Dünyada çok daha büyük olaylar olacak. Tüm bu büyük olayların ardından Mehdiyet dünyaya Güneş gibi doğacak inşaAllah.
(A9 TV; 5 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Hz. İsa Tevrat, İncil ve Kuran'ı ezbere bilecektir. Allah Hz. İsa'ya müthiş bir hafıza gücü vermiştir.
(A9 TV; 5 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Allah Hz. İsa'yı hepimize çok sevdiriyor. Güzel ahlakını, temizliğini, yakışlılığını, aklını, fedakarlığını çok seviyoruz.
(A9 TV; 5 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Mehdiyet iddia değil, ispattır. Allah kaderde takdir ettiği Mehdi'yi çıkarır. Benim hiçbir zaman Mehdilik iddiam olmadı, olmayacak.
(A9 TV; 5 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
İnsanların çoğu Bektaşileri pek tanımıyor. Tanısalar çok saygı ve sevgi duyarlar. Bektaşiler sevgi insanıdırlar.
(A9 TV; 5 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Ahir zamanla ilgili hadislerde bildirilen olaylar birebir gerçekleşiyor. Haber verilen olayın gerçekleşmesi hadisin doğruluğunu gösterir.
(A9 TV; 5 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Resulullah şahsına yönelik tüm suçları, suikast girişimleri de dahil affetmiştir.
(A9 TV; 5 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Kıskanan insan kıskandıkça çirkinleşir, bereketi gider. Kıskanılan insan ise güzelleşir, bereket bulur.
(A9 TV; 5 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Deccal, Süfyan ve Kahtani Mehdi'ye zemin hazırlayan güçlerdir. Kaht bela, yokluk, kıtlık anlamındadır. Kahtani kan dökücü harekettir.
(A9 TV; 5 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Osmanlı dönemindeki gibi kardeş halklarla yine kardeşce birlikte yaşamak istiyoruz. Sınırların kalkmasından kastımız pasaport ve vizenin kalkmasıdır. Sınırlar kalksın denildiğinde o toprakların halklarının kültürlerinin, inançlarının, dillerinin, hayatlarının zarar görmesini asla istemiyoruz. Tam tersine birlikte kardeşce sevgi içinde yaşayalım, birlikte bolluk ve bereket bulalım, aramızda pasaportlar vizeler olmasın istiyoruz.
(A9 TV; 5 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Abdülhamit diğer bir çok Osmanlı Sultanı gibi İngiliz derin devlet tarafından ezilmiştir. O dönemdeki tahribatları görüp düzeltmek önemlidir. Abdülhamit'in şahsının ezilmesini, kendisine hakaret edilmesini kabul etmeyiz. Ama o dönemde yapılan tahribatı bilmeliyiz ki telafi edilsin.
(A9 TV; 5 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Osmanlı'da basılan Darwinist kitapları anlatırken Abdülhamit'ten bir kaç yıl sonra basılan kitapları da anlattık . Bu, o dönemlerin durumunu göstermek içindir. Abdülhamit döneminde başlayan Darwinist propaganda tüm hızıyla devam etmiştir Bunu tarihleri vererek anlattık.
(A9 TV; 5 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
İngiliz derin devletinin öyle derin bir kuşatması var ki biz de çoğu planını yeni yeni fark ediyoruz, hepsini tek tek deşifre edeceğiz.
(A9 TV; 5 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Kimi müstehcen rahibe heykellerini yapanlar kendilerince iman etmiş kadınları alaya almaya çalışıyorlar ve bunu da sanat adına yapıyorlar.
(A9 TV; 3 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Deccaliyet kendince alayı, müslümanlara tepeden bakmayı kullanarak faaliyetlerini yapar, bunu da fark ettirmediğini düşünür. Deccaliyet Allah'ın kontrolündedir ve mağlup olacaktır.
(A9 TV; 3 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Bazı tablolarla, şiirlerle, romanlarla ya da heykellerle dinsizlik propagandası yapılıyor. Kimileri bundaki tehlikeyi fark etmiyor, göremiyor. Bazı heykellerdeki dini figürlere eklenen dinsizlik propagandası amaçlı detaylarla Hristiyanların bilinç altını bozmayı amaçlıyorlar. Dini figürleri kullanarak kendilerince alay edenler ve Allah'ın hükümlerine isyan ettirmeyi amaçlayanlar bunu gizli metodlarla yapıyorlar.
(A9 TV; 3 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Müşrik, münafık her kim olursa olsun tevbe ederse Allah tevbesini kabul edeceğini söylüyor. Allah’ın rahmetinden ümit kesen bir üsluptan kaçınmak gerekir.
(A9 TV; 3 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Allah affedicidir. Münafıklar, kafirler tevbe ettiklerinde de Allah affediyor. O yüzden ümitsiz bir üslup kullanmak uygun olmaz.
(A9 TV; 3 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Müslümanları pasifize etmek ve deccaliyeti örtmek için çalışanları çoğu kişi fark etmiyor, deccaliyetin olumsuz faaliyetlerini anlamıyorlar.
(A9 TV; 3 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Abdülhamit teslimiyetçi siyaset izlemişti, hatta Mehmet Akif gibi devrin bir çok aydını kendisini ürkek olduğu için eleştirmişlerdi.