Kardeşlerimizin her yerde kısa kısa da olsa iman hakikatlerini, Darwinizmin geçersizliğini anlatmaları çok büyük netice verir. Zannedildiği gibi olmaz. Bir, her zaman bin olur söyleyeyim. “BİRDEN NE OLUR?” DEME. BİR HAFTA SONRA BİN OLUR O. Bin, yüz bin olur. Yüz bin, iki yüz bin olur. Rahatça bu yayılır.
BİR BAŞKA İNSANIN İYİ OLMASINI, DÜZELMESİNİ İSTİYORSAN İTTİHAD-I İSLAM’I İSTE. İttihad-ı İslam içerisinde her şey düzelir zaten. İttihad-ı İslam’a karşı direndikleri için kardeşlik, sevgi, muhabbet bekliyor kapıda.
(A9 TV; 20 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
Sabır olacak, yıllara karşı sabır. Mehdi talebelerinin ana özelliklerinden sabırlı olmak ve kararlılık, metanet, hiçbir şekilde vazgeçmemek davadan. Azmedip sonuna kadar götürmek.
(A9 TV; 20 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
İnsanda iman sabit olmuyor. Parlıyor, gelişiyor. Bunu hidayetin artmasından anlıyoruz.
(A9 TV; 20 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
BİR İNSAN, BİR GRUP GERÇEKTEN İMAN ETTİYSE ARTIK ONU DÜNYADA YENECEK GÜÇ OLMAZ. Bu bir mucizedir. 10 KİŞİ BİLE OLMUŞ OLSA GERÇEKTEN İMAN ETTİLERSE MESELA 7 MİLYARLIK DÜNYA ONLARLA BAŞ EDEMEZ. Mutlaka yener o 10 kişi. Mucize, böyle bir mucizesi var Cenab-ı Allah’ın.
(A9 TV; 20 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
İnsan bir esleme olabilir, teslim olur; birde samimi, gerçekten iman eder. O zaman çok önemli bir güç haline gelir.
(A9 TV; 20 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
Darwin ne kadar söyleyecekse, Marks ne kadar söyleyecekse hepsi hazırdır Allah Katında. Mesela MARKS’IN KAPİTAL’İ DAHA O DOĞMADAN, DAHA ONUN BABASI DOĞMADAN HAZIRDI AMA ALLAH ONA KENDİ YAZMIŞ GİBİ GÖSTERİR. Beyninde öyle görür o.
(A9 TV; 20 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
Darwinistler bir açıklama yaptığında, Allah onlara o açıklamayı yaptırır. Kendi yapamaz. Beynine hazır bilgi akıyor, sadece onu söylüyor. Onun dışında bir şey söyleyemez. Ne bir milim fazlasını ne bir milim eksiğini, tam doğrusunu söyler.
(A9 TV; 20 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
Her bilim adamı beyninin içindeki elektron mikroskobuna bakar. Dışarıdaki elektron mikroskobuyla bağlantısı olmaz. Beynindeki buluşu yapar. Allah o buluşu ona verir, o da onu bulur.
(A9 TV; 20 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
DÜNYA ÇOK KALİTELİ BİR RÜYADIR. KESKİN, ŞUURU AÇIK BİR RÜYA GÖRÜYORUZ. Dikkatlice bakarsanız anlarsınız; beyninizin içindeki bir görüntüyü seyrediyorsunuz.
(A9 TV; 20 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
Kehf, Mehdi (as) talebeleridir. Rakim de İsa Mesih’in talebeleridir.
(A9 TV; 20 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
Müslüman üzülmez. Üzülmek zaten Kuran’a aykırı olur, yanlış bir şey olur, şirk olmuş olur.
(A9 TV; 20 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
Hıristiyanlarla ittifakla, Hıristiyanların yanlış üçleme inançlarının düzelmesiyle İslam dünyaya hâkim olacak.
(A9 TV; 20 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
Allah ebedidir. Müminleri de Allah ebedi kılıyor. Başlangıcı var, sonu yok. Zaten Allah’ın ruhunu taşıyor mümin. ALLAH’IN RUHUNU TAŞIYAN BİR ŞEYİN SONLU OLMASI MÜMKÜN OLMAZ.
(A9 TV; 20 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
Müslümanlara müjde vermek çok önemlidir. Mehdiyet’le müjde vermek, İsa Mesih’in inişiyle müjde vermek, İttihad-ı İslam’la müjde vermek, cennetle müjde vermek, Allah’ın rızasıyla müjde vermek.
(A9 TV; 20 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
Allah’tan korkulmazsa insanın elinde avucunda akıl kırıntısı kalmaz.
(A9 TV; 20 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
Allah korkusu olmaması sevginin, şefkatin, aklın bütün derinliğini yok etmiş oluyor.
(A9 TV; 20 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
DÜNYADAKİ ÇÖZÜM KURAN’IN YETERLİLİĞİNİN KABUL EDİLMESİ ÜZERİNE KURULUDUR. Kuran’ın yeterliliği kabul edilmediği için dünyada bu kadar kargaşa, bu kadar mezhep, bu kadar cemaat, bu kadar acı, bu kadar savaşlar oluyor. Eğer Kuran’ın yeterliliği kabul edilir, Kuran’ın dili samimi anlaşılırsa hiçbir sorun kalmaz.
(A9 TV; 20 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
MEHDİ (AS) İSPAT İNSANIDIR. ÇÜNKÜ ADI ÜSTÜNDE “HÜCCETULLAH”’TIR. DELİLLE İŞ GÖRÜR. Hüccettir, Allah’ın hüccetidir, delilidir. Her yerde delille anlatacaktır. Öyle deliller sunacaktır ki karşıt olanlar adeta felç olacaklar. Konuşacak hiçbir halleri kalmayacak inşaAllah.
(A9 TV; 19 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
Mehdiyet devrinde diğer kutsal emanetler de bulunacak. O zamanlar en ufak bir tereddüde mahal kalmayacak şekilde her şey ispatlanarak halka açıklanacaktır.