan başından sonuna kadar utanır.
(A9 TV; 30 Ocak 2016)
Adnan Oktar
-
Allah Mehdiyeti Kuran’da örtülü olarak anlatmıştır. Kehf Suresi’nde anlatmıştır, Süleyman kıssasında anlatmıştır, Yusuf Suresi’nde anlatmıştır ama kapalı bir üslupla anlatmıştır.
(A9 TV; 30 Ocak 2016)
Adnan Oktar
-
İnternette Allah'tan dinden bahsetmek, münafığa etini kopartmaktan daha çok ıstırap verir. Küfürden bir şey konuşunca çok rahatlar. Onunla sükse yaptığını, itibar kazandığını zanneder. Az da olsa kafirlerle bağlantı, küfürle bağlantı münafığın kalbinde rahatlık meydana getirir. Azap dolu bir rahatlık, azap dolu bir keyif verir.
(A9 TV; 29 Ocak 2016)
Adnan Oktar
-
Münafıklar Müslümanları sürekli izler. İstihbarat için buna ihtiyacı vardır. Satılmış bir istihbaratçıdır.
(A9 TV; 29 Ocak 2016)
Adnan Oktar
-
Münafık için asıl sükse küfürdür. Kafir ruhu olduğu için Müslüman olmaktan çok utanç duyar. İslam’dan, Kuran’dan bahsetmekten utanç duyar.
(A9 TV; 29 Ocak 2016)
Adnan Oktar
-
Münafık hep küfürle anılmak ister. Müslüman olarak anılmak istemez. Ayet münafığı çok rahatsız eder. Onu küçük düşürücü bulur. Mesela Facebook’unda ayet eklemek münafığın çok ağırına gider. Yahut Kuran, yahut Müslümanlar. Elinden gelse hep çıkarmak ister ama utandığı için, tamamen deşifre olacağını bildiği için, istemeye istemeye kerhen koyar. Ama nefret eder.