Münafığın konuşma gücü çok şaşırtıcıdır. Yani öyle herhangi bir mümin baş edemez. Çünkü o iki de bir kendi kulvarına çeker. Mümin boş bulunur, onun kulvarına girer. Hâlbuki sürekli Kuran’la cevap verilmesi lazım. O şeytani moda girdiği için hep şeytani konuşur. Mümin de boş bulunup onun kulvarına giriyor. O da bu sefer zekâyla konuşuyor. Hâlbuki münafıkla zekaya karşılık akılla konuşulur.
Mümin sadık oluyor müminlere. Ama münafık gizlice nefret eder fakat kendini çok beğenir. Şeytan nasıl kendini çok beğeniyor? Aynısıdır üslubu.
(A9 TV; 25 Ekim 2015)
Adnan Oktar
-
Münafık son ana kadar kendi ahlaksızlığını kabul etmez. Ahirette de kabul etmiyor. Lafazanlık yapıyor, bu sefer Cenab-ı Allah konuşmasını durduruyor. Allah dil gücünü kaldırıyor.
(A9 TV; 25 Ekim 2015)
Adnan Oktar
-
Münafığın faydası çok çok büyüktür. Müslüman’ın şevkini, heyecanı artırır. Mücadele azmini artırır. Ufkunu ve dikkatini açar. Eğer içinde bir halsizlik, bitkinlik varsa onu kırar. Daha atak, daha candan olur.
(A9 TV; 25 Ekim 2015)
Adnan Oktar
-
Münafığı erken fark etmek çok önemlidir. Bazen de fark edilmesi çok gecikir. Ama her halükarda münafık müminin sevabını artırır, derecesini artırır. Cennetini genişletir.
(A9 TV; 25 Ekim 2015)
Adnan Oktar
-
Şeytan, münafığın ağzından konuşur. Onun için safi kalpli Müslümanlar münafıkla baş edemez. Çok dilbaz olur münafık. Şeytan o münafığın ağzını ele geçirir, beynini ele geçirir. Artık tartıştığın adam o değildir, şeytandır.
(A9 TV; 25 Ekim 2015)
Adnan Oktar
-
Aklı zayıf olanlar münafıkların etkisinde kalabilir. Çünkü Allah ayette, “konuştuklarında sözlerini dinlersin” diyor. (Münafikun Suresi, 4). Münafığın ağzı laf yapar. Çünkü onun ağzı şeytana bağlanmıştır.
(A9 TV; 25 Ekim 2015)
Adnan Oktar
-
Allah’ın rızasının en çoğunu aramak münafığın en hoşuna gitmeyen şeydir. Münafık sadece hoşuna giden, işine gelenleri alır. İşine gelmeyeni almaz. Ona göre Kuran’ın sadece lehine olan kısımları geçerlidir, nefsine uygun olan kısımları. Nefsine uygun olmayan yerleri kabul etmez.
(A9 TV; 25 Ekim 2015)
Adnan Oktar
-
Bir insan münafıklık hastalığına yakalandığında kendini sever, diğer Müslümanları sevemez. Kendini beğene beğene bir hal olur. Her ahlaksızlığına bir kılıf bulur. Her münasebetsizliğine bir açıklama getirir. Ve münafığın en tehlikeli yönü de Kuran’la kendini savunmasıdır. Yani Kuran’la dilini eğip büker.
(A9 TV; 25 Ekim 2015)
Adnan Oktar
-
Hem iman ettim diyor hem de Müslümanlara sevgisi yok, bu bir anormalliktir. Bir insanın sadece kendisini sevmesi vahşi bir hareket. Müslümanlarda sevilecek bir yön bulmaması da anormal.
(A9 TV; 25 Ekim 2015)
Adnan Oktar
-
Sağın en büyük belası samimi insanı azdır. Solun samimisi daha çoktur. İnsanların ruhunda da sola eğilimin nedeni samimiyete olan eğilimden oluyor. Samimi olmaları lazım. Sağda mesela sevgi dolu insan bulmak zor olur. Samimi insan bulmak zor olur. Ama solda bulabilirsin.
