Mehdi (as) devrinde Kabe’nin altında arama yapılacak. Kabe’nin altında on bin yıl, on beş bin yıl, yirmi bin yıl öncesine ait bilgiler bulacağız. O devre ait kalıntılar bulacağız. O devirde de insanların inandığı tek Allah inancı olduğunu göreceğiz.
Mehdi (as) dünyaya hürriyetin, özgürlüğün alabildiğine olduğu, neşenin, sevincin alabildiğine yaygın olduğu, güvenliğin tam olduğu, kimsenin kimseden korkmadığı sadece Allah’tan korkulan bir sistem sunacak.
(A9 TV; 15 Kasım 2013)
Adnan Oktar
-
Kürt olmak onurdur, güzelliktir. Ahlaklarıyla, kişilikleriyle, candanlıklarıyla, tevazuluklarıyla, misafirperverlikleriyle, dindarlıklarıyla Kürt kardeşlerimiz göz bebeğimizdir.
(A9 TV; 15 Kasım 2013)
Adnan Oktar
-
Hz. Yusuf (as) tek başınaydı. Allah bütün o bölgeye sultan etti. Zülkarneyn de bir kişiydi, Allah ona bir çevre geliştirdi. Kısa sürede dünyaya hakim oldu. Süleyman (as) da tek başınaydı, kısa sürede hakim oldu. Çünkü gerçek inananlar. Gerçek inanıyor, çok imanlı. Onun için Tevrat'ta geçer. 10 kişi olursa gerçekten inanan, Allah İslam'ı dünyaya hakim edeceğim, diyor.
(A9 TV; 15 Kasım 2013)
Adnan Oktar
-
Allah sırf Hz. Mehdi (as)'ı göndermiyor, talebelerini de gönderiyor. İnsan zannediyor ki sırf Hz. Mehdi (as) gönderiliyor. Öyle olmuyor. 313 talebesi de gönderiliyor.
(A9 TV; 15 Kasım 2013)
Adnan Oktar
-
Hz. Mehdi (as) çok eziyet çekecek, çok baskı altına alınacak; mehdi olma sebeplerinden biri budur.
(A9 TV; 14 Kasım 2013)
Adnan Oktar
-
Hz. Mehdi (as)'ın bilinen, tanınan, Allah'a hamd edilen, Allah'ın anıldığı bir evi olacaktır. Oraya Beyt-ül Hamd deniyor. Sürekli “İnşaAllah, maşaAllah, elhamdülillah'' denilen ev.
(A9 TV; 14 Kasım 2013)
Adnan Oktar
-
Canı gönülden 10 kişi bile İslam ahlakının dünya hakimiyetini istemiş olsa -ama aşkla isteyecek, canı gönülden isteyecek- sadece 10 kişi; bu 10 kişiyle bile Allah İslam’ı hakim eder inşaAllah.
(A9 TV; 14 Kasım 2013)
Adnan Oktar
-
Kadınlara erkek müdahalesi kalkması lazım artık. Bu hakikaten utanç verici bir şey ve yüz yılların ayıbı. Bir an önce bu beladan insanlar kurtulması lazım. Hanımlar alabildiğine özgür olması lazım. İstediği gibi giyinecek, istediği gibi konuşacak, istediği gibi gezecek.