Mümin nurlu oluyor, temiz oluyor, hoş oluyor, afif oluyor, kalbe göze hoş geliyor. Müşrik pistir ve hep pislikten bahseder. İğrençtirler. Sürekli dinle alay eden bir üslup içindedirler. Her müşriğin bu özelliği vardır; dinle, İslam’la alay edecek konuşmalar yapmak.
Müşrikler Allah’ın hükmünü, Kuran’ı yetersiz görürler. Kendilerince Allah’a ahlak öğretiyor, Allah’a din öğretiyorlar, haşa. O yüzden İslam’a ya ilave yapıyor veyahut çıkartma yapıyorlar.
(A9 TV; 15 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Müşrik ne demek; Kuran’ı yeterli görmeyen, Allah’ın hükmünü yeterli görmeyen, haşa Allah’a din öğretmeye kalkan. Allah’ın dinine Allah adına ilave yapan kimsedir.
(A9 TV; 15 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Bağnazlar hayatı cehenneme çevirdiğinde, İslam'ı cehennem gibi gösterdiğinde en takva olduğuna inanıyor. Mesela namazı kılınamayacak hale getirirse onun takva bir hareket olduğuna inanıyor. Abdesti alınamayacak hale getirirse onun da takva bir hareket olduğunu düşünüyor. Oysa Allah Kuran’da bir satırda tarif edip bitirmiş abdesti.
(A9 TV; 14 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Kuran'da Şiilik var mı? Kuran'da Sünnilik var mı? Nereden çıkarıyorsunuz? Kuran'da Vahhabilik var mı? Bir tane Kuran, bir tane İslam dini var. Hepimizin adı da Müslüman.
(A9 TV; 14 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Bağnazlar Müslümanları birbirine de kırdırıyorlar. O onu öldürüyor, o onu öldürüyor. İftihar ediyor. “Bugün iki yüz Şii'yi öldürdük Allah'a çok şükür” diyor. Öbürleri de diyor ki; “Biz bugün üç yüz Sünni'yi öldürdük Allah'a çok şükür. Havadan bombardıman yaptık” diyor. Bağnaz İslam anlayışı işte bu felaketi getirdi.
(A9 TV; 14 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
İslam dinini bütün dünyada haşa bela gibi gösteren, cehennem hayatı gibi gösteren bağnazlar oldu ve Müslümanları mahvettiler. Afganistan'da Müslümanları boğdurdular, Irak'ta, Suriye'de, Libya'da boğdurdular. Dünyanın her yerinde ezdirdiler.
(A9 TV; 14 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Bağnazlar hep Peygamberimiz (sav)'in evliliğine, kadınlara olan sevgisine kafayı takmışlardır. O konuyla ilgili ayetleri hiç söylemek istemez, konuşmak da istemezler. Üstünü örtüp kapatmak istiyorlar. Mesela, cennette hanımlar olduğunu da söylemek istemiyorlar.
(A9 TV; 14 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Kuran'da istenenler çok azdır. Namaz çok kısaca açıklanmıştır, oruç kısaca açıklanmıştır, zekat kısaca açıklanmıştır. Merhametli olun, şefkatli olun, yalan söylemeyin, doğru olun. İyi niyetli olun, birbirinizi sevin. Allah'ı çok sevin. Birbirinize yardımcı olun, mal hırsınız olmasın; mal Allah'ındır. Çok kısadır. Onun dışında hep kafirlerin pislikleri, küfrün, tuğyanın, ehli dalaletin densizlikleri ve bunlara verilen cevaplar vardır.
(A9 TV; 14 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Allah büyüklüğünün ifade edilmesinden hoşnut oluyor. Allah'ın ona ihtiyacı yok ama Allah sevgiyi ister.
(A9 TV; 14 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Allah’ın büyüklüğü mümine zevk verir. Mutlu olur mümin. Yani büyük ve güçlü bir Allah'ın kontrolünde olduğunu bilmek hoşuna gider.
(A9 TV; 14 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Şahıs diyor ki, “Benim malım, benim mülküm.” Senin malın mülkün yok, hepsi Allah'ın. Sen Allah'ın mülküne bekçi olarak gelmişsin.
(A9 TV; 14 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Dikkat kapalılığı acayip yaygın bir beladır. Onun için Allah dikkatli olmayı farz kılmıştır. Allah “dikkatli olun” diyor, dikkati emrediyor.
(A9 TV; 14 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Adam Peygamber (sav)’e münasebetsizlik yapıyor, Allah belasını veriyor. Dinle uğraşıyor, Allah belasını veriyor. İslam'la uğraşıyor, Allah belasını veriyor. Mücahit, Allah'a hizmet eden bir insanla uğraşmaya kalkıyor, Allah belasını veriyor. Bakın, inceleyin görürsünüz. Hangi evliya, hangi Allah yolunda mücadele eden insanla kim uğraşırsa görürsünüz ki Allah belasını vermiş.
(A9 TV; 14 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
İran Türkiye’nin ivedilikle dost olması gereken bir ülkedir. Ne güzel Müslümanlar, ne güzel takvalar. Ne güzel askeri kuvvetleri bölgenin en güçlü ordularından birisi. Ne güzel oturmuş bir devlet yapısı var.
(A9 TV; 12 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Rahatlıkta, Allah'a karşı geniş çaplı birleşip, neredeyse dünya çapında birleşip isyan ediyorlar. Ezildiklerinde de Allah'a müthiş dua edip yalvarıyorlar. Bu ezilmeye ne gerek var? Yapma işte, akıllı ol, Allah'a tövbe et. Allah'a hamd et. ‘Ya Rabbi, Sen büyüksün’ de, ‘Seni çok seviyorum’ de, sana yağmur gibi nimet yağdırsın. Niye belanı arıyorsun? Niye azıp kuduruyorsun? Niye kendini eziyorsun?
(A9 TV; 10 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Amerika Allah'ı çok anıyordu, bakın, çok zengindi. Allah'ı az anınca sürünmeye başladılar. Rusya az Allah'ı anıyordu, sürünüyordu. Biraz Allah'ı anmaya başladılar, biraz ferahlık verdi Allah.
(A9 TV; 10 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Allah dünyayı süründürüyor, bütün dünya sürünüyor. Özel yaratılıyor bu. Dünyanın böyle fakir olması için hiçbir sebep yok. Toprak mükemmel genişlikte. Her türlü tarım yapılacak gibi. Teknoloji, her şey var. Hayret edilecek şekilde Allah ekonomik kriz meydana getiriyor ve açlık meydana getiriyor. Hiçbir sebebi yok. Mucize olarak meydana getiriyor. Çünkü Allah'ı unutuyorlar. Allah'ı ansalar zenginlik akar böyle, oluk oluk akar.
(A9 TV; 10 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Sevgini Allah'a ver. Direkt çocuğa veriyor sevgisini. “Ya Rabbi, ne güzel yarattın” demiyor. “Ne güzel tecelli ediyorsun” demiyor. O zaman da Allah bela veriyor işte. Bin bir türlü azap. Ya çocuğunu elinden alıyor Allah, ya kendine bir hastalık veriyor, ya içine bir sıkıntı veriyor, ya genel bereketini bozuyor. “Ya Rabbi, Sana hamdolsun” desene, “Ne güzel yarattın” desene. “Senin tecellin” desene.
(A9 TV; 10 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Diyor ki; “Ben çocuğumu deli gibi seviyorum.” O çocuğunu Allah gösteriyor sana, Allah yarattı. Allah'ın tecellisine sen sarılıyorsun orada, çocuğuna sarılmıyorsun. Allah orada tecelli ediyor, çocuk suretinde tecelli ediyor, ona sarılıyorsun sen.
(A9 TV; 10 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Allah derin bir sevgiyle sevilmeyi istiyor. Derin bir dikkatle ilgi istiyor Allah. Mesela diyor ki; “Bana hamdedin, şükredin, bolca tesbih edin”. Amacı Allah'ın, hep sürekli Kendisiyle bağlantı olmasını sağlamak. Allah sevilmeyi seviyor. Ama çok fazla sevilmeyi seviyor. Ve Cenab-ı Allah'ın hakkı bu. Çünkü her şeyin sahibi, bütün güzelliklerin sahibi.