(A9 TV; 25 Ekim 2015)
Adnan Oktar
-
İnat nedir? Ahlaksızlıktır, zalimliktir. Vicdanın kanaat getiriyor, niye inat ediyorsun? Kime yaranmaya çalışıyorsun, kime züppelik yapıyorsun? Yaratanına sevgi duy. Allah, “Seni seveceğim ama Bana sevgini güçlü şekilde göster” diyor, “Verdiğim nimetleri de takdir et” diyor.
(A9 TV; 24 Ekim 2015)
Adnan Oktar
-
Allah 24 saat boyunca aralıksız nimet veriyor, kimi insan o 24 saatin yarım saatini dahi Allah’a ayırmak istemiyor. O zaman belayı hak ediyor.
(A9 TV; 24 Ekim 2015)
Adnan Oktar
-
Cenab-ı Allah, “Beni unutursanız, Ben de sizi unuturum” diyor. Unuttuğunda, felaket. İnsan ruhunda da bu vardır. İyilik yapıyorsun kötülük yapıyor, nimet veriyorsun kötülük yapıyor. Sevgi gösteriyorsun, ahlaksızca karşılık veriyor. Gönlünü almaya çalışıyorsun, adilik yapıyor. Bir sabredersin, iki sabredersin, üç sabredersin, sonra onunla bağını koparırsın.
(A9 TV; 24 Ekim 2015)
Adnan Oktar
-
Allah siz Beni unutursanız Ben de sizi unuturum diyor. İnsan ruhunda da vardır; sevgisine en güzel karşılığı görmek ister, Allah bunu istiyor.
(A9 TV; 24 Ekim 2015)
Adnan Oktar
-
Cenab-ı Allah nimeti bol veriyor ama nimete şükür olmaması çok kızdırıcı bir hareket. Sen bir saraya davet edileceksin, muazzam yiyecekler olacak, tatlılar vs yemeğini yiyip, ayakkabıyla kapıya vurup, bağıra çağıra çekip-gideceksin. Ne bir teşekkür, ne bir hayranlık, o zaman bela gelir işte.
(A9 TV; 24 Ekim 2015)
Adnan Oktar
-
Belayı savan Allah’a olan sevgidir, Allah’a olan yakınlıktır. Kuran’ın helaline haramına dikkat edip, titizlikle İslam’ı yaşamaktır. Bu, belayı savar.
(A9 TV; 24 Ekim 2015)
Adnan Oktar
-
Belalar niye geliyor diyor insanlar. Sen şükredersen, bela gelmez. Şükretmediğinde belayı hak etmiş oluyorsun. Müslüman tabii ki imtihan olur ama bela gelmez.
(A9 TV; 24 Ekim 2015)
Adnan Oktar
-
Allah sadece sevgi istiyor. Sen onu Allah’a çok görürsen, Allah da sana o zaman hayatın, ölümün, hepsinin acısını kat kat tattırır.
(A9 TV; 24 Ekim 2015)
Adnan Oktar
-
“Beni severseniz, Beni takdir ederseniz, o zaman sizde de sevgi güçlü olur” diyor Cenab-ı Allah. Çünkü takdir edemeyen sevgiyi bilemez. Sevdiğini takdir edemeyen sevgiyi nasıl bilsin?
(A9 TV; 24 Ekim 2015)
Adnan Oktar
-
Allah zenginliğini, ihtişamını kat kat kıyaslanmayacak derecede insanların gözü önüne serdi. Allah’ın tek istediği, “Benim kadrimi hakkıyla takdir edin, Beni bilin, Beni sevin, Bana aşık olun, Ben de sizi seveyim, sonsuza kadar böyle sizi mutlu yaşatayım” diyor.