Millet kendini aşağılamayana oy verir. Kendini adam yerine koyana, kendine tepeden bakmayana, kendini korkutmayana, yüzünde azgın ifade olmayana, kendi değerleriyle uğraşmayana, kendi sevdiklerine hakaret etmeyene oy verir. Allah’ına, Kitabına, dinine, imanına sevgi duyana oy verir. Konunun sırrı budur.
CHP gece gündüz Allah’tan bahsetsin, Sayın Kılıçdaroğlu ayetle konuşsun, İttihad-ı İslam’ı savunduklarını açık-açık belirtsinler. Barışı, kardeşliği, sevgiyi, Bediüzzaman’ı övsünler, Süleyman Hilmi Tunahan’ı övsünler. Atatürk’ün dindarlık anlayışını savunsunlar özetle. Aynı Atatürk gibi olsunlar, ezer geçerler. %70’le iktidara gelirler.
(A9 TV; 30 Aralık 2014)
Adnan Oktar
-
Zorlukların mümindeki etkisi küfürdeki etkisinin tam tersidir. Küfürde doğrudan çökerticidir. Mümini de doğrudan mükemmel hale getiricidir. O Allah’ın gizli bir ilmidir, Allah’ın bir ledün ilmidir, dikkatlice bakmayan bunu göremez. İmanın nuruyla bakan görür.
(A9 TV; 30 Aralık 2014)
Adnan Oktar
-
Zorluklar müminde onu gençleştiren, onu güzelleştiren, onun aklını açan, derinliğini arttıran, ferasetini basiretini geliştiren bir nimete dönüşür.
(A9 TV; 30 Aralık 2014)
Adnan Oktar
-
Çile çeken adam, zorluk çeken adam güzel olur. Gittikçe güzelleşir, gittikçe gençleşir. Eğer küfür onu yaşamış olsa o çileden çöker. Ama mümin çileyle gençleşip dinçleşiyor. Tam aksi etki yapar.
(A9 TV; 30 Aralık 2014)
Adnan Oktar
-
Müminlerin içerisinde Allah az imkân verse bile mutlu olursun. Az güzellik oluştursa bile o mümin için büyük bir güzellik olur. Mesela küçük bir sofrası oluyor Müslümanın, onunla mutlu oluyor. Ama küfür öyle değil, en ala sofra olsa daha iyisini ister. Mümin şükretmeyi biliyor, haline şükrediyor.
(A9 TV; 30 Aralık 2014)
Adnan Oktar
-
Küfür Müslümana bakarken Allah onların gözünde bir perde meydana getiriyor. Oradaki güzelliği göremeyecek hale getiriyor onları. “Bunlar hayatı yaşamıyorlar” diyor.
(A9 TV; 30 Aralık 2014)
Adnan Oktar
-
Müslüman mutlaka çile, zorluk çekerek, emek vererek yaşamak durumundadır. Mesela Allah için kitap yazar, araştırmalar yapar, öbürü gezer, eğlenir falan ama Müslüman zorluk içinde. Bakarsın ki eli yüzü çok nurlu, bakarsın ki eli yüzü güzelleşmiş. Öbürü “Hayatımı yaşıyorum” diyor bakarsın ki donuklaşmış, matlaşmış, anlamını kaybetmiş. Eğlenemez de o. Eğlendim zanneder eğlenemez.
(A9 TV; 30 Aralık 2014)
Adnan Oktar
-
Allah yolunda sen acı çekmezsen, çile çekmezsen, zorluk çekmezsen “Ben hazırım cennete” diyor. Gidemezsin. Sen nesin biliyor musun? Allah vermesin insan şeklinde yaratılmış, güzel görünümlü fakat ruhu olmayan bir varlıksın demektir. Bunların cennete gitmesi imkânsızdır. Özel dünya için bir ara form olarak yaratılıyor bunlar.
(A9 TV; 30 Aralık 2014)
Adnan Oktar
-
Çileler insanı güzelleştirir.
(A9 TV; 30 Aralık 2014)
Adnan Oktar
-
Münafıkla mücadele etmek zordur. Küffarla mücadele etmek zordur. Allah için İslam’a hizmet etmek kolay değildir. Zorluklarla karşılaşacak. O işte Müslüman’ı güzelleştiriyor. Peygamberimiz (sav)’in o kadar güzel olmasının nedeni çektiği zorluklardır.
(A9 TV; 30 Aralık 2014)
Adnan Oktar
-
Müslüman zorluk içinde Allah’ın dinini yaşayandır. Cenab-ı Allah “Her zorlukla beraber kolaylık vardır, yine her zorlukla beraber bir kolaylık vardır.” diyor. (İnşirah Suresi, 5-6) Müslüman bununla mutlaka karşılaşacak.
(A9 TV; 30 Aralık 2014)
Adnan Oktar
-
Diyor ki, “Ben çok mutlu yaşadım, ömrüm boyunca hiç zorlukla karşılaşmadım.” Kâr değil ki. Bir kere cennete gidemez. Allah ayette söylüyor; “Daha öncekilerin başına gelenler sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi zannettiniz.” (Bakara Suresi, 214) Müslüman Allah yolunda mücadele edecek, zorluklarla karşılaşacak, emek verecek. Küfre karşı, münafıklara karşı gayret edecek.
(A9 TV; 30 Aralık 2014)
Adnan Oktar
-
Allah yolunda mücadele eden güzelleşir. Allah yolunda zorluk çeken güzelleşir. Zorluk çekmeyen çirkinleşir, anlamı kaybolur, matlaşır, donuklaşır, kütleşir. Yani kitlevi olur.
(A9 TV; 30 Aralık 2014)
Adnan Oktar
-
‘Kızıl Elma’ söylenmeyen gizli mefkûredir. Yani bütün dünyaya İslam’ın, İslam ahlakının, İslam’la mezcedilmiş Türklüğün güzel örfünün, geleneğinin, sevgi anlayışının etrafa yayılmasıdır.
(A9 TV; 30 Aralık 2014)
Adnan Oktar
-
Atatürkçü demek; modern olmak, aydın, aklı başında, dengeli-tutarlı olmak, Allah’ı çok sevmek, İslam âleminin birliğini, Türklük âleminin birliğini savunmak, Kızıl Elmacı olmak, nezaketli, klâs, yakışıklı olmak, Atatürkçülük budur.
(A9 TV; 30 Aralık 2014)
Adnan Oktar
-
Sevgisizliği önemsiz görüyorlar. Bütün dünyayı mahvetmedi mi bu sistem? Amerika çöktü, Rusya çöktü. Bir aşamasındalar şu an daha da çökecekler. Avrupa mahvoldu, Avrupa iflas etti. Tek sebebi sevgisizlik, egoistlik, bencillik. Dünya bütün insanlara bin kere yeter.
(A9 TV; 29 Aralık 2014)
Adnan Oktar
-
Mehdiyet; Hıristiyan’ı, Musevi’yi, Müslüman’ı dost ve kardeş yapacak bir sistemdir. Bütün Müslümanları mezhep ayrımı gözetmeksizin bir araya getirecek sistemin adıdır Mehdiyet. Mehdiyet’in dışında bir çözüm yok.
(A9 TV; 29 Aralık 2014)
Adnan Oktar
-
Milli Marşı’ndan bir millet vazgeçti mi, bayrağından vazgeçti mi mahvolmuş demektir. Yaşamasının anlamı yok ondan sonra.
(A9 TV; 29 Aralık 2014)
Adnan Oktar
-
“PKK’lıyım” diyenlerin büyük bölümü PKK’dan nefret ediyor. Tehditten dolayı bu şekilde. Adamların elinde otomatik silahlar var. Halk silahsız. Korkudan, ‘ağam, paşam’ diyorlar bunlara. Bu çok korkunç bir durum.
(A9 TV; 29 Aralık 2014)
Adnan Oktar
-
PKK Kürt kardeşlerimize kabadayılık yapıyor. Bu çok ağrına gidiyor Kürt kardeşlerimizin. Onurlarına çok ağır geliyor. Bu yaptıkları adiliğe devletin, hükümetin son vermesi gerekir. Bu PKK’nın yaptığı itliği bitirmesi gerekir.