Münafık akşama kadar Müslümanla mücadele eder. Müslüman da akşama kadar şeytanla, deccaliyetle ilmi mücadele eder. Müslüman tebliğ şöleni yapar. Münafık ise sadece uyuz köpek gibi saldırganlık yapıp sonra da korkakça siner.
Münafık yaşlı hindi gibidir, sürekli hastalıklıdır. Mümin ise sürekli dinç ve sağlıklıdır. Münafık çok huzursuz yaşar. Münafığın varlığı Müslümanı dinçleştirir ve eğlendirir.
(A9 TV; 1 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
İnsan bedeni samimiyete göredir. İnsanlar, Allah’a yakın olmak için çok kompleks sistemlerden geçmeleri gerektiğine inanıyorlar. Sadece samimi olmak yeterli. İnsanlardaki ana sorun kendisini çok akıllı zannedip Allah’a güvenmemektir. Allah’tan şüphe edip, Allah hakkında olumsuz düşünmek tüm olumsuzlukların kaynağıdır. Mümin çok samimi olacak, kendisini Allah’a tamamen bırakacak ve Allah’a tam güvenecek. Allah hakkında asla negatif düşünmeyecek. Allah’ın yarattığı akılla Allah’ın aleyhine düşünmek çok büyük bir akılsızlıktır. Sevdiğin bir insan olsa ve ondan sürekli şüphe etsen bunun adı sevgi olur mu? Ya bana kötülük yaparsa ya bana vefa göstermezse diye hep şüphe yaşıyorsan sevgi yoktur. Allah sana sayısız nimet veriyor, seni seviyor koruyor, Allah’a şüphe ile yaklaşmak çok büyük bir nankörlük olur.
(A9 TV; 1 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Allah kötülüğü vereceği karşılık ile birlikte yaratır. Kötülük ve Allah’ın vereceği karşılık birlikte yaratılmıştır. Allah kötülükten mutlaka intikam alır. Kötülük yapıp da karşılığı olmayan hiçbir olay yoktur.
(A9 TV; 3 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Allah korkusu, Allah’ın sevgisini kaybetmek endişesidir. Bu, sevginin ve aklın temeli olan bir korkudur. Allah korkusuyla sevgi pekişir. Mümin Allah’tan gelen her şeye daima razıdır ve zevkle karşılar. Müminin duyduğu korku azap korkusu değil, bu kadar çok seven ve nimet veren Allah’ın sevgisini kaybetme ihtimalidir.
(A9 TV; 27 Şubat 2018)
Adnan Oktar
-
Erbakan Hocamız’ı rahmet, sevgi ve hürmetle anıyoruz. Çok değerli bir dava adamı, çok samimi bir mümindi. Erbakan Hocamız adeta bir mürşit gibi birbirinden değerli insanlar yetiştirdi. Dindarlara, mazlumlara hep sahip çıktı. Hep çok vicdanlı, azimli ve kararlıydı. Müslümanların onuru oldu. Allah gani gani rahmet etsin, cennet ehli kılsın, bizleri cennet kardeşi yapsın.
(A9 TV; 27 Şubat 2018)
Adnan Oktar
-
Ailelerin bir kısmı çocuklarına sevgi öğretmiyor. Çocuğun en büyük ihtiyacı sevgidir. Çocuk sevgiyi tüm detaylarıyla, nasıl yaşayabileceğini bilmelidir. Ne Allah sevgisi öğretiyorlar ne de Allah’ın yarattıklarını sevmeyi öğretiyorlar. Bu ahir zamanın facialarından biridir.
(A9 TV; 26 Şubat 2018)
Adnan Oktar
-
Mümin vicdanıyla yaşar. Vicdanıyla yaşamayan insan cesettir. O insanın bakışlarında anlam oluşması imkansızdır. İnsanın en çok canını yakan, insanları birbirinden soğutan nankörlüktür. Mümin sürekli vicdanlı davranıp nankörlükten ve bencillikten şiddetle kaçınacak.
(A9 TV; 26 Şubat 2018)
Adnan Oktar
-
Samimiyetsizlik vahimdir, çünkü samimiyetsiz insanın Allah ile bağı kopar. İnsan Allah ile bağlantısını kopardığında bencilleşmeye ve vahşileşmeye başlar. Allah ile bağı kopan dengesizleşir, garip bir mahluka dönüşür. Erkek olsun kadın olsun mutlaka samimiyet şart.
(A9 TV; 3 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Hayvanlar hep dürüst. Hep iyi niyetli, hep masum. Hayvanlar dürüst birer arkadaştır. Sevimlilikleri özel yaratılmıştır. Sevmek için mükemmel varlıklardır. İnsanların çoğu hayvanların güzelliğini fark edemiyor bu çok vahim bir durum.
(A9 TV; 2 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Gazilerimizin her yerde bağra basılması önemlidir. Onlar mübarek insanlar, büyük insanlar. Bir mağazaya geldi bir şey alacak, “Gazim bereketinle geldin, ne demek para” denilecek. Bir lokantaya gidecek, herkes ikramda bulunacak. Gazilerimizin de şehit ailelerimizin de madalyaları olsun, biz onları görür görmez tanıyalım ve coşkuyla hürmetimizi gösterelim.
(A9 TV; 2 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Makul olan insanın tüm hayatını Allah için yaşamasıdır. Tüm hayatını Allah için yaşayan cennet hayatı yaşar. Hedefi dünya zenginliği olmaz, ama baharda çiçeklerin açması gibi hayatı yemyeşil capcanlı olur. Allah’tan dikkati hiç ayırmamak, Allah’a sürekli güvenmek, sürekli Allah’ın lehine düşünmek, Allah’ın sonsuz bir güce sahip olduğunu beyninin yettiği kadar kavramaya çalışmak, tüm hayatını Allah’a göre tanzim etmek… Bunu yapan çok muhteşem yaşar.
(A9 TV; 2 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Afrin’de geceli gündüzlü hoparlörden anti komünist anlatımlar yapılsın. Sokak sokak komünizmin geçersizliği, nasıl bir baskı ve korku rejimi olduğu anlatılsın. Dine, aileye, ahlaka karşı bir yapı olduğu anlatılsın. Türkiye’nin hedefinin sadece komünist PKK olduğunu, o vatanın orada yaşayan halka ait olduğunu fakat komünist istila istemediğimizi, vatanlarında mutlu ve huzurlu yaşamalarını istediğimizi, Türkiye’nin demokrat bir ülke olduğunu hoparlörden sürekli sokak sokak anlatalım. Sivil halkın bölgeden çıkış yapması için insani koridorlar da oluşturalım. Türkiye’nin oraya giriş amacı PKK’nın teslim olması. Silahlarını bırakıp teslim olurlarsa gelip Türk devletine teslim olsunlar. Ama elinde silah olana sivil muamelesi yapılması mümkün olmaz. Şu an PKK ile mücadele boyunca sivil halk bölgeden çıksın, PKK temizlendikten sonra halk yeniden evlerine döner. Biz sınırımızda terörist istemiyoruz. PKK, YPG, IŞİD, El Kaide hiçbir terör örgütünü istemiyoruz. Biz Kürtleri canımız gibi seviyoruz, birlikte çok güzel huzur, neşe, sevgi içinde yaşayacağız. Ama komünist ideolojiyi, komünist terörü istemiyoruz. Afrin’deki Kürtlerin, Arapların, Türklerin de kendi topraklarında huzur içinde yaşamasını istiyoruz.
(A9 TV; 2 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Münafık yalnız yaşar ve yalnız ölür. Münafığın kaderi pislik içinde yaşamaktır. Münafıktan sadece Müslümanlar değil küfür de tiksinir. Münafık sürekli rahatsız yaşadığı için çok hızlı yaşlanır.
(A9 TV; 1 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Erbakan Hocamız ve Başbuğ Türkeş Türkiye’yi komünizme teslim olmaktan kurtaran iki önemli kişidir. İkisi de çok değerli insanlar, azimli, inançlı, cesur gençler yetiştirdi.
(A9 TV; 28 Şubat 2018)
Adnan Oktar
-
Peygamberimiz son derece moderndi. Münafıklar onun getirdiği yeniliklere haset ettiler. Kadınlara sevgisine hürmetine tahammül edemediler. Peygamberimizin vefatından sonra kendi sevgisiz ve nefret dolu üsluplarını hakim kıldırlar. Her peygamber kendi devrinin en modern insanıdır. Hepsi kadınlara çok değer verir, hepsi güzelliği sever. Münafıklar da modernlik ve sevgi karşıtıdır.
(A9 TV; 27 Şubat 2018)
Adnan Oktar
-
Mehdi kelimesi müminlerin kalbinde ferahlık oluşturur. Küfür ve münafıklar ise Mehdi kelimesinin duyulmasından da Mehdiyetin anlatılmasından da hoşlanmazlar.
(A9 TV; 27 Şubat 2018)
Adnan Oktar
-
Müslüman cennete anlı şanlı gitmek ister. Dünyada eğitim alıp gitmek şanlı bir gidiştir, büyük bir nimettir.
(A9 TV; 27 Şubat 2018)
Adnan Oktar
-
Münafık zihniyetiyle, dine kin ve öfke duyarak alaycı üslup kullananların yanında sohbete katılmak olmaz. Bilmediğinden dolayı bunu yapan biri varsa, o kişiyi de güzel sözle uyarırsın, “bu yaptığın Kuran’a uygun değil” dersin, o da nadim olur. Bir daha yapmaz inşaAllah.
(A9 TV; 27 Şubat 2018)
Adnan Oktar
-
Akıllı kadın doğal olarak çekicidir. Akıllı kadının bakışları da sesi de çok etkileyicidir. Kurduğu her cümle o kadına cazibe kazandırır. Akıl kadını çok muazzam bir güce dönüştürür. Ama kadınların çoğu duygusallık, korkular, tedirginlikler, gereksiz vesveselerle akıllarını baskı altına alıyorlar. Bu da fıtratlarının güzelliğini gereği gibi yaşamalarına engel oluyor.
(A9 TV; 27 Şubat 2018)
Adnan Oktar
-
Bir çok insan nefretten utanmıyor. Sevgisizlikten de gocunmuyor. Bir çok internet sitesinin başlıkları ya kendilerince alaycı ya da kin dolu. Bir insanın bu kadar nefretle yaşaması mümkün değildir. Sevgi çok güzel ve zevklidir. Sevginin güzelliğine rağmen sevgiye direnmek anormalliktir. Bunlar güzel bir yere gittiklerinde o güzelliğin nimetini dahi anlayamıyorlar, gittikleri her yerde çirkin dilleriyle rahatsızlık veriyorlar. Tekne gezisine çıkıyor orada kaptanı azarlıyor, lokantaya gidiyor garsonu azarlıyor, alışveriş merkezine gidiyor buz gibi bakışlarla etrafa bakıyor. Bunun adı yaşamak değil sürünmektir. Kin dolu insan en iyi koşul içinde de olsa yaşamıyor sürünüyordur